Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/855 E. 2018/995 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/855 Esas
KARAR NO : 2018/995

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/09/2015
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili …’ün … A.iŞ.’de nominal değeri şirket sermayesinin 570.000,00-TL’sini temsilen 57000 adet paya sahip bulunduğunu, 05/05/2014 tarihli genel kurulda TTK 437 kapsamında sorulan sorulara geçişticii cevaplarla ve hesap verme kuralının hiçe sayılarak gereği gibi karşılanmadığını, bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesi talebi ile … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/721-2015/14 E.K. sayılı karar ile talebin kabulü ile …’in 05/05/2014 tarihli 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında davacı pay sahibinin adına gündemin 2. maddesinde sorulan 6, 8, 9 ve 10. sorular ile gündemin IV. maddesinde sorulan 1, 2, 4, 6, 10 ve 11. Maddesinde yer alan konularda TTK’nun 437 maddesi gereğince inceleme yapmak üzere SMMM …’un yetkilendirildiğini, davalıların kusurlu hareketleri ile şirketi pek çok kez zarara uğrattıklarını, davalı yönetim kurulu üyelerinin görevleri olduğu halde yasal defterleri yasada aranan şartlara uygun olarak tutmadığını, şirket ile ilgili olamayan harcamaları şirket yasal kayıtlarına intikal ettirilerek şirketin açıkça zarara uğratıldığını, şirketin yasal defterlerinde yasalara göre olması gereken asgari bilgilerin mevcut olmadığını, mali tablolar-bağımsız denetim raporu ve faaliyet raporunda sorun ve uyumsuzluklar bulunduğunun ortaya çıktığını, çeşitli yasal vergi avantajlarından faydalanılmayarak şirkete ödemesi gerektiği kurumlar vergisi tutarının üzerinde bir vergi bedeli ödettirildiğini, şirket yöneticilerinin ilişkili kişi ve kurumlar ile ilişkilerin içeriğine ilişkin olarak açıklama yapmaktan kaçındığı ve faaliyet raporunda şirketin açıkça zarara uğratıldığı konulara yer vermeyerek şirket ortaklarının gerekli bilgiye ulaşmasını yeterli şekilde sağlayamadğını belirterekgeçici talep sonucu olarak ve belirsiz alacak kuralları çerçevesinde talep edilen zarar miktarının şirket tüzel kişiliği yönünden 1.339.207,33-TL olduğu dikkate alınarak tazmini gereken zarar miktarının tespitine, miktar tespitinden sonra kesin talep sonucuna göre talep edilen miktarın zararın oluştuğu tarihten itibaren şirkete ödenmek üzere avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının aksine … tic. A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtlarını hem vekilleri hem de görevlendirdiği serbest muhasebeci mali müşavir .. vasıtası ile 12 iş günü boyunca tam ve eksiksiz olarak incelediğini ve pay sahipliğinden doğan bilgi edinme ve inceleme hakkını tam ve eksiksiz şekilde kullandığını, sözde zarara ilişkin bir tutar mevcut ise bunu tespit edebilir durumda olduğunu, dava dilekçesinde geçen ifadelerin gerçeği yansıtmadığını, davacının belirsiz alacak davası bakımından hukuki menfaati olmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkillerinin … şirketini kusurları ile zarara uğrattıkları iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin tüm iş ve işlemlerinin esas sözleşmeye ve kanuna uygun olduğunu, görevlerini özen ve bağlılık yükümlülüğü çerçevesinde ve tedbirli bir yöneticinin özeniyle eksiksiz ifa ettiklerini, müvekkillerinin hukuken sorumluluklarını gerektiren hiçbir neden ve gerekçe olmadığını, … şirketinin yasal defterlerinin kanunen içermesi gereken tüm asgari bilgileri içerdiğin, defterlerin mevzuata uygun şekilde tutulduğunu, şirketin mali tablolarında ve yasal kayıtlarında mali rasyoların sağlıklı bir şekilde hesaplanmasını engelleyecek bir hata olmadığını, mali tablolar, bağımsız denetim raporu ve faaliyet raporu arasında herhangi bir uyumsuzluk olmadığını, … grup şirketleri içerisinde yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak gerçekleştirilen işlemlerin piyasa koşullarına uygun olduğunu, gider faturaları ile vergisel risk yaratıldığı iddasının gerçek dışı olduğunu, yatırım kredilerinden gelen paranın farklı amaçlarla kullanılarak …’in zarara uğratıldığı, kötü yönetilmek sureti ile öz varlığını kaybettiği ve borçlarını yüksek oranda artırarak zarara uğratıldığı iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek HMK 107 maddesine aykırı bir şekilde belirsiz alacak davası olarak ikame edilen iş bu davanın usulden reddine, 05/05/2014 tarihli ibra kararına rağmen müvekkilleri aleyhinde sorumluluk davası ikame edilmesinde davacının hiçbir hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine, müvekkillerinden …’nin sorumluluk atfedilen dönemde yönetim kurulu üyesi olmadığından bu müvekkili bakımından davanın husumet yokluğundan reddine, kişisel husumete dayalı olarak kötü niyetle ikame edilen haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 555. maddesine dayalı olarak açılmış tazminat davası olup, davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının tespiti ile zararın tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce delil olarak gösterilen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/721-2015/14 E.K. sayılı kararı, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/130- 505 E.K. sayılı {2015/747-2017/658 E.K. sayılı (bozma öncesi)} dosyası getirtilip incelenmiştir. Mahkememizin iş bu dava ile ilgili 2014/261-2016/138 E.K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … vekili tarafından davalı … Tic. A.Ş. aleyhine davalı şirketin 05/05/2014 tarihli 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 10 nolu gündem maddelerinin kanuna, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile iptali talebi ile dava açıldığı, yargılama sonucunda verilen 2014/261-2016/138 E.K. sayılı kararda “Dosyaya celp olunan belge ve bilgiler, Ticaret Sicil kayıt örneği, toplantı tutanak örnekleri, usul ve yasaya, dosyadaki belge ve bilgilere uygun haklı gerekçelere dayanan itirazlar yerinde bulunmayan, birbirini teyit eder nitelikteki bilirkişi kök ve ek raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalı şirket … Ticaret A.Ş nin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olduğui 05.05.2014 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında davacıyı temsil etmek üzere birden fazla kişinin vekil tayin edildiği, davaya konu Genel Kurul Toplantısına davacı temsilcilerinden sadece birinin kabul edildiği, bu kişinin davacı pay sahibi adına tüm gündem maddelerine ilişkin görüşlerini belirterek sorularını yönelttiği ve muhalefet şerhlerini tutanağa işleterek oy kullandığı, davacının ilgili Genel Kurul Toplantısında temsil edildiği anlaşılmakla, temsil yetkisinin kısıtlanması sebebi ile Genel Kurul Kararının iptal edilemeyeceği , pay sahibinin konuşma hakkını sınırlayan usuli nitelikteki kısıtlama kararı yüzünden pay sahibinin iptal davası açabilmesi için kendisinin yeterince açıklamalarda bulunamadığını ileri sürerek muhalefetini toplantı tutanağına geçirtmesi gerekli olup , genel kurul toplantı tutanağına göre davacı temsilcisi tarafından toplantının tüm gündem maddelerine ilişkin olarak toplamda 40 soru sorulduğu , bu kapsamda , konuşma süresine ilişkin yapılan sınırlamanın davacı temsilcisinin konuşma hakkını engellemediğini, bu nedenle genel kurul kararlarının iptalinin gerekmediği , 2,3 ve 4 gündem maddeleri şirketin 2013 yılına ait yıllık faaliyet , denetim raporu ve finansal tablolarına ilişkin olup, 28.04.2014 tarihinde davalı şirket merkezinde davacı vekillerine 2013 hesap dönemine ait konsolide finansal tablolar, bağımsız denetim raporu, bilanço , gelir tablosu vs. …. Teslim edildiği, gündemin bu maddeleri ile ilgili davacı vekilince sorulan soru içerikleri , davalı şirket yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun, denetim raporunun ve Finansal tabloların davacı tarafından okunup incelendiği ve toplantıya hazırlıklı gelindiğini gösterdiği, bu kapsamda gündem maddelerinin iptali veya butlanının gerekmediği , 5 nolu gündem maddesine ilişkin davacı temsilcisi tarafından 11 adet soru yöneltiltiği bu sorulara cevap verildiği ancak 10 sorunu cevabınında … 5 noterliği kanalı ile … tarihli … yevmiye numaralı yazı ile cevap verildiği , bu gündem maddesinin iptalinin gerekmediği, yönetim kurulu üyelerinin toplantılara katılma oranları ve performansları müphem nitelikte iken , bu hususlar aydınlatılmadan icra görevi olmayan yönetim kurulu üyelerine kazanç payı dağıtılmasına karar verilmesinin objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali talep edilmiş ise de , davalı şirket Genel Kurul Toplantı tutanağının ilgili gündem maddesine ilişkin oy çokluğu ile karar verildiği ve bu kararın T.T.K 511 madde hükmüne uygun olduğu , kazanç payının bir teşvik tedbiri olması ve alınan kararın T.T.K 511 hükmüne uygun olması nedeni ile ilgili gündem maddesinin iptalinin gerekmediği , T.T.K 394 madde hükmüne göre esas sözleşmeye konacak hükümle veya genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyelerine belirli dönemlerde ücret ödemesinin kararlaştırılabileceği , ilgili kararın alınmasında pay sahibi yönetim kurulu üyeleri oy hakkından mahrum olmalarına rağmen oy kullanmış olsalarda pay sahibi yönetim kurulu üyelerinin oyları hesaba katılmasa dahi kullanılan diğer oyların toplamı basit çoğunlukla kararın alınması için yeterli olduğundan , ücret ödenmesine ilişkin kararın T.T.K 394 maddesine uygun olması, ücretin miktarı nedeni ile ilgili gündem maddesine ilişkin kararın iptalinin gerekmediği , rekabet yasağına ilişkin ise; pay sahibinin her bir yönetim kurulu üyesi bakımından rekabet yasağı kararının kaldırılması kararının yeterli nisapla alınıp alınmadığının belirlenmesinin gerektiği , …’ ün ve …’nin T.T.K 395 ve 396 maddeleri kapsamında izinlerin verilmesinde kendi oylarının hesaba katılmaması gerektiğinden sonuç olarak ilgili kararların alınmasında pay sahibi yönetim kurulu üyeleri ile T.T.K 436 madde kapsamında akrabalık bağı olanların oy hakkından mahrum olmalarına rağmen oy kullanmış olsalarda kullanılan diğer oyların toplamı basit çoğunlukla kararın alınması için yeterli olduğundan alınan kararın T.T.K 396 maddesine uygun olduğu ve ilgili gündem maddesine ilişkin kararın iptalinin gerekmediği, davalı şirket genel kurul sırasında toplantı başkanının gündem maddelerini okumadığı, gündem maddelerinin görüşülmesi sırasına ilişkin değişiklik önerisi olup olmadığının sorulmadığı ileri sürülmüş ise de, Genel Kurul toplantısı sırasında, bu iddiaların tutanağa işlendiğine ilişkin herhangi bir muhalefet şerhi bulunmadığı gibi kaldı ki ,sadece bu yönde ki bir itirazın da ilgili toplantıda, toplantının gündem maddelerine ilişkin alınan kararların tek başına iptaline sebep olabilecek nitelikte olmadığı, bilirkişi raporunda, davalı şirketin 5.5.2014 tarihli olağan genel kuruluna sunulan faaliyet raporunun, finansal tabloların ve bağımsız denetim raporunun Türkiye Muhasebe standartlarına uygun olduğu belirtildiğinden, toplanan tüm delillere göre genel kurul kararlarının iptal şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile DAVANIN REDDİNE” karar verildiği, iş bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/12080-2018/5297 E.K. sayılı 13/09/2018 tarihli ilâmı ile “ONANMASINA” karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda dava konusu dönem 2013 yılıdır. Dava dışı … Tic. A.Ş.’nin 05/05/2014 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 5. maddesi uyarınca alınan 5 nolu karar ile yönetim kurulu üyelerinin 2013 yılı faaliyetlerinden dolayı ayrı ayrı ibra edilmişlerdir. Yukarıda açıklandığı üzere 5 nolu kararın iptali için açılan dava esastan reddedilerek Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmiş olup, bu nedenle davacının iş bu davada haksız olduğu, davanın subut bulmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 22.870,32-TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.834,42-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 132,00-TL tebligat posta gideri ile 4,30-TL harç gideri olmak üzere toplam 136,30-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2 maddesi uyarınca ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücreti takdir olunabileceğinden reddedilen dava değeri üzerinden davalılar vekili lehine hesaplanan 64.126,22-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara eşit oranda verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/10/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza