Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1043 E. 2023/58 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1043 Esas
KARAR NO : 2023/58

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“… Kazanın oluşu: 11.12.2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak kontrolünü kaybederek yaya konumunda bulunan müvekkilim …’a çarpması sonucu müvekkilim yaralarımış ve malul kalmıştır.. Davalı siporta şirketinin … numaralı poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğu bulurmakta olup müvekkilimizde oluşan zararı karşılamakla yükümlüdür. Davacının beden gücü kayıp ortanı: 01.10.1961 doğumlu müvekkilimiz… geçirdiği kaza nedeniyle yaralanmış ve malul olmuştur. Bu kaza sonrasında müvekkilim T.C. Sağlık Bakanlığı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi, T.C. Sağlık Bakanlığı Örtomedica Hastanesi ve T.C, Sağlık Bakanlığı … Eğitim ve Ataştırma Hastanesi’nde tedavi görmüş bulunmaktadır.. Ayrıca T,C. Sağlık Bakanlığı … Eğitim ve Araştıtma Hastanesi’nden alınmış … tarih ve … sayılı sağlık raporu bulunmakta olup, Vücut Fonksiyon kaybı 12 olarak belirlenmiştir. Bu sebeple müvekkilimizin beden gücü kayıp oranının, ilmesinitme Bakıcı Giderine Bağlı Maddi Tazminat İsteği: Müvekkilimin sigorta şitketinden maluliyetine ilişkin eksik bir ödeme aldığını, yine müvekkilimin tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını belirterek, Yukarıda izah edilen mevzuat ve emsal içtihattan anlaştlacağı üzere, davalı trafik sigottacısının müvekkil bakımından giderilmemiş özellikle bakıcı gideri ve SGK tarafından katşılanması mümkün olmayan tedavi giderleri bakımından; anılar poliçe kapsamında temin edilen tedavi giderleri limitine kadar mesuliyeti bulunduğu tartışmasızdır. Müvekkilimize kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere kusut izafe edilemeyeceğinden, Sağlık Kurulu Raporu da kesinleşmiş olduğundan; Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda PMF 1931 YAŞAM TABLOSU kullanılatak hesaplama yapılmasını ve müvekkilimizin Bakıcı Gideri ve Maluliyet Zaratı tazminatının hesaplanmasını talep etmekteyiz. Kusur durumunda ihtilaf bulunmaması nedeniyle delilletin toplanmasına müteakip dosyanın tazminat bilirkişisine gönderilmesini talep etmekteyiz. Doğan zararın tümünden işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüsün müteselsil sorumlu olduğu ,kusur durumunun dahi bu durumu etkilemeyeceği açıktır,Avans ödemesine ilişkin olarak; 6102 sayılı TTK md. 1474 uyarınca “Sigortalı aleyhine bir istem ileri sürüldüğünde, isteme ilişkin makul giderler sigortacı tarafından karşılanır” Yine aynı madde hükmü gereği ‘sigortacı sigortalının istemi üzerine, giderler için avans vermek zorundadır.” Ayrıca zararı önleme veya azaltına masrafları makul giderler olmak şattı ile sigortacı tarafından ödenir. İlgili kanun hükmü uyarınca; “araştırmalar ihbardan başlayarak üç ay içinde tamamlanmamışsa, sigortacı tazminattan mahsup edilmek üzere, tarafların tmutabakatı veya anlaşmazlık helinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının en az yüzde ellisini avans olarak öder” Bu sebepten sayın mahkemece TTK 1427/2 Uyarınca avans ödemesine karar verilmesini talep etmekteyiz. Terafik kazasında müvekkilin uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talep etmekteyiz…”dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“… Davacı yan, Sayın Mahkemenizde görülmekte olan işbu dava ile meydana gelen kazada …plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigortalı olduğundan bahisle müvekkili … adına maddi tazminat talep etmektedir. …adına kayıtlı … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde … poliçe no ile 26.06.2014 – 26.06.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alınmıştır. Davacı yan, Sayın Mahkemeniz nezdinde belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri işbu dava ile şimdilik toplam 150,00-TL maddi tazminat kaybı tazminatı talep etmektedir.
Müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlıdır. Müvekkil şirketin sorumluluğu bedeni zararlarda 268.000,00-TL azami poliçe limiti ile sınırlıdır. Teminat limiti bildirmemiz davayı kabul anlamında değildir. Manevi tazminat talepleri Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı dışındadır.
Zorunlu trafik sigortası bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortasıdır. Kısaca açıklamak gerekirse, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmini esastır. Dava dilekçesi ile birlikte trafik kazası tespit tutanağı ve diğer deliller tarafımıza tebliğ edilmediğinden usul ve esasa ilişkin itiraz etme haklarımızı saklı tutarız.Davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen deliller ve dava konusu kaza ile ilgili Trafik Kazası Tespit Tutanağı tarafımıza tebliğ edilmediğinden dava konusu kazanın poliçe kapsamına girip girmediği ve kazanın ne zaman, nerde meydana geldiği, rücu şartlarının ve tazminattan indirim sebeplerinin bulunup bulunmadığı tarafımızca tespit edilememiştir. Bu nedenle davanın esasına ilişkin hususlarda itiraz etme haklarımız ile karşı delil ileri sürme haklarımızı saklı tutarız. Dava konusu kazanın gerçekleşmesine ve meydana gelen zarara ilişkin deliller tebliğ edilmeden davacı tarafın iddialarını teyit edebilmemiz ve gereği gibi cevap verebilmemiz mümkün olmadığından davacı taraf delillerinin HMK’nın ilgili maddesi gereğince tarafımıza tebliğ edilmesine ve UYAP sistemine aktarılmasına karar verilmesini talep ederiz. Davacının dava ikamesinden önce müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuru üzerine müvekkil şirket tarafından hasar dosyası açılmış ve tüm hususlar dikkate alınmak sureti ile aktüer raporu hazırlanmış ve söz konusu aktüer raporu doğrultusunda davacı adına dava konusu kaza nedeniyle 21.09.2016 tarihinde 8.370,00-TL tutarında ödeme yapılmıştır.Müvekkil şirket tarafından dava konusu kaza nedeniyle davacıya 21.09.2016 tarihinde 8.170,00-TL tutarında ödeme yapılmasına rağmen müvekkil şirket aleyhine işbu dava açılmıştır.Davacı yana, dava konusu kaza nedeniyle talep edilmekte olan destek tazminatı ödenmiş olması sebebiyle davanın reddi gerekmektedir.Her durumda hesaplanacak tazminat tutarından müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme güncelleme yapılarak indirilmelidir.
sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlüdür. öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı 33 hs 1889 plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.Müvekkil şirket tarafından kazaya karışan … plakalı araca ilişkin Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlenmiş olması tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının müvekkil şirket tarafından ödeneceği anlamını taşımamaktadır. Öncelikle müvekkil şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatı gerekmektedir. Davacı vekili dilekçesinde her ne kadar davacı yayanın herhangi bir kusuru olmadığını iddia etse de kaza tespit tutanağında davacı yayanın kusurunun bulunduğu tespitleri yapılmış olup bu iddialara itiraz etmekle birlikte kazanın meydana gelmesine etki eden tüm hususların değerlendirilerek bir kusur tespitinin yapılması muhakkaktır. Meydana gelen kazada tarafların kusurunun belirlenmesinde hayati önemi olan hususlar dikkate alındığında kaza sonrası düzenlenen Trafik kazası Tespit Tutanağında ve kusura ilişkin bilirkişi raporunda; tarafların kusurunu bilimsel bir şekilde ortaya koyacak, yol durumu ile ilgili tespitlerin, araç durumu ile ilgili tespitlerin, sürücü ve yaya davranışları ve durumu ile ilgili tespitlerin, hava ve iklim durumu ile ilgili tespitlerin, trafik ışık ve uyarılarla ilgili tespitlerin, asli, tali yol önceliği durumu ile ilgili tespitlerin, kurallarla ilgili tespitlerin, kaza yerindeki ipuçları ve bulgularının belirlenmesi ve tespit edilmesi, (fren izi vb.) araçların geldikleri yön, kavşak viraj ve şerit gibi karayolunun tespit edilmesi, kaza yerinde, araç, yol, izler ve diğer bulgular arasındaki ilişki, kroki, rapor, tutanak ve fotoğraf veya kamera ile ölçekli ve ölçeksiz bir şekilde tespit edilmesi, mesafelerin belirlenmesi, kazanın meydana gelmesinde yol görüş şartları, trafik işaretleri, asıl-tali yol tespiti ile görüşe engel olabilecek unsurların belirlenmesi, kazanın meydana gelmesinde sürücü- yaya davranış ve hareketlerinin kurallara uyumu veya ihlalinin tespiti, “ilk görünüş karinesi” ve ” kazadan kaçış oranı” veya olasılığının tutanakta belirtilmesi, trafik kazası tespit tutanağı bilgilerinin eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurulması, asli, tali veya diğer kusur durumları ile illiyet bağı tespitleri bulundurmalıdır.
Tüm bu nedenlerle delillerin detaylı olarak yeniden değerlendirilmesi suretiyle, davaya konu olan kazanın meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdiine karar verilmesini Sayın Mahkemenizden…”talep etmiştir.
GEREKÇE:
Trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş görmezlik bedeli ile bakıcı gideri davası mahiyetinde olduğu görüldü.
21/11/2017 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“… Davalıya sigortalı kamyonetin dava dışı sürücüsü…’ın hatalı davranışlarının, olayın meydana gelişinde, ikinci derecede (425 – yüzde yirmi beş oranında) etkili olduğu , Davacı yaya …’ın hatalı davranışlarının, olayın meydana gelişinde,birinci derecede (%75 – yüzde yetmiş beş oranında) etkili olduğu…”dair görüş sunmuştur.
13/09/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporu özetle şöyledir:
“…Dava dışı sürücü …’ın %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya …’ın %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur…” dair görüş sunmuştur.
02/09/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun raporu özetle şöyledir:
“… kızı, 01.10.1961 doğumlu …’ın 11.12.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak; Gr1 XII (32a……….1)A %5 E cetveline göre; %6.0 (yüzdealtınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…”dair görüş sunulmuştur.
22/12/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun raporu özetle şöyledir:
“…03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, Mevcut tıbbi belgelere göre;… kızı, 01.10.1961 doğumlu …’ın 11.12.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 XII (32a……..1)A % 5, E cetveline göre % 6.0 (yüzdealtınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 3 (üç) ay bakıcı ihtiyacı olduğu, sürekli bakıcı ihtiyacı bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur…”dair görüş sunmuştur.
25/04/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun raporu özetle şöyledir:
“…Mevcut belgelere göre; … kızı, 01/10/1961 doğumlu, … ’ın 11/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 1)03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr 1 XII(32a……..1)A %5, E cetveline göre %6.0 (yüzdealtınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca bakıcı ihtiyacının olduğu, sürekli bakıcı ihtiyacının ise bulunmadığı, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, dolayısıyla İstanbul … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 29/07/2016 tarihli özürlü sağlık kurulu raporu ile Kurulumuz mütalaası arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği oy birliği ile mütalaa olunur…”dair görüş sunulmuştur.
11/08/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun raporu özetle şöyledir:
“… ve … kızı, 01/10/1961 doğumlu, …’ın 11/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde; 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…”dair görüş sunulmuştur.
08/09/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu 2.Üst kurulu raporu özetle şöyledir:
“…hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … kızı, 1961 doğumlu, …’ın 11/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr 1 XII(32a……..1)A %5,E cetveline göre %6.0 (yüzdealtınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…”dair görüş sunulmuştur.
07/11/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu 2.Üst kurulu raporu özetle şöyledir:
“… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … kızı, 1961 doğumlu, …’ın 11/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 alınarak:Gr 1 XII(32a……..1)A %5, İyileşme süresi olan 9 ayın bitiminden itibaren E cetveline göre %6.0 (yüzdealtınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde; İyileşme süresi olan 9 ayın bitiminden itibaren kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Bir başkasının sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği,Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespitinin 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranın Tespit İşlemleri Yönetmeliği ”ne göre yapılmakta olduğu, bu yönetmeliğin ekinde üç bölüm olup; Ek:l’in çalışma gücü kaybı ile ilgili esasları, Ek:2’nin meslek hastalıkları listelerini, Ek:3’ün ise meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitinde kullanılan cetvelleri içerdiği dolayısı ile meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitinde yönetmeliğin bu Ek:3 bölümünün kullanılması gerektiği, 2013 ve 2021 yılında yenilenen yönetmeliklerin sırası ile “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve “Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”nin olduğu bu yönetmeliklerin Ek:l bölümünün meslekte kazanma gücü kaybı oranının tayininde kullanılması söz konusu olmadığı, dolayısı ile 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin Ek:3 kısmının kullanılmasının zorunlu olduğu oy birliği ile mütalaa olunur…” dair görüş sunulmuştur.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan sürekli iş görmezlik zararının tazmini istemine ilişkindir. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan değerlendirme neticesinde davacıda sadece geçici iş görmezlik durumu meydana geldiği ancak sürekli iş görmezlik hali oluşmadığından (maluliyet oranı %0) davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 29,20-TL harçtan düşümü ile bakiye 150,70-TL harcın davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 150,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Tarafların yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.24/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır