Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/891 E. 2018/554 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/891 Esas
KARAR NO : 2018/554

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2015
KARAR TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DELİLLERİN TAKDİRİ VE GEREKÇE;
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 35. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Ltd Şti tarafından borçlu … Ltd. Şti. aleyhine, tarafların ticari defter ve kayıtları, fatura ve irsaliyelere dayanarak 108.697,32-TL asıl alacak, 2.897,84-TL işlemiş %10,5 temerrüt faizi olmak üzere toplam 111.595,16-TL’nin tahsili talebi ile 20/02/2015 tarihinde ilâmsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu … Tic Ltd Şti’nin, borcun aslına, ferilerine, faize, faizin oranına ve işleyiş tarihine itiraz ettiği, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın ticari anlaşmazlıktan kaynaklanması nedeniyle, davacı … Ltd Şti’nin alacağının belirlenebilmesi için icra dosyası, dosyaya celp edilen belgeler ve bilgiler tarafların ticari defter ve kayıtlarınında incelenerek takibe konu faturaların tarafların defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, davaya konu mal ve hizmetin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı ile borç alacak ilişkisi tespiti ve takibe konu alacak nedeniyle davacının davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle alacak ve faiz konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi incelemesi için davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek dosyaya sunulan 08/06/2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle:
“Dava dosyasında davacı tarafın alacağına dayanak gösterdiği fatura suretlerinden 05/03/2014 tarihli … sayılı 313,77 TL, 26/03/2014 tarihli … sayılı 139.744,32-TL, 14/10/2014 tarihli, 535480 sayılı 21,424,97-TL, 31/10/2014 tarih, … sayılı 2301,15-TL, 25/11/2014 tarih, … sayılı 36.155,86-TL bedelli faturalardan … numaralı olanının “hizmet faturası” olduğunu ve sevk irsaliyesi düzenlenmesini gerektirmediğini, ancak diğer faturaların (05/03/2014 tarihli 631470 sayılı 313,77-TL, 26/03/2014 tarihli … sayılı 139.744,37-TL) muhteviyatlarında hardware ürün bulunduğunu, bu anlamda sevk irsaliyeleri ile fatura muhteviyatının ürünlerin alıcısına teslim edildiğinin ortaya konması gerektiğinin değerlendirildiğini, ancak dava dosyasında fatura muhteviyatı ürünlerin davalı borçluya teslim edildiğini gösteren sevk irsaliyelerine rastlanmadığını, sunulu fatura suretlerinde “işbu faturanın vade tarihinde ödenmemesi halinde ödeme tarihinden itibaren uygulanacak aylık faiz oranının %5 olduğunu, TTK madde 23’e göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen fatura muhteviyatı kabul edilmiş sayılır” ifadelerinin yer aldığını,bu ifade çerçevesinde vade farkının hesaplanabilmesi için faturanın muhatabına teslim edildiğinin ve teslim tarihinin bilinmesin gerektiğinin, böyle bir vade farkı alacağının doğması halinde yürürlükteki mali mevzuat gereği söz konusu vade farkı için de muhataba fatura düzenlenerek vade farkı alacağının tahahhuk ettirilmiş olması gerektiğini, davacı taraf ticari defterlerinde bu yönde bir uygulamaya rastlanmadığını, davacı tarafın temerrüde düşüren herhangi bir ihtarnameye rastlanmadıından takipte işlemiş faizin talep edilemeyeceğini, ancak tarafların tacir oldukları dikkate alındığında davacı tarafın faturalardan kaynaklı alacağının kabul edilmesi halinde, 108.697,32-TL asıl alacağı için takip tarihinden dava tarihine kadar avans faiz talep edebileceğini, bu nedenlerle davacı tarafın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 20.02.2015 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 108.697,32-TL alacaklı olduğu, dava dosyasında davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarnameye rastlanmadığından davacı tarafın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini ancak davacı tarafın faturalardan kaynaklı alacağının kabul edilmesi halinde 108.697,32-TL asıl alacağı için takip tarihinden dava tarihine kadar avans faiz talep edebileceği ” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunmuştur.
Davacı vekilinin 08/07/2016 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz ettiği, itiraz dilekçesinde özetle; davalı tarafın ticari defterlerini sunmaması davacı müvekkilinin ticari defter sunması nedeniyle davacı vekilinin ticari defterlerinin lehine delil teşkil etmesi gerektiği, dava konusu faturalara ait irsaliyelerin dosyaya sunacağı, fakat bu irsaliyelerde taraflar arasındaki teamül gereği imza bulunmadığı, imza bulunmadığı halde bir kısım farklı fatura bedelinin davalı tarafından ödendiği, davalı tarafın bu konuda itirazı olmadığı, bunun dışında tarafların her ay düzenli olarak doldurdukları form BA ve form BS beyanlarıyla müvekkilinin sattığı mal ve hizmeti, davalının satın aldığı mal ve hizmeti vergi dairesine beyan ettiği davalının müvekkilden satın aldığı emtiayı gider göstererek vergiden düştüğünü, KDV iadesinde kullandığını, bu nedenle vergi dairesine beyan edilen form BA ve form BS kayıtları celp edilerek davalının ticari defterleri tekrar bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacı tarafından talep edilen vade farkı alacağına fatura tanzim edilmemiş olması alacağın temin edilemeyeceği anlamına gelmeyeceğini, bunun bir muhasebe eksikliği olduğunu, itirazın kabulü ile başka bir bilirkişi heyetinden rapor istenilmesini ya da ek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir. Davacı tarafın rapora itirazlarının kabulü ile dosya ek rapor alınması için bilirkişiye gönderilmiştir. Önceki bilirkişiden ek rapor alınmış olup, söz konusu ek raporda özetle; “Davalı tarafın incelemeye yine gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı ticari defterlerinde davacı taraf alacağının varlığı yönünden herhangi bir tespit yapılmasının mümkün olmadığını, … Vergi Dairesi’nin 24.11.2016 tarihli cevabi yazısının ekinde yer alan davalı tarafa ait BA formlarında, davacı tarafın takibe konu ettiği faturaların belge adedi ile KDV hariç tutarlarının ilgili dönemler itibarıyla uyumlu olduklarını, bu anlamda davalı tarafın davaya konu faturalarda yer alan KDV tutarlarını indirim konusu yaparak ilgili dönem ticari defter kayıtlarına almış olduğunu, dava dosyasında, davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürdüğünü gösteren hergangi bir ihtarnameye rastlanmamakla birlikte, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın takipteki faiz talebi doğrultusunda, 108.697,32-TL cari hesap alacağı için 25.11.2014 tarihinden 20.12.2015 takip tarihinde kadar geçen süre için reeskont avans faiz oranları üzerinden talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 2.829,90-TL olduğunu, davacı tarafın işlemiz faiz talebinin kabul edilmesi halinde davacı tarafın 108.697,32-TL + 2.829,90-TL=111.527,22-TL tutarındaki toplam alacağı için takip tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceğini yönünde tespit ve değerlendirmede bulunmuştur. Bilirkişi raporu denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; tarafların incelenen ticari kayıtları doğrultusunda takip tarihi itibarıyla, davacı tarafın satmış olduğu mal ve hizmet bedeline ilişkin 05/03/2014 tarihli 631470 sayılı 313,77 TL, 26/03/2014 tarihli 631521 sayılı 139.744,32-TL, 14/10/2014 tarihli, 535480 sayılı 21,424,97-TL, 31/10/2014 tarih, 535526 sayılı 2301,15-TL, 25/11/2014 tarih, 535632 sayılı 36.155,86-TL’lik faturaları düzenlediği, davacının bu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerini sunmadığı, faturalardan 525536 numaralı faturanın hizmet faturası olması nedeniyle sevk irsaliyesi düzenlenmesini gerektirmediği, diğer faturalar için sevk irsaliyesinin düzenlenmesi gerektiği ve fakat … Vergi Dairesi’nin 24.11.2016 tarihli cevabi yazısının ekinde yer alan davalı tarafa ait BA formlarında, davacı tarafın takibe konu ettiği faturaların belge adedi ile KDV hariç tutarlarının ilgili dönemler itibarıyla uyumlu oldukları, bu anlamda davalı tarafın davaya konu faturalarda yer alan KDV tutarlarını indirim konusu yaparak ilgili dönem ticari defter kayıtlarına almış olması nedeniyle davacı tarafın fatura alacağının bulunduğunun sabit olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacının, düzenlemiş olduğu faturaların tarih itibariyle 25/11/2014 tarihinden 20/02/2015 tarihine kadar geçerli olan reeskont avans faizi oranları üzerinden 2.829,90-TL talep edebileceğine, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının … 35. İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 108.697,32 -TL asıl alacak ve 2.829,90-TL işlemiş faiz miktarı üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın (108.697,32 -TL asıl alacak+2.829,90-TL işlemiş faiz=111.527,22-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 22.305,444-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.618,42-TL’den başlangıçta peşin alınan 1.905,77-TL harcın mahsubu ile 5.712,65-TL bakiye ilam harcının davalı vekilinden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı vekili tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti, 170,50-TL posta telbigat gideri olmak üzere toplam 970,50-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 969,91-TL ile 1.937,57-TL ilk harç gideri olmak üzere toplam 2.907,48-TL yargılama gideirnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 11.672,18-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı, 09/07/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza