Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/92 E. 2022/598 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/92 Esas
KARAR NO : 2022/598

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/01/2015
KARAR TARİHİ : 23/09/2022

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı …’un 23/08/2014 tarihinde sürücü olarak idaresi altında bulunan, diğer davalı …Şti.’ne ait … plaka sayılı araç ile araçta davacı müvekkillerinin de yolcu olarak bulunduğu halde … istikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, aracın şarampole yuvarlanarak devrildiğini ve neticeten müvekkillerinin ağır şekilde yaralanmasına sebep olunduğunu, ilk muayene ve tetkiklerin olay yerine yakın sağlık kuruluşlarında yapılan müvkekillerinin ileri tetkik ve tedavileri için ambulans ile … Hastanesi’ne sevk edildiklerini ve orada tedavi altına alındıklarını, davacı müvekkili …’ün geçirdiği kaza nedeni ile belinden ve çeşitli yerlerinden yaralanmasından mütevellit rahatsızlığının ve tedavisinin halen daha devam etmekte olduğunu, müvekkili …’ün ise … Hastanesi’nde art arda 3 kez ameliyata alındığını bu kaza nedeni ile çalışma gücünde kalıcı bir biçimde zarara uğramış olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkili …’ün ev hanımı olduğunu, zararın hesaplanmasında asgari ücretin esas alınması gerektiğini, açıklandığı üzere kaza sonrası bakıma ihtiyaç duyduğunu, müvekkili …’ün üniversite öğrencisi olduğunu, iş gücünde kalıcı hasar alması durumunda gelecekte mesleğini ifa konusunda sorunlar yaşayabileceğini belirterek davanın kabulü ile müvekkili … için 25.000,00-₺, … için 15.000,00-₺ manevi tazminatın olay tarihi olan 23/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte davalılar …Şti. İle …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydı ile bu aşamada … için 500,00-₺, … için 500,00-₺ maddi tazminatın, geçici iş kayıplarından doğan zararları için bu aşamada … için 500,00-₺, … için 500,00-₺ maddi tazminatın, sigorta harici kalan ve sigorta tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinden doğan zararların tazmini için davacı … için 65.000,00-₺, davacı … için 25.000,00-₺ maddi tazminatın olay tarihi olan 23/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile birlikte müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; iş, bu davada yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi giderleri kapsamında olduğunu, sigorta kaza tarihindeki zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş. nezdinde olduğunu, bu giderler bakımından müvekkili aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın sigortalının kusur ve zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin kusuru oranında sorumlu olduğunu, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmeyeceğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirket yönünden talep edilebilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu, müvekkili şirketin kaza tarihinde geçerli poliçe teminatının 268.000,00-₺ ile sınırlı olduğunu, davacıların kaza sebebi ile elde ettiği gelir ve tazminatların mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti. vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davaya konu kaza sonrasında davacıların tedavilerinin yapılması için … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldüğünü ancak tedaviyi reddederek hastaneden ayrıldıklarını, kendi kusurları ile zararlarının artmasına sebebiyet verdiklerini, davacıların çalışmadıklarını ve bakmakla yükümlü kimseleri bulunmadığını, kaza esnasında emniyet kemerlerini takmayan yolcuların kendi kusurlarıyla kazadan daha fazla zarar gördüklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkiline davaya konu olay nedeni ile kusur atfedilemeyeceğini, uzun yıllardır uzun yol şoförlüğü yaptığını ve davaya konu kazaya kadar herhangi bir kazaya karışmadığını, davalı firma tarafından işletilen tüm araçlarda yolculuk esnasında kemer takılması ile ilgili uyarılar yapıldığını, her iki davacının da meslek sahibi olmadığını, herhangi bir kazançları bulunmadığını, davacıların kaza sonrası sevk edildikleri hastaneden kendi istekleriyle tedaviyi reddederek ayrıldıklarını, uğradıkları maddi kaybın kendi seçimleri sonucu ortaya çıktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. (Eski unvan: … Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacıların yolculuk esnasında biletinin bulunup bulunmadığının ve koltuk numarasının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından poliçede belirtilen teminatın koltuk başına verildiğini, ayakta seyahat halinde koltuk başı teminat içerisine girmeyeceğini, davacıların maluliyet oranlarının ile ilgili Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmiş rapor kapsamında belirlenebileceğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Taşıma sözleşmesi TTK’da düzenlenmiştir ancak 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacıların ticari veya mesleki olmayan amaçlarla davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu otobüste yolculuk etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin tüketici işlemi olduğu, davalı … Tic. Ltd. Şti. yönünden belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan aracın davalı …. nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı …Ş. nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ve Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ile sigortalı olduğu, ZMMS akti nedeni ile davalı … şirketleri yönünden uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görevine girdiği anlaşılmıştır. Ancak iş bu dava, davalı … şirketleri ile araç maliki ve işleteni … Şti. ve araç sürücüsüne karşı birlikte açılmıştır. Davalar arasında bağlantı bulunmaktadır. Davalı … şirketleri hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi göreve ilişkin usul kurallarına uygundur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 2022/414-767 E.K. sayılı ilamı, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi’nin 2022/645-1302 E.K. sayılı ilamı, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin. 2018/1848-2020/610 E.K. sayılı ilamları nazara alınmak sureti ile iş bu davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmiştir. HMK 114. maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak gösterildiği, HMK 115. Maddesinde de dava şartlarının mevcut olmaması halinde davanın usulden reddi gerekeceği ifade edilmiştir. HMK 138. maddesinde ise dava şartları ile ilgili olarak dosya üzerinden karar verilebileceği açıklanmış olmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; Davacı vekili Av. … İle davalı … vekili … ile davalı … vekili …’in yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza