Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/888 E. 2023/52 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/888 Esas
KARAR NO : 2023/52

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/09/2015
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “15.08.2015 tarihinde, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … sokak ile … sokak kavşağında dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç çarpışmış, neticesinde … plakalı araçta sürücü konumunda olan müvekkil davacı … ile aynı araçta yolcu konumunda olan eşi müvekkil davacı … yaralanmıştır.Çarpmanın akabinde davacı … acil olarak … Devlet Hastanesi’ne, diğer davacı … ise acil olarak … Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edilerek tedavileri yapılmıştır. Olay nedeniyle davacılar, ağır bir biçimde yaralanmış, vücutlarında kalıcı sakatlık oluşmuştur.Kaza tespit tutanağında; olayda hem … plakalı dava dışı araç sürücüsü …’in hem de … plaka sayılı araç sürücüsü müvekkil davacı …’ın müterafik kusurlu olduğu belirtilmiştir ancak olayda müvekkile atfı kabil bir kusur bulunmadığı, tüm kusurun … plaka sayılı araç sürücüsünde olduğu kanaatindeyiz. … plaka sayılı araç sürücüsü …, kavşağa aşırı hızlı yaklaşıp kontrolsüz bir şekilde seyredip müvekkilin aracına sağ arkadan çarparak kazaya sebebiyet vermiştir. Bu nedenle … plaka sayılı araç sürücüsü olayda tamamen (%100) kusurludur. Müvekkil davacıların kaza nedeniyle kalıcı sakatlıkları meydana gelmiştir. Bu nedenle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkil davacı … için 1.000-TL., müvekkil davacı … için 1.000-TL., olmak üzere toplamda şimdilik 2.000-TL. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak niteliğindeki geçici ve kalıcı iş göremezlik (maluliyet) tazminatının, yargılama sırasında toplanacak deliller ve tazminat hesap raporuyla ortaya çıkacak zarar miktarının davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmaktayız. davalının temerrüde düştüğü dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere kazanın oluşumuna davacı … sebebiyet vermiştir. Kazanın oluşumunda davacı motosiklet sürücüsünün KTK’nın 57-1-c (soldan gelen aracın sağdan gelen araca geçiş hakkı vermemesi) kuralını ihlal etmesi sonucu meydana geldiği açıktır. Tek başına bu kuralın ihlal edilmesi kazaya sebebiyet verdiğinden, sigortalı sürücüye atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Davacının talebine konu “maluliyete” ilişkin tazminat hesabının ZMMS Sigortası Genel Şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmektedir.
Kusur oranlarının tespiti için dosyanın konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilmesini, Özürlü Sağlık Kurulu raporu hazırlanmak üzere, davacının yetkili bir hastaneye sevkini,
Kusur durumunun tespiti ve ZMS Sigortası Genel Şartları ekinde belirtilen formül ve esaslara göre ölüm tablosu TRH 2010 dikkate alınarak iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 üzerinden tazminat hesaplanması yapılmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdiini, Muaccel bir alacak sözkonusu olmaması nedeniyle yargılama masraflarından ve faizden müvekkil şirketin sorumlu tutulmamasını, Yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi, gözetilerek tazminat miktarının hesaplanmasını…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zararlar kapsamında kalıcı ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarihli raporda özetle; “Sürücü …, idaresindeki araç ile meskun mahal içi yolda seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, olay mahalli kavşağa yaklaşırken aracının hızını uygun seviyeye düşürüp her an tedbir alabilecek şekilde seyrini sürdürmesi, kavşak kollarından akan trafiği yeterli şekilde kontrol etmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, meydana gelen olayda, tali derecede kusurludur. Sürücü …, idaresindeki araç ile meskun mahal içi yolda seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, olay mahalli kavşağa girmeden önce yolu yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, sağından kavşağa yanaşan ilk geçiş hakkına sahip araçlar geçişlerini tamamladıktan sonra kontrollü bir şekilde kavşağa girmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, yanaşan ilk geçiş hakkına sahip araca rağmen kontrolsüzce kavşağa girmesi sonucu meydana gelen olayda, asli derecede kusurludur.A)Sürücü …’in, %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu,
B)Sürücü …’ın, %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu, olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” rapor edilmiştir.Mahkememizce bilirkişi raporu oluşa uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu’ndan alınan… tarihli-… numaralı raporda özetle;Mevcut belgeler ve Kurulumuzca yapılan muayene doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirmede; … kızı, 1996 doğumlu …’ın 15.08.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, … tarih ve … sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği,
3. Başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” ve “Mevcut belgeler ve Kurulumuzca yapılan muayene doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirmede; Şerafettin oğlu, 1985 doğumlu …’ın 15.08.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği,
3. Başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” rapor edilmiştir.Mahkememizce bilirkişi raporu oluşa uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu’ndan alınan …tarihli-… numaralı raporda özetle ;Mevcut belgeler ve Kurulumuzca yapılan muayene doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirmede; ” … oğlu, 1985 doğumlu …’ın 15.08.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının;1. 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği,3. Başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur..” rapor edilmiştir.Mahkememizce bilirkişi raporu oluşa uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 17/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “15.08.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının 90630 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; Davacı …’ın a)Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının * 1.131,52 TL. Olduğu, b)Adli Tıp Kurumu tarafından davacının maluliyet oranı *60 olarak belirlendiğinden sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasının mümkün olmadığı, Davacı …’ın a)Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 751,64 TL. Olduğu, b)Adli Tıp Kurumu tarafından davacının maluliyet oranı 960 olarak belirlendiğinden sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasının mümkün olmadığı,Yukarıda belirlenen zarar tutarlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, D)Sigortalı aracın kullanım şekli hususi gözükmekte olup, dava dilekçesinde dava tarihinden(14.09.2015) itibaren faiz talep edildiği…” rapor edilmiştir.Mahkememizce bilirkişi raporu oluşa uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden dosyaya sunduğu 07.11.2022 tarihli dilekçesi ile ” 6100 sayılı HMK’nın 107.maddesi uyarınca … için talep değerinin arttırılması talebimizin kabulüne, davacı … için talep edilen 450 TL daimi iş göremezlik tazminatının 99.320,59 TL arttırılarak toplam 99.770,59 TL’ye , 450 TL bakıcı giderinin 2.742,19 TL bedel arttırımıyla toplam 3.192,19 TL’ye artırılan bakıcı tazminatına karşılık maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini,..”talep etmiş, harcını ikmal etmiş, talep artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden dosyaya sunduğu 04.11.2022 tarihli dilekçesi ile müvekkil davacı … için talep edilen 1,000,00-TL. maddi tazminat (999,00-TL. geçici iş göremezlik, 1,00-TL. sürekli iş göremezlik tazminatı) alacağının 1.131,52-TL. geçici iş göremezlik zararı, 1,00-TL. sürekli iş göremezlik zararı olarak artırılmasına ve kabulüne, b) müvekkil davacı … için talep etmiş olduğumuz 1,000,00-TL. maddi tazminat (751,64-TL. geçici iş göremezlik, 248,36-TL. sürekli iş göremezlik tazminatı) alacağının, hesaplanan tazminat talep edilen bedeli aşmadığından bu davacının tazminat talepleri yönünden herhangi bir artırım yapılmadığına, artırılan maddi tazminatlara davalının temerrüde düştüğü dava tarihi olan 14.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, harcını ikmal etmiş, talep artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce Sosyal Güvenlik Kurumu’na davacılara …tarihinde meydan gelen kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, 30.10.2019 tarihli cevabi yazısında davacılara dava konusu kaza nedeniyle ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili cevap ve bedel arttırım dilekçelerine yaptığı itirazlarında ; bedel arttırım tarihinde alacakların zaman aşımına uğradığını , savunmuştur .
2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi ve manevi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 72/1. (BK’nın 60/1.) maddesi, özellikle zamanaşımının başlangıç anını belirleyen bir düzenlemedir. Bu düzenlemeye göre tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Burada, uygulamada “kısa süreli zamanaşımı” olarak adlandırılan süre söz konusu olup, sürenin başlangıcı sübjektif bir koşula bağlanmıştır. Çünkü, sürenin başlaması zarar görenin zararı ve tazminat sorumlusu kişiyi öğrenmesi gibi sübjektif bir koşulun gerçekleşmesi ile mümkündür.
Mutlak nitelikteki “uzun süreli zamanaşımı”nın başlangıç tarihi ise zarar verici eylemin gerçekleştiği tarihtir. Buna göre, tazminat istemi her halde eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren on yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Burada on yıllık sürenin başlangıç anı, zarar verici eylemin gerçekleştiği tarih gibi objektif bir koşula bağlanmıştır. Olağan zamanaşımı süresi, iki yıllık kısa zamanaşımı süresidir. Diğer bir anlatımla iki yıllık zamanaşımı süresi on yıllık süre ile sınırlıdır. Zarar ve zararın sorumlusu olan kişi öğrenildiği takdirde davanın kısa zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerekir. Zarar veren eylemin işlenmesinden itibaren on yıl geçtikten sonra zarar ve zararı veren kişi öğrenilmiş olsa bile tazminat istemi, zamanaşımı def’î ile karşılaştığında reddedilir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20/12/2017 tarih ve 2017/3-2786 E., 2017/2016 K. Sayılı kararı).
TBK’nın 72/1. (BK’nın 60/2.) maddesinde düzenlenen üçüncü süre ise “ceza zamanaşımı süresi”dir. Zarara neden olan eylem, aynı zamanda ceza kanunları uyarınca suç teşkil eden bir eylem oluşturuyor ve bu eylem için ceza kanunlarının öngördüğü zamanaşımı süresi daha uzun bir süre ise bu takdirde uygulanacak olan zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir. Ceza zamanaşımı süresinin başlangıç anı da zarar verici eylemin gerçekleştiği tarihtir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde; davacıların yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının 15.08.2015 tarihinde meydana geldiği, davanın 14.09.2015 tarihinde 8 yıllık ceza zaman aşımı süresinin açıldığı, davacıların bedel arttırım talebini 04.11.2022 tarihinde yaptığı, görülmekte olan davanın HMK’nun 107.maddesinde tanımını bulan belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve dava açılmakla talep konusu tüm alacak bakımından zaman aşımınının kesileceği belirgin bulunduğundan, davalı vekilinin zamanaşımı itiraz taleplerinin yerinde olmadığına mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda;… günü saat 13:30 sıralarında Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile … sokağı takiben … sokak istikametine seyir halinde iken, olay mahalli … sokak kavşağına geldiği esnada, gidiş istikametine göre yolun solundan … sokağı takiben kavşağa giren Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin arka kısmına aracının ön sağ kısmı ile çarpması sonucu davacıların yaralandığı olayda :
Kabul ve itibar edilen Adli Tıp Kurumu Tarafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 12.11.2019 tarihli raporda; meydana gelen kazada davacı sürücü …’ın % 70 oranında kusurlu olduğu, diğer davacı …’ın kusursuz olduğu, davalı … şirketinin sigortalısı konumundaki dışı sürücü …’in %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi’nden alınan … tarihli-… numaralı raporda; 15.08.2015 tarihinde meydana gelen kazada davacı …’ın kalıcı maluliyet oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 2 ay olduğu, bu minvalde davalı şirketin Geçici iş görmezlik giderinden sorumlu olduğu yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluşmuş dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiştir . İtibar ve kabul edilen bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 17.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacı …’ın sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararının olmadığı, geçici iş gücü kaybına ilişkin maddi zararının 751,64-TL olduğu tespit edilmiş , davacı için talep edilen geçici iş gücü kaybı olan 751,64 TL maddi tazminat giderinin kabulüne karar verilmiş, davacının maddi zararlarının poliçe limit içinde kaldığı, davalının 14.09.2015 tarihinde temerrüde düştüğü, davaya konu aracın kullanım amacının “Ticari” olduğunun tespit edilemediği davacınında dilekçesinde yasal faiz talep ettiği anlaşıldığından yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm kurulmuş davacı …’ın kalıcı iş gücü kaybı bulunmamış olması nedeniyle kalıcı işgücü kaybı tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kabul ve itibar edilen Adli Tıp Kurumu Tarafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 12.11.2019 tarihli raporda; meydana gelen kazada davacı sürücü …’ın % 70 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketinin sigortalısı konumundaki dışı sürücü …’in %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi’nden alınan 18.03.2022 tarihli-20223 numaralı raporda; 15.08.2015 tarihinde meydana gelen kazada davacı …’ın kalıcı maluliyet oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 2 ay olduğu, bu minvalde davalı şirketin Geçici iş görmezlik giderinden sorumlu olduğu yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluşmuş dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiştir . İtibar ve kabul edilen bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 17.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacı …’ın sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararının olmadığı, geçici iş gücü kaybına ilişkin maddi zararının .1131,52 TL olduğu tespit edilmiş , davacı için talep edilen geçici iş gücü kaybı olan 1.131,52TL maddi tazminat giderinin kabulüne karar verilmiş, davacının maddi zararlarının poliçe limit içinde kaldığı, davalının 14.09.2015 tarihinde temerrüde düştüğü, davaya konu aracın kullanım amacının “Ticari” olduğunun tespit edilemediği davacınında dilekçesinde yasal faiz talep ettiği anlaşıldığından yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm kurulmuş davacı …’in kalıcı iş gücü kaybı bulunmamış olması nedeniyle kalıcı işgücü kaybı tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
A)
1-Davacı … için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.131,52TL talebinin 14/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın kalıcı iş göremezlik tazminatının reddine,
B)
1-… için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 751,64TL talebinin 14/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın kalıcı iş göremezlik tazminatının reddine,
3-Geçici iş göremezlik tazminatı bakımından karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 27,70TL’nin mahsup edilerek bakiye 152,20TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Kalıcı iş göremezlik tazminatı bakımından karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70TL peşin harç, 27,70TL başvuru harcı gideri toplamı olan 55,40TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen kabul edilen 1.883,16TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 1.883,16TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen red edilen 249,36TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 249,36TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 885,65TL tebligat, posta gideri, 10.394,80 ile 1.500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 12.144,16TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre 10.724,10TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından herhangi yapılan bir yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda kesin olarak karar verildi. 24/01/2023
Katip

¸e-imza

Hakim

¸e-imza