Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1242 E. 2021/352 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1242 Esas
KARAR NO : 2021/352

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı aracın karıştığı 18/07/2015 tarihinde gerçekleşen kazada, müvekkilinin yaralandığını ve kalıcı şekilde sakatlandığını, davacı tarafın kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı tarafın, zararın tazmini hususunda sorumlu olduğunu, davalıya daha önce başvuruda bulunulmasına rağmen müvekkilinin zararının tazmin edilmediğini, müvekkilinin bu kaza neticesinde yaralandığını, … Devlet Hastanesinde uzun süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin kaza nedeniyle kalıcı vücut fonksiyon kaybının meydana geldiğini, davacının kazadan önce gelir durumunun asgari ücretin üzerinde olduğunu, dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın plakasının belirlenemediğini, ilgili mevzuat uyarınca … Hesabı’nın sigortasız veya plakası tespit edilemeyen, kazaya neden olan araçların sebebiyet verdiği, bedensel zararlardan, maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderlerinin tamamından sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının meslekte kazanma gücü kaybı zararı için şimdilik 600,00-TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile yol, yemek, refakatçi vs. Sağlık giderleri için 200,00-TL, geçici bakıcı gideri için 200,00TL olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan olay tarihi ile ticari temerrüt avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: 26/04/2016 tarihinde karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik yapıldığını ve müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartının getirildiğini, bu sebeple dava tarihinden önce müvekkili kuruma gerekli evraklarla başvuru yapıldığını, ancak incelemeye muhtaç bilgiler, müvekkili kurum tarafından istenilmesine rağmen tamamlanamadığını, bu sebeple gerekli belgelerle başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddini talep ettiklerini, müvekkili kurum … Hesabı Yönetmeliği’nin 16. maddesi gereğince işbu dava sonucunda aleyhinde hüküm tesis edilirse, zarar veren/sürücü ve işletene rücu edeceğinden, davanın kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü/ işletenı konumunda olan …’a Ve …’e ihbarını talep ettiklerini, dava tarihi öncesinde müvekkili kuruma kanunda belirtilen gerekli evraklarla başvuruda bulunulmadığını, bu sebeple dava tarihinden önce müvekkili kurumun temerrüte düştüğünün söylenemeyeceğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun kanuna dayandığını ve davanın temelinin de zaten haksız fiil olduğunu, bu nedenle, her koşulda alacağa yasal faiz işletilmesinin hukuka uygun olacağını, davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunulan gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Hasar dosyası, ifade tutanakları.
2-Mahkememizce atanan … tarafından sunulan bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Trafik kazasından kaynaklı iş görmezlik tazminatı davasıdır.
Dosyanın esası için mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti, davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı, kaldı ise oranı ve kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti, davalı tarafın hukuki sorumluğu bulunup bulunmadığı, poliçe limiti ve ödeme yapıp, yapmadığının tespiti, gerçek zarar miktarının tespiti, yapılan ödeme varsa bunun güncellenmiş mahsubu ve en nihayetinde gerçek zarar miktarından, davalının kanunen sorumluluğunun bulunup bulunmadığına karar vermekten ibarettir.
Bu doğrultuda meydana gelen kazada, tarafların kusurunun tespiti açısından, dosya trafik bilirkişine tevdi edilmiş, sunulan rapor göz önünde bulundurulduğunda, kaza mahalli yerleşim yeri içinde olup, 70 km/saat azami hız sınırlamasının mevcut olduğu, kaza sırasında vakit gece, hava açık, yol yüzeyinin kuru olduğu, olay mahallindeki yolun 12,00 metre genişlikte, asfalt kaplamalı, şerit çizgileri ve 2,50 metre genişlikte banketi bulunan, yatay güzergahta düz, düşey güzergahta eğimsiz iki yönlü trafiğe açık, devlet yolu olup, yolda aydınlatmanın mevcut olmadığını, kaza noktasına 17 metre mesafede “Tehlikeli Viraj” trafik işaret levhası mevcut olduğunu, davacı sürücü …, 18/07/2015 tarihli ifadesinde, sevk ve idaresindeki araçla benzinciden çıktığını, yaklaşık 20 metre ilerledikten sonra karşı yönden gelen aracın, bulunduğu şeride geçerek, otomobiline çarptığını ifade ettiği, araçta yolcu olarak bulunan …’in de benzer mahiyette ifadesinin mevcut olduğu, dava dışı sürücü …, 18/07/2020 tarihli ifadesinde, sevk ve idaresindeki araçla … istikametine seyrettiğini, … köprüsü … benzinlik önüne geldiğinde, karşıdan gelen … plaka numaralı aracın, kendi şeridine geçtiğini, kendisinin fren yaptığını ancak sağ tarafta ırmak olduğu için kaçamadığını ve kafa kafaya çarpıştıklarını belirtildiği, Tanık …’in, 19/07/2015 tarihli ifadesinde, olay sırasında … sevk ve idaresinde, … istikametine doğru seyretmekte olan araçta yolcu olarak bulunduğunu, … köprüsünü geçtikten sonra benzinciden çıkan araçla çarpıştıklarını, …’de dahil olmak üzere alkollü olduklarını belirttiği, Tanık …, 20/07/2015 tarihli ifadesinde, …sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğunu, … yolundan şehir merkezine normal bir hızla seyrettikleri sırada …aracın benzinlikten çıktığını, bir miktar alkollü olan …’in ise karşı şeride geçerek bu otomobile önden çarptığını belirttiği, Tanık …, 18/07/2015 tarihli ifadesinde, … sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğu, … il merkezine geldikleri esnada benzinciye girecekleri sırada benzinciden çıkan plakasını bilmediği araçla çarpıştıklarını ifade ettiği, olay yerindeki ilk tespitlere göre düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında, kazanın oluşumunda, … plaka numaralı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/1a maddesini (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) ihlal ettiği yönünde kanaat ifade edildiği, dava dışı sürücü …’in 1,89 promil alkollü olduğu tespit edildiği ve 18/07/2015 tarihinde saat 03.40’da düzenlenen tutanakta bu husus kayıt altına alındığı, … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı Dosya ve 2015/819 nolu kararında …’in alkol etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçtiği ve karşıdan gelen araca çarparak kaza yaptığı belirtilerek hüküm kurulduğu, Dava dışı sürücü …, 0,50 promillik yasal sınırın çok üzerinde 1,89 promil alkollü vaziyette araç sevk ve idare etmeye çalıştığı, alkollü olmasının da etkisiyle aracını seyir şeridinde tutamadığını ve kontrolsüz bir şekilde sola yönelerek davacı sürücünün seyir şeridine girdiğini ve kazaya sebebiyet verdiği, dava dışı sürücü …’in, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili özen yükümlülüğüne, alkollü araç kullanma yasağına ve şerit izleme kurallarına aykırı şekilde seyrettiğini, bu hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde birinci derecede ve tam etkili bulunduğu görüşüne varıldığını, dosyadaki tüm bilgi ve beyanlar, araçların hasar aldıkları yerler, olayın cereyan tarzı ışığında değerlendirildiğinde, kazanın meydana gelmesinde, davacı sürücünün hatalı bir sevk ve idaresinin bulunmadığı gibi dava dışı sürücü …’in sola yönelmesinin kontrolsüzce ve ani olması nedeniyle, davacı sürücü …’nun kazayı önlemek açısından yeterli zaman ve mesafeye de sahip olmadığı görüşüne varıldığı, … plaka numaralı aracın dava dışı sürücüsü …’in hatalı sevk ve idaresinin kazanın meydana gelmesinde birinci derecede, tam ve % 100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğunu, … plaka numaralı aracın sürücüsü davalı …’nun olayda etkili hatalı sevk ve idaresi sabit görülmediği, anlaşılmıştır.
Ancak davanın nihayete erdirilebilmesi, gerçek zarar miktarının tespiti için davacının maluliyetinin tespiti gerektiği, bu hususta davacı tarafa bir çok kez süre verildiği, davacının tespit işlemleri için gerekli başvuruları yapmadığı, 11.celse itibari ile davacının halen kesin süre ve ihtara rağmen hastaneye başvuru yapmadığı, her ne kadar davacı taraf, hastane tarafından maluliyetinin tespitinin yapılmadığını beyan etse de, resmi olarak mahkememize gönderilen belgede, davacının hastaneye başvuru yapmadığının belirtildiği ve aksine de bir belge sunulmadığı anlaşılmakla, maluliyet ispat edilmeden, gerçek zarar miktarı tespit edilemeyeceğinden, davacı tarafın kesin süre sonuçlarına katlanması gerekmekle, davacı davasını ispat edememiş sayılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 31,40-TL harçtan düşümü ile bakiye 27,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.16/06/2021

Katip Hakim
E-imza E-imza