Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/522 E. 2019/1227 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/522 Esas
KARAR NO : 2019/1227

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2013
KARAR TARİHİ : 20/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … ve … sigorta tarafından tanzim edilen … nolu … poliçesinde belirtilen 455 dekar arazide salçalık domates üreten bir çiftçi olduğunu, söz konusu arazinin sular altında kaldığını ve ürünlerin telef olduğunu, sulama kanalları taşması sonucu oluşacak risklerin Bitkisel Ürün Yetiştirme … Poliçesi dahilinde teminat altına alınan risklerden olduğunu, … poliçelerinin malın sahibine karşı ürüne bağlı bir teminat sağladığını, bu nedenlerle davacının zararının tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydrı ile HMK 107 md uyarınca şimdilik 1.000,00TL nin ve hasar tarihinden itibaren bu tutara işletilecek avans faizinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin … A.Ş ile yapılan anlaşma neticesinde sadece acente mahiyetinde olup, poliçenin düzenlenmesi neticesinde elde edilen pirimin tamamının bu şirkete devredildiğini, meydana geldiği iddia edilen hasara ilişkin müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın HMK 109 maddesi gereğince kısmi alacak davası olarak devamına, davanın ticari niteliği gereği görevsizlik nedeni ile reddine ve dilekçelerinde yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı ile müvekkili arasında herhangi bir hukuki ilişki olmamasına rağmen davacının huzurdaki davayı açtığını, dava konusu … nolu poliçenin sigorta ettireni ve sigortalısı …A.Ş olduğunu, müvekkilinin davacı taraf ile herhangi bir hukuki ilişkisinin olmaması nedeni ile müvekkili şirkete dava açabilmesi için gerekli olan aktif husumet ehliyetinden yoksun olduğunu, bu nedenle davanın husumet nedeni ile reddini ayrıca hasar değerinin belli olduğunu ve hesaplanabilir nitelikte olduğundan kısmi dava açılmasının hatalı olduğunu bu nedenle dava dilekçesinin reddi gerektiğini, ayrıca cevap dilekçesinde yazdığı nedenlerden dolayı haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usul yönünden aksi taktirde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın ticari dava olduğunu, bu nedenle Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği, dava konusu 16.05.2011 tarih …numaralı sigorta poliçesinin sigortalasının ….A.Ş olup davacının iş bu davayı açmakta aktif husumet ehliyeti yani taraf sıfatı bulunmadığından davanın husumet nedeni ile reddine, ayrıca müvekkili yönünden ise dava konusu işlemden dolayı müvekkili ile … Sigorta aleyhine açabilecekleri her nev’i davadan feragat ettiklerini, davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; ”Davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine” karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/9956-2014/20159 EK Sayılı bozma ilamı ile ” Dava yazılı gerekçeyle reddedilmiş ise de, davacının her hukuki sebebe göre dava açma hakkı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve davalıların ileri sürülen bu değişik sebeplere göre sorumlu olup olmadıklarına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz hukuki gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
” şeklinde karar verilmiştir. Yargıtay ilamı taraflara tebliğ edilmiş, bozmaya karşı beyanları alınmış, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamı doğrultusunda taraflarca dosyaya sunulan belgeler kapsamında dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek ek raporlar alınmıştır.
Mahkememizce 25/04/2017 tarihinde bilirkişi heyetinden aldırılan kök raporun sonuç kısmında; … Sigorta A,Ş,’nin sorumluğunun bulunmadığı, … Sigorta A.Ş.’nin acentesi olan … AŞ’nin sorumluğunun bulunmadığı, … Tic. A.Ş.’nin sorumluğunun bulunmadığı, poliçeden (…) … A.Ş.’nin sorumlu bulunduğu, poliçenin sigortalısı olarak …Tic. A,Ş.’nin değil davacı …’ın kabul edilmesi gerektiği, sigortalı olarak poliçe primini yatıran, ürünü fiilen üreten davacı … ‘ın kabul edilmesi gerektiği, sorumlu olan davalı (…) … A.Ş’nin Mahkemece takdir edilen tutarı davacı …’a ödemesi gerektiği, davacının da diğer davalı … A.Ş’ye (Poliçenin resmi sigortalısı) taahhüdünü yerine getirmek üzere vermesi gerektiği, görüş ve kanaati rapor edilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 07/10/2018 tarihli Ek bilirkişi raporunun sonuç kısımında; kök raporda değişikliği gerektiren esaslı durum bulunmadığı, görüş ve kanaati rapor edilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden 2.ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 30/04/2019 tarihli 2.Ek bilirkişi raporunun sonuç kısımında; 16/05/2011 düzenleme tarihli ve … nolu … Poliçesinde araziyi kiralayarak üretim yapan davacı …’ın 2011 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi için 16/05/2011 tanzim tarihli Çiftçilik Belgesi aldığı, davacının kiraladığı arazide üreteceği ürünler için sigorta yaptırmak üzere başvurduğu … şubesince Çiftçi Kayıt Sisteminde arazinin davalı … Tic. A.Ş. adına kayıtlı olması ve sistemin izin vermemesi sebebiyle, davalı … AŞ’nin iddiasına göre davacının bilgisi ve izniyle davalı … San. Tic. AŞ’nin sigorta ettiren ve sigortalı gösterilerek sigorta poliçesi düzenlendiği, dava konusu sigorta poliçesinde sigorta ettiren ve sigortalı olarak davalı … Tic. A.Ş.’nin gösterildiği, ancak davalı şirketin poliçede gösterilen arazide üretim yapmadığı, söz konusu araziyi davacıya kiraladığı, dolayısıyla sigorta menfaatinin olmaması sebebiyle sigorta tazminatını talep edemeyeceği, sigorta kapsamındaki ürün üretimi ve riskinin davacının üzerinde olması ve sigorta primlerinin de davacı tarafından ödenmesi, sigorta primlerinin davacı tarafından ödendiğinin davalılar tarafından bilinmesi hususları da göz önüne alındığında ve mülga 6762 sayılı TTK m 1342/1’de bir kimsenin ismi sigorta poliçesinde belirtilmeden de onun lehine sigorta sözleşmesi akdedilebileceği düzenlenmiş olduğundan, somut uyuşmazlıkta sigorta menfaati sahibi olan davacı lehine sigorta sözleşmesi akdedildiği, sigorta menfaati sahibi davacının sigorta tazminatını isteyebileceği, 22/09/2011 tarihinde meydana gelen yağış ve sel baskını sebebiyle oluşan zarardan davalı …Ş.’nin sorumlu olduğu, davacının zararının muafiyet ve müşterek sigorta oranları da uygulandığında 230.505,80-TL olarak hesaplandığı, Kök ve Ek Bilirkişi Raporlarındaki belirttiğimiz üzere diğer davalıların sorumluluğuna gidilemeyeceği, görüş ve kanaati rapor edilmiştir. Sunulan rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden tarafların ek rapor taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, celp olunan belge ve bilgiler, Yargıtay ilamı, usul ve yasaya, dosyada ki belge ve bilgilere uygun, itirazlar yerinde bulunmayan, haklı gerekçelere dayanan, karar vermeye yeterli olduğu kabul ve taktir olunan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın, davalılardan … A.Ş’den, salçalık domates yetiştirerek yine … A.Ş’ye satmak üzere taşınmaz kiraladığı, ürünü teminat altına almak amacıyla devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesi düzenletmek için davalılardan … Sigorta A.Ş’nin acentesi sıfatıyla …ye başvurduğu ve bu başvuru ile davaya konu 16.05.2011 tarihli poliçenin düzenlendiği, davaya konu 16/05/2011 düzenleme tarihli ve … nolu … Sigortaları Poliçesinde araziyi kiralayarak üretim yapan davacı …’ın 2011 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi için 16/05/2011 tanzim tarihli Çiftçilik Belgesi aldığı, davacının kiraladığı arazide üreteceği ürünler için sigorta yaptırmak üzere başvurduğu … şubesince Çiftçi Kayıt Sisteminde arazinin davalı … Tic. AŞ adına kayıtlı olması ve sistemin izin vermemesi sebebiyle, davalı …Ş.’nin iddiasına göre davacının bilgisi ve izniyle davalı … San. Tic. AŞ’nin sigorta ettiren ve sigortalı gösterilerek sigorta poliçesi düzenlendiği, dava konusu sigorta poliçesinde sigorta ettiren ve sigortalı olarak davalı … Tic. A.Ş.’nin gösterildiği, ancak davalı şirketin poliçede gösterilen arazide üretim yapmadığı, söz konusu araziyi davacıya kiraladığı, dolayısıyla sigorta menfaatinin olmaması sebebiyle sigorta tazminatını talep edemeyeceği, sigorta kapsamındaki ürün üretimi ve riskinin davacının üzerinde olması ve sigorta primlerinin de davacı tarafından ödendiği, sigorta primlerinin davacı tarafından ödendiğinin davalılar tarafından bilinmesi hususları da göz önüne alındığında ve mülga 6762 sayılı TTK’nın 1342/1 maddesinde; bir kimsenin ismi sigorta poliçesinde belirtilmeden de onun lehine sigorta sözleşmesi akdedilebileceği düzenlenmiş olduğundan, somut uyuşmazlıkta sigorta menfaati sahibi olan davacı lehine sigorta sözleşmesi akdedildiği, dava konusu sigorta kapsamında yer alan ürünlerinde 22/09/2011 tarihinde meydana gelen yağış ve sel baskını sebebiyle oluşan zarardan davalı …Ş.’nin sorumlu olduğundan sigorta menfaati sahibi davacının sigorta tazminatını davalı …Ş.’den isteyebileceği, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında sigorta ettirlen ürünlerde hasar meydana gelmesi nedeniyle davacının zararının muafiyet ve müşterek sigorta oranları da uygulandığında 230.505,80-TL olarak hesaplandığı, bu nedenle davalı …Ş. yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar …, …, … yönünden ise dava konusu zararın meydana gelmesinde kusurları ve sorumlulukları bulunmadığından bu davalılar yönünden davanın reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından 25/06/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi sunularak, dava dilekçesindeki talebini 230.505,00 TL’ye arttırıldığı beyan edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesinde belirtildiği üzere, ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Mahkemece, tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılması mümkün değildir. Yargıtay İçtihatlarının Birleştirilmesi Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarihli ve 10/3 sayılı kararında da ifade edildiği üzere, Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
Davanın KABULÜNE,
1-Davalı …Ş. yönünden davanın Kabulüne,
-1.000,00-TL tazminatın 22/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı …Ş. yönünden davanın reddine,
-Davalı …Ş. yönünden davanın reddine,
-Davalı … yönünden davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı 68,31-TL’den 24,30-TL peşin harcın mahsubu ile 44,01-TL harcın davalı …Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve … ‘ye verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.450,00 TL bilirkişi ücreti ile 1.109,70 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 4.559,70 TL yargılama giderinin ve 48,60 TL ilk harcın davalı …Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … A.Ş. tarafından bozmadan önce yapılan 24,00-TLyargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 143,40 TL toplam 167,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı …Ş. tarafından bozmadan önce yapılan 24,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davalı …Ş. tarafından bozmadan önce yapılan 32,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … vekilinin, Davalı … vekilinin, Davalı … vekilinin yüzüne karşı, Davalı … Sigortanın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren15 gün içerisinde Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza