Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1176 E. 2018/618 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1161 Esas
KARAR NO : 2018/617

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senedin Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davalının müvekkilleri aleyhine …bank … Şubesine ait 30/08/2016 keşide tarihli, 40.000,00-TL bedelli çeke istinaden … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibi ile icra takibi başlattığını, müvekkillerinin bu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığını, zira müvekkillerinden Nurcan Uygun’un diğer davacı şirketin yetkilisi ve diş hekimi olduğunu, dava dışı Mustafa Sefa’nın diğer bazı dava dışı şahıslar ile birlikte bu çeki müvekkilinden hile, tehdit , taciz gibi yollarla aldığını, bu sebeple çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Çekin sebepten mücerret olduğunu, davacının iddialarının çelişkili ve inandırıcı olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
1-… 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
2-… Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı dosyası.
3- …bank … Şubesine ait … çek numaralı, …tarafından keşide edilen, lehtarı … olan, arkasında …, … ve …’ın cirosu ile bankanın karşılıksız kaşesinin bulunduğu 30/08/2016 keşide tarihli, 40.000,00-TL bedelli çek fotokopisi.
4-Davacı tanığı … Beyanında: … benim patronum olur, benim çekler konusunda bilgim vardır, dediğim gibi ben … hanımın yanında 3+1 dairede poliklinikte çalışıyordum, nisan da burası kapandı, ben …’ı tanımam, ancak …’yı bilirim, kendisi polikliniğimize gidip geliyordu, doktor hanımın güvenini kazanmıştı, ben kendilerini pek samimi bulmadığım için sürekli olarak her geldiklerinde dikkatli inceliyordum, her defasında farklı arabayla geliyorlardı, sanırım araçları kiralıyorlardı, bir gün …’nın elemanları olduğunu bildiğim … ve … ile beraber geldiler, … hanımın odasına geçtiler, o gün 2 arabayla gelmişlerdi, ben kendilerine çay bıraktım, daha sonra odadan çıkıp gittiklerin de doktor hanımın yanına gittim, … hanımın beti benzi atmıştı, çok korkmuştu, ne olduğunu sorduğum da bana kendisine zorla çek imzalattıklarını ve “iki kızın iki elemanın var iyi düşün” diyerek tehdit ettiklerini ve çekleri böyle imzalattıklarını söyledi, daha sonra da … hanımın sürekli telefonları çalmaya başladı, kendi odasına gidip orada görüşüyordu, ancak odadan çıktıktan sonra hep eli ayağı titriyordu, hastalarına bakamamaya başlamıştı, bir türlü elini hastanın ağzına getiremiyordu, ben … bey ile … hanım arasında ne gibi bir ticari ilişki vardı bilemiyorum, kendisi patronum olduğu için zaten merak ettiğim her şeyi de soramıyordum, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur, dedi.
Davacı tanığı … beyanında : …benim patronum olur, bek kendisine ait muayene de çalışıyordum, ben …’ı bilmem, ancak … isimli şahısı ve bunun elemanları olan… ile …’i biliyorum, bu şahıslar esrarengiz, güvenilmez tiplerdi, biz her geldiklerinde kendilerini gözlerdik, ne ile geliyorlar bakardık, … denilen şahıs ve bu ismini verdiğim diğer kişiler doktor … hanımın güvenini kazanmışlardı, ona çek imzalatıp kendisinden bu çekleri alıyorlardı, bir gün yine …, … ve yanlarında kim olduğunu bilmediğim bir şahıs daha geldiler, doktor hanımın yanına girdiler, bir süre sonra çıktılar, bu şahıslar gittikten sonra doktor … hanımın odasına girdik, kendisi koltuğuna yığılmış bir vaziyetteydi, ağlamaklı haldeydi, bize “bana zorla çek imzalattılar, silah gösterip iki çocuğun ve iki çalışanın var dikkat et dediler, imzalamama gibi bir şansım yoktu, mecbur kaldım korkudan imzaladım” diye söyledi, ben doktor … hanımı ilk kez böyle gördüm, kendisi güçlü bir kadındı, bizim yanımızda sıkıntılarını pek belli etmezdi, bizim muayenenemiz şirket şeklindeydi ve eşinin rahatsızlığı sebebiyle maddi açıdan zor bir durumdaydı, şirketin kapanması gerekiyordu, … hukuk büroları olduğunu ve iş adamı olduğunu söyleyip, avukatları ile gelip doktor hanımın güvenini kazandığı için kendisine bu konuda yardımcı olmayı teklif etmiş, …, doktor hanıma şirketin faal gözükmesi için sürekli çek imzalaması gerektiğini söylemiş, bunun üzerine doktor hanımın da kendisine güvenmesi üzerine ona bir takım çekler vermiş, hatta sadece bununla kalmadı, doktor … hanımın … mahallesinde evi vardı, bahsettiğim kişiler tarafından O’na bize senin evini satarız dediler, bunun üzerine evin satış işlemi yapıldı, ancak doktor … hanımın eline evin satış işleminden herhangi bir bedel geçmedi, doktor hanımda bir kaç kez …’e …’nın yanına gitti, …, doktor hanıma …’de inşaat yapı marketi göstermiş, ancak biz kendisine hep ortada tapu yok bir şey yok, nasıl inanıyorsun bu kişilere dedik, en sonda az önce bahsettiğim zorla imzalatılan çekler ile ilgili olay oldu, bizi de işimizden ettiler, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur, dedi. dedi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı yasanın 792. maddesine dayalı, çekin rızası dışında elinden çıktığı iddiasına dayalı istirdat ve menfi tespit talebidir.
Çek üzerindeki ciro silsilesi tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasa maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde, davalının iyi niyetli olmadığını ispat yükü, TMK 3. maddesindeki iyi niyet karinesi gereği çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda davacı taraf yargılama boyunca çekin rızası dışında elinden çıktığını kanıtlama gayretinde olmuş ise de davalının kanunda tanımlandığı haliyle iyi niyetli olmadığını veya ağır kusurlu olduğunu kanıtlama çabası göstermemiştir. Dinlenen tanıklar da davalıyı tanımadıklarını beyan etmişlerdir. Davalının dava konusu çeki davacıya yönelik iddia edilen haksız eylemlerden sonra iktisap etmiş olması ve cirantası ile ticari ilişkisi bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermemektedir. Bu nedenlerle ve davalının yürütülen ceza davasında sanık olmadığı da gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir. (Emsal içtihatlar: 11. HD; 23.12.2014, 2014/10768 E ve 2014/20288 K; 29.11.2011, 2010/6075 E ve 2011/16057 K)
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 35,90-TL nin peşin alınan 943,52-TL ‘den mahsubu ile bakiye 907,62-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 5.051,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/06/2018

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza