Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/899 E. 2018/177 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/152 Esas
KARAR NO : 2018/189

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/05/2014
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Rent A Car işi ile uğraşan müvekkili şirkete ait … plaka sayılı aracın … nolu kasko poliçesi ile sigortalandığını, müvekkiline ait aracın 21/02/2011 tarihinde kiralama yapılan kişilerde bulunduğu sırada 22/01/2011 tarihinde çalındığını, davalı … şirketine müracaat edilerek zararın giderilmesinin talep edildiğini, davalının 17/06/2011 tarihli cevabi yazısında olayda emniyeti suistimal neticesi olduğundan bahisle hasarın teminat dışı kaldığını belirttiğini, … 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/234 esas sırasında TCK 155 maddesine istinaden emniyeti suistimal suçundan açılan dava neticesinde emniyeti suistimal suçunun oluşmadığından bahisle sanıkların beraatine karar verildiğini, bunun üzerine sigorta şirketine tekrar başvurulduğunu ve sigorta şirketince zamanaşımı süresinin dolduğunun ve olayın hırsızlık neticesi meydana gelmediğinin tespit edildiği belirtilerek talebin reddedildiğini, davalının bu açıklamalarında kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin araç zarar bedeli dışında aracın kiralanamamasından kaynaklı ciddi bir zararı oluştuğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile araçta oluşan zarar bedeli ve müvekkilinin bu süre zarfında araçtan elde edemediği kar için 10.000,00-TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalı … şirketi tarafından tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yasal süresi içerisinde dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davaya konu … plaka sayılı aracın 17/12/2010-2011 tarihleri arasında …. sayılı kasko poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalandığını, davaya konu olaydan sonra davacının müvekkili şirkete başvurduğunu ve 10121100832 sayılı hasar dosyasının açıldığını, ilgili hadisenin emniyeti suistimal sureti ile meydana geldiğinin ve davacıya ait aracın çalınmadığının anlaşıldığından talebin reddedildiğini, bu sebeple davanın da reddinin gerektiğinden bahisle öncelikle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, esasa geçilmesi halinde teminat dışında kalan talebi havi davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir. Davaya konu … plaka sayılı aracın dosyada mevcut araç özet bilgilerinin incelenmesinde davacı … Şti. adına tescilli olduğu, aracın dosyada mevcut kasko sigorta poliçesinin incelenmesinde davalı … şirketi tarafından 17/12/2010-17/12/2011 dönemi için kasko sigortasının yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmaktadır. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 6. maddesi uyarınca Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlayan zamanaşımı süreleri eski kanuna tabî olup, iş bu davada uygulanması gereken kanun 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’dur. 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesi gereğince dava 2 yıllık zamanaşımı süresine tabîdir. (6102 sayılı TTK md. 1420) Bu düzenleme kara taşıtları kasko sigortası genel şartlarının C.9. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. 6762 sayılı TTK’nun 1292 ve 1299. maddeleri (6102 sayılı TTK md. 1446 ve 1427) hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin başlangıcı alacağın muaccel olduğu gün yani sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan 5 günlük ihbar tarihinin son günüdür. Buna göre 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesinde geçen “Maddi Tazminat Talepleri” kavramı ile kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan araç hasarına ilişkin davadaki maddi tazminat talebinin ilişkilendirilmesi mümkün olmadığı gibi haksız eylemin özel bir türü olarak düzenlenen KTK’nun 109/2 maddesindeki yaralamadan veya ölümden dolayı zarar gören 3. kişilerin alacak hakkı yönünden açılacak davalarda haksız eylem aynı zamanda Ceza Kanunu bakımından suç oluşturmakta ve yasa daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmekte ise uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanabilir ise de kasko sigorta sözleşmesine dayalı iş bu davaya konu tazminat istemi bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu davada uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanmayacaktır. Dosyadaki belgelere göre aracın çalındığı iddia edilen tarih 22/02/2011’dir. Davacı tarafın davalı … şirketine başvurusu üzerine zamanaşımı kesilmiş olup, sigorta şirketinin 17/06/2011 tarihli yazısı ile olayın emniyeti suistimal neticesi olduğunun tespit edildiği, hasarın teminat dışı bırakıldığı belirtilerek talebin kabul edilmediği, davacı tarafın davalı … şirketine 2. kez başvurusu üzerine sigorta şirketinin 05/02/2014 tarihli yazısı ile başvuruda zamanaşımı süresinin dolduğu, olayın hırsızlık neticesi meydana gelmediğinin tespit edildiği, hasarın teminat dışında kaldığı belirtilerek talebin kabul edilmediği anlaşılmıştır. İş bu dava mahkememize 07/05/2014 tarihinde açılmıştır. Yukarıda kronolojik olarak ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere sigorta şirketinin 17/06/2011 tarihli işleminden sonra zamanaşımını kesen ve durduran neden somut olayda bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bu yöndeki 2015/ 7652-11257 E.K. Sayılı, 2016/8397-2017/8038 E.K. sayılı emsal ilamları da nazara alınarak davalı tarafın yasal süresi içerisinde dosyaya bildirmiş olduğu zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın zamanaşımı yönünden reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar harcının, peşin alınan 1.663,80-TL harçtan mahsubu ile 1.627,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.542,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı asil ile davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2018

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza