Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/133 E. 2020/797 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/133 Esas
KARAR NO : 2020/797

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 31/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili 19/07/2008 tarihinde … önünde … plakalı ticari taksiye bindiğini, araç … otobanı … istimetinde doğru hareket ettiğini, belli bir süre sonra, araç sürücüsü aracın kontrolünü kaybettiğini, davalı …’ın kusurlu davranışı neticesi müvekkili cismani olarak zarar gördüğünü, bu kaza nedeni ile müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, bu maddi zararların yanında müvekkilinin kaza nedeni ile acı, elem ve ıstırap duyduğunu, hayat düzeni alt üst olduğu, davacı için iş ve güçten uzak kaldığı günler ve bedensel zararları için güç kaybı, tazminatı 4.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2008’den itibaren ortaya çıkacak maddi tazminattan, davalılardan olan sigorta şirketinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 19/07/2008 itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’an tahsiline, avukatlık ücreti dahil yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine, davanın konusuz kalmaması için kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaydına tensiple ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 19/07/2008 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 21/10/2007-2008 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar ZMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 125.000 TL olduğunu, öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, dava konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden maluliyet nedeniyle 14/09/2015 tarihinde %100 kusur ve % 4 maluliyet üzerinden 15.561,46 TL ödeme yapıldığını beyan ile kusur durumunun tespitini, maluliyet oranının tespitini, akabinde aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, yapılan hesaplamadan ödenen tutarın ve güncelleşmiş faizinin mahsubunu, bakiye tazminat hesaplanması halinde faiz başlangıç tarihinin borcun talep edilebilir hale geldiği hesap raporu tarihi olarak dikkate alınmasını ve yasal faize hükmedilmesine, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tebliğini, aleyhe hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce kazaya karışan … plaka sayılı aracın araç özet bilgileri getirtilmiş, incelenmesinde; kullanım amacının “Ticari” olduğu, aracın davalı … adına kayıtlı olduğu, anlaşılmıştır. Söz konusu … plaka sayılı aracın kaza dönemini kapsayan sigorta poliçeleri getirtilmiş, incelenmesinde; aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ye Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, maddi tazminatlar yönünden teminat altına alındığı, sigorta şirketinin kaza tarihi itibarıyla poliçe kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Meydana gelen dava konusu trafik kazasında malüliyet durumunun tespit edilerek rapor hazırlanması için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp 2. İhtisas Kurumu tarafından düzenlenen 10/06/2019 tarihli raporda; 19/07/2008 tarihinde meydana gelen kazada davacı …’un maluliyet oranının % 14 olduğu ve iyileşme süresinin 4 ay olduğu tespit edilmiştir.
Meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur durumu belirlenerek hesap raporu tespit edilerek rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetine gönderilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 20/05/2020 tarihli raporda; 19/07/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı şirkete sigortalı sürücüsü davalı …’ın Şile otoyolu Ankara istikametine seyir halindeyken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını ve yol özelliklerini … Dikkate alarak hızını kontrol etmediği ve direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyere çarparak dava konusu kazanan meydana gelmesine sebebiyet verdiği , 2918 sayılı KTK nın 47/d-52-b maddeleri uyarınca %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise … plakalı ticari takside yolcu konumunda olduğu ve kusursuz olduğu tespit edilmiş olup; meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları dikkate alınarak davacının davalılardan talep edebileceği tazminat miktarı ise 2.049,56 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 91.724,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı ve bu konudaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu yönünde rapor sunulduğu görülmüştür.
Her ne kadar davacı vekili tarafından talep arttırma dilekçesi yollanarak 2.000 TL geçici iş göremezlik tazminatı 2.046,56 TL’ye, 2.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatını ise 91.724,30 TL’ye yükseltmiş ise de daha sonra davacı vekili tarafından maddi tazminattan feragat edildiği sadece 25.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili davacı adına manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, manevi tazminatın amacı, çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak yolu ile ruhsal dengeyi sağlamaktır. Bu nedenle manevi tazminat olarak takdir edilecek paranın tutarı, bu amacın gerçekleşmesini sağlamaya yönelik olmalıdır( Yargıtay 15. H.D. 24/12/1975 Tarih, 4356 E, 5124 K.)
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi başkanlığının 20.01.2011 tarih ve 2010/19713 esas ve 2011/489 karar sayılı ilamına göre “….Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.” denilmektedir.
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde; “(1)Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkememizce manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, tarafların ekonomik koşulları, sosyal konumları, olayın oluş ve işleniş şekli, olayın oluşumunda tarafların kusur durumu dikkate alınarak; meydana gelen kazada davacı …’un %14 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı ve tedavi gördüğü, olay nedeniyle duyduğu elem ve üzüntü de nazara alınarak bir tarafın zenginleşmeyecek, diğer tarafın da fakirleşmeyecek oranda takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1- Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
2)-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
-15.000,00 TL manevi tazminatın; olay tarihi olan 19.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 409,05 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 615,60 TL harcın davalı … ve …’tan tarafından alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 588,15 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.088,15 TL yargılama giderlerinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.252,89 TL ile ilk harç 409,05 TL’nin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davalı … SİGORTA ANONİM ŞİRKET’in davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın talep halinde karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı ve davalı asil …’in yüzüne karşı davalı …’ın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
¸

Hakim
¸