Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/951 E. 2018/65 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/951 Esas
KARAR NO : 2018/65

DAVA : Menfi Tespit-İstirdat
DAVA TARİHİ : 06/10/2015
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında 01/01/2014 tarihli “Patates Üretimi Ve Satın Alma” başlıklı sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davacının davalıya 7.000 ton patates teslim etmeyi taahhüt ettiğini, 2014 yılı üretim sezonunda yaşanan verim düşüklüğü nedeni ile 1.203 ton patatesin eksik kaldığını, tarafların bakiye 650 ton patates için 01/01/2014 tarihli sözleşme esas alınarak 09/12/2014 tarihli protokolü imzaladıklarını, kalan 553 ton patates bedelinin ise 27.416,45-TL olarak 01/12/2014 tarihinde davalıya ödendiğini, yine sözleşme kapsamında davacının 650 ton patatesi … bölgesinde ekiliş yapmak sureti ile en geç 20/05/2015 tarihine kadar davalı şirkete teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davacının … bölgesinde 5 alt çiftçi ile üretim sözleşmesi imzaladığını, borcunu ifâ etmek üzere toplam 244 dekar patates dikimi gerçekleştirdiğini, dikim bilgilerini davalı şirketin teknik ekibi ile paylaştığını ve tarlaların sürekli kontrol edilmelerine imkan sağlandığını, 2015 yılında sıcaklıkların … bölgesinde ani düşmesi sonucunda don meydana geldiğini, gerek uzun yağışlar ve don gerekse mycoplasma hastalığı nedeni ile verimin 1-1,5 ton seviyelerinde olduğunu, bunun üzerine davalı şirketin … 48. Noterliği’nin … yevmiye … tarihli ihtarnamesi ile protokole konu ürünlerin tebliğden itibaren 3 gün içerisinde teslim edilmesini, aksi halde 440.000,00-TL tutarındaki teminat mektubunu nakte çevireceklerini ihtar ettiğini, müvekkilinin ise … 3. Noterliği’nin … yevmiye … tarihli ihtarname ile teslimatın gerçekleşmeme sebeplerini ayrıntılı olarak açıkladığını ancak davalı tarafından teminat mektubunun nakte çevrildiğini, verim düşüklüğünden kaynaklanan zararların yanı sıra davalı şirketin devreye girip fiyat yükseltmesi nedeni ile davacının sözleşmeli olduğu çiftçilerin ürünlerini davalıya sattığını, ilgili tarlada mahkeme yolu ile tespit yapıldığını, davalı şirketin kötü niyetli olarak ihtarname tebliğinden 3 gün önce yansıtma bedeline ilişkin fatura düzenleyerek gönderdiğini, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin usulsüz yapıldığını, müvekkilinin protokol gereğince toplam 137.058,34-TL alacaklı olduğundan bahisle davanın kabulü ile davacı müvekkili şirketin davalıya 361.252,76-TL değerinde borçlu olmadığının tespitine ve bu bedelin teminat mektubunun paraya çevrilme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında imzalanan protokole göre davacının müvekkiline 7.000 ton patatesi satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşmede davacıya aynî avans ve yardım yapmayı taahhüt ettiğini ve bu taahhüdünü ifâ ettiğini, davacının sözleşmede belirtilen miktardan 1.853 ton eksik patates teslim ettiğini, müvekkilinin 1853 ton eksik ifadan sadece 1203 tonluk kısmının ifâsı için davacıya yeni bir süre tanımak amacı ile protokol imzaladığını, bu protokolde davacı şirketin eksik ifânın kendi kusurundan kaynaklandığını kabul ettiğini, ilgili taahhüdün yerine getirilmesini teminen 30/06/2015 tarihine dek geçerli 440.000,00-TL tutarında banka teminat mektubunun müvekkiline verildiğini, davacı yanın 650 tonluk teslim taahhüdüne rağmen sadece 192 ton patatesi müvekkiline teslim edebildiğini, davacının eksik ifâsının davalı şirketin üretim planlarının aksamasına neden olduğunu, eksik ifanın tamamlanması için davalı tarafından spot piyasasından 458 ton patates temin ettiğini ve bu teminin davacıya ek maliyet tutarının 361.252,76-TL tutarlı fatura ile keşide edildiğinden bahisle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraflarca dosyaya sunulan sözleşme, protokol, ihtarname, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılmış … değişik iş numaralı tespit dosyaları, bu dosyalarda düzenlenen ziraatçi bilirkişi raporları incelenmiş, tarafların davaya konu alacak dönemini kapsayan ticari defter ve kayıtları üzerinde malî bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacının ekim yapılan bölgede don yaşandığı iddiası yönünden ziraatçi bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce bilirkişi heyeti raporları denetime elverişli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen 01/01/2014 tarihli “Patates Üretimi Ve Satın Alma Sözleşmesi” ve bu sözleşme ile ilgili 09/12/2014 tarihli protokol gereği davacının edimini yerine getirmediği iddiası ile protokolde kararlaştırılan teminat mektubunun davalı tarafından paraya çevrilmesinden dolayı davacı şirketin davalıya 361.252,76-TL değerinde borçlu olmadığının tespitine ve bu bedelin teminat mektubunun paraya çevrilme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdadı talebine ilişkindir. Taraflar arasında belirlenen miktarda patates satımı konusunda sözleşme imzalanmış ancak davacı edimini tam olarak yerine getirememiştir. Davacı sözleşmede kararlaştırılan patates ürününün ekiminin yapıldığı bölgede don olayının yaşandığını, bu durumun mücbir sebep olduğunu ve bu nedenle ürünün teslim edilemediğini iddia etmiştir. Anılan sözleşmenin “Genel Tanımlar” başlıklı 1.7. maddesinde mücbir sebepler: deprem, sel, fırtına, dolu, uzun süreli yağışlar olarak tanımlanmış, yine sözleşmenin 9/1 maddesinde “Mücbir sebepler nedeni ile satıcı sözleşmede yer alan garanti ürün üretme taahhüdü yerine getirmemekten sorumlu olmayacaktır. Mücbir sebep sadece satıcının sözleşmede yer alan garanti tonajını yerine getirmekten sorumlu olmamasının nedeni olarak kabul edilecektir.” denilmiştir. Her ne kadar bu maddede don olayından söz edilmemiş ise de don olayı üretimin yapılmasına engel olacak nitelikte ise sözleşmede zikredilmese bile hukuken mücbir sebep teşkil eder. Dosyada mevcut ziraatçi bilirkişinin mütalaasında “Ekimin yapıldığı bölgede 09-12 Ocak 2015 tarihleri arasında don olayının gerçekleştiği ancak ekimi yapılmış olan patatesin bu durumdan iddia edildiği gibi etkilenmiş olmasının mümkün olmadığı, 2015 yılında kısa süreli don nedeni ile rekolde düşüklüğü oluştuğu ama Nisan döneminde de hasat başlayınca bu sıkıntı giderilerek fiyatların düştüğü, dolayısı ile oluşan kısa süreli don nedeni ile herhangi bir kıtlıktan veya mücbir sebepten söz edilemeyeceği…” yönündeki tespiti dikkate alındığında davacının mücbir sebep oluştuğu, bu nedenle ürünlerin tedarik edilemediği yönündeki iddiası kabul edilmemiştir. Ayrıca anılan sözleşmenin 9/1 maddesinde “Mücbir sebebe maruz kalan taraf derhal diğer tarafa oluştuğu anda etkilerini ve tahmini süresini yazılı delilleri ile birlikte ihbar edecek ve bir an önce mücbir sebep etkilerini bertaraf etmek ve vazifelerini eskisi gibi ifâ etmek için her türlü çabayı gösterecektir.” denilmiş olup, davacının bu maddede yer alan bir ihtar yaptığı öne sürülmemiştir. Taraflar arasında kararlaştırılan edimin niteliği incelendiğinde satıcının borcunun bir cins borcu olduğu anlaşılmaktadır. Cins telef olmaz kuralı gereğince cins borçlarında borçlu o türden şeyler yer yüzünde mevcut oldukça edimini ifâ etmekle yükümlüdür. Davalı taraf satıcıdan temin edemediği patatesleri piyasadan temin etmiştir. Öte yandan davacı, davalı şirketin kendisinin ekim yaptırdığı çiftçilerin ürününü gizlice satın aldığı ve böylece kendisinin edimini ifâ etmesine engel olduğunu da iddia etmiştir. Bu iddianın doğru olması halinde davalının fiili Türk Borçlar Kanunu madde 49/2 anlamında ahlâka aykırı bir fiil teşkil edeceğinden dolayı davalı davacıya karşı sorumlu olacaktır ancak davacı bu iddianın ispatı yönünde dosyaya delil sunmamış, dolayısı ile iddiasını ispat edememiştir. Kaldı ki ürünlerin başka tedarikçilerden temin edilmesi hali davacının mücbir sebep oluştuğu, bu nedenle ürünlerin tedarik edilemediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığını destekleyen bir husustur. Tüm bu sebeplerden dolayı davacı kusurlu kabul edilmiştir. Anılan sözleşme ile ilgili olarak taraflar arasında düzenlenen 09/12/2014 tarihli protokolün 4. maddesinde 650 ton patatesin 20/05/2015 tarihine dek teslim edilmemesi halinde 440.000,00-TL’lik teminat mektubunun hiçbir ihtara veya onaya gerek kalmaksızın paraya çevrileceği kararlaştırılmıştır. Davacının 650 tonluk teslim taahhüdüne rağmen sadece 192 ton patatesi davalıya teslim ettiği, bunun üzerine davalının … 48. Noterliği’ne … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek eksik ifâ edilen patatesin 3 gün içinde teslimi, aksi halde sözleşme ve protokolden doğan hakların kullanılacağının bildirildiği, buna rağmen davacının taahhüt ettiği patatesleri teslim edemediği, davalının ticari defterlerinden spot piyasadan 458 ton patatesi temin ettiği ve bu nedenle ek maliyet tutarı olan 357.676,00-TL için davacı yana 01/06/2015 tarihli ve 361.252,76-TL tutarlı fatura keşide ederek teminat mektubunu nakte çevirdiği ve alacağı oranında kesinti yaptıktan sonra bakiye bedeli davacıya iade ettiği, olayların akışı karşısında davalının anılan sözleşme ve protokol uyarınca haklı olduğu, davacının, davalının haksız olduğunu ispat edemediği anlaşılmakla subut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar harcının peşin alınan 6.169,30-TL’den mahsubu ile 6.133,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 27.625,16-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 150,00-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/02/2018

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza