Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1256 E. 2019/2 K. 08.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1256 Esas
KARAR NO : 2019/2

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 08/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında … adresinde ve … ili … ilçesi … Mahallesinde kain ve tapuda 2991 ada, 2 parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 17/05/2013 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve yine aynı tarihli çerçeve protokol akdedildiğini, davalı tarafın bayilik sözleşmesi ve çerçeve protokole ilave olarak düzenlediği ürün alım taahhütnamesi ile sözleşme süresince toplam 11.220 ton beyaz ürünü (kurşunsuz benzin+normal benzin+motorin) Lukoil’den almayı, eksik kalan ton üzerinden 14-USD tutarında kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafın bayilik sözleşmesinden doğan edimlerin doğrudan ya da dolaylı olarak yerine getirilmediğini öne sürerek sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, müvekkili şirketin fazlaya ilişkin ve diğer hak, alacaklarına ilişkin her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, Protokol’ün 12. maddesi uyarınca tahakkuk eden 250.000,00-USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00-USD’sinin temerrüt (ihtarname) tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline, ürün alım taahhütnamesi uyarınca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 95.869,00-USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00-USD’sinin temerrüt (ihtarname) tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma günü T.K. 35. Maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:
1-Ürün alım taahhütnamesi, taraflar arasında imzalanan … A.Ş Standart Bayilik Sözleşmesi, ticaret sicil gazete nüshaları, e-defter beratı, envanter defteri, , Kurumlar Vergisi Beyannameleri, … Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabi yazıları, … Polis Merkez Amirliğince tutulan durum tahkikat tutanağı,
2-Mahkememizce atanan bilirkişi Mali Müşavir …, sektör bilirkişisi … ve bilirikişi …’ten tarafından aldırılan bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle ürün alım taahhüdünden doğan zarar ile cezai şart talebine ilişkindir.
Mahkememizce davacı tarafından sunulan sözleşme, protokol, ürün alım taahhütnamesi incelenmiş, dosya mali müşavir ve akaryakıt sektör bilirkişilerine tevdii edilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacının incelemeye konu ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, davalı tarafın ticari kayıt ve defterlerini sunmadığı, ticari defterlere göre davalının ürün alım taahhütnamesinde belirlenen tutarlarda ürün almadığı tespit edilerek eksik kalan ürün miktarına göre davacı şirketin 95.865,88-USD kar mahrumiyeti hesaplanmış, taraflar arasında akdedilen protokolün 14. Maddesi uyarınca 25.000,00-USD cezai şart alacağının tahakkuk ettiği hesaplanmıştır.
Bilirkişi raporunun alınmasından sonra mahkememizce … Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının son 3 yıla ait mali durumunu gösteren beyanname, bilanço ve diğer tüm belgelerinin mahkememize gönderilmesinin istenilmiş, yazı cevabının gelmesi ile birlikte önceki bilirkişi heyetine bir de akademisyen bilirkişi eklenilerek cezai şartın davalının mahvına sebep olup olmayacağı konusunda ek bilirkişi raporu alınmış, bilirkişilerce 1.000,00-TL cezai şart miktarının ticari açıdan davalının mahvına sebep olmayacağına kanaat getirilmiştir. Kök rapor ve ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında tapuda … adresinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 17/05/2013 tarihinde 5 yıl süreli standart bayilik sözleşmesi ve protokol akdedildiği, davalının ürün alım taahhütnamesi ile her sözleşme yılı asgari 2.244 ton olmak üzere toplam 11.220 ton beyaz ürünü (kurşunsuz benzin+normal benzin+ motorin) Lukoil’den almayı, eksik kalan ton üzerinden 14,00-USD tutarında kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, taraflar arasında akdedilen protokolün 12.c. maddesi gereğince davalı protokol hükümlerinin ihlali durumunda davacıya fesih tarihinde 250.000,00-USD cezai şartı davacıya ödemeyi kabul ettiği, davalının 13/10/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği, taraflar arasındaki ihtilafın davacının, sözleşmenin feshi nedeniyle ürün alım taahhütnamesine göre sözleşme süresince eksik alınan ürün miktarı nedeniyle kar mahrumiyeti ve sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart bedeli talep etmesinden kaynaklandığı, yapılan bilirkişi incelemesine göre davacı şirketin 95.865,88-USD kar mahrumiyetinin bulunduğu, bunun 1.000,00-USD’lik kısmının talep edildiği, kar mahrumiyeti olarak talep edilen 1.000,00-TL’lik kısmın bilirkişi raporunda sözleşmenin 3. yılındaki kar mahrumiyeti olarak hesaplanan 22.601,42-USD’nin içinde kaldığı, dolayısıyla Yargıtay’ın konu ile ilgili”…Uzun süreli akaryakıt sözleşmelerinde taahhüde aykırı davranış sebebiyle her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince ( ihtirazi kayıt ) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlı olup bunlar yapılmaksızın müteakip yılın ifası gerçekleşmişse bir önceki yıla dair cezai şart talep edilemez. (19. Hukuk Dairesi, E. 2017/2369, K. 2018/3447, T. 20.6.2018) şeklindeki içtihatının davacının kısmi olarak talep ettiği 1.000,00-USD’lik talebine bir etkisinin bulunmadığı, kısmi olarak talep edilen 1.000,00-USD cezai şartın davalının ticari açıdan mahvına tek başına sebep olmayacağı, davacının kısmi taleplerinde haklı olduğu, davalının fesih tarihi itibariyle temerrüde düştüğüne kanaat getirilerek davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
1.000,00-USD cezai şart alacağı ile 1.000,00-USD kar mahrumiyeti alacağının 13/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 734,66-TL harçtan peşin alınan 121,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 613,59-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 154,47 ilk harç, 122,00-TL posta gideri 2.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.676,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır