Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/697 E. 2018/1275 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/697 Esas
KARAR NO : 2018/1275

DAVA : Paydaşlığın Tespiti Ve Tescili-Alacak
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … Grup şirketlerinden olan dava dışı …Paz. A.Ş.’nin davacı şirketin ortakları olan … ailesi ve … ailesi tarafından 1980’li yıllarda kurulduğunu, iki aile arasındaki dava dışı şirket ve diğer grup şirketleri bünyesindeki ortaklığın uzun yıllar devam ettiğini, 2010’lu yıllara gelindiğinde iki aile arasındki anlaşmazlıkların arttığını ve ayrışma kararı alındığını, bu karar doğrultusunda … Nakliyat ve iştiraklerinde ortaklığın sona erdirilmesi amacıyla 23/11/2011 tarihinde protokol akdedildiğini, protokol gereğince bir kısım taşınmazlar ve iştirak hisselerinin nasıl paylaşılacağının ve bir kısım mali konular ile ilgili maddelerin kaleme alındığını, protokolde belirlenen bölünme oranlarının … ailesinin toplam %45,5, … ailesinin %54,5 oranı şeklinde olduğunu, … Nakliyat şirketinin iştiraki olan … A.Ş.’nin %30,7125 hissesinin, … A.Ş.’nin %15,925 hissesinin, … Üretim A.Ş.’nin %15,925 hissesinin müvekkillerine ait davacı …Tur. A.Ş.’ye devrine karar verildiğini, 30/11/2011 tarih ve 141 karar numaralı yönetim kurulu kararı ile … ilesi ve … ailesi üyelerinden oluşan … Nakliyat şirketi yönetim kurulu üyelerinin katılımı ve imzası ile yönetim kurulu toplantısında …Yatırımları A.Ş.’nin 92.137 adet hissesinin, … A.Ş.’nin 1.433.250 adet hissesinin, … A.Ş.’nin 2.866.500 adet hissesinin müvekkili şirkete devrine protokole uygun olarak karar verildiğini, kararda adı geçen … A.Ş. Bünyesinde herhangi bir sorun yaşanmaksızın devir sözleşmelerinin imzalandığını ve pay defterinin kayıt işleminin gerçekleştiğini ancak … A.Ş. ve … A.Ş.’de aynı olayın gerçekleşmediğini, nama yazılı pay senetleri veya geçici ilmuhaberler bastırılmamış olan davalı … A.Ş. ve … A.Ş.’nin hisselerinin devir ve onay sözleşmesi ile devredildiğini, devrin onaylandığını, gereken tüm belgelerin … ailesi ve davalı şirkette bulunmasına rağmen aradan geçen süre içerisinde herhangi bir kayıt işlemi yapılmadığını, … ailesi mensuplarının tutumunun bir sonuç vermeyeceğinin anlaşılması sonucunda … 12. Noterliği’nin … tarih ve … yevmi,ye numaralı ihtarnamenin davalı şirkete keşide edildiğini ve bu ihtarla davaya konu paylardan kaynaklı ortaklığın pay defterine kaydı ile 23/11/2011 tarihinden sonra davalı şirket paydaşlarından … Nakliyat şirketinin hak etmiş olduğu ancak ödenmemiş alacakların ödenmesinin talep edildiğini, aradan geçen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, ihtarnameye karşı herhangi bir cevap da verilmediğini belirterek … Üretim A.Ş.’nin %15,925’lik kısmına tekabül eden 2.866.500 adet hissenin müvekkili şirket … A.Ş.’ye ait olduğunun ve dolayısı ile müvekkili şirket … A.Ş.’ye ait olduğunun ve dolayısıyla müvekkili şirketin … A.Ş.’nin paydaşı olduğunun tespiti ile pay defterine paydaş olarak kaydı, tescili ve bu hususların ilanına, paydan kaynaklı ödenebilir alacaklardan şimdilik 15.000,00-TL’nin avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının husumet yaşadığı kişi ve şirketler olarak ortaya koyduğu … Nakliyat ve … Ailesi aleyhine ikame edilmesi gereken davaların müvekkili şirkete karşı ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, şirketin kuruluş sermayesi yerine geçen 50.000,00-TL yerine geçen 06/04/2009 tarihli ve 2009/2 karar sayılı yönetim kurulu kararı ile bastırılmış ve dağıtılmış ilmuhaberler yerine kaim olmak üzere 25/01/2011 tarih ve 2011/01 sayılı yönetim kurulu kararı dayanak olmak üzere ilmuhaber basımı yapıldığını, devamla 30/12/2013 tarih ve 2013/07 karar numaralı yönetim kurulu kararı ile de nama yazılı muvakkat ilmuhaberlerin iptali ile yerine nama yazılı pay senedi ihracına karar verildiğini, imzaları noter tarafından tasdik edilmemiş, yetkili imzaları tamam olmadığı ortada olan sözde bir devri anlaşmasına bağlı olarak talep edilen pay defterine paydaş olarak kayıt ve hukuki dayanağı anlaşılamayan muaccel alacakların ödenmesi talebinin müvekkili şirket tarafından geçerli yasal mevzuat karşısında kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahale talebinde bulunan … Paz. A.Ş. vekili 14.02.2017 tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu olan ve davacının ileri sürdüğü sözde hisse devir sözleşmesinin yer aldığı protokolün İcrasına ilişkin davacı tarafından daha önce müvekkili şirkete dava (İstanbul 14. ATM’nin 2014/854 E. sayılı dosyası) açıldığını; bahsi geçen dosyada sunulan bilirkişi raporunda söz konusu protokole müvekkili şirketin taraf olmadığının tespit edildiğini; müvekkili şirketi temsile yetkili kişilerin imzalarının bulunmadığını, bu protokolün bir pay sahipleri sözleşmesi olup, müvekkili şirketi bağlamadığını; bir an için sözde hisse devir sözleşmesini içerdiği iddia edilen bu protokolün müvekkili şirketi bağladığı kabul edilecek olsa dahi hisse devir sözleşmesi için geçerli koşul olan Eneıji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ‘ndan alınması gereken iznin alınmadığını; o 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (EPK) md. 3 uyarınca, halka kapalı şirketlerde %10 ve üzerindeki sermaye payı değişikliklerinde EPDK’nın izninin alınmasının gerektiğini ancak anılan pay devri için EPDK’dan alınması gerekli iznin hiçbir şekilde alınmamış olması nedeniyle pay devrinin de gerçekleşmediğini belirterek EPDK’dan, pay devri için gereken izin alınmamış olduğundan ve/dolayısıyla bu pay devri gerçek surette pay devri olmadığından, davalı yanında davaya HMK’nun. 66 vd. hükümleri kapsamında fer’i müdahil olarak katılmalarını ve davanın reddini talep etmiştir. HMK 66. maddesi uyarınca fer’i müdahale talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Dava, davacının davalı şirkette pay sahipliğinin tespiti ile pay defterine tescili ve alacak talebine ilişkindir. Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası getirtilmiş, dosyaya ibraz edilen 23/11/2011 tarihli “… Nak. İnş… A.Ş.’de yapılacak kısmî bölünme ve satış yolu ile devir işlemlerine dair protokol”, … Nak. İnş.. A.Ş.’nin 30/11/2011 tarih 141 karar numaralı yönetim kurulu kararı, davacı … A.Ş. (Devralan sıfatı ile) ve (Dava dışı … A.Ş. (Devreden sıfatı ile) arasında akdedilen bilâ tarihli “Hisse devir sözleşmesi”, ihtarname vs. tüm belgeler ve uzman görüşleri incelenmiş ve davacının davalı şirkette pay sahibi olup olmadığı ile pay sahibi ise pay miktarının ve alacak talebinin değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 15/11/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Dava dışı şirketin sahibi bulunduğu dava konusu davalı şirket hisselerinin bir bölümünün 30/11/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacı şirkete satışı ile ilgili karar alındığının tartışmasız göründüğü, buna karşın davacı şirketin davalı şirkette pay sahibi olduğuna yönelik bir ticari defter kayıt verisine taraflarca ve dava dışı şirketçe ibraz edilen ticari defterlerde rastlanmadığı, bu nedenle davacı şirketçe pay sahipliği iddiasında bulunup bulunmayacağı hususunun uyuşmazlık konusu özü itibari ile ve hukuki boyutlarıyla tartışılmaya muhtaç göründüğü, bu bağlamda taraflar arasında karşılıklı iddiaların odaklandığı konulardan biri olan muvakkat ilmühaberler ile ilgili olarak davalı şirket yönetim kurulunun çeşitli tarihlerde aldığı kararlar ile teslimat tutanakları ve muvakkat ilmühaber örnekleri ile ilgili tespitler çerçevesinde dava konusu hisse devirlerinin hukuki yönden değerlendirilmesi hususunun uzmanlık alanlarını aştığını, bu çerçevede ve muvakkat ilmühaberlerin basılı ve dağıtılmış olması durumunu da kapsamak üzere davacı şirket vekillerince dava dosyasına sunulu emsal bilirkişi raporu, emsal mütalaa ve emsal mahkeme kararı çerçevesinde hukuki yönden değerlendirme ve davacı şirketi ndavalı şirkette pay sahibi olduğu yönde bir kabulün de mahkemenin takdirinde bulunduğu, taraflar arasında iddialara konu hususlardan diğeri olan EPDK izni ilgili tartışmanın da özü itibari ile gerek teknik gerekse hukuki yönden irdelenmeye muhtaç göründüğü, mahkemece davacı şirketin davalı şirkette pay sahibi olduğunun benimsenmesi seçeneği dikkate alındığında davacı şirketin pay miktarının hisse devri ile ilgili dava konusu miktar olan 2.866.500 adet karar olabileceği, dava tarihine en yakın tarih olarak esas alınan 30/06/2015 tarihi itibari ile davalı şirket sermayesinin 18.000.000 adet hisse karşılığı toplam 18.000.000,00-TL ve 1 hissenin kaydi değerinin 1,00-TL olarak göründüğü…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; …. Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı davalı şirketin ana sözleşmesinin 31/08/2007 tarihinde tescil edildiği, “Hisse senetlerinin nevi, şekli ve kuponların mülkiyeti” konusunun düzenlendiği ana sözleşmenin 8. maddesinde “Şirket hisse senetlerinin tamamı nama azılıdır. Nama yazılı hisseler Türk Ticaret Kanunu nun 413. Maddesi hükümlerine uygun surette ihraç edilecek, dip koçanlı ve sıra numaralı olacaktır. Hisse senetleri ihraç tarihindeki Yönetim Kurulu Başkanı ve diğer bir Yönetim Kurulu üyesi tarafından imzalanacaktır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, “Hisse Senetlerinin Devri” konusunun düzenlendiği ana sözleşmenin 9. maddesinde “Şirket nama yazılı hisse senetleri sahiplerini ad-soyad ve adresleri ile birlikte pay defterine kaydeder. Şirketin namayazılı hisse senetleri şirket yönetim kurulunun ön izni olmadıkça başkasına devredilemez,, rehnedilemez, üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunulamaz. Yönetim Kurulu sebep göstermeksizin dahi devri pay defterine kayıttan imtina etmeye yetkilidir. Türk Ticaret Kanununun 41. Maddesinin son fıkra hükmü saklıdır…” şeklinde düzenleme yer aldığı, davalı şirketin 03.08.2011 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda Şirketin Ana Sözleşmesinin ilgili maddelerinde tadil yapılmasına oybirliği ile karar verildiği ve 11.08.2011 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Hisse senetlerinin devri konusunun düzenlendiği 9. maddenin yeni şeklinde “…Şirketin hisse senetlerinin tamamı nama yazılıdır. Şirket hamiline yazılı hisse senedi çıkaramaz, Şirket nama yazılı hisse senetleri sahiplerini ad-soyad ve adresleri ile birlikte pay defterine kaydeder. Şirketin nama yazılı hisse senetleri şirket yönetim kurulunun ön izni olmadıkça başkasına devredilemez, rehin edilemez, üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunulamaz. Yönetim Kurulu sebep göstermeksizin dahi devri pay defterine kayıttan imtina etmeye yetkilidir. Türk Ticaret Kanunu ‘nun 418’nci maddesinin son fıkra hükmü saklıdır. Ayrıca, şirket sermayesinin %10 veya daha fazlasını temsil eden payların, doğrudan veya dolaylı olarak bir gerçek veya tüzel kişi tarafından edinilmesi ile bir ortağa ait payların tüzel kişilik sermayesinin %10’unu aşması sonucunu veren pay edimleri ve/veya bir ortağa ait payların yukarıdaki oranların altına düşmesi sonucunu veren pay devirleri veya yukarıda belirlenen pay edinimlerinden bağımsız olarak tüzel kişinin ortaklık yapısında kontrolün değişmesi sonucunu veren pay devirleri her defasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun onayına tabidir. Bu hüküm oy hakkı edinilmesi ile hisselerin rehnedilmesi hallerinde de geçerlidir. Herhangi bir hisse devri söz konusu olmasa dahi, mevcut hisseler üzerinde imtiyaz tesisi imtiyazın kaldırılması veya intifa senedi çıkarılması, hisse devrine ilişkin oransal sınırlara bakılmaksızın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun onayına tabidir…” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür. Davalı şirketin 12/05/2014 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda Şirketin Ana Sözleşmesinin ilgili maddelerinde tadil yapılmasına oybirliği ile karar verildiği ve 22/05/2014 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. “Pay senetlerinin nevi, şekli ve kuponların mülkiyeti” konusunun düzenlendiği 8. Maddenin yeni şeklinde “Şirket pay senetlerinin tamamı nama yazılıdır. Şirket hamiline yazılı pay senedi çıkaramaz. Nama yazılı paylar Türk Ticaret Kanunu’nun 487. Maddesi hükümlerine uygun surette ihraç edilecek, dip koçanlı ve sıra numaralı olacaktır. Pay senetleri, ihraç tarihindeki Yönetim Kurulu Başkanı ve diğer bir Yönetim Kurulu üyesi tarafından imzalanacaktır.” düzenlemesinin yer aldığı, “Pay Senetlerinin Devri” konusunun düzenlendiği, 9. Maddenin yeni şeklinde “Şirket nama yazılı pay senetleri sahiplerini ad-soyad ve adresleri ile birlikte pay defterine kaydeder. Payların devrinde Türk Ticaret Kanunu’nun 491. Maddesi hükümleri uygulanır. Önlisans süresi içerisinde ve üretim lisansı alınıncaya kadar, veraset ve iflas nedenleri ile Elektrik Piysası Lisans Yönetmeliği’nin 57. maddesinde belirtilen istisnalar dışında, Şirket ortaklık yapısının doğrudan veya dolaylı olarak yapılamaz. Üretim lisansı alındıktan sonra Şirket sermayesinin %10 veya daha fazlasını temsil eden payların, doğrudan veya dolaylı olarak bir gerçek veya tüzel kişi tarafından edinilmesi ile yukarıda belirtilen sermaye payı değişikliklerinden bağımsız olarak Şirketin ortaklık yapısında kontrolün değişmesi sonucunu veren pay veya pay senetlerinin devri için işlem gerçekleştirilmeden önce her defasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu onayının alınması zorunludur.” düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür. Ana sözleşmede açıkça belirtildiği üzere davalı şirketin hisseleri nama yazılıdır. Davacı tarafça uyuşmazlık konusu hisselerin devrine ilişkin olarak 23/11/2011 tarihli “…. A.Ş.’de yapılacak kısmî bölünme ve satış yolu ile devir işlemlerine dair protokol”, … A.Ş.’nin 30/11/2011 tarih 141 karar numaralı yönetim kurulu kararı, davacı … A.Ş. (Devralan sıfatı ile) ve (Dava dışı … A.Ş. (Devreden sıfatı ile) arasında akdedilen bilâ tarihli “Hisse devir sözleşmesi” delil olarak ibraz edilmiştir. Anılan belgelerin tümü 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde düzenlenmiş olup, sonuçlannı doğurduğundan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 2/a maddesi uyannca anılan belgelerin dava sonucuna etkisinin belirlenmesi ve uyuşmazlığın çözümünde 6762 sayılı Ticaret Kanunu hükümlerinin dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
6762 sayılı TTK md. 416’da nama yazılı pay senetlerinin devir edilebilme koşulları düzenlenmiştir. Bu maddeye göre nama yazılı pay senetleri esas sözleşmede aksine hüküm olmadıkça devir edilebilir. Devir, ciro edilmiş pay senedinin devir alana teslimi ile olur. Yani nama yazılı pay senedinin devri “ciro” ve “zilyetliğinin” devralana geçirilmesi ile mümkündür. Nama yazılı pay senedi senedin devralana teslimi olmaksızın sadece ayrı bir kağıda yazılan temlikname ile devredilemez. Diğer yandan nama yazılı pay devri şirkete karşı ancak pay defterine kayıt ile hüküm ifade eder. Bu nedenle devrin şirket pay defterine yazılması gerekir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde; davalı şirketin ana sözleşmesinin 9. maddesinde şirketin nâma yazılı hisse senetlerinin şirket yönetim kurulunun ön izni olmadıkça başkasına devir edilemeyeceği, rehin edilemeyeceği, üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunulamayacağı düzenlenmiş olup, görüldüğü üzere pay senetlerinin devri yönetim kurulunun ön izni koşuluna bağlanmıştır. 6103 sayılı TTK’nun uygulanmasına ilişkin uygulanma yasasının 28/7 maddesi uyarınca nâma yazılı paylar yönünden ön görülmüş devir sınırlamaları 01/07/2013 tarihinden itibaren geçersiz hale gelmiş bulunmaktadır. Somut olayda hisse devrine ilişkin delil olarak ibraz edilen tüm belgelerin düzenlenme tarihi 01/07/2013 tarihinden önce olup, anılan belgelerin düzenlenmesinden önce davalı şirket yönetim kurulundan ön izin alınmadığı, bu durumda davacı ve dava dışı … A.Ş. arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinin davalı şirket yönünden geçersiz olduğu, bu nedenle davacının davasında haklı olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 53.174,22-TL harçtan mahsubu ile bakiye 53.138,32-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 20,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/01/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza