Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1204 E. 2023/91 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1204 Esas
KARAR NO : 2023/91

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Davalı … A. Ş. (… A. Ş.) ile …Ltd. Şti arasında 21.02.2011 tarihinde … 2. Noterliği’nin … yevmiye nolu ve … nolu düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi imzalanmıştır. İlgili sözleşmenin konusu … alt sözleşme nolu 08.02.2011 tarih paletli ekskavatör, … alt sözleşme nolu 10.02.2011 tarih kazıcı yükleyici,
… alt sözleşme nolu 10.02.2011 tarihli kırıcı bağlantı kiti,
… sözleşme nolu 10.02.2011 tarih klimadır. Söz konusu sözleşme bedeli ise toplam 558.341.14 TL dir.
Müvekkil şirket söz konusu kiralama bedeline teminat olmak üzere 14.03.2011 tarihinde tesis tarihi itibari ile …’ın mülkiyetinde bulunan … ili Merkez … Köyü 55 nolu taşınmaz üzerinde ipotek tesisi sağlanmıştır. Söz konusu ipotek sözleşmesi 536.500TLye kadar olan miktarı ile bu miktara ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğacak akdi faizler, vergiler, harçlar, icra takip ve yargılama giderleri, resmi arifenin üç katı avukatlık ücreti, her ne nam altında olursa olsun alacaklıya karşı doğacak borçları, temerrüt faizleri, sigorta ücretini de kapsamak üzere olmak kaydıyla 2. Derece, 1. Sırada serbest dereceden istifade kaydıyla, fekki alacaklı tarafından bildirilinceye kadar süreli, yıllık %50 faizli olarak tespit edilmiştir. Davalı şirket iki numaralı bentte belirtilen finansal kiralama konusu iş makinalarından yalnızca … nolu sözleşmede belirtilen … marka paletli ekskavatörü 30.06.2011 tarihinde teslim etmiştir. Diğer finansal kiralama konusu menkuller ise müvekkil şirkete teslim edilmemiştir. Finansal Kiralama Sözleşmesinin karşılıklı iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Bu nedenle davalı şirketin kendisine düşen borç edimini yerine getirmeden müvekkil şirketin borçlarını yerine getirmesini istemesi hem ,TBK daki iki tarafa borç yükleyen sözleşmeleri düzenleyen hükümler çerçevesinde hem de FFFK m. 18 yönünden mümkün değildir. FFFK m.18 de finansal kiralama sözleşmesinin; bir malın zilyetliğinin her türlü faydayı sağlamak üzere kiracıya bırakmasını öngören bir sözleşme olduğu belirtilmiştir. Yine finansal kiralama konusu malın, kiralayanın malın imalatçısı veya satıcısı ile zamanında sözleşme yapmaması veya gerekli ödemeyi zamanında yerine getirmemesi veya kiralayanın kusurundan kaynaklanan sebepler ile kiracıya teslim edilmemesi halinde TBK nun temerrüde ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. TBK m123, 125 ve 126 madde hükümleri doğrultusunda müvekkil şirkete sözleşmede kararlaştırıldığı halde zilyetliği geçirilmeyen bir kısım makine ve diğer menkuller nedeniyle davalı şirketin temerrüde düştüğü açıktır. Her ne kadar TBK m 123 de “ karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir” hükmü yer alsa da taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı şirket tarafından feshedildiği düşünüldüğünde bu maddenin uygulama alanı bulunmamaktadır. Yine davalı şirket müvekkil şirketin finansal kiralama bedelini ödememesini gerekçe göstererek müvekkil şirketin paletli ekskavatörü kendilerini teslim edilmesi amacıyla telefon ile görüşmelerde bulunmuş ve bu görüşmelerin sonucunda söz konusu iş makinasının 28.02.2013 tarihinde kendilerine teslimini sağlamışlardır. FFFK ma24 uyarınca kiracı sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkına sahip olduğu ifade edilmiştir. Ancak müvekkil şirket sözleşme feshedilmeden önce davalı şirketin baskıları sonucunda iş makinesini davalı şirkete teslim etmişlerdir. Müvekkil şirketin iş makinesinin fesih tarihinden önce teslim edilmesi nedeniyle müvekkil şirket almış olduğu işleri yerine getiremediği gibi iş makinesini çalıştıramadığından maddi zarara uğramıştır. Müvekkil şirketin iş makinesini çalıştıramadığı günler nedeniyle kazanç kaybına uğradığı gibi, buna bağlı olarak bir kısım borçlar altına da girmek durumunda kalmıştır. Buna müteakiben davalı şirketçe … 1. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilmiştir. Söz konusu ihtarnamede … 2. Noterliğinin … tarih ve … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin kira borçlarının ödenmediğini ve ekte de görüleceği üzere 44.946,84 kira borcu ile birlikte 16.05.2013 tarihi itibariyle 18.308,18 TL temerrüt faizi borçları toplamı olan 63.255,02TL nin 60 gün içinde ödenmesini; bu süre içerisinde ödemede bulunulmaması halinde Finansal Kiralama Kanununun 31. Maddesi uyarınca sözleşmenin FESİH edilmiş sayılacağını; sözleşme konusu malların fesih tarihinden itibaren 3 gün içinde şirketin ikametgahında İADE VE TESLİM EDİLMESİNİ; yine bu süre içerisinde 1 yıl içinde kira bedellerinden üçünün veya üst üste ikisinin zamanında ödenmemesi halinde mükerrer temerrüt nedeniyle finansal kiralama sözleşmesinin fesih edilebileceğini, ayrıca 60 günlük sürenin bitimini beklemeden muaccel alacakların tahsili amacıyla yasal yollara gidileceğini, sözleşmenin feshi nedeniyle vadesi gelmemiş kiralar dahil muaccel hale geleceğinden ileriye dönük 184.948,38TL+KDV finansal kira borcunun da fesih tarihinden itibaren 3 günlük sürede ödenmesini ihtar etmişlerdir.Görüldüğü üzere davalı şirket finansal kiralama konusu malın kendilerine iadesini 28.02.2013 tarihinde sağladıkları halde 16.05.2013 tarihli ihtarname ile kiralama konusu iş makinesinin kendilerine iadesini talep etmeye devam etmektedirler. Ayrıca davalı şirket tarafından bir adet paletli ekskavatör alınmasına rağmen yine sanki yukarıda 2 nolu bentte belirtilen sözleşmeden doğan tüm alacakları talep etmiş ve müvekkil şirketin ileriye dönük 184.948,38TL+KDV ile birlikte 63.255,02TL ile birlikte toplamda 248.203,40TL+KDV borcu olduğunu belirterek bu borcun ödenmesini ihtar etmişlerdir. Davalı şirket tarafından müvekkil şirkete yasal takibe ise ancak 11.02.2014 tarihinde İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nğn 2014/638 nolu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılarak müvekkil şirkete icra emri gönderilmiştir. İlgili bu takipte;
• 17.960,32TL asıl alacak,
• 80.062,00TL işlemiş temerrüt faizi( 21.02.2011-06.02.2014 tarihleri arası)
• Toplam 98.022,32TL lik bedelin tahsili amacıyla yasal takibe geçilmiştir.
İş bu takibin iptali amacıyla tarafımızca … 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı davası açılmış ancak mahkemece davamızın reddine karar verilmiş ve iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. HD sinin 2015/4187-5524 sayılı kararı şikayetimizin süresiz şikayet olması nedeni ile lehimize bozulmasına karar verilmiştir. 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nce yeniden yapılan yargılama neticesinde şikayetimizin kabulüne karar verilmiştir.
Müvekkil şirketçe davalı şirket tarafından … 18. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine cevap olarak … 1. Noterliğinin … tarih ve … nolu ihtarnamesi ile müvekkil şirketten iade alınan finansal kiralama konusu iş makinesinin satışının yapılıp yapılmadığı, satışı yapılmış ise hangi tarihte ve ne miktar üzerinden satışının gerçekleştirildiğinin kendilerine bildirilmesi ihtar edilmiş olduğu halde davalı şirketçe iş bu ihtarnameye verilen cevap niteliğinde ki … 18. Noterliğinin … tarih ve … nolu ihtarnamesi gönderilmiş ve müvekkil şirkete sorulan bu hususlara cevap verilmediği gibi 64.204,14TL borcun müvekkil şirketçe ödenmesini ihtar etmişlerdir.
Davalı şirket 7 nolu bentte belirtilen davanın sonucunu beklemeksizin dosyanın temyiz incelemesi amacıyla Yargıtay ilgili dairesinde olduğu halde ;01.12.2014 tarihinde … 10 İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlamıştır. Yine bu takipte;
• 18.903,32TL asıl alacak,
• 46.137,72TL Akdi Faiz (21.02.2011-01.12-2014 tarihi arasında)
• Toplam 65.041,04TL müvekkil şirketten talep edilmiştir.
İş bu takibe karşı da … 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E sayılı dava açılmıştır. İş bu davada yapılan bilirkişi incelemesi ile (belirtmek gerekir ki bilirkişi tüm evrakları davalı şirketin adresinde incelemiş olup İcra Hukuk Mahkemesi’nce söz konusu belgelerin mahkemeye ibrazı gerektiği hatırlatıldığı halde evrakların dosyaya ibrazı sağlanamamış ve sadece bilirkişi beyanıyla yetinilmiştir.)
… 19. İcra Hukuk Mahkemesinin…E sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin müvekkil şirketten iade almış olduğu paletli ekskavatörün satışının MUAVİN DEFTER KAYITLARINA göre 31.05.2013 tarihinde ve 29.11.2013 tarihinde yapıldığı tespit edilmiştir. İş bu makinesinin iki ayrı tarihte satışının yapıldığı ancak raporda 22.11.2013 tarih ve 318 PROFORMA fatura ile (70.370,37Eoro *2.7293) 192.061,85TL lik bedel üzerinden satışın yapıldığı belirtilmiştir. Sonuç olarak sözleşme hükümlerine göre müvekkil şirketin 63.331,04TL borçlu olduğu bilirkişi raporunda açıklanmıştır.
Yine davalı şirketin iş bu makineyi müvekkil şirketin kendilerine vermiş olduğu yazılı rıza doğrultusunda bu bedele satıldığı bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde imzalanan bir sözleşme olduğuna göre, sözleşme hükümlerini değiştiren ve kanunda da düzenleme alanı bulunmayan finansal kiralama konusu iş makinesinin iade edilmesi ve satışına muvafakat edilmesi sözleşmesinin de noterde düzenleme şeklinde yapılması halinde geçerlilik kazanacaktır. 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunun uygulandığı dönemde yapılan finansal kiralama sözleşmelerinin noterde düzenleme şeklinde yapılma zorunluluğu bulunmaktaydı. Bu nedenle daha ağır bir şekil şartına tabi tutulan sözleşmede yapılacak değişiklikerin de sözleşmenin kurulması anında mevcut olan şekil şartına uyma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle müvekkil şirket tarafından verildiği söylenen yazılı muvafakatın şekil şartına uyulmaması nedeniyle geçerliliği bulunmamaktadır. Yine davalı şirket 22.07.2013 tarihinde Seri … sevk irsaliyeli fatura ile … plaka nolu araç sahibi … tarafından teslim edildiğini beyan etmiş ise de müvekkil şirket yukarıda belirtildiği üzere 28.02.2013 tarihinde teslim edilmiştir. Söz konusu irsaliyeli faturaya göre iş makinesinin nereden alındığı ve fatura ücretinin nereye ödendiğinin araştırılmasını böylece finansal kiralama konusu aracın davalı şirkete daha önceden tespit edildiğinin kanıtı olacaktır.
Davalı şirketin yukarıda sayılan şekilde hareket etmesi kendisinin dürüstlük kurallarına uymadığı ve basiretli bir tacir olarak hareket etmediğinin açık göstergesidir. Davalı şirketin kötüniyetli olarak hareket etmesi müvekkil şirketin büyük maddi zararlara uğramasına sebebiyet verdiği gibi müvekkil …’a ait ipotekli taşınmazın satışı yoluna gidilmesi halinde müvekkil Müzeyyen’in de telafisi mümkün olmayacak bir zarara uğramasına neden olacaktır. Yukarıda açıklandığı üzere müvekkil şirketin iş makinesinin teslim edilmesi ile satışının gerçekleştiği tarihler arasında uğramış olduğu zararların tazmini bakımından davalı şirketin fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla ayrıca müvekkil şirketin ticaret şirketi olması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının hesaplanmasının hem kendisi hem de tarafımızdan hesabının yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle şimdilik 1000,00TL müsbet zararın tazminini talep ederiz. … ili … ilçesi … nolu üzerinde bulunan ipoteğin fekkine karar verilmesini, Müvekkil şirketin davalı şirketin sözleşme hükümlerini açıkça ihlal etmesi nedeniyle fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla 1000,00TL müsbet zararının tazminini(28.02.2013 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte )
Müvekkil şirkete yöneltilen takiplerin haksız olması nedeniyle takibe konu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini
Yine davalının takibe konu alacağın %10 oranında tazminata mahkum edilmesini,
Yukarıda belirtildiği üzere müvekkil şirkete açılacak bir takipte müvekkillerin telafisi mümkün olmayacak zararlarının önüne geçmek üzere tedbir kararı verilerek İSTANBUL 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2014/5059E. SAYILI TAKİBİN DURDURULMASINA VE İPTALİNE
7- Yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…’ talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir;
“…Müvekkil Şirket ile Davacılardan Albayrak Harfiyat ile ihtilaf bulunmadığı üzere … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedilmiştir. Buna göre;
.. tarih ve … proforma fatura numaralı kiralanan (Hidrolik Paletli Ekskavatör) için … nolu ödeme planı,
… tarih ve … proforma fatura numaralı kiralanan için (Kazıcı Yükleyici İş Makinası) … nolu ödeme planı,
… tarih ve … proforma fatura numaralı kiralanan için (Kırıcı Bağlayıcı Kiti ve Klima (kazıcı yükleyici iş makinasına ait parçalardır)) … nolu ödeme planı,
kapsamında finansal kiralama işlemi gerçekleştirilmesi konusunda mutabık kalınmış ve her bir kiralanan için ayrı ayrı ödeme tablosu belirlenmiştir. Akabinde tarafların mutabakatı ile kiralananlardan sadece ihtilaf bulunmadığı üzere … tarih ve … proforma fatura numaralı kiralanan (Hidrolik Paletli Ekskavatör) Kiracıya teslim edilmiş olup diğer iş makinası ve tamamlayıcı parçaları için sözleşme yürürlüğe girmemiştir. Finansal Kiralama Sözleşmesi Özel Şartlar bölümünün “Kiralama Bedellerinin Hesaplanmasında Esas Alınan Maliyet Tutarları” bölümü hükümleri uyarınca sadece… nolu ödeme planına istinaden kesin kira ödeme planı belirlenmiş ve Kiracı Şirketin ödeme güçlüğüne düştüğü 2013 yılına kadar sözleşme ihtilafsız olarak devam etmiştir.
Dolayısıyla iddia olunduğu üzere Davacılardan hiçbir zaman teslim edilmeyen kiralananlar için kira vesair bir bedel tahsil tahsil ve talep edilmemiştir.
Kiracı Şirket tarafından kira bedellerinin ödenmesinde temerrüte düşülmesi üzerine … tarihinde …. 1. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Aralık 2013, Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2013 dönemi kira bedelleri ile diğer borçlarının 60 gün ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedilmiş olacağı yönünde ihtarname keşide edilmiştir.
Bunun üzerine Kiracı Şirket sözkonusu ihtarnameye konu borçlarını ödeyemeyeceğini ve bu nedenle fesih iradesini ve sözleşmenin münfesih olduğunu kabul ederek 75.000.-EURO alt limitten satılarak borcun mahsup edilmek üzere kiralama konusu iş makinasını Müvekkil Şirket’e rızaen teslim etmiştir.
Müvekkil Şirket tarafından iade olunan iş makinası belirtilen alt limitin üzerinde olmak üzere 75.000.-EURO karşılığında üçüncü kişiye satılarak yapılan tahsilat Kiracı Şirketin borcundan mahsup edilmiştir.
Akabinde bakiye tutarın tahsili için Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan borçların teminatı olmak üzere … İli, … İlçesi, … parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde dava dışı üçüncü kişi … tarafından verilen ipoteğin paraya çevrilmesi için Kiracı Şirket ve … (ipotek veren olarak) hakkında … 10. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiştir.
Ancak takip öncesi ipotekli taşınmazın … tarafından Davacı …’a devir edilmiş olduğu yapılan itiraz üzerine öğrenilmiştir. Bunun üzerine Müvekkil Şirket tarafından yine Kiracı Borçlu Şirket ve ipotekli taşınmazın yeni sahibi Davacı …’a karşı … 10 İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmıştır.Sözkonusu takibe karşı Davacılar tarafından … 19. İcra Hukuk Mahkemesinde … Esas no ile açılmış bulunan takibin taliki ve iptali talepli dava 26.04.2016 tarihinde … Karar no ile bilirkişi tarafından tespit edilen 63.331,04.-TL alacağı aşan kısım açısından kısmen kabul edilmiştir. Sözkonusu karar Davacılar tarafından temyiz edilmiş olmakla halen Yargıtay incelemesinde bulunmaktadır. Son olarak Davacılar tarafından işbu dava; 63.331,04.-TL borçlu olmadıklarının tespiti,
… İli, … İlçesi, … Köyü, 55 nolu parsel üzerinde bulunan ipoteğin fekki,
1.000.-TL sözleşme hükümlerinin ihlali iddiası ile tazminat talebi,
… 10. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibinin durdurulması ve iptali,
taleplerini içeren işbu davayı açmış bulunmaktadır.
Dava Finansal Kiralama Sözleşmesinin Kiracısı Albayrak Harfiyet ve İpotek Borçlusu … adına açılmış olup birden çok talebi ihtiva etmektedir. Dava dilekçesinden hangi davacı için hangi talepte bulunulduğu tereddüte mahal vermeyecek şekilde anlaşılamamaktadır. Bu kapsamda öncelikle Davacı Tarafa netice ve talebini somutlaştırarak her bir talep için peşin harç miktarının tespit edilmesi ve eksiklik var ise ikmali için süre verilmesi gerekmektedir. Yukarıda izah edildiği üzere Finansal Kiralama Sözleşmesi başlangıçta iki iş makinası ve bunlardan birinin tamamlayıcı parçaları için yapılmış olsa da tarafların ortak iradesi ile sadece bir makina için yürürlüğe girmiş ve ihtilafsız uygulanmıştır.
Sözkonusu Finansal Kiralama Sözleşmesi 21.02.2011 tarihinde akdedilmiş olup ilk defa ve yaklaşık altı yıl sonra sözkonusu kiralananların teslim edilmeyerek sözleşmeye aykırı davranıldığı, bu nedenle zarara uğradığı iddiasını işbu dava ile ileri sürmektedir.
Kaldı ki; Finansal Kiralama Sözleşmesi ile her bir kiralanan için ayrı ayrı düzenlemeye gidilmek suretiyle bunların birbirinden bağımsız olduğu ortaya konmuş bulunmaktadır. Dolayısıyla ödemezlik defi niteliğindeki itirazlar ancak teslim edilmeyen kiralananlar için ileri sürülebilecek olup Müvekkil Şirket’in bu konuda bugüne kadar hiçbir talebi olmamıştır.Davacı taraf kiralanan iş makinasının teslimi tarihi konusunda yanılgı içerisinde olduğu gibi bu konudaki tazminat talebinin de hukuki dayanağı bulunmamaktadır.
Davacı Tarafça kiralanan iş makinasının 16.05.2013 tarihli fesih ihtarından önce 28.02.2013 tarihinde Müvekkil Şirketin baskıları neticesinde iade edildiği iddia olunarak bu nedenle uğranılan zararın tazmini talep edilmektedir.
Davacı Kiracı Şirket tarafından Müvekkil Şirket’e kiralananın teslimi sırasında verilmiş bulunan Teslim Tesellüm Belgesi ve Muvafakatname başlıklı belge … 1.Noterliğinin … yevmiye numaralı fesih ihtarnamesine doğrudan atıf yapmakta olup iddia olunduğu üzere fesih tarihinden önce teslim edilmiş olması mümkün değildir. Aksi düşünülse dahi tacir olan Davacı Şirket’in kendi iradesi ile yapmış olduğu işleme dayalı olarak zarar tazmininde bulunması mümkün değildir.
Davacı Tarafça 28.02.2013 tarihinde yapıldığı iddia olunan iade ile ilgili herhangibir belge tebliğ edilmemiş olup bu konudaki iddiasını ispat ile mükellef olduğu gibi sunulacak belgeye karşı cevap hakkımızı saklı tutarız.
Ayrıca Davacı Tarafça fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 1.000.-TL müspet zarar talebinde bulunulmuş olmakla birlikte sözkonusu zararın ispatına yönelik olarak herhangibir bilgi ve delile yer verilmemiş bulunmaktadır. Bu itibarla sözkonusu talebin kabulü mümkün olmadığı gibi bu konudaki tüm cevap haklarımızı saklı tutarız.
Müvekkil şirketin 63.331,04.-tl alacağı bulunduğu … 19. icra hukuk mahkemesince tespit olunmuş olup davacıların bu konudaki iddialırının da kabulü mümkün bulunmamaktadır. İhtilaf bulunmadığı üzere henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte … 19. İcra Hukuk Mahkemesinde …Esas … Kararı ile Davacıların Müvekkil Şirkete ipotek takip tarihi itibari ile 63.331,04.-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Sözkonusu borç miktarının tespitinde yapılan bilirkişi incelemesi ile taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesi, İpotek Senedi, Faturalar, Ticari Defter ve Kayıtlar esas alınmış, kök raporu Davacıların yaptığı itiraz üzerine yapılan ek incelemede de Davacı Kiracı Şirket defter ve kayıtlarının da ticari ilişkiyi ve buna dayalı alacağı teyit ettiği belirtilmiştir.
İcra Hukuk Mahkemelerince verilen kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmese de sözkonusu dosyadan tüm belgeler ve tarafların defter ve kayıtları üzerinden yapılan inceleme neticesinde alınmış bilirkişi raporu işbu dava açısından da delil teşkil etmektedir. Aynı kapsamda yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmamakla birlikte Sayın Mahkemenizce gerek görülmesi ve yeniden aynı belge ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması halinde sözkonusu alacak miktarının varlığı ortaya konulacaktır.Dolayısıyla Davacıların borçlu olmadıkları yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup İcra Hukuk Mahkemesi kararının Yargıtayca onanması halinde ipoteli taşınmazın satılacak olması nedeniyle işbu davadan alınacak bir tedbir kararı ile satış işleminin bir süre daha ötelenmesinin amaçlandığı açık bulunmaktadır.Tedbir talebinin kabulü iik hükümleri uyarınca mümkün bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir talebinin reddine, Haksız davanın reddine,
Yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin Davacı Taraflara yüklenmesine,
karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
HMK 118-315 maddeleri gereğince yazılı yargılama usulüne tabi olduğu, dava şartlarının bulunduğu görüldü.
09/07/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:;
“…Davacı (Kiracı ) …Ltd.Şti. tarafından Davalı Kiralayan ) …ne karşı Mahkemenizde açılan bu Dava Konusu ile … 19. İcra Hukuk Mahkemesi(…E. Sayılı dosyası) aynı konu lu dosya (… 10. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası) içermesi nedeniyle, Yukarıda hesaplaması yapılan Asıl Alacak Tespiti ve … 19. İcra Hukuk Mahkemesi’ne hitaben düzenlenen Bilirkişi Raporunda belirtilen Asıl Alacak ve faiz Hesaplamaları gözönünde bulundurulduğunda; 01/12/2014 tarihinde açılan İcra takip talebinde belirtilen Asıl alacak tutarının 18,903,32TL’ sı değilde, 16,271,80 TL olarak hesaplandığı, 01/12/2014 tarihinde açılan İcra takip talebinde belirtilen İşlemiş Faiz tutarının 46,137,72 TL (Bilirkişi raporunda Faiz hesaplaması detaylı olarak yapılmıştır.) doğru hesaplandığı, İcra takip talebinde belirtilen Toplam Alacak tutarının 65,041,04 TL’sı değil de, 62,â409,52 TL olarak hesaplandığı, İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi’ne hitaben düzenlenen Bilirkişi Raporunda belirtilen Asıl alacak ve Toplam alacak tutarı farkının ise Yapılan Masraflardan(921,52TL) kaynaklandığı, , (62,409,52 TL *921,52TL – 63,331,04 TL)hususunu,delilleri ve hukuki değerlendirilmele göre varılacak sonuc…”dair görüş sunmuştur.
09/02/2021 tarihli ek bilirkişi raporu özetle şöyledir;
“…Dava ve icra dosvası ile davalı şirket ticati defter kayıtlarımın incelenmesi neticesinde, nihai takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere;Davalı … A Ş. ile davacı …Ltd.Şti arasında … 2. Noterliğinin …tarih … yevmiye Numarası ile tasdikli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşinesinin akd akdedilmiş olduğu, Davalı şirket tarafından keşide edilen 17.05.2013 ihtarname tarihi itbarıyle davacı kiracı şirketin temerrüt faizi hariç; 36.076,12 TL Kira borcu ve 7.070,72 TL, Masraf borcu olmak üzere Toplam 44.946,84 TL borcu olduğu, ihtarnamede verilen kanuni süre içerisinde kiracı tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, kanımi süre sonu olan 27.07.2013 tarihi itibariyle halen temerüt faizi hariç 44.374,06 TL kira borcu ve 9.033,54 TL masraf borcu olmak üzere toplam 53.407,60 TL borcu bulüunduğu, taraflar arasındaki sözlesmenin fesih olması sonucunda sözleşmenin kesin ödeme planında yer alan faruralanmamış kiraların; KDV hariç 154.565,12 TL anapara ve 24.333,32 TL faiz olmak üzere toplam 178.898,44 ‘TL tutarı muacec hale gelmiş olduğu, Kiracıdan rızaen teslim alman sözleşme konusu malın, üçüncü kişiye yapılan leasing sözleşmesi ile 70,370,37 EUR %8 KDV — 76.000 EUR bedel üzerinden satış vapılmış olup, satış bedelinin TL karşılığı(70.370,37 Euro*2,7133=) 190.865,55 TL olarak hesaplanmış olduğu açıklamaların rapor içerisinde yer aldığı,rapor içerisinde açıklandığı üzere; Davalı şirket tarafından … 10. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 01/12/2014 tarihinde açılan icra takibinde davacı kiracı şirkette kök raporda da belirtildiği gibi;16.271,80 TL asıl alacak, 46.137,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 62.409,52 TL talep edileceği yönündeki tespittir…”dair görüş sunmuştur.
28/01/2022 tarihli ek bilirkişi raporu özetle şöyledir;
“…Davacı kiracıdan takip tarihi itibariyle toplam 16.271,80 TL asıl alacağına %26,5 faiz oranı ile yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle 39.187,60 TL temerrüt faizi talep edilebileceği bu miktara sözleşmenin fesih durumunda olması sebebiyle %18 KDV ilave edilmesi neticesinde toplam 46.241,37 TL temerrüt faizi talep edilebileceği hesaplanmakta olup takip talebinde 46.137,72 TL talep edilmiştir. Bu kapsamda talep edilebilecek tutarın 62.409,52 TL olduğu hesaplanmaktadır…” dair görüş sunmuştur.
10/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi özetle şöyledir;
“…Davalı şirket aleyhine açmış bulunduğumuz iş bu davamızda öncelikle davalı şirketin, davanın temelini oluşturan finansal kiralama sözleşmesinde yer alan iş makinesinin sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak geri alındığını iddialarımıza ilişkin delillerimiz toplanmamıştır. Davalı şirketin sözleşmeyi feshinden önce iş makinesini aldığını ve bu sebeple müvekkil şirketin zarara uğradığını dava dilekçemiz ve aşamalardaki tüm dilekçelerimizde ifade etmiştik. Müvekkil şirketin iş makinesini 28.02.2013 tarihinde teslim ettiğini ifade etmiş olmamıza rağmen 09.02.2021 tarihli bilirkişi raporuna ekli davalı şirket ve müvekkil şirket arasındaki cari işlemler raporunda 04.06.2013 tarihinde iş makinesinin teslim edildiği görülmektedir. Davalı şirketin tüm savunmaları da iş makinesinin tarafımızca ileri sürülen tarih olmayıp daha ileri bir tarihte teslim alındığı yönündedir. Ancak davacı tarafından dava öncesinde göndermiş olduğumuz ihtarnamelerde buna ilişkin bilgi isteğimiz cevaplanmadığı gibi, davalı ile olan ve bu dosyada delil olarak sunmuş olduğumuz diğer dava dosyalarına da sunulmamıştır tıpkı iş bu davada olduğu gibi. Davalı taraf iş makinesini teslim aldığı tarihi kendi rızası ile net bir şekilde ortaya koymaktan aciz olduğunu göstermiştir. İş makinesinin sözleşmenin feshinden önce alındığının ispat edilmesi halinde iş bu davanın müvekkiller lehine gelişme göstermesi mutlak bir gerçek olduğundan mahkemenizce öncelikle aşağıda belirtilen kanun hükümleri doğrultusunda ve müvekkil şirketin sunmuş olduğu belgeler uyarınca delillerimizin toplanmasını talep ediyoruz. Delillerimizin toplanması ve araştırılması isteğimiz Anayasamızda belirtilen adil yargılanma ilkesi ile birlikte AİHS ce de korunan temel haklardan birisi olması nedeniyle iş bu taleplerimizi yineleme zarureti içinde bulunuyoruz. Karayolları Trafik Kanununun 33. Maddesine göre; Ağırlık ve boyutları bakımından özelliği olan,başka ulaşım sistemleri ile taşınması olmayan ve taşıma sınırını aşıp da taşınması zorunlu olan yüklerin taşınması için, Karayolları Genel Müdürlüğünden izin alınması zorunludur. İş makinesi ise paletli iş makinesi olup 30 ton ağırlığında olup bu nedenle Karayolları genel müdürlüğünden alınan özel izne bağlı olarak karayolunda taşıması gerçekleştirilebilir. Müvekkil şirket iş makinesini Bolu da teslim ettiğine göre taşımanın karayolundan yapılma zorunluluğu da olduğu düşünüldüğünde ancak bu özel izinle taşınması mümkün olabilecektir. Bu izin belgesinde yükün hangi araçla hangi tarihte nereye nakledileceği bilgisi bulunmaktadır. Dava dosyasına sunmuş olduğumuz 28.02.2013 tarihli yazıya dayanarak iş makinesinin … plakalı araca yüklendiğini ve bu şekilde davalıya teslim edilmek üzere yola çıktığını ifade etmiştik. Yine iş makinesinin nakli sırasında doğabilecek hasarlar bakımından sigorta yapılması da bir zorunluluk olduğuna göre, bilirkişi raporlarında belirtilen 21.03.2013 tarihli fatura açıklamasının nakliye bedeli olduğu DİKKATE alındığında iş makinesinin iddia etmiş olduğumuz tarihte davalıya teslim edildiği ortaya çıkmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak 04.06.2013 tarihi bakımından …plaka nolu araç ile … PLAKA NOLU iş makinesinin taşınması için özel yük taşıma izni verilip verilmediğinin araştırılmasını ve yine …PLAKA NOLU iş makinesinin taşınması için verilen izin belgelerinin de aynı kurumdan talep edilmesi için yazı yazılmasını talep ediyoruz. Ayrıca yine Karayolları Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak 04.06.2013 tarihi ve 28.02.2013 tarihinde… plaka nolu aracın Bolu Gebze arasındaki kayıtlarının Karayolları Genel Müdürlüğünden istenmesini talep ederiz. Zira müvekkil tarafından yapılan başvuruya ilgili kurumca 01.03.2022 tarihli cevabı ile; bu kayıtların ancak adli birimlerin talep etmesi halinde verilebileceği bildirilmiştir. Davalı şirketin ticari defterleri tüm itirazlarımıza rağmen aynı bilirkişi tarafından davalının adresinde incelenmiştir. İncelenen belgelerin birer nüshası dava dosyası içinde bulunmamaktadır. Bilgilerin doğruluğu ve gerçekliği bu nedenle tarafımızca tespit edilemediği gibi bu bilgilerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunu ortaya koymak bakımından HMK 293. Maddede belirtilen uzman görüşü almamızın da önüne geçilmiş bulunulmaktadır. Kısacası davamızın tüm gidişatı tek bir bilirkişinin insiyatifine bırakılarak adil yargılanma ilkesi askıya alınmıştır. Bu nedenle bilirkişinin incelemiş olduğu tüm evrakların birer örneğinin dosya içine alınmasını dava dilekçemiz ile 63.331,04 Menfi tespit ve 1000,00TL müsbet tazminat talebinde bulunmuş isek de; müvekkil şirketin uğramış olduğu tüm maddi zararları bakımından fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere ve iş makinesinin teslim edildiği tarih olan 28.02.2013 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte 200.668,96TL olmak üzere toplamda 265.000,00TL olarak ıslah ediyoruz. ıslah talebimizin kabulüne karar verilerek müddeabihin ıslahı yolu ile arttırdığımız kısım ile dava dilekçesinde talep ettiğimiz miktarların birleştirilmesi sonucu; 63.331,04TL yönünden borçlu olunmadığının tespitine ve fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere 200.668,96TL nin 28.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliğine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini..” talep etmiştir.
Somut olayda davacılar, … 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan 18.093,32 TL ipotek alacağı ve 46.137,72 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 65.041,04 TL tutarındaki borca ilişkin İİK’nın 72. Maddesi uyarınca borçsuzluğun tespiti, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki ile 1.000 TL müspet zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
2004 sayılı İİK’nın “Menfi tesbit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi şöyledir:
“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)
Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.”
Yukarıda açıklanan bilgiler ve toplanan delillere göre, taraflar arasında 21.02.2011 tarihli Noter huzurunda düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı … şirketi tarafından, anılan sözleşme kapsamında düzenlenen … Tapu Müdürlüğünün … tarihli ve … yevmiye numaralı ipotek senedine dayalı olarak … 10. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası üzerinden 65.041,04 TL bedelli takip başlatılmıştır. Davacı sözleşme kapsamında borcunu ifa ettiğini, finansal kiralamaya konu makineyi iade ettiğini ve borçsuz olduğunu ileri sürmekte, davalı ise davaya konu iş makinesinin borçlu temerrüttü nedeniyle iade alındığını kabul ederek, söz konusu makinenin sözleşmede belirtilen alt limite göre satışı yapılarak borçtan düşüldükten sonra bakiye alacağın tahsili için takip başlatıldığını belirtmektedir. Bu bilgi ve açıklamalar ışığında mahkememizce resen oluşturulan ve bankacı, finans uzmanı ile nitelikli hesaplama uzmanından teşekkül eden heyet tarafından yapılan inceleme neticesinde, anılan icra dosyasında başlatılan 18.093,32 TL tutarındaki ana para ipotek alacağının esasen 16.271,80 TL olması gerektiği tespit edilmiş ve bu çerçevede … 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacının ana para borcu yönünden takip talebinde belirtilen miktarın 2.631,52- TL ana para borcu kısmı bakımından borçsuzluğunun tespitine, davacının sair istemlerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
Davanın KISMEN KABULÜNE,
… 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacının ana para borcu yönünden takip talebinde belirtilen miktarın 2.631,52- TL ana para borcu kısmı bakımından borçsuzluğunun tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90-TL harcının peşin ve ıslah harcı 4.525,62 TL’den düşümü ile bakiye 4.345,72 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.631,52-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 3.431,50-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 34,08-TL ile davacı tarafça yatırılan peşin ve ıslah harcından tahsil edilen karar harcı miktarı 179,90 TL olmak üzere toplam 213,98-TL’nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 25 TL yargılama masrafının kabul ve red durumuna göre 24,75 TL’sinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır