Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/620 E. 2019/116 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/620 Esas
KARAR NO : 2019/116

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın, 02/09/2005 tarihinde öğle saatlerinde sevk ve idaresinde bulunan … plakalı davalı … Tic. Ltd.Şti adına kayıtlı araç ile … bulvarından … istikametine doğru seyrederken karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkilini fark etmeyerek çarptığını ve yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza esnasında müvekkilinin yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışırken davalı …’ın aşırı sürat ve dikkatsizlik nedeniyle müvekkiline çarptığını ve müvekkilinin yaralanmasına neden olan trafik kazasına sebebiyet verdiğini, davalının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, olaydan sonra … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … nolu dosya ile soruşturma yapıldığını, kazaya karışan aracın sürücüsü … ile araç maliki ve işleteni olan … Tic. Ltd.Şti ve aracın 28/11/2005/28/11/2006 tarihlerini kapsayan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının 6955021000506112 nolu poliçe ile yapmış olan davalı … Sigorta’nın Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müvekkilinin uğradığı zararlardan sorumlu olduğunu, meydana gelen trafik kazasının neticesinde müvekkilinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, tedaviler sonrasında müvekkilinde kalıcı hasarlar olarak sağ gözünde görme kaybı ve beyan fonksiyonlarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ve buna ilişkin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 13/10/2011 tarihli “Özürlü Sağlık Kurulu Raporu” tanzim edildiğini, müvekkili için %32 lik bir vücut fonksiyon kaybı tespit edildiğini, kazadan dolayı müvekkilinin sağlığının yanında psikolojisinin de bozulduğunu, kazadan sonra sağ gözünü tamamen kaybeden müvekkilinin, hayatının geri kalanını sakat olarak geçirecek ve çevresinde bu niteleme ile anılacak olmanın ıstırabını yaşadığını, ayrıca müvekkilinin, sağ gözündeki görme kaybından dolayı denge sorunu yaşadığını, işe alınmadığını ve kendisini aciz hissetmenin verdiği katlanılmaz acıya maruz kaldığını, meydana gelen olay, müvekkilinin hem vücut hem de psikolojik sağlığını yıprattığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından, 02/09/2005 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda oluştuğu iddia edilen maddi tazminatın tahsili amacı ile müvekkili şirket aleyhine huzurda görülmekte olan davanın ikame edildiğini, davaya konu kazanın 02/09/2005 tarihinde meydana geldiğini, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, işbu nedenle davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumlulukları poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber, masraf, vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ve zararını kanıtlaması gerektiğini, kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumlu olamayacağını, davacının maluliyet durumunun özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Tic. Ltd. Şti. İle … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bütün taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kazanın üzerinden 6 yıl geçtikten sonra düzenlenen raporda tespit edilen maluliyetin kaza ile hiçbir ilgisinin olmadığını, savcılık dosyasının takipsizlik ile sonuçlandığını, müvekkili …’ın kazada hiçbir kusurunun olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle meydana geldiği iddia edilen maddi ve manevi zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, sigortalı aracın poliçesi ve hasar dosyası, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiştir. Savcılık tarafından 08/12/2010 tarihinde verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın davacıya 17/01/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacı hakkında … Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen raporun tarihinin 13/10/2011 olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davaya konu trafik kazasının 02/09/2005 tarihinde meydana geldiği, davacının davalı işleten … Şirketi ile davalı Sigorta Şirketine yönelik taleplerinin dayanağını oluşturan Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindeki düzenleme ile trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamaaşımı süresinin 2 yıl olduğu ancak kazanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması halinde ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı kabul edilmiştir. Dava konusu kazayı meydana getiren fiilin niteliği itibariyle tabi olduğu kaza tarihinde yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesindeki taksirle bir kişinin yaralanmasına sebep olma suçunun zamanaşımı süresi mezkur kanunun 66. maddesine göre 8 yıldır. Davacının davalı …’a yönelik talebinin dayanağı ise haksız fiil olup kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60/1. maddesi, haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerinin, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağını düzenlemektedir. Ancak yine aynı maddeye göre haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylemden doğmuş ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüş ise haksız fiil sorumluluğunda da uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır. Açıklanan tüm yasal düzenlemelerin bir arada değerlendirilmesi neticesinde; İş bu davanın 16/06/2015 tarihinde açıldığı, kaza tarihinin 02/09/2005 olduğu, davacının … CBS’nin verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın tebliği ile (17/01/2011) sorumluları ve … Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 13/10/2011 tarihli rapor ile zararını öğrenmiş olduğu, bu şekilde gerek KTK gerek Mülga BK’da düzenlenen 1 yıllık, 2 yıllık ve kaza tarihinden itibaren mülga TCK’nın 66. maddesinde düzenlenen 8 yıllık zamanaşımı süresi dava tarihi itibariyle geçmiş olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin peşin alınan 136,62 TK harçtan mahsubu ile kalan 92,22 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair,davacı vekilininin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.20/02/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza