Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/978 E. 2019/32 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/978 Esas
KARAR NO : 2019/32

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin “güneşten enerji elde etmek izin güneş elektrik santrallerinin planlanması pazarlanması” alanında faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 01/08/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 13/07/2010 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında kararlaştırılan ücret,n ilk 5 ay için toplam brüt 27.500,00-TL ve 01/01/2011 tarihinden itibaren yıllık 72.000,00-TL olduğunu, ancak davalının müvekkilinin işyerinden ayrıldığı tarihte aylık brüt ücretinin 9.000,00-TL olarak tespit olunduğunu, davalının müvekili ile rekabette bulunmayacağını tahahhüt ettiğini, davalının sözleşme ekindeki sır saklama ve gizlilik prensipleri uyma yükümlülüğü ve rekabet yasağını imzaladığını, rekabet yasağı uyarınca davalının müvekkiline rekabet avantajı sağlayan bilgileri gizlilik içinde tutacağını, ticari sır sayılan gizli bilgileri yetkili makamın onayı olmadan müvekkili şirket dışına çıkarmayacağını, davalının ticari sırları saklama ve gizlilik prensiplerine uyma yükümlülüğü ile rekabet yasağı konusundaki yükümlülüklerine aykırı davranması halinde en son brüt aylık ücretinin 16 katı tutarındaki miktarı müvekkiline Rekabet Yasağı’nın 2. Maddesinde kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davalının 31/12/2012 tarihinde kendi isteğiyle davacı müvekkilinin işyerinden ayrıldığını, davalının 06/12/2012 tarihli istifa dilekçesi dava dilekçesinin ekinde olduğunu, davalının davacı müvekkili şirketten ayrıldığı tarihten iki yıl geçmeden İstanbul Ticaret Sicilinde kayıtlı olan ve aynı alanda faaliyet gösteren 5 farklı şirket kurduğunu, diğer 4 farklı şirkette de yönetim kurulu üyesi sıfatıyla göre aldığını, davalının rekabet yasağına uymaması nedeniyle müvekkilinin zarar gördüğünü, davanın kabulü ile davalının rekabet yasağına aykırı davrandığının tespitine, en son brüt aylık ücretin 16 katına karşılık 144.000,00-TL’nin müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde müşteriler ile doğrudan rekabet yaratan faaliyetlerin yasaklandığını, müvekkilinin ortak veya yönetim kurulu üyesi olduğu şirketler ile davacının veya müşterilerinin iştirak alanları aynı olmadığı gibi, ortak müşterileri vb.’nin de olmadığını, aynı alanda faaliyet göstermeyen, birbirlerinin müşteri çevrelerine etki etmeyen şirketler sebebiyle rekabet yasağının ihlalinden bahsedilemeyeceğini, davacının da dilekçesinde belirttiği üzere, 13.07.2010 tarihli İş Sözleşmesinin eki niteliğindeki Sır Saklama ve Gizlilik Prensiplerine Uyma Yükümlülüğü ve Rekabet Yasağı başlıklı Sözleşmenin rekabet yasağını düzenleyen (h) bendinde; “… ayrıldığı tarihten itibaren 2 yıl süre ile şirketin doğrudan müşterileri ile ya da ayrılmadan önce şirket adına iletişim kurduğu, görüşme yürüttüğü ya da teklif verdiği potansiyel müşterileri ile ticari bir oluşuma girmemeyi ya da “Güneşten Elektrik Üretimi” faaliyetleri yürüten diğer sektör firmalarında İşverenin yukarıda tanımlanan müşterileriyle doğrudan rekabet yaratacak davranışlarda bulunmamayı ve sadece bu anlamda, yani yukarıda tanımlanan müşteri ilişkileriyle, doğrudan rekabet yaratan çalışmalar yapacak, doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi kurmamayı, kendisine ait veya ortak olacağı bir işyeri kurmamayı ve buna ilaveten İşverenin tüm ticari sırlarını … açıklamamayı peşinen kabul ve taahhüt eder.” denildiğini, Söz konusu madde kapsamında rekabet yasağının ihlalinden bahsedebilmek için şirketin doğrudan müşterileri ile ya da ayrılmadan önce şirket adına iletişim kurduğu, görüşme yürüttüğü ya da teklif verdiği potansiyel müşterileri ile iş yapmak veya müşterileriyle doğrudan rekabet yaratacak davranışlarda bulunmasının gerekli olduğunu, davacı ile müvekkilinin faaliyet gösterdiği veya ortağı olduğu şirketlerin hiçbir bağlantısı bulunmadığı gibi, aynı müşteri kitlesine de hitap etmediğini, dolayısıyla rekabet yasağının bir ihlalinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin 01.08.2010 – 31.12.2012 yılları arasında Proje Geliştirme Müdürü olarak görev yaptığı Belectric firması, kendi dava dilekçelerinde belirtildiği gibi lisanslı elektrik üretimi yapıp üretilen elektriği elektrik piyasasına satan firmalarla çalışan bir şirket olduğunu, müvekkili tarafından ortak olunan veya yönetim kurulu üyeliği yapılan şirketlerin tümü kendi öz tüketimi için “lisanssız” elektrik üretimi yapmakta olan şirketler olduğunu, lisanslı elektrik üretimi ve lisanssız elektrik üretimi tamamen ayrı mevzuatlara ve prosedürlere tabi olan faaliyet alanlar olduğunu, bu iki alanda faaliyet gösteren şirketlerin birbirleri ile rekabet etme ihtimallerinin olmadığını , söz konusu rekabet yasağının tek taraflı olarak düzenlendiğini, tamamen işçi aleyhine ve işçinin mahvına sebebiyet verecek şekilde hazırlandığını, yalnızca işvereni koruyacak şekilde oluşturulan bu tür anlaşmaların gerek Yargıtay kararlarında gerekse doktrinde geçersiz sayıldığını, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin hiçbir surette davacı, iştirakleri veya müşterileri ile rekabet etmemiş olması ile davacının bir zararının oluşmamış olması, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin Yargıtay yerleşmiş içtihatları gereğince geçersiz olması nedenleriyle, davacı tarafından mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Ticaret Sicil Gazele nüshaları, taraflar arasında imzalanan 13/07/2010 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi, taraflar arasında imzalanan 13/07/2010 tarihli Sır Saklama Ve Gizlilik Prensipleri Uyma Yükümlülüğü Ve Rekabet Yasağı sözleşmesi, 2012 Aralık dönem ücret hesap pusulası, davalının 06/12/2012 tarihli istifa dilekçesi, nüfus kayıt örnekleri, EPDK cevabi yazıları, davalının işten çıkış bildirgesini gösteren SGK kayıtları,
2-Mahkememizce atanan bilirkişi …, … ve …’dan tarafından sulunan müşterek bilirkişi kök ve ek raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları teknik inceleme gerektirdiğinden dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, mahkememizce atanan bilirkişi …, … ve … tarafından sulunan müşterek bilirkişi kök raporunda özetle; Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğunu, davacı ticari defterlerinin HMK’nın 222. maddesine göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun mahkememizin takdirinde bulunduğunu, davacı şirket ile davalı yan arasında Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi’nin 13.07.2010 tarihli olduğunu, davalı yan ile çalıştığı davacı işveren arasındaki iş akdinin 31.12.2012 tarihinde fesh edildiğini, dava dosyası içerisinde ve davalının delil listesinde “ortağı olduğu şirketlerin hepsinin kendi öz tüketimi için lisansız elektrik üretimi yaptığı, bu iki alanda faaliyet gösteren şirketlerin birbirleri ile rekabet etme ihtimallerinin mümkün olmadığı” yönündeki savunmasını doğrular nitelikte yeterli veri olmadığını, “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine ilişkin Yönetmeliğin “ihtiyaç fazlası enerjinin satın alınması başlıklı 18.maddesinde (1 Ekim 2013 ÇARŞAMBA tarihli Resmi Gazete) lisanssız elektrik üretimi ile iştigal eden gerçek veya tüzel kişilere, üretecekleri ihtiyaç fazlası elektrik enerjisinin YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Destekleme Mekanizması) kapsamında 10 yıl süre ile … veya diğer görevli tedarik şirketleri tarafından avantajlı fiyatlar üzerinden satın alınması konusunda Devlet tarafından teşvikler sağlanmıştır. Yani davalı tarafça oluşturulan projelerde (lisanssız) ihtiyaç fazlası enerjinin satılarak davacı taraf ile rekabet ortamı yaratılabilecektir. Davalı … ın yetkilisi olduğu iddia edilen … A,Ş. , … A,Ş. şirketlerin proje yaptığı bölgelerin (il/ilçe), davacı tarafa ait proje bölgeleri ile aynı şehirler bulunduğu (…, …, … vb.) tespit edilmiştir.” denilerek davalı tarafça oluşturulan projelerde (lisanssız) ihtiyaç fazlası enerji satılarak davacı taraf ile rekabet ortamı yaratılabileceğinin kanaatine varıldığına dair raporunu mahkemeye sunmuşlardır.
Davalı vekilinin bilirkişi …, … ve… tarafından sunulan rapora itiraz etmesi üzerine davalı itirazlarının tek tek irdelenmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan ek raporda davalı itirazları tek tek irdelenerek kök rapordaki kanaat tekrarlanmıştır. Bilirkişi raporu dosyadaki delil durumuna, ticaret sicil kayıtlarına, hadiseye ve hukuka uygun bulunarak mahkememizce benimsenerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE
Davalının rekabet yasağına aykırı davrandığının tespitine 144.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 9.836,64-TL harçtan peşin alınan 2.459,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.377,48-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 14.270,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 2.490,96-TL ilk harçlar, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 177,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.467,96-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/01/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza