Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1017 E. 2018/969 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1017 Esas
KARAR NO : 2018/969

DAVA : İtirazın İptali (cari hesap sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (cari hesap sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkili şirket ile davalı arasında İstanbul Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığına dair yetki sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlu şirket ödeme emriyle birlikte her ne kadar kendilerine cari hesap ekstresi gönderilmeğini beyan etmesine rağmen cari hesap ekstresinin bir sureti icra dosyasına eklendiğini, bir suretide ödeme emri ile birlikte davalıya tebliğ edildiğini, 16.524,81-TL alacaklarının söz konusu paletlerin iade alınmaması ile hiçbir ilgisinin olmadığı gibi tamamen cari hesap ilişkisinden kaynaklanan geçmiş dönem alacaklarını kapsayan bir alacak olduğunu, icra dairesinin yetkisine, takibe, borca, ferilerine, faiz miktarına, oranına ve başlangıç tarihine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, lehlerine icra inkar tazminatına, yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İstanbul Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Silivri Mahkemeleri olduğunu, usulüne uygun olmayan takip nedeniyle itirazın iptalinin istenemeyeceğini, icra takibinin ve ödeme emrinin aykırı olduğunu, davacıya yana ödenmeyen herhangi bir borcunun bulunmadığını, borçlu olan yan davacı şirket olduğunu, davalı ve davacı arasında oluşan ticari teamül ve fiili uygulama gereği davacı toplam 19.360,26-TL tutarındaki paleti davalı müvekkili şirketten iade alma yükümlülüğünde olduğunu, müvekkili şirket iş bu iadeyi müteakip en az 2.835,37-TL alacaklı hale geleceğini, takip öncesi işleyen faize ilişkin müvekkilinin itirazınn da haklı olduğunu, davanın usulden reddine, icra inkar tazminat talebinin reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
2-31/03/1994 tarihli …Ticaret A.Ş Bayilik sözleşmesi, Cari Ekstresi, çek alındıları.
3-08/01/2014düzenleme tarihli … sıra nolu 12.208,58TL bedelli irsaliyeli fatura, 27/05/2013 tarihli … sıra nolu 13.252,06-TL bedelli fatura, 29/05/2013 tarihli 13.046,32-TL bedelli fatura, 30/05/2013 tarihli … sıra nolu 12.551,45-TL bedelli fatura, 06/03/2013 tarihli … sıra nolu 12.707,51-TL bedelli fatura, 07/06/2013 tarihli … sıra nolu 13.252,06-TL bedelli fatura, 14/06/2013 tarihli … sıra nolu 12.690,99-TL bedelli faturalar.
4-Mahkememizce atanan Mali Müşavir …’den aldırılan bilirkişi raporu.s
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir.
Davalı taraf her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de bir örneği 25/11/2016 tarihli delil dilekçesi ekinde sunulan ve taraflar arasında akdedilen 31/03/1994 tarihli 17 maddeden oluşan 2 sayfalık adi yazılı bayilik sözleşmesinin 16. Maddesine göre İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu kararlaştırıldığından bu itiraz yerinde görülmemiştir. Ayrıca yine bayilik sözleşmesinin 11/a maddesine göre bu bayilik sözleşmesinin taraflar arasında TTK 17. Maddesi bağlamında cari hesap sözleşmesi olarak kararlaştırıldığı ve sözleşmenin 11/c maddesine göre davacı şirket defter ve kayıtlarının HMK 193. Madde bağlamında münhasır delil olarak kabul edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ve dökümü yukarıda yapılan cari hesap ekstreleri, çek teslim bordroları, irsaliyeli faturalardan davacının davalı tarafa bir kısım seramik ve taş kaplama malları satıp teslim ettiği sabit görülmüştür. Bu mallar mukabilinde taraflar arasında oluşan cari hesaptan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişi inceleme ara kararı oluşturulmuş, ara kararın oluşturulduğu 2. Celseye davalı şirket müdürü …’da katılmış, ilk incelemeye taraflardan katılan olmadığı için inceleme yapılamamış, ikinci inceleme günü her iki taraf vekiline usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiş, davalı taraf ise ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde hazır etmemiştir.
Bu durumda gerek HMK 222. Maddesi ve gerekse taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 11/c maddesi gereği yalnızca davacı ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılmış ve bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı nezdinde tutulan cari hesapların davalı tarafın 120 müşteriler hesabında 120.2022538 müşteri numarası ile takip edildiği ve 2013-2017 aralığındaki cari hesap raporuna göre davacı tarafından davalıya 428.733,39-TL’lik satış yapılmış olduğu ve buna karşılık davalı tarafın 412.828,08-TL ödeme yaptığı, bu durumda davacı tarafın 15.905,31-TL alacaklı göründüğü rapor edilmiştir. Fakat taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi gereği münhasır delil mahiyetinde olan davacı tarafın takip tarihinden önce alınıp dosyaya takılan 19/04/2016 tarihli cari hesap ekstresinde davacı tarafın davalıdan 16.524,81-TL asıl alacağı bulunduğu sabit görüldüğünden bilirkişi tarafından yargılamanın devamı sırasında alınıp dosyaya takılan 19/12/2017 tarihli cari hesap ekstresine itibar edilmemiştir. Bu sebeple davalının takip tarihi itibari ile 6102 sayılı TTK’nın 89 ve devamı maddelerine göre davalıdan 16.524,81-TL alacağı olduğu sabit görülmüştür.
Bilindiği üzere TTK 94/2. Maddesine göre oluşan cari hesap aksi kararlaştırılmamışsa her takvim yılı sonunda kat edilir. Bu durumda cari hesap ekstresinde yer alan 2013 yılı sonu itibariyle hesabın kat edildiği anlaşıldığından davalının temerrüde düşmesi için TBK 117. Maddesi bağlamında ayrıca ihtara gerek bulunmadığı anlaşılmıştır. 31/12/2013 tarihinden sonra bakiye cari hesap alacağına sözleşme gereği yıllık %9 faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda 31/12/2013’ten takip tarihi olan 03/05/2016 tarihine kadar yıllık %9 faiz işletildiğinde faiz miktarının 4.734,68-TL olduğu hesaplanmıştır. Bu durumda davacının ana para ve faiz talebinin sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın bu borcu ödediğine dair herhangi bir yazılı delil sunmaması karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
… 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasınra vaki davalı borçlu itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
Alacağın %20’si olan 4.240,24-TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.448,25-TL harçtan peşin alınan 256,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.192,19-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.544,15-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 289,56-TL ilk harç ve masraflar, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 147,00-TL posta masrafı olmak toplam 1.036,56-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/10/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza