Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/596 E. 2018/1050 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/596 Esas
KARAR NO : 2018/1050

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2015
KARAR TARİHİ : 30/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 11/06/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle : Davacı şirkete ait … plakalı çekici ve … plakalı römorkun davalı şirket nezdinde kasko sigortası kapsamında olduğunu, davalı şirket bünyesinde 30/11/2013-30/11/2014 vade ve … poliçe numarası ile kasko sigortalı bulunan … plakalı çekici ve 30/11/2013-30/11/2014 vade ve … poliçe numarası ile kasko sigortalı bulunan … plakalı römork ile 09/11/2014 tarihinde … Mahallesi … mevkiinde tek taraflı trafik kazası yaptığı, bu kaza nedeniyle maddi zararının tazmini için davalı …Ş.’ye başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı tarafından araçta bulunan yükün ruhsatta belirtilen ağırlıktan daha fazla olduğu ve bu sebeple kara araçları kasko sigortası genel şartları A-5-8 maddesi gereği hasarın teminat haricinde bulunduğu, gerekçesi belirterek herhangi bir işlem yapılmayacağı hususunun davacı tarafa bildirildiğini, davacı şirket tarafından yapılan araştırma neticesinde davalı … şirketi tarafından yapılan değerlendirmenin yanlış olduğunu, davalı … şirketi nezdinde kasko sigortalı … plakalı çekici ve … plakalı römürkun hasar tarihi olan 09/11/2014 tarihinde 20.100 kg yük taşımakta olduğu tespit edildiğini, bu durumun irsaliyeye geçilirken personel hatası sebebiyle yanlışlıkla 30.100 kg yük mevcut gibi yazıldığını, düzenlenen rakamın hatalı olduğunu, kaza anında römorkta toplam 20.100 kg yük bulunduğunun belgelerle sabit olduğunu, yanlış yazılan miktardaki bir yükün kazaya konu römork ile taşınmasının fiziken mümkün olmadığını, irsaliyede belirtilen rakamın hatalı yazıldığı kaza anında römorkta toplam 20.100 kg yük bulunduğu kaza tarihinde alınan kantar fişiyle sabit olduğunu, bu durumun … 1. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı şirkete bildirildiğini, kaza mahalline intikal eden … İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı görevlilerin işbu kazayı tutanak altına alırken sehven düzenlenen sevk irsaliyesini dayanak almış olduğundan mevcut tutanağın da bu nedenle yanlış tutulmasına sebebiyet verdiğini, davacı şirket tarafından 30/03/2015 tarihinde davalı şirkete kara araçları kasko sigortası genel şartlarına aykırı bir durum oluşmadığından bahisle ve yazılı belgelerle ispatlanmak suretiyle, 30/11/2013-30/11/2014 vade ve …. poliçe numarası ile kasko sigortalı bulunan … plakalı çekicinin 09/11/2014 tarihli hasar sebebiyle sigorta bedeli olan 76.332,00-TL’nin ve 30/11/2013-30/11/2014 vade ve … poliçe numarası ile kasko sigortalı bulunan … plakalı römorkun 09/11/2014 tarihli hasar sebebiyle sigorta bedeli olan 40.000,00-TL’nin davacı şirkete ödenmesi için ihtarname gönderilmiş olduğunu ve bugüne kadar davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla araçlarda oluşan toplam zarar bedeli olan 116.332,00-TL’nin hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı … şirketi tarafından tazminine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 01/09/2015 tarihli cevap dilekçesi özetle: Kazaya uğrayan araçlarda araç istiap haddinin aşıldığını, davacı tarafça araç istiap haddinin aşılmış olduğu sevk irsaliyesi ve maddi hasarlı trafik kazası tutanağı ile sabit olduğunu, davaya konu trafik kazasında sigortalı araçların devrilmiş olması araç istiap haddinin aşılmış olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekilinin 14/10/2015 tarihli cevaba cevap dilekçesi özetle: Kazaya uğrayan araçlarda istiap haddinin aşıldığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, davalı tarafın yazılı belge niteliğindeki tartı fişini itibarsızlaştırma çabasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, kazanın gerçekleşmesinin istiap haddi ile ilgili olmadığı, kazanın yol ve ulaşım şartlarından kaynaklandığı olay yerinde yapılacak keşifle ortaya çıkacağını, davanın kabul edildiği anlamına gelmemek kaydıyla yol şartları nedeniyle araçta hiç yük bulunmasa bilekazanın gerçekleşmesi mümkün olan bir mevkiide meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesi tamamen yol ve olay anındaki gelişmelerden kaynaklandığını, araçta meydana gelen zararın tazmini gerekirken, aksi yönde hareket eden davalı tarafın haksız olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizce 07/12/2015 tarihli duruşmada mahallinde tanıklarda dinlenilmek suretiyle keşif yapılarak kusur oranına ilişkin rapor alınması için ilgili Nöbetçi Asliye Hukuk( Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup; alınan 13/05/2016 tarihli bilirkişi raporu özetle: sürücü … beyanında, karşı yönden gelen bir aracın sıkıştırdığını ve sağ tarafa doğru aracı kaçırdığını beyan ettiğini, kazanın oluş şekli sürücüyü ne kadar doğrulamış olsa da diğer araçla ilgili herhangi bir plaka ve görüntü kaydı olmadığından karşı taraf tespit edilemediğini, yol üzerindeki kaplamanın zaman zaman dar olduğundan bu tür kazaların iki aracın karşılaşması esnasında meydana gelmesi mümkün olduğunu, aracın çekici ve dorse ile birlikte uzun araç olduğundan söförün araçların hızlarını araç yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması gerektiğini, aracın yük miktarında kantar fişi esas alınması gerektiğini, bu kazanın oluşumunda … plakalı çekici ve … plakalı dorse kasa sürücüsü …’un 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 52/1-b maddesi gereği, araçların hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kusurunu asli kusurlu olarak ihal ettiği bildirilerek rapor sunulmuştur.
Dosyaya celp olunan belge ve bilgiler, … Asliye Hukuk Mahkemesinden gelen talimat cevabı, bilirkişi raporu, tanık beyanları, tarafların dilekçesinde ki beyanları, zapta geçen beyanları ve tüm dosya kapsamı incelenerek, kazanın oluş şekline göre, kusur durumunun tespiti ile istiap haddinin aşılıp aşılmadığı, kazanın bu nedenle meydana gelip gelmediği, poliçe teminat kapsamında bulunup bulunmadığı, davacının davalı taraftan talepte bulunup bulunmayacağı, hasar miktarı ve varsa talep olunabilecek miktarın tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 25/10/2016 tarihli bilirkişi raporu özetle: Dava konusu trafik kazasında araçtaki yükün ağırlığının irsaliye faturasına göre istiap haddini aştığı, kantar fişine göre ise istiap haddinin aşılmamış olduğu tespit edildiği, bunun yanı sıra davacı tarafa ait … (çekici)- …(römork) plakalı tırın sürücüsü …’un kazaya dikkatsiz ve tedbirsizce seyretmesi sonucunda direksiyon hakimiyeti kaybetmesi nedeni ile sebebiyet verdiği, dava konusu olan yükün ağırlığının kazaya neden olmadığı, davacıya ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıya ait araçta maddi hasar oluştuğu, oluşan maddi hasar tazminat talebinin davalı … şirketince düzenlenmiş kasko poliçesi teminatında bulunduğu, davacı tarafa ait … plakalı, 1998 model, … marka ve tip çekici ve … plakalı, 2001 model, … marka ve tip römorkta (dorse) meydana gelen toplam hasar miktarı ise 42.880,00-TL+12.889,00-TL= 55.769,00-TL olduğunu, davacıya ait …-… plakalı araçta 09/11/2014 tarihinde meydana gelmiş bulunan kaza sonucundaki hasar münhasıran istiap haddinden dolayı meydana gelmediğini, zarar tutarı davalı şirketçe düzenlenmiş kasko poliçesi teminatında olduğunu, taraflar arasında sözleşme şartı niteliğinde bulunan kasko poliçesi genel şartının 3.3.4 maddesi gereğince davalı … şirketi tazminatı 10 iş günü içinde ödemekle yükümlü bulunduğundan hasarın kendisine ihbar edilmiş bulunduğu 14/11/2014 tarihinden itibaren 10 iş günü sonu olan 01/12/2014 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünü bildirerek rapor sunulmuştur.
Davacı vekilinin 25/10/2016 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi özetle: Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacı şirketle yapılan sigorta poliçelerinde belirtilen sigorta bedeli araç hasar tarihi itibari ile rayiç değerine kadar teminat altına alındığı ibaresi mevcut olduğunu, bu durumda bilirkişi hasar miktarını belirlerken hasarın meydana geldiği gün itibari ile araçların rayiç değerlerini hesaplamaya yarar somut ve net verileri baz alması gerektiğini, sigorta poliçesinin kapsamı hasar tarihi itibari ile aracın rayiç değeri olduğunu, sigorta bedelli hasarın meydana geldiği günkü tam rayiç değerinden hesaplanması gerektiği, çekicinin kaza tarihindeki rayiç bedelinin 105.000,00 ve Dorsenin kaza tarihindeki rayiç bedelinin 40.000,00-TL olduğu kabul edilirse dahi, sigortalı davacıya poliçe kapsamında ödenmesi gereken bedel, toplam 145.000,00-TL’dir. Ayrıca sigorta poliçesinde yer almadığından, ve aracın çekilmesi vs ücretler de davalı tarafından değil, davacı tarafından karşılanmış olduğundan, hurda (sovtaj) değerinin poliçe bedelinden mahsup edilmesi de hatalı olduğunu, sovtajın düşülmesi halinde dahi, çekici için 21.186,44-TL ve dorse için 8474,58-TL’nin düşümü ile bulunacak rakam en az 115.338,98-TL olacağını, hesaplama yönündenek bilirkişi raporu düzenlenmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazlarını değerlendirmek üzere dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdii edilmiş olup, alınan 02/05/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök raporda herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
Davacı tarafın dosyaya sunduğu araçların softaj değerinin hesaplanması esas teşkil etmesine ilişkin olarak faturaları değerlendirmek üzere ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 13/09/2017 tarihli bilirkişi ek raporu özetle: … plakalı, 1998 model, … marka ve tip çekici … kabul edildiğinden, meydana gelen toplam hasar miktarı ise, çekicinin kaza tarihindeki ortalama pisaya rayiç değeri olan 80.000,00-TL den hasarlı haldeki hurda ederi olan 25.000,00-TL’nin çıkartılması sonucu kalan miktarın 55.000,00-TL olduğunu, aynı şekilde … plakalı, 2001 model, … marka ve tip römork pert-total kabul edildiğinden, meydana gelen toplam hasar miktarı ise, römorkun kaza tarihindeki ortalama piyasa rayiç değeri olan 22.000,00-TL’den hasarlı haldeki hurda ederi olan 10.000,00-TL’nin çıkartılması sonucu kalan miktarın 12.000,00-TL olduğunu, buna göre, davacı tarafa ait … plakalı, 1998 model, … marka ve tip çekici ve … plakalı, 2001 model, … marka ve tip römorkta meydana gelen toplam hasar miktarının ise 55.000,00-TL+12.000,00-TL=67.000,00-TL olduğunu bildirerek rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; trafik kazası tespit tutanağına göre 19/05/2015 tarihinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, … (çekici)- …(römork) plakalı tırın davacı adına kayıtlı olduğu, alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere dava konusu trafik kazasında sürücü … kazaya dikkatsiz ve tedbirsizce seyretmesi sonucunda direksiyon hakimiyeti kaybetmesi nedeni ile %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacıya ait araçta maddi hasar oluştuğu, oluşan maddi hasar tazminat talebinin davalı … şirketince düzenlenmiş kasko poliçesi teminatında bulunduğu, ve neticeden davalı … şirketinin davacı tarafa ait … plakalı çekici ve … plakalı römorkta meydana gelen toplam 55.000,00-TL+12.000,00-TL=67.000,00-TL hasar miktarından sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, 67.000,00 TL tazminatın taraflar arasında sözleşme şartı niteliğinde bulunan kasko poliçesi genel şartının 3.3.4 maddesi gereğince 01/12/2014 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü bu tarihinden ve ticari iş sayılması nedeniyle ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kısmen kabulüne,
Dosyada hesaplanan 67.00,00-TL hasar bedelinin 01/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 4.576,77 TL’den peşin alınan 1.986,66 TL’nin mahsubu ile kalan 2.590,10 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 331,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.198,00 TL yargılama giderlerinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.822,86 TL ile ilk harç 2.014,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 7.720,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 5.556,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza