Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/85 E. 2018/1283 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/85 Esas
KARAR NO : 2018/1283

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/01/2015
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında daha önceden yapılan ihale ile ihaleyi kazanan müvekkili şirket ile davalı arasında 25/09/2014 tarihli “… Stadı Yenileme Projesi – Gazbeton Bloklarla Bölge Duvarı Yapılması Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin konusu … ili … ilçesi … mah. 78 pafta 1731 ada 1 parsel üzerinde yeniden inşa edilen … Stadı’nın gaz beton bloklarla bölme duvarı yapımı ve bu duvarların içerisinde yer alan yatay ve düşey betonarme topuk betonu ve hatıl işlerini mimari uygulama projesine, detaylarına bütün dökümanlara ve bunlara atıfta bulunan tüm teknik ve idari şartnamelere, bu işe ait birim fiyat tarifeleri ile T.C. Mevzuatındaki tüm yasal ve idari düzenlemelere uygun şekilde yapılması işi olduğunu, kullanılacak gaz beton bloklar ve örgü tutkalı ile hazır beton ve inşaat demirinin işveren tarafından temin edileceğini, diğer her türlü sarf malzemenin taşeron tarafından temin edileceğini, sözleşme konusu yerin 26/09/2014 tarihinde imza altına alınan yer teslim tutanağı ile davalı şirket tarafından müvekkiline sözleşmedeki edimini yerine getirmek üzere teslim edildiğini, sözleşmenin bedelinin 1.257.928,00-TL + KDV olduğunu, bugüne kadar müvekkili şirkete davalı tarafından mevcut hak ediş bedelinin ödenmediğini, sözleşme konusuna ilişkin tadilatın bitiş tarihinin 25/12/2014 olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmede üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bugüne kadar davalı şirket tarafından müvekkili firmaya herhangi bir yazılı bildirimde bulunulmadığını, 13/11/2014 tarihinde yönetimin müvekkili şirkete sözlü olarak beyanıyla müvekkili şirket namına çalışan işçilerin stadı terk etmelerinin istendiğini, sözleşmeyi haksız yere ihlal eden ve müvekkilinin yaklaşık 390.000,00-TL + KDV kar mahrumiyetinde bırakan davalı karşısında haklılık durumlarının tespiti içiin iş bu davanın açıldığını, müvekkili şirketin mevcut hak edişleri toplamının 88.288,78-TL + KDV’yi davalıdan istemesine rağmen BJK yönetiminin bunu kabul etmediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak alacaklarının sözleşme tarihinden itibaren hesaplanacak aylık en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davavcının 25/09/2014 tarihli sözleşme uyarınca üstlenmiş olduğu işleri iş programına, sözleşme ve eklerine, teknik ve idari şartname hükümlerine, yasal ve idari düzenlemelere uygun olarak yerine getirmediğini, yapılan tüm uyarılara ve yazılı bildirimlere rağmen davacının üstlenmiş olduğu işleri sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemekte ısrarcı olduğunu, ayıplı imalatların düzeltilmesi ve diğer eksikliklerin giderilmesine ilişkin olarak yapılan uyarıları hiçbir şekilde dikkate almadığını, davacı şirketin şantiye alanında görevlendiren çalışanlarının işçilik haklarını ve sigorta primlerini ödemediğini, personelinin çalışma başlangıçlarını SGK’ya doğru olarak bildirmediğini ve sözleşmeden doğan pek çok yükümlülüğünü ihlal ettiğini, anılan sözleşmede Proplan Proje Yönetim ve Danışmanlık şirketinin sözleşme ve eklerinde geçen tüm kontrol ve yönetim işlerini, iş ile ilgili malzeme ve işçilikleri muayene ve tecrübeye, redde ve gerekirse işi durdurmaya tam yetkili kılındığını, Proplan şirketinin sözleşme süresi boyunca davacı tarafından yürütülen duvar imalatlarını kontrol ettiğini ve tespit edilen eksiklikleri yazıl ıve sözlü olarak defalarca davacı şirkete bildirdiğini, 25/09/2014 tarihli sözleşmenin ilgili mevzuat hükümleri ve davacı ile akdedilen sözleşmenin 21. Maddesinden doğan fesih yetkisine dayanarak … 2. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedilmiş ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük feshi ihbar süresinin sonunda sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının davacı şirkete ihtaren bildirildiğini belirterek davacının haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlendiği ifade olunan sözleşme gereğince, … Stadı Gaz – Beton bloklarla bölme duvarı yapılması işinin kararlaştırıldığı ancak davalı tarafından işin başka şirkete verildiğinden bahisle davacının kar mahrumiyeti ve hakediş bedeli tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlığın sözleşme ilişkisinden kaynaklanması nedeni ile dava konusu sözleşme kapsamında ilgili işlerin yapılıp yapılmadığının tespiti için bilirkişilerden keşif marifeti ile rapor aldırılmıştır. 07/11/2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Sözleşmenin feshinden işverenin %75, taşeronun da müdebbir bir tacir sıfatı ile işin başında bu malzeme eksikliğini idareye bildirmeden duvar örümü yapmış olduğu anlaşıldığından %25 oranında sorumlu olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Davacı taraf vekili tarafından dava dilekçesinde talep edilen 390.000,00-TL + KDV’lik talebin açıklamasının net şekilde yapılması halinde değerlendirilebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. 20/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle “…Yapılan işin muhteviyatına, yönetim kalitesine bağlı olarak değişmekle birlikte taahhüt işlerinden el de edilen, giderlerden sonraki ortalama faaliyet karlılığının %5-10 aralığında değiştiği değerlendirilmektedir. Bu anlamda davacı yanın kar mahrumiyeti talep edebileceğinin kabulü halinde sözleşmenin feshi nedeni ile tamamlayamadığı 1.034.252,30-TL iş için davacı yanın sözleşme konusu bakiye işi tamamlayamamasından kaynaklanan tasarrufu da dikkate alınarak ortalama %7,5 faaliyet karlılığı oranı üzerinden kar mahrumiyeti 77.568,90-TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi kurulu davacı yüklenicinin talep edebileceği alacağın 103.302,92-TL bakiye hakediş alacağı, 77.568,90-TL kar kaybı olmak üzere toplam 180.871,82-TL olabileceği sonuç ve kanaatine varmıştır” şeklinde görüş bildirilmiştir. Kök ve ek rapora itirazların değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden 2. ek rapor alınmıştır. 21/11/2018 tarihli bilirkişi heyeti 2. ek raporunun sonuç kısmında “…Davaya konu husumete sebep olan inşaat, İstanbul ili Beşiktaş ilçesi Vişnezade Mah. 78 pafta 1731 ada ve 1 parsel üzerinde yeniden inşa edilen …Stadı Yenileme Projesi kapsamında … Stadı Yenileme Projesi Gazbeton Bloklarla Bölme Duvarı Yapılması” inşaatıdır. Davaya konu işlerin taraflar arasında tanzim ve imza edilen iki ayrı sözleşme hükümlerine göre yapıldığı, sözleşme bedeli 800.000,00-TL olan 1. Sözleşme dahilinde 3 ayrı hakediş düzenlendikten sonra ihale fesih edilerek aynı taraflar arasında sözleşme bedeli 1.257.928,00-TL olan 2. sözleşmenin tanzim ve imza edildiği, tanzim edilen sözleşme dahilinde inşaat devam ederken işverenin noter vasıtasıyla taşerona gönderdiği ihtarname ile işin sözleşmeye, teknik şartnameye ve sair ilgili yönetmelikler aykırı olarak ifa edilen imalatların 15 gün içerisinde düzeltilmemesi halinde işin sözleşme hükümlerine göre fesih edileceğini ihtar ettiği, işin anılan ihtarnamede belirtilen süre sonunda işin tek taraflı olarak işverence feshedildiği, işverenin ihtarname ve e-maillerde belirttiği fen ve sanat kurallarına uygun yapılmayan gazbeton duvar imalatlarından nefaset kesilmesinden sonra taşeronun yaptığı imalatlar nedeni ile toplam 391.658,00-TL hakediş bedelinin hesap edildiği, davacı yüklenicinin hakediş ödemelerinde bakiye kalan alacağının 195.522,00-TL olacağı, davaya konu işten davacı yüklenici taşeronun işten el çektirilmesi sonucunda davacı yüklenicinin BJK şantiyesine işin yürütülmesi için tedarik etmiş olduğu alet, edevat ve ekipmanların alınmasına BJK yönetiminin izin vermediği, bu nedenle faturalı dökümü yapılan ve davacı yüklenici tarafından bu malzemelerin %10 yıpranma bedeli tenzili ile bedelini talep edebileceği değerlendirilmektedir. Bu durumda davacı yüklenici taşeron tarafından satın alınarak şantiyeye getirilen malzeme ve ekipmanlar bedelinin 111.471,89-TL x (1-0,10) = 101.325,00-TL olacağı, söz konusu sözleşmenin fesih edilmesinin haksız olduğu yönünde hüküm kurması halinde taşeronun uğrayacağı kar kaybı alacağının 63.137,45-TL olacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında bila tarihli ve 25/09/2014 tarihli iki adet “… Stadı Yenileme Projesi Gazbeton Bloklarla Bölme Duvarı Yapılması Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşmelerin niteliğinin eser sözleşmesi olduğu, sözleşmeler ile davacının taşeron olarak proje kapsamında gazbeton bloklarla bölme duvarı ve bu duvarların içerisinde yer alan yatay ve düşey betonarme topuk betonu ve hatıl işlerinin yapılması işini üstlendiği, birinci sözleşmenin bedelinin 800.000,00 TL + KDV, ikinci sözleşmenin bedelinin ise yaklaşık bedel olarak 1.257,928 TK +KDV olarak belirlendiği, davacının 26/09/2014 tarihli yer teslim tutanağı ile işe başladığı, her iki sözleşmede taraflara düşen yükümlülüklerin detaylı olarak düzenlendiği, kullanılacak gazbeton bloklar ve örgü tutkalı ile hazır beton ve inşaat demirinin davalı işveren tarafından, diğer tüm malzemenin ise davacı taşeron tarafından sağlanacağının kabul edildiği, işin devamı sırasında taraflar arasında geçen mail yazışmalarında, davalı tarafından davacının işi sözleşmelere uygun yapmadığının bildirildiği, birinci sözleşme kapsamında 3 adet hakedişin düzenlendiği ve davacıya ödemelerin yapıldığı, uyuşmazlığın ikinci sözleşme nedeniyle düzenlenen hakediş bedelinden ve davacının sözleşmenin feshi nedeniyle kar mahrumiyeti talep etmesinden kaynaklandığı, davalı tarafından davacıya gönderilen 14/11/2014 tarihli Noter ihtarnamesi ile dava konusu iş için gerekli betonun taraflarınca istenmesine rağmen gönderilmemesi nedeniyle işin durduğunun bildirildiği, davalı tarafından davacıya gönderilen 06/11/2014 tarihli Noter ihtarnamesi ile sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğinin bildirildiği, 26/09/2014 tarihli sözleşmenin, sözleşmenin feshi sebepleri başlıklı 21. maddesinde, “taşeronun işin yürütülmesi sırasında ilgili mevzuata ve ticari teamüle göre basiretli bir tacir ve taşeron gibi hareket etmemesi, konusunda uzman kadroların yer aldığı bir ekiple işi yürütmemesi, teknik esasların gereklerini yerine getirmemiş olması… “halinde işverenin 15 günlük önel vererek sözleşmeyi feshedebileceğinin düzenlendiği, davalı tarafından davacıya, davacının göndermiş olduğu ihtarname tarihinden önce gönderilen maillerde eksik ve ayıplı iş yapıldığının bildirildiği, davacı tarafından ileri sürülen, asıl malzemenin davalı tarafından temin edilecek olması gerekçesinin ifanın sözleşmeye uygun olarak yapılmamasını haklı hale getirmeyeceği, Türk Borçlar Kanunu’nun “Eser meydana getirilirken, işsahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu durumu hemen işsahibine bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur.” hükmünü haiz 472/3 maddesi uyarınca taşeron işveren tarafından verilen malzemenin niteliğini incelemekle dahi sorumlu iken işi eksik malzeme ile yapmasının kabul edilemeyeceği, bu şekilde süresi içerisinde yapılan ayıp ihbarına göre sözleşmenin, 21. maddesi uyarınca haklı olarak feshedildiği anlaşılmakla davacının kar mahrumiyeti talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiş, ödenmeyen hakediş bedelinin ise alınan 20/11/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda usulüne uygun olarak 87.544,85 TL olarak belirlendiği, davacı tarafça verilen 02/12/2016 tarihli dilekçede talep sonucunun 88.288,78 TL + KDV hakediş bedeli alacağı ve 390.000,00 TL kar mahrumiyeti olarak açıklandığı anlaşılmakla hakediş bedeli alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, 87.544,85-TL hak ediş bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 5.980,19-TL nispi harcın peşin alınan 8.163,39-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.183,20-TL nisbi karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 399,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.799,50-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.680,81-TL ile 8.195,19-TL harç gideri olmak üzere toplam 10.876,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 50,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.050,00-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.308,27-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 9.753,59-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 22.296,38-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza