Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/943 E. 2019/324 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/943 Esas
KARAR NO : 2019/324

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 2014 yılında bila tairhli Gayrimenkul Satış Temsilciliği ve Komisyon sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin ticari işletmeleri geniş olduğundan bu iş ile ilgili vekil olarak …’u tayin ettiğini, sözleşme düzenleme yetkisi de dahil tüm yetkileri kapsayan bir vekaletnameyi … tarihinde … 9. Noterliği’nden … yevmiye numarası ile çıkarttığını, müvekkilinin vekilinin müvekkilinin talimatı doğrultusunda davalı şirket ile söz konusu sözlşemeyi birlikte hazırladıklarını ve imzaladıklarını, akdin düzenlenmesi esnasında müvekkilinin çıkarttığı vekalet örneğinin davalı şirkete verildiğini, sözleşmeye ay ve gün olarak tarih atılmadığının taraflarca fark edilemediğini, müvekkilinin sözleşmenin imzalanmasından sonra sölzşeme gereği faaliyete geçtiğini ve davalı şirkete ait gayrimenkulde temsilci sıfatı ile satış ofisi kurduğunu, ekipmanlar satın aldığını, sözleşme konusu 46 dairenin satışı için tek yetkili olarak temsilci olan müvekkilinin yaptığı çalışmaların karşılığını aldığını ve dairelere alıcılar bulduğunu, dairelerin alıcılara davalı ile mutabık kalınan satış listesi üzerinden satışı yapıldığını, sözleşme ile mutabık kalınan satış fiyatı listesi 2015 yılında yine mutabık kalınarak arttırıldığını, müvekkilinini ihtar tarihine kadar sözleşmeye uygun olarak çaba sarfedip edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının edimlerini yerine getirmediğini, sözleşme gereği her satıştan sonra satış listesinde ortak belirlenen her bir daire için belirlenen satış bedelinin %5’inin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ancak davalının müvekkilini sürekli olarak oyaladığını ve alacağını ödemediğini, ayrıca sözleşmeye aykırı olarak başka bir firma ile yazılı anlaşma yaptığını da öğrenmesi üzerine müvekkilinin … 23. Noterliği vasıtası ile … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide ederek sözleşmeyi haklı nedenle tek taraflı olarak feshettiğini, davalının … 13. Noterliği vasıtası ile … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkiline cevabi ihtarname gönderdiğini belirterek alacağın teminat altına alınması açısından davalı şirkete ait … mh. 5971 ada 36 parselde kayıtlı bağımsız bölümlerin tapu kaydına 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacı ile ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere davalının olay ve dava tarihinden itibaren işleye ek faizleri ile birlikte 20.000,00-TL ödemesine müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan ve ödenmeyen toplam 24 dairenin satış bedeli üzerinden %5 komisyon alacağını, ayrıca satış ofisi kurmak için sarf ettiği gider ve demirbaş bedellerinin tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/11/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen alacakların bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 349.133,68-TL’ye ıslah edildiğini belirterek ıslah harcını tamamlamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davaya konu edilen sözleşmenin tarihsiz bir sözleşme olduğunu, sözleşme metninde belirtilen 1 yıllık sürenin ne zaman başlayacağı hususunda sözleşmede bir hüküm bulunmadığını, anılan sözleşmenin müvekkilince imzalanmış olmasına rağmen pratikte hayatiyet kazanmadığını, sözleşmeyle kararlaştırılan hiçbir edimin davacı tarafça yerine getirilmediğini, davacı tarafın haksız kazanç peşinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı ile davalı arasında bulunan gayri menkul satış temsilciliği ve komisyon sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan komisyon bedelinin tahsiline yönelik belirsiz alacak davasıdır.
Uyuşmazlığın sözleşme ilişkisinden kaynaklanması nedeni ile davacının iddia ettiği dairelerin satış işlemlerinin davacı tarafca aracılık edilip edilmediği, aracılık ettiği dairelerin dosyadaki delillere göre hangileri olduğu, buna göre sözleşme gereğince aracılık ettiği dairelere ücret hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise davacının talep edebileceği miktarın ne olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. 08/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle “Davacı ile davalı arasında tarihsiz bir alım satım sözleşmesi yapılmıştır. Davacı taşınmazları pazarlaması için dava dışı …u noter aracılığı ile yetkili kılmıştır. … davacı adına dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde satış ofisi açarak taşınmazları pazarlamıştır. Dava konu taşınmazların pazarlanması için alınan 444 lü hatlar davacı adına alınmıştır. Davaya konu taşınmazlar pazarlandığı sürede davalı tarafından dava dışı pazarlama yetkisi olan … davalı tarafından sigortalı gösterilmiştir. Tanık Olarak beyanda bulunan Dava dışı … İfadesinde Davacının elemanı olarak pazarlama yaptığını ifade etmiştir. Dosyada mevcut tapu başvuru belgelerinde Davalı ile Dava dışı …’un başvuru evraklarında İmzaları bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazların İlk satış tarihi 10.11.2014 tarihidir. Davacının davalıya keşide ettiği 26.08.2015 tarihli İhtarnamede, sözleşmeyi fes ettiğini bildirmiştir. Bu taşınmazların satışından sözleşmede cezai şart olmaması nedeni ile davacının %3 + KDV hizmet bedelini almaya hak kazandığı görüşündeyim. Takdir Mahkeme’ye ait olmak üzere ilk satışın yapıldığı (sözleşmenin yapıldığı tarih kabul edildiğinde } 01.11.2014 İla ihtarnamenin tarihi olan 26.08.2015 arası yapılan satışlardan davacının hak kazandığı görüşündeyim. Bu tarihler arasında yapılan satışların toplam hizmet bedeli 295.876 TL ( KDV hariç) dir. Bu görüşüm kabul edilmediği takdirde, takdiri mahkemeye ait olma üzere dava dışı …‘un satış yaptığı toplam dairelerin hizmet bedeli olan 102.794 TL ( KDV hariç) almaya hak kazındığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. 03/09/2018 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında “…Davacı ile davalı arasında geçerli bir Sözleşmenin kurulduğunun ve dava dışı …’un davacının temsilcisi olarak hareketle işlem yürüttüğünün muhterem Mahkemece kabullü ve yukarıda yer bulan diğer varsayımların da yüce Mahkemece benimsenmesi durumunda, maddesinin İse TDK 27/1 uyarınca hükümsüz kabul edildiği seçenekte, KDV hariç davacının davalıdan 117,891,” Tl komisyon talep edebileceği; huzurdaki dava bir tazminat değil, bir alacak davası olarak ikame edilmiş olmakla, rapor içinde değerlendirmelerin bu sınırlar içinde yapıldığı; sözleşmenin yerine getirilmesi amacıyla yapılan masraflann (ofis açılması, telefon hattı alınması vs,) ticari faaliyetin yerine getirilerek davacının edimi ifa etmesi için gerekli ve davacı yanca yapılması muktezi olan masraflar olarak kabul edilmesi durumunda, bu kabil masraflann davalıdan istenemeyeceği, TBK md. 27/1 hükmünün somut olayda uygulanamayacağı yüce mahkemece benimsenecek olursa, Rapor içinde yer bulan diğer varsayımların da kabulü kaydıyla, davacının davalıdan talep edebileceği komisyonun 295,876,-TL olacağı, Iv. Davacı davayı İkame ederken, şimdilik kaydı İle (dava tarihinden itibaren ayrıca faiz işletilmek üzere…) 20,000,-TL istemiş olmakla, “Netice-i Talep İle Bağlılık” ilkesinin mahkemece gözetilmek gerekeceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça sunulan Gayrimenkul Satış Temsilciliği ve Komisyon Sözleşmesinin taraflarının, davalı şirket ile davacı … olduğu, sözleşmede davacının, … adresinde bulunan 5971 ada 120 pafta 36 nolu parselde davalı adına kayıtlı gayrimenkullerin satışına aracılık etmek üzere tek yetkili olarak kabul edildiği, sözleşme sonunda temsilci ibaresi altında yalnızca imzanın olduğu, isim olmadığı, tarih belirtilmediği, sözleşmenin hiçbir yerinde dava dışı …’un davacının vekili olduğuna dair ibare bulunmadığı, davacının, dava dışı …’un kendisinin vekili olduğunu ve iş bu sözleşme ile üstlendiği gayrimenkul satışına aracılık işini kendisine vekaleten icra ettiğini iddia ettiği, bu iddiası kapsamında sunduğu …’a verilen vekaletnamenin 17/06/2014 tarihli olduğu, … tarafından … Tapu Müdürlüğü’ne davalı şirket adına yapılmış olan gayrimenkul bağımsız bölüm devrine dair başvuru belgesinin ilkinin 04/11/2014 tarihli olduğu, …’un 2014 yılı 12. ayında davalı şirket çalışanı olarak sigorta giriş kaydının yapıldığı ve 11/05/2015 tarihine kadar devam ettiği, her ne kadar … tanık olarak alınan beyanında, davacıya vekaleten satışlara aracılık faaliyetinde bulunduğunu ifade etmiş ise de resmi kayıtlara göre davalı şirketin çalışanı olduğu dönemde yine davalı şirket adına yapılan gayrimenkul satışına aracılık faaliyetinin davacıya vekaleten yapıldığının kabul edilemeyeceği kanaati ile beyanına itibar edilmemiştir. Davacı adına … tarafından …’a yapılan özel telefon hattı başvurusunun 26/05/2015 tarihli olduğu, her ne kadar davalı şirketin internet sayfasında davacı adına verilen özel telefon hattı iletişim numarası olarak bildirilmiş ise de, telefon hattının veriliş tarihinin … tarafından bağımsız bölüm devrine dair yapılan 15/05/2015 tarihli en son başvurudan sonra olduğu ve davacının …’un aracılığı ile davalı şirkete ait gayrimenkul satış faaliyetine aracılık ettiğini ve komisyona hak kazandığını ispat edemediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.962,35-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.917,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 13,60-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.813,60-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 26.898,02-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/04/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza