Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/841 E. 2018/139 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/841 Esas
KARAR NO : 2018/139

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/08/2015
KARAR TARİHİ : 14/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kendisine ait … plakalı aracıyla 29/08/2013 tarihinde … ilçesinde seyir halindeyken … plakalı aracın çarpması ile trafik kazası yaptığını, kazanın tam olarak … Merkez Mahallesi …da bulunan … numaralı trafik ışıklarında meydana geldiğini, … yönetimindeki … plakalı aracın kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen kurala riayet etmeyerek devam etmesi sonucu müvekkiline ait araca tam ortadan süratli bir şekilde çarptığını, söz konusu kazada … plakalı araç sürücüsü …’nın tam kusurlu olduğunu, hakkında … 64. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, davanın devam ettiğini, kaza yerine ait mobese görüntülerinin kaza sonrası müvekkili tarafından çıkartılarak adli makamlara intikal ettirildiğini, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğinin çok net bir şekilde görüldüğünü, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … şirketinin … numaralı poliçesiyle zorunlu mali sorumluluk sigortalısı olduğunu, müvekkiline ait aracın … model …. marka bir araç olduğunu, kaza tarihi itibariyle henüz bir ay önce sıfır kilometrede bayiden satın alındığını, kaza sonrası araçta ağır hasar meydana geldiğini, 29.588 TL tutarında hesaplanan tamirat işleminin … markasının yetkili servisi olan … Otomotivde gerçekleştirildiğini, hasar bedelinin müvekkiline ait aracın kasko poliçesinden karşılandığını, kaza sonrasında müvekkiline ait araçta çok ciddi değer kaybı meydana geldiğini, hasar bedeli kasko poliçesinden karşılandığı için, müvekkilinin sigorta şirketleri tarafından müşterilerine uygulanan hasarsızlık indirim hakkını da kaybettiğini beyanla gerçek zarar miktarının yargılama sırasında belirlenmesi halinde artırılmak üzere şimdilik 20.000 TL değer kaybı bedeli ile mezkur kaza nedeniyle mahrum kalınan kasko sigortası hasarsızlık primine ilişkin olarak yine fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL olmak üzere toplam 25.000 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargıalama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya cevap verilebilmesi için öncelikle HMK’nın 121. maddesi gereği delillerin taraflarına tebliğinin gerekli olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde olması gereken belgelerin yer almadığını, davanın esasına ve usule ilişkin itirazlarının sunulabilmesi için tüm delillerin taraflarına ibrazı gerektiğini, bu nedenle cevap ve delil sunma haklarının saklı tutulmasını talep ettiklerini, değer kaybı ve hasarsızlık indirimine ilişkin talepler dolaylı zarar niteliğinde olduğundan ZMMS poliçe teminatı dışında kaldığını, müvekkilinin işletenin 2918 sayılı KTK nın 85/1 maddesi hükmüdeki hukuki sorumluluğunu KTK nın 91/1 maddesi uyarınca üstlendiğini, gerek anılan madde, gerekse zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartlarının 2. maddesinde ölüm veya cismani zararlar dışında ancak bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunun açıklandığını, bir şeyin üzerinde doğrudan doğruya meydana gelen zararların teminat altında olduğunu, dolaylı nitelikteki zararların poliçenin teminatı altında bulunmadığını, değer kaybına ilişkin talepler bakımından müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca her durumda davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu kaza sonucu araçta bir değer kaybının meydana gelip gelmediğini söyleyebilmek için aracın markasının, modelini, trafiğe çıkış tarihinin, piyasada tercih edilirliğinin, kilometresinin, daha önce hasara uğrayıp uğramadığının, parçalarının orijinal olup olmadığının, yedek parça teminat kolaylığının, dava konusu kaza sonucu hangi parçalarının değiştiğinin, değişen ya da tamiratı yapılan parçaların aracın değerini olumsuz yönde etkiler nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi ile sonucuna göre somut ve denetlenebilir bir şekilde değer kaybının olup olmadığının belirlenmesinin gerektiğini, davacının ileride yapılacak kasko poliçesi bakımından hasarsızlık indiriminden faydalanamayacağından bahisle uğradığını iddia ettiği zararların da dolaylı zararlardan olduğunu ve trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında kaldığını, ayrıca kasko poliçesinin ileride yapılıp yapılmayacağı kesin olmayıp bu hususta ileride doğması kesin olmayan bir zarar bakımından da talep bulunulmasının mümkün olmadığını, davacının hasarsızlık indirimine dair taleplerinin her durumda reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, ZMMS poliçesi kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigiortalısının kusuru oranında olduğunu, somut olayda davacının reeskont faizi talep ettiğini ancak davacının talebine konu reeskont faizinden 3095 Sayılı Kanunun 1. maddesinde 5335 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yapılan değişiklikle yasal faiz olarak anlaşılması gerektiğinden somut olayda ancak yasal faiz istenebileceğini beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tarfik kazası nedeniyle üçüncü kişinin aracında meydana gelen değer kaybı ile hasarsızlık indirim bedeli kaybının Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kusurlu araç Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısından tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … şirketi nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunan aracın sürücüsünün kusuru ile meydana gelen kazada müvekkiline ait aracın hasarlandığını, aracın lüks araç sınıfından olduğunu, yetkili serviste tamir edildiğini ve hasar bedelinin kendi kasko şirketi tarafından karşılandığını, araçta uğranılan hasar nedeniyle değer kaybı oluştuğunu, ayrıca hasarın müvekkilinin kasko sigortacısı tarafından karşılanması nedeniyle mevcut kasko sigorta şirketleri tarafından yapılan hasarsızlık indiriminden de faydalanamayacağını beyanla 25.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise talep edilen zarar kalemlerinin doğrudan zararlar olmadığını, müvekkilinin ancak doğrudan zararlardan ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının talebine ancak yasal faiz işletilebileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … plakalı aracın poliçesi, açılan hasar dosyası, … 64. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenen kaza tespit tutanağına göre kazanın 29/08/2013 tarihinde … ve … plakalı araçlar arasında meydana geldiği, … plakalı aracın 07/02/2013 ila 07/02/2017 tarihleri arasında davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesinin olduğu, sigortalının sürücü … olduğu, … 64. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan davada …’nın kırmızı ışıkta geçmek suretiyle mezkur kazada …’i taksirle yaralama suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın 06/01/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış, kazadaki kusur oranlarının tespiti için dosya … Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, 20/01/2017 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda iki şıklı değerlendirme yapılarak olayda sürücü … için kırmızı, davacı için yeşil ışık yandığının kabulü halinde sürücü …’nın kazada %100 oranında kusurlu olduğu, tersi durumda ise davacının %100 kusurlu olduğu tespit ve mütalaa edilmiştir.
Dosya kusur durumu ve talep edilen tazminatların varlığı ve miktarı hususunda rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 24/07/2017 tarihli raporunda özetle; kazada dava dışı sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, davacının aracının kazada sağ yan kısmından aldığı darbe ile yaralandığını, davacıya ait aracın kasko sigortacısı tarafından görevlendirilen ekspertiz raporunda tespit edilen araçta değiştirilmesi gereken parçalar ve işçiliklerin hasarla uyumlu olduğunu, mezkur kazadan önce aracın karıştığı bir kaza olmadığını, hasarsız emsallerinin ikinci el rayiç değerinin kaza tarihi itibariyle 180.000,00 TL olduğunu, meydana gelen değer kaybının 20.000,00 TL olduğunu, hasarsızlık indirimi talebinin ise uzmanlık alanına girmediğini tespit ve mütalaa etmiş, rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, dosya bu kez hasarsızlık indirimi bedeli yönünden uzman bir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 20/11/2017 tarihli raporunda özetle; davalı … şirketinin davacının aracında meydana gelen değer kaybından sorumlu olduğunu, ileride yapılacak kasko poliçesinde hasarsızlık indiriminden yararlanılamayacağından bahisle talep edilen tazminatın dolaylı zarar niteliğinde olduğunu, sigorta şirketinin dolaylı zarardan sorumlu olmadığını, ayrıca davacının kazada kusuru olmadığından hasarsızlık indiriminden faydalanacağını tespit ve mütalaa etmiştir. Alınan raporlar Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacıya ait … plakalı araç ile davalı … şirketi nezdinde sigortalı … plakalı araç arasında 29/08/2013 tarihinde meydana gelen kazada davalının sigortacısı olduğu araç sürücüsünün … 64. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde vakıa olarak ve Mahkememizi bağlayacak şekilde tespit edildiği üzere kırmızı ışıkta geçmek suretiyle ATK raporunun a şıkkında belirtildiği şekilde %100 oranında kusurlu olduğu, davacının aracında meydana gelen değer kaydından davalının Karayolları Trafik Kanunu 85 ve 91. maddeleri uyarınca poliçe teminatı altında olduğundan sorumlu olduğu kanaatine varılarak değer kaybı tazminatı talebinin bilirkişi raporunda tespit edildiği şekilde kabulüne, hasarsızlık indirimi kaybı nedeniyle tazminat talebinin ise hem dolaylı zarar kalemi olması hem de davacının kazada kusurunun olmaması nedeniyle bu indirimden yararlanabileceği kanaati ile reddine, bu şekilde davanın kısmen kabulüne, kabul edilen miktara davadan önce temerrüd gerçekleşmediğinden ve sigortalı araç hususi olarak işletildiğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Değer kaybı nedeni ile 20.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 27/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hasarsızlık indiriminden dolayı kazanç kaybına dair fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 1.366,20 TL’den peşin alınan 426,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 939,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 235,50 TL tebligat ve posta masrafı, 212,00 TL Adli Tıp fatura bedeli olmak üzere toplam TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.647,50 TL’den davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 824,25 TL ile peşin olarak ödenen harç 454,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacıvekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/02/2018

Katip …

Hakim …
E-İmza