Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1245 E. 2019/223 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1245 Esas
KARAR NO : 2019/223

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından, 17/05/2016 tarihli ve … numaralı sipariş formu ile davalı şirkete bir adet “… AD 750 DOOSAN DP222LB ALTERNATOR:MECC ALTE” model jeneratör sipariş edildiğini ve bu siparişin davalı şirket tarafından kabul edildiğini, söz konusu sipariş formunda, teslim tarihi olarak 05/07/2016 tarihi belirlenmiş olmasına rağmen, söz konusu jeneratörün davalı tarafından ancak 28/07/2016 tarihinde teslim edildiğini, bu bakımdan jeneratörün tesliminin, sözleşme ile kararlaştırılan tarihe göre 21 gün gecikmeli olarak gerçekleştirildiğini, davalı şirketin sözleşme konusu jeneratörü teslimde gecikmesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından 09/08/2016 tarihinde “…” nolu e-fatura düzenenerek yukarıda anılan sipariş formunun “Önemli Hususlar” başlığıaltındaki 4. maddesine istinaden davalı aleyhine 21 günlük gecikme cezası olarak 7.665-EURO+KDV ve toplamda 9.044,70 EURO tutarında cezai şart işletildiğini ancak bu faturanın davalı tarafından … 13. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ürün bedeline ilişkin ödemenin 28/07/2016 tarihinde yapıldığından ve ürün sevkiyatının süresi içerisinde gerçekleştiğinden bahisle müvekkili şirkete iade edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından … 22. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gecikme cezasına ilişkin fatura davalı şirket tekrar gönderilerek fatura bedelinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 5 iş günü içinde müvekkili şirketin banka hesabına ödenmesinin ihtar edildiğini, anılan bu ihtarnamenin davalı şirkete 18/08/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin göndermiş olduğu … 13.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu faturayı tekrar iade ettiğini, davalı şirketin göndermiş olduğu ihtarnamede, ürün bedelinin %25’inin teslimattan önce, %35’inin ise teslimat tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığını ve %25’lik kısma ilişkin ödemenin 26/07/2016 tarihinde, %35’lik kısma ilişkin ödeminin ise 28/07/2016 tarihinde gerçekleştirildiğini ve ürünün bu sebeple 28/07/2016 tarihinde teslim edildiğini iddia ettiğini, ayrıca sipariş formunda teslim tarihinin 05/07/2016 olarak sehven yazıldığını, bu tarih Ramazan Bayramı’nın 1. gününe denk geldiğinden bu tarihte sevkiyat yapılamayacağının müvekkili şirkete bildirildiğini ve bu bildirimin müvekkili şirket tarafından kabul edilmesi üzerine ödemelerin 26/07/2016 ve28/07/2016 tarihinde gerçekleştirildiğinin ileri sürüldüğünü, davalı tarafa gönderilen faturaların iade edilmesi ve davalı tarafın ödeme yapmayı reddetmesi sebebiyle söz konusu faturaya istinaden davalı aleyhine … 35. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, öncelikle davalının icra dairesinin yetkisine itirazının yersiz olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi ile aralarında çıkacak uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, davacının teslimatı 21 gün geç yapmış olması sebebiyle müvekkilince ifaya eklenen gecikme cezası niteliğinde olan söz konusu faturanın düzenlendiğini, itirazların haksız olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine İİK md. 67/II uyarınca %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirketten jenaratör satın aldığını, bu hususta taraflar arasında 17/05/2016 tarihli sipariş formu düzenlendiğini, davacının öncelikle ifa yükümlüsü olduğunu ve edimini ifa etmesinden hemen sonra müvekkili tarafından teslimin gerçekleştirildiğini, davacının bedelin %25’ini teslimden önce hesaba havale şeklinde, kalan kısmı ise teslimat sırasında vadeli çekler vasıtasıyla ödemesine karar verildiğini, buna rağmen davacının 05/07/2016 tarihinden önce müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, %25’lik ödemeyi 26/07/2016 tarihinde yaptığını, müvekkili tarafından iki gün sonra teslimi gerçekleştirdiğini, müvekkilinden kaynaklanan herhangi bir geç teslimin söz konusu olmadığını, gecikmenin davacıdan kaynaklandığını, davacının teslimat yeri ile teslimat tarihinin değiştirildiğine dair iddialarını kabul etmediklerini, taraflar arasındaki e-mail yazışmalarında da davacının bizzat teslimin kararlaştırılan tarihten sonra yapılmasını talep ettiğini, teslimin 11/07/2016 tarihinde yapılmasını istediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, söz konusu faturaya da bu nedenle itiraz edildiğini, davacının iddia ettiği alacağın likit olmadığını, yargılamaya muhtaç olduğunu beyanla davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminata hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 35. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 9.044,70 Euro asıl alacak ve 48,57 Euro işlemiş faiz ile 225,91 TL ihtarname masrafının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 25/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 26/10/2016 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların kabulünde olan sipariş formunda aralarında çıkabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ile İcra Daireleri yetkili kılındığından davalının icra dairesinin yetkisine itirazının reddine karar verilerek taraf delileri ile ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; tarafların incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davacı tarafından davalıya 26/07/2016 tarihinde 9.125,00 Euro’nun ödendiğini, 28/07/2016 tarihinde ise 23.761,50 Euro ile 10.183,50 Euro ödeme yapıldığını, davalı tarafından alınan toplam 43.070,00 Euro ödemenin defterlere kaydedilerek 28/07/2016 tarihinde hesapların kapatıldığını, davacının takibe ve davaya konu ettiği geç teslim nedeniyle gecikme bedeli adı altında düzenlenen 9.044,70 Euro bedelli faturanın defterlerine kaydedildiğini, davalı tarafça söz konusu faturanın kabul edilmediğini ve defterlerine kaydedilmediğini tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında düzenlenen sipariş formu ile davacı tarafından davalıya bir adet jeneratör sipariş edildiği, bedelin 36.500,00 Euro olarak belirlendiği, sipariş formunda teslim tarihinin 05/07/2016 olarak belirlendiği ve ödemenin %25’inin teslimden önce hesaba havale şeklinde, geriye kalan bedelin teslimatta çek ile ödeneceğinin kabul edildiği, davalı tarafından teslimatın 28/07/2016 tarihinde yapıldığı ve davacı tarafından 21/06/2016 tarihinde teslimin yapılması gerektiği ve fakat 28/07/2016 tarihinde yapıldığından bahisle aradaki 21 günlük süre için sipariş formu uyarınca gecikme bedeli hesaplanarak davalıya fatura edildiği, davalı tarafından söz konusu faturanın kabul edilmediği, her ne kadar davacı taraf teslim tarihinin 21/06/2016 olduğunu iddia etmiş ise de bu tarihin imzasız sipariş formunda yer alan tarih olduğu, davalı tarafından imzalanan ve Mahkememizce de geçerli olduğu kabul edilen sipariş formunda teslim tarihinin 05/07/2016 olduğu, bununla birlikte taraflar arasında geçen e-maillerde davacının teslimin 11/07/2016 tarihinde yapılmasını talep ettiği, yine alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere davacının teslimden önce yapması gereken kısmi ödemeyi 26/07/2016 tarihinde bundan iki gün sonra 28/07/2016 tarihinde ise kalan ödemeyi yaptığı, aynı gün teslimatın yapıldığı, bu aşamada artık taraflar arasındaki teslim tarihi hususundaki anlaşmanın geçerliliğini yitirdiği ve davacının öncelikle kendi üzerine düşen ödeme edimini ifa etmeden davalıdan teslimi talep edemeyeceği, davalı tarafından teslimin davacının ödemesi ile aynı gün yapılmış olduğu ve geç teslim söz konusu olmadığından davacının düzenlemiş olduğu faturanın haksız olduğu anlaşılmakla davanın reddine, davacı takipte kötü niyetli olduğundan aleyhine talep edilen alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-6.260,06 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 378,04 TL harçtan mahsubu ile kalan 333,64 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.796,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller incelendi.
27/03/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza