Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/555 E. 2018/115 K. 08.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/555 Esas
KARAR NO : 2018/115

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/06/2015
KARAR TARİHİ : 08/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin turizme yönelik otel tesisleri faaliyetleri yapan ve ayrıca … Hotel’ini işleten 3 ortaklı bir şirket olduğunu, davalı …’in şirketin %0,5 paya sahip ortağı olduğunu ve şirket müdürü … ile birbirlerini Azerbaycan’dan tanıdıklarını, davalının Türkiye’de çalışmak istemesi üzerine davacı şirkete sembolik olarak %0,5 ortak yapıldığını ancak bu pay karşılığında davalı … tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, davalının 25/05/2012-25/05/2013 tarihleri arasında çalışma izni aldığını ve 13/12/2012 tarihinde çalışma izninin iptal edildiğini, davalının 06/09/2010-15/09/2012 tarihleri arasında davacı şirket nezdinde çalıştığını iddia ederek söz konusu döneme ilişkin maaş alacağının tahsili için … 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile müvekkili şirkete karşı dava açtığını, davalının 25/05/2012 tarihinden önce Türkiye’de çalışma izni bulunmadığını, 25/12/2012-13/12/2012 tarihleri arasında … Tic. Ltd. Şti.’de çalıştığından 06/09/2010-15/09/2012 tarihleri arasında müvekkili şirkette çalışmasının hukuken ve fiilen mümkün olmadığından şirket işlerinin görüşülmesi amacı ile yapılan davetlere icabet etmeyerek toplantılara iştirak etmeyen, şirketin olağan işleyişini ve karar alınmasını engelleyen, şirket aleyhine dava açan ve şirketi zor durumda bırakan davalının TTK 640/3 maddesi gereği şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı şirketin ortak ve müdürü olan …’un müvekkilini …’te bulunan 2 otelin başında durması için Türkiye’ye davet ettiğini, müvekkilinin davacının talepleri üzerine tadilatta bulunan otel ile işletilmekte olan otelin kontrollerini muntazam olarak yaptığını ancak vaat edilen ücretin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin oturma izni bulunmadığından her ay zorunlu olarak Azerbaycan’a gittiğini, hatta ilgili uçak biletlerinin şirket tarafından alındığını, müvekkilinin davacı şirketteki payının %0,5 olduğundan toplantılara katılmamasının karar alma mekanizmasını etkilemediğinden bahisle, davacının müvekkilinin ortaklıktan çıkartılması talebinin müvekkilinin açtığı alacak davasına karşı caydırma amaçlı olarak açıldığından haksız, yersiz, mesnetsiz ve kötü niyetli bir dava olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haklı nedenlerle davalı ortağın limited şirket ortaklığından çıkarılması talebine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 640.maddesinde Limited şirkette Ortaklıktan çıkarma hali düzenlenmiş olup, 640. md.’ de ” 1-Şirket sözleşmesinde bir ortağın Genel Kurul Kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. 2- Çıkarma kararına karşı ortak, kararın Noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren 3 ay içinde iptal davası açabilir. 3- Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır.” hükmü yer almakta olup, görüldüğü üzere 640/3 md. sine göre limited şirketin talebi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklı tutulmuştur. Ortaklar Genel Kurulunun karar alması halinde bir ortağın haklı sebeplerle limited şirketten çıkarılması mahkemeden istenebilir. Haklı sebeple ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda 6102 sayılı TTK nun 621/1-h md.’ si uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamında bir kararın alınması dava şartıdır. Somut olayda davalı şirketin 20/08/2014 tarih 2014/3 nolu karar ile şirket ortağı …’ in 20/05/2014, 14/07/2014, 20/08/2014 tarihli Genel Kurul Toplantılarına katılmadığı, bu suretle şirketin işlev ve faaliyetlerine engel teşkil ettiği gerekçesi ile ortaklıktan çıkarılması için dava açılmasına oy çokluğu ile karar verildiği, kararda şirket ortağı … ve … isim ve imzasının bulunduğu, TTK 621/1-h md. ‘ si uyarınca dava şartının somut olayda mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, taraf tanıklarının beyanları alınmış, delil olarak gösterilen İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/349-2016/466 EK. Sayılı dava dosyası getirtilmiş incelenmesinde; davacı … tarafından davalılar … ve …aleyhine dava açıldığı, davacının davalı şirkette müdür olarak çalıştığını, 2 yıllık maaş ücretinin ödenmediğini, ayrıca çalıştığı otellerin yıllık net kazançlarından kendisine ödenmesi gereken %5 primlerin ödenmediğini öne sürerek ücret alacağı talebinde bulunduğu, yargılama sonucunda 2014/349-2016/466 EK sayılı karar ile iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olduğu, karara karşı İstanbul BAM’ a istinaf yoluna gidildiği, İstinaf dairesince davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığı İş Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek dosyanın yerel Mahkemeye gönderilmiş olduğu, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı davacı şirketin ticari defter ve kayıtları da incelenerek davalının davacı şirket ortaklığından çıkartılma şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11/10/2017 tarihli raporun sonuç kısmında özetle ” İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirketin davacı şirketin limited şirket olduğu tescil tarihinin 15/08/2007 olduğu, 3 ortaklı olan şirketin ortağı …’ un 49,50% hisse payının ve 1.816.650,00 sermaye payı (TL ), şirket ortağı …’ un 50,00% hisse payının ve 1.835.000,00 sermaye payı (TL ), şirket ortağı…’ in 0,50% hisse payının ve 18.350,00 sermaye payı (TL ), olduğu, şirketin 2015 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin tescil edilen ana sözleşmesinde TTK 620 madde anlamında tüm genel kurul kararlarının kısıtlanmadığı/ başka bir deyişle kanunda öngörülen şekilde kararların davacı şirketin diğer ortakları tarafından (ki %99,50 pay) ile alabilecekleri ve şirketin faaliyetlerini yürütebilecekleri, TTK 621-h md.’sine göre; davada tarafların beyanları ve tanık beyanlarına istinaden davacı şirket yetkilisi ile davalı arasında husumet ve anlaşmazlıklar göz önüne alındığında arada ki ortaklık ilişkisinin çekilemez olduğu hususunun mahkemenin takdirinde olmak üzere ve davalının ortaklıktan çıkarılmasının kabulü halinde davalının 5.221.112,28-TL kaydi sermaye üzerinden olan alacağının 31/12/2015 mali verilerine göre ve %0,5 hisse nispeti üzerinden ortaklıktan çıkarılma alacağının 21.105,56-TL olarak hesaplandığı, ancak şirketin 31/12/2016 tarihli bilançosunda duran varlıkların uzman bilirkişilerce güncel değerlerinin bulunarak buna göre davalı ortağın ortaklıktan çıkarılma payının hesaplanması hususunun mahkemenin taktirinde olduğu ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı … Ltd. Şti’ nin tescil tarihinin 15/08/2007 olduğu, … 18. Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu 17/06/2011 tarihli hisse devri sözleşmesi ile şirket ortağı …’ un davalı …’ e hisse satışı yaptığı ve buna göre davalının şirkette 0,50% nispetinde hissesinin olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirket, davalının şirket toplantılarına iştirak etmediğini bu suretle şirketin işlev ve faaliyetlerine engel teşkil ettiğini öne sürmüştür. TTK 620 md.’sine göre kanun ve ortaklık sözleşmesinde aksi öngörülmediği taktirde seçim kararları da dahil tüm genel kurul kararları toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğuyla alınır. TTK 621 md.’sinde ise kanun koyucu genel kurul tarafından alınabilecek bazı kararları önemli karar olarak kabul etmiş ve bu hususlarda karar alınabilmesini temsil edilen oyların en az 2/3 sinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması gerektiği esasına bağlamıştır. Bilirkişi raporunda, davacı şirketin tescil edilen ana sözleşmesine göre, tüm genel kurul kararlarının kanunda ön görülen şekilde alınabildiği belirtilmiştir. Bu durumda davacı şirkette %0,5 paya sahip olan davalı haricinde ki şirketin diğer ortakları tarafından ki (%99,50) pay ile karar alınabileceğinden ve şirketin faaliyetleri yürütülebileceğinden, davacının aksi yöndeki beyanları geçerli kabul edilmemiştir. Diğer yandan davalı Azerbaycan vatandaşı olup Türkiye’de daimi oturma izni yoktur. Bu husus davacı tarafçada bilinmektedir. Dosyada mevcut … İl Emniyet Müdürlüğünün 02/11/2015 tarihli cevabi yazısı ve eklerinden davalının dava tarihinden geriye doğru son iki yılda birkaç aylık periyotlarla Türkiye ye giriş yaparak bir veya iki gün sonra çıkış yaptığı, davalının davacı şirketin Genel Kurul Toplantı tarihlerinde Türkiye’de olmadığı anlaşılmış aksinin yani toplantılara Türkiye de olupta kasıtlı olarak katılmadığı hususu ise ispat edilememiştir. Davacı davalının … 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sırasında açmış olduğu davanın davacı şirketten çıkarılması yönünden haklı sebep olduğunu öne sürmüş ise de, yukarıda açıklandığı üzere davalı … şirkette çalıştığını ve maaş ücretini alamadığını iddia ederek dava yoluna başvurmuş olup, dava açma hakkı T.C. Ana Yasasında düzenlenen bir haktır. Salt dava yoluna başvurmak şirkete zarar verecek bir davranış değildir. Tüm bu sebeplerden dolayı davalının davacı şirket faaliyetlerini aksatacak ve zarar verecek davranışları ispatlanamadığından subut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar harcından peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile kalan 8,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 14,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerine yüzlerine karşı , kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/03/2018

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip
E-İmza