Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/654 E. 2018/1049 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/654 Esas
KARAR NO : 2018/1049

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 30/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin 25/06/2015 tarihli dava dilekçesi özetle: davalı …’ın 27/07/2009 tarihi ile 27/02/2015 tarihleri arasında müvekkil işveren şirket … Tic. Ltd. Şti. Bünyesinde işletilmekte olan … park alışveriş merkezi no: … adresinde yerleşik … isimli iş yerinde şef garson alarak çalışmakta olduğunu, davalı … davacıya ait iş yerinde çalışmakta iken iş yerinin bulunduğu … alışveriş merkezine 500 mt. mesafede çalıştığı işyeri olan … ile aynı işi yapmak üzere yeğeni … … (…) adına … isimli bir lokanta açtığını, bu iş yeri yeğeninin adına kayıtlı gözükse de bizzat idare eden davalının kendisi olduğunu, davalının iş sözleşmesi 27/02/2015 tarihinde yukarıda belirtilen olayların tespiti üzerine haklı nedenle feshedildiğini, hal böyleyken davalı … bununla da yetinmeyip 21/01/2015 tarihinde davacı şirketin merkezinin ve depolarının bulunduğu … adresinden 12 adet beyaz 8 adet kırmızı toplamda 20 sandalyeyi alarak yeğeninin işletmeci olarak gözüktüğü … isimli iş yerine götürüp yerleştirdiğini, bu konuda tarafça yapılan suç duyurusu üzerine … Cumhuriyet Savcılığı … Soruşturma numarası ile soruşturma açtığını, işçinin iş sözleşmesi sürerken işvereni ile rekabete girmesi TBK 396. Md. 3. Fıkrasında açıkça yasaklandığını, davalının idare etmekte olduğu bu yeni iş yerinin adı … olduğu ve bu iş yerinin menüleri, tabelası ve iç dizaynı müvekkilin iş yerine büyük benzerlikler gösterdiğini, bu benzerlik kasten oluşturulduğunu ve müvekkilin restaurantı yerine davalının işletmekte olduğu restauranta rağbet etmesine sebep olabilecek cinste olduğunu, bu husus TTK 55. Md. A bendinin 4. Fıkrasına açıkça aykırılık oluşturduğunu, arz edilen nedenlerle müvekkilin müşterileri ticari faaliyetleri ve ekonomik menfaatleri zarar gördüğünden ve ileride de görebileceğinden ötürü KKT 56. Md gereği haksız rekabetin men ini müşterileri yanıltması muhtemel tabela ve menülerin imhasını, müvekkil nezdinde oluşan zararın karşılanması amacıyla maddi tazminata, dava tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal faiz ile birlikte hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini vekaleten talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 23/07/2015 tarihli cevap dilekçesi özetle: müvekkile ait iş akdini fesheden davacının müvekkilin işçilik alacaklarını ödemek yerine tabir caiz ise öç almak amacıyla ve müvekkil tarafından açılan işçilik alacakları ile ilgili davayı sürüncemede bırakma kastıyla işbu davayı açmış olması, nitekim davanı haksız rekabet iddiasıyla açmış olduğu bu davada müvekkil çalıştığı iş yeri sahibine husumet yöneltmemiş olması da davacının bu davadaki asıl amacını ve kastını çok iyi ortaya koyduğunu, açılan işbu haksız rekabet davasının konusu olmamasına rağmen davacının kapanan iş yerleri dolayısıyla depoda muhafaza ettiği dönem dönem de çeşitli kişilere dağıttığı bir kısım sandalyeyi aylar öncesine kendi rızasıyla vermiş olmasına ve üstelik söz konusu sandalyeleri teslim alanında müvekkil olmamasına rağmen bu davada da belirtilen olayı gündeme getirmek istenmesi de açılan iş davasına karşı davacının kendince haklı gerekçeler oluşturmak kastıyla işbu davayı açtığının diğer bir kanıtı olduğunu, müvekkil davacının eski çalışanı olup müvekkil ile davacı arasında 6098 sayılı TBK 444. Md. gereğince rekabet yasağı ile ilgili yazılı bir sözleşme olmadığından iş akdi sona eren daha doğru davacı tarafından işten atılan müvekkilin başka bir yerde çalışması ya da kendi adına bir işyyeri açmak istemesi halinde buna yasal sözleşmesel bir engel bulunmadığını, müvekkilin iş akdi haklı bir sebep olmaksızın davacı işveren tarafından feshedilmiş olması nedeniyle 6098 sayılı yasanın 447. Maddesi düzenlemesi gereğince böyle bir halde bile rekabet yasağı sona ereceğini, müvekkilin aşçı ya da usta olmadığı nazara alındığından davacının iş ve üretim ile ilgili sırlarını bilmesi söz konusu olmadığını, bilmediği sırları da doğal olarak kendi yararına kullanması mümkün olmadığını, diğer taraftan davacını üretim ve iş yerindeki faaliyetlerle ilgili bilgilerin iş sırrı olduğunu kanıtlaması gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davanın usulden reddine, davanı esasına girilmesi halinde açılan davanın esastan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmişlerdir.
DELİLLER:
1-… Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma sayılı dosyası.
2-… 2. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin 30/03/2017 tarihli tensibi ile, dosyaya celp olunan belge ve bilgiler, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı, davacını nticari defter ve kayıtları da incelenerek dava konusu iş yeri ama nedeniyle haksız rekabet oluşup oluşmadığı, var ise bu nedenle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, davacının bu konuda davalı taraftan talepte bulunup bulunamayacağı, var ise zarar ve tazminat miktarının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosya bilirkişilere tevdii edilmiştir. 01/08/2017 tarihli alınan bilirkişi raporu özetle: Davacı yanın davalı yan ile işçi/işveren ilişkisini 27/02/2015 tarihinde sonlandırdığının anlaşıldığı, davacı yanın dava dilekçesinde haksız rekabet nedeni ile maruz kaldığı zarardan bahsettiği ve bu zararın hesaplanmasını talep ettiği, davacı yanın var olduğunu iddia ettiği bir haksız rekabetin mali yönden tespit edilmesi için tarafların müşteri portföylerinin karşılaştırılması, bu anlamda her iki tarafın 2015 yılı detay mizanlarının incelenmesi gerektiği, tarafların restoran işletmeciliği işi ile iştigal ettikleri, anılan sektörün perakende hizmet sektörü niteliğinde olmasına dayalı olarak işletmeler genel anlamda fatura yerine yazar kasa fişi düzenleneceği, dolayısı ile mizanlarda karşılaştırma yapılmasına imkan tanıyacak bir veri yer almadığını, bu nedenle var olduğu iddia edilen haksız rekabet unsurlarının bulunup bulunmadığı hususunda mali yönden bir tespit ve değerlendirme yapma imkanı bulunmadığı, bununla birlikte haksız rekabetin var olduğunun kabul edilmesi halinde, tazminat hesabı içen haksız rekabet başlangıç tarihinin belirlenmesi gerektiği, ayrıca tazminat hesaplaması yapılabilmesi için ayrıca davalı yanın yönetiminde olduğu iddia edilen iş yerinde yapılan satışların, davacı yan satışlarına ne kadar olumsuz etki yaptığının belirlenmesi, bir başka ifade ile davacı yanın yapması muhtemel satış tutarının ne kadarlık kısmının haksız rekabete dayalı olarak dava dışı işletmenin yaptığının tespit edilmesi gerektiğini açıklanan nedenlerle davalı …’ın haksız rekabet fiilini işlemiş olduğuna ilişkin herhangi bir belge ve beyanın mevcut olmadığı kanaatine varılmış rapor sunulmuştur.
Mahkememiz dosyasının 20.02.2018 tarihli celsesinde davacı ve davalı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş, 19.06.2018 tarihli celsede davalı tanığı …, … ve davacı tanığı … tanık olarak dinlenilmiştir. Davacı tanığı … beyanlarında; davalı ile … isimli iş yerinde 4 sene beraber çalıştıklarını, tanığın pizzacı olarak çalıştığını, davalının iş yerinden neden ayrıldığını, başka iş yeri açıp açmadığını bilmediğini ve davalının açmış olduğu iş yerine müşteri yönlendirdiğini duymadığını beyan etmiştir. Davalı tanığı … beyanlarında; tanığın … adlı iş yerinde mutfak şefi olarak çalıştığını, davalı ile 2 seneye yakın beraber çalıştığını, davalının iş yerinden kendisinin ayrıldığını duyduğunu, davalının açmış olduğu iş yerine müşteri yönlendirdiğini duymadığını beyan etmiştir. Davalı tanığı … beyanlarında; davaya konu … adlı iş yerini oğlu …’ın açtığını, iş yerinde sandalyeye ihtiyacımız olduğunu öğrenen davacının kendi iş yerindeki eski sandalyeleri verebileceğini söylediğini, tanığın mobilyacı olması nedeniyle 20 adet bu eski kırık sandalyeyi tamir ederek kullanmaya başladıklarını, bu durum nedeniyle patronunun davacının sanki kendine iş yeri açtığını düşünerek davacıyı işten çıkardığını duyduğunu, bu nedenle işsiz kalan davcının daha sonra oğlunun iş yerinde 1-2 ay yardımcı olmaya geldiğini, zaten söz konusu … adlı iş yerinin 9-10 aya faaliyette bulunup daha sonra oğlunun öğrenci olup okula devam etmesi nedeniyle kapandığını, bu iş yerini fast-food tarzı yemek işi yapan ufak bir işletme olup davacının iş yerine en az bir kilometre uzaklıkta olduğunu, daha çok mahalle esnafına hizmet sunacak bir iş yeri niteliğinde olduğu, davacının iş yerinin uzaklığı nedeniyle davalının davacının müşterilerini bu yeni iş yerine yönlendirmesi durumunun mümkün olmayacağını beyan etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Rekabet Yasağının Koşulları başlıklı 444. maddesinde “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmü ve rekabetin sınırlandırılmasına yönelik 445. maddesinde “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.” hükmü yer almaktadır.
Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında tüm dosya kapsmaın değerlendirilmesi neticesinde; davalının davacıya ait işyerinde 27.07.2009 tarihinden 27.02.2015 tarihine kadar şef garson olarak çalıştığı, taraflar aranında rekabet yasağı maddesi içeren herhangi bir sözleşme imzalanmadığı, davalının iş yerinden ayrıldıktan sonra … adlı iş yerinde yardım amaçlı kısa süreliğine çalıştığı, davacı her ne kadar davalının yakın mesafede aynı alanda faaliyet gösteren iş yeri açtığını beyan etse de dosyaya sunulmuş olan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı tarafından haksız rekabet nedeniyle uğramış olduğu zarar ile ilgili somut bir delil sunulmadığı, tanık beyanlarına göre … adlı iş yerine yönetici konumunda değil garson konumunda çalışmış olan ve ayrıca yemek yapımı ile ilgili ticari sır niteliğindeki bilgileri bilmesi kendinden beklenemeyen davalının bunun dışında hangi iş ve eylemleri ile rekabet yasağına aykırı davrandığının ispat edilemediği, davalının diğer iş yerinde çalıştığı süre içerisinde aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışların veya bu niteliklerdeki ticari uygulamaların varlığı ispat edilemediği, davalının çalıştığı iş yerinin davacı iş yerine uzak olup davacının müşterilerini yönlendirme gibi bir imkanın bulunmamasının da haksız rekabetin subut bulmadığını göstermektedir.Tüm bu nedenlere kanıtlanamayan ve subut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’den peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile kalan 8,70 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzlerine karşı davacının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza