Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/503 E. 2018/718 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/503 Esas
KARAR NO : 2018/718

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/05/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekilinin 27/05/2015 tarihli dava dilekçesinde; ‘… plakalı yolcu otobüsünün … seferini yaptığı 19/05/2013 tarihinde …’de meydana gelen trafik kazası sonucu otobüste yolcu olarak seyahat eden müvekkil … hayati tehlike mevcut olmak üzere ağır şekilde yaralandığını ve beden gücü kaybına uğradığını, kaza tespit tutanağı, olay tutanağı, … 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2014/6 E. 2015/5 K. Sayılı kararı otobüste yolcu olarak bulunan mağdurların ifadeleri ve dosyada mevcut tüm bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere sürücünün uyuklaması sebebiyle keskin olmayan virajı alamayarak kaza yaptığını meydana gelen tek araçlı çok sayıda yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda sürücünün kusurlu olduğunun anlaşıldığı, müvekkil davacının kaza tarihinde 64 yaşında ev hanımı herhangi bir sakatlığı bedensel özrü olmayan bir birey iken dava konusu trafik kazasında ağır şekilde yaralandığı ve hayati tehlikesi olduğu için … Devlet Hastanesi tarafından … Devlet Hastanesine sevk edildiği, burada acil operasyona alınarak iç organ yaralanması sebebiyle genel cerrahide batın ameliyatı ve sağ bacağındaki açık kırık sebebiyle de ortopedide sağ bacak ameliyatı yapıldığı, sağ bacağındaki operasyon sonrası uzun süre yürüyemediği başkasının bakımına muhtaç hale geldiği beden gücünü büyük oranda kaybettiğini, kontroller neticesinde kemikte beklenen kaynama gerçekleşmediği için aynı hastanede ikinci kez ameliyat edildiği ve kalçasından alınan kemik parçasının bacağındaki kaynamayan yere eklendiği, müvekkil davacının halen tam olarak iyileşmediği ve kontrolleri … Devlet Hastanesinde yapılmakta olduğunu, müvekkil davacının eşi ile birlikte … ikamet ettiği, kaza sebebiyle …’de tedavi altına alındığı, çocuklarının ikisinin …’da birinin …’da ikamet ettiği, kazadan sonra eşi ve çocukları …’e geldiği ve uzunca bir süre …’de kaldığını, akabinde ikinci kez ameliyat olmak zorunda kaldığı, kemik hastanesi olması sebebiyle … Devlet Hastanesinde tedaviye devam edildiği, bu sebeple sarf edilen tedavi ve iyileştime giderleri kapsamında değerlendirilecek tüm giderlerin davalı sorumlularca tazmini gerektiğini, tedavi devam etmekte olduğundan dosyaya bilahare sunacakları fatura fiş vs ile belgeleyebildikleri tüm tedavi ve iyileştirme giderlerinin bedensel bütünlüğün zedelenmesinden doğan maddi zarar kapsamında tazminini talep ettiklerini, davacının niteliklerine, bakiye yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalılardan sürücünün kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarının hesaplatılarak hüküm altına alınması için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak belirsiz alacak davası ikame edildiğini, trafik kazasında hayati tehlike yaşayarak ağır şekilde yaralanmanın, iki senedir devam eden tedavi süresince çekilen acıların, kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzlukların, başkasının bakım ve yardımına muhtaç hale gelmenin ne büyük oranda manevi zarara yol açtığının açık olduğu, davalı sürücünün kusuru, işleten ve taşıyıcıların yolcu taşımadaki özensizliği davalı yolcunun kusursuz oluşu gözetilerek telafi edici ve caydırıcı unsurları etkin olmak üzere 50.000,00TL manevi tazminat talep edildiğini, … plakalı aracın 25/01/2013-25/01/2014 tarihleri arasında geçerli … nolu poliçe ile zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası davalı … Sigorta A.Ş. na yaptırılığını, poliçedeki teminat kapsamında maddi tazminattan sorumlu olduğu, zararın poliçedeki teminat miktarının aşması durumunda kalan zararın 25/01/2013- 25/01/2014 tarihleri arası geçerli … nolu poliçe ile zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan davalı … A.Ş.. tarafından tazmini gerekeceğini, müvekkil davalı yolcunun bindiği araç trafik kaydına göre kaza tarihinde davalı … Tic. A.Ş.’ne ait olmasa bile bilet satışı ile taşıma sözleşmesi kurulduğu ve taşıyıcı sıfatı ile sorumluluğu bulunmakta olduğu Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, bilet satan ve bu işten ekonomik yarar sağlayan firmaların da işleten sayılması gerektiğini, yine yerleşik içtihatlara göre otobüs maliki aracını taşıma işine tahsis ettiği için taşıyıcı olduğu, dolayısıyla 1 nolu ve 3 nolu davalılar hem işleten ve hem de taşıyıcı sıfatını haiz oldukları, taşıyıcı sıfatını haiz her iki davalı da yolcuyu gideceği yere sağ salim olarak ulaştırmakla yükümlü olduğunu, trafik kazası neticesi hayati tehlike yaratacak şekilde ağır yaralanarak vücut bütünlüğü ihlal edilen davacı için 50.000 TL manevi tazminat tutarının 19/05/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 1 nolu davalı … Tic. Ltd. Şti. Nden 2 nolu davalı … den ve 3 nolu davalı … Tic. A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini, trafik kazasında davacı yolcunun bedensel zarara uğraması sebebiyle toplanacak delillere göre 6100 sayılı Hmk mad. 107 uyarınca maddi tazminat tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL nin 19/05/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 1 nolu davalı … Ürünleri İnşaat Turizm Temizlik San ve Tic. Ltd. Şti. Nden 2 nolu davalı … den ve 3 nolu davalı … Tic. A.Ş. den sigorta limiti dahilinde 4 nolu davalı … Sigorta A.Ş. den ve taşımacılık mali sorumluluk sigorta limit zararı karşılamaya yetmez ise kalan zarar miktarının sigorta limiti dahilinde 5 nolu davalı … Sigorta A.Ş. den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini’ arz ve talep etmişlerdir.
Davalı … A.Ş. vekilinin 15/06/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ‘Davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, iş bu davanın yasal süre içerisinde açılmamış olduğunu, davanın esasına girmeden reddine karar verilmesi gerektiğini, aracın karıştığı davaya konu kaza 19/05/2013 tarihinde meydana geldiği, dava ise kazadan yaklaşık 2 yıl sonra ikame edildiği, maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi zararın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl olduğu, dolayısıyla davanın açılması gereken süre 19/05/2014 tarihinde sona erdiği, dava dilekçesinde belirtilen ve tazminat talebinin dayanağını oluşturan maluliyetle ilgili herhangi bir rapor ya da çalışma gücünün kaybına ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediği, müvekkil şirketin kusuru bulunmamakta olduğu ve mahkemece kusur incelemesi yapılması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davacının talep ettiği toplam 50.000,00 TL manevi tazminat miktarını kabul etmediklerini, davacının ödeme alıp almadığı hususunun ilgili yerlerden sorulması gerektiğini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava nihayetinde müvekkil şirketin ödemek zorunda kalabileceği miktar açısından sigorta şirketlerine rücu imkanı bulunmasına binaen sayın mahkeme nezdinde … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. ye davanın ihbarına karar verilmesini’ talep etmektedirler.
Davalı … Sigorta A.Ş.nin 22/06/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 19/05/2013 tarihinde … plakalı aracın kazaya karışmakla, trafik kazası tespit tutanağı dava dilekçesi ile birlikte taraflarına tebliğ edilmediğinden tek taraflı trafik kazasına karışan … plaka sayılı otobüsün kusur durumunu bilmediklerini, kazaya karışan ilgili otobüsün kaza tarihi itibari ile, … Sigorta A.Ş. tarafından Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 25/01/2013-25/01/2014 tarihlerini kapsar biçimde düzenlendiğini, sigorta kapsamınca, sigorta ile sigortacı poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların duraklamalar da dahil olmak üzere kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı karayolu taşıma kanunundan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin edeceğini, sigortalının taşımayı zaruri haller hariç 10/07/2003 tarih ve 4925 karayolu taşıma kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapması gerektiği, bu sigorta sigortalının haksız taleplere karşı savunmasını da temin ettiğini, kazada yaralanan davacı … kazadan sonra uğramış bulunduğu maluliyet oranının tespiti gerektiği, bu sebeple davacı tarafın maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, aleyhlerine açılmış bulunan davanın reddine masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini’ arz ve talep etmişlerdir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin 29/07/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazlarının olduğunu, müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu Ticaret mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan raporların yargılama neticesinde müvekkil şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesi hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Kurulu marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, müvekkil şirket poliçe dahilinde davacının tedavi giderlerinden ve tedavi giderleri dönemine ait olduğu Yargıtayca da kabul edilen geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığı, Mahkemece yapılacak yargılama sırasında davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlar tespit edilerek müvekkil şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, keza tazminat hesabı da uzmanlık gerektirdiğinden Hazine Müsteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamaların yaptırılması ve bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görevin tevzi edilmemesi gerektiği, dava dilekçesinde talep edilen faizin hukuka aykırı olduğunu, huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından faiz harç yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini’ talep etmişlerdir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. yetkilisi …vasisi …’ ün 06/06/2016 Tarihli cevap dilekçesi özetle; ‘Halen ceza evinde hükümlü bulunan …’ ün kendisinin oğlu olduğu, sadece avukata vekaletname vermek için sınırlı vasiliği kabul ettiğini, şimdi ise aleyhine açılan maddi ve manevi tazminata yönelik dava dilekçeleri kendi adına tebliğ edildiği, kendisinin kesinlikle bu davayı kabul etmediği, çünkü maddi hiçbir birlikteliklerinin olmadığını, davanın esas davalısı … olduğunu, gerek vasilik gerekse dava yönünden hiç bir talebi kabul etmediğini, bu sebeplerle davayı kabul etmediğini, davalı … aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini’ talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekilinin beyan dilekçesinde özetle; ‘Kazaya karışan … plakalı araç … Sigorta A.Ş. tarafından Kara Yolu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası … Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalanmıştır. Hal böyle olunca davacının tazminat talebinin öncelik sıralamasına göre Kara Yolu Taşımacılığı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçeleri kapsamında karşılanması gerekir. Tazminat ödemesinde öncelikli sigortalar hakkında sigorta şirketleri arasında müşterek müteselsil bir sorumluluk olmadığı, tam tersi sıralı bir sorumluluk olduğu ve zorunlu taşımacılık sigortası limiti tamamen tükenmeden zorunlu trafik limiti ve sonrasında da ihtiyari mali mesuliyet limitinden sorumluluğa hükmedilemeyecektir. Müvekkil şirket ihtiyari mali mesuliyet sigortacısıdır. Sorumluluğu bulunmamaktadır. Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı 04.12.2015 tarihli dilekçesinde, … Sigorta A.Ş. tarafından müvekkile 21.10.2015 tarihinde 45,000,00 TL asıl alacak, 1890,00 TL işlemiş faiz, 5.250,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplamda 52.140,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, maddi tazminat talebinin konusuz kalması nedeniyle maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini, manevi tazminat ödemesi yapılmadığı için manevi tazminat taleplerinin kabul edilmesini talep etmiştir. … Sigorta A.Ş. 06.04.2016 tarihli dilekçesinde, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle ilgili taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
… 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından gönderilen müzekkere cevabı ekinde; 2014/6 Esas 2015/5 Karar sayılı dosyası gerekçeli kararı gönderilmiş olup, incelenmesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle davalılardan sanık … hakkında 2 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedildiği ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından gönderilen 18.12.2015 tarihli müzekkere cevabında, davalılardan …’ün 05.12.2015 tarihinden beri hükümlü bulunduğu bildirilmiştir. Dosyaya sunulan … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/102 Esas- 2015/357 sayılı kararında, davalılardan …’e …’ün vasi olarak atandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, davacı vekilinin 08.04.2016 tanık listesinde sunmuş olduğu tanıkların dinlenilmesi için … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılmıştır. … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 13.07.2016 tarihinde dinlenen davacı tanıklarından … OK beyanlarında özetle; ‘davacının kardeşi olduğunu, 3 yıl önce kaza geçirdiğini, kaza nedeniyle ağır yaralandığını, bacağında kırık ve iç kanaması olduğunu öğrendiğini, hastahanede bir ay yatarak tedavi gördüğünü ve ameliyat olduğunu fakat bacağının iyileşmemesi nedeniyle ikinci kez ameliyat olduğunu, ikinci ameliyata rağmen hala bacağının iyileşemediğini, bastonla yürüdüğünü, üçüncü kez ameliyat olması gerektiğini bu süreçte bakımının tanık tarafından yapıldığınını’ beyan etmiştir. Yine dinlenen davacı tanıklarından … beyanlarında özetle; davacının teyzesi olduğunu 3 yıl önce kaza geçirdiğini, kaza nedeniyle ağır yaralandığını, bacağında kırık ve iç kanaması olduğunu öğrendiğini, kazadan sonra ameliyat olduğunu fakat bacağının iyileşmemesi nedeniyle ikinci kez ameliyat olduğunu, ikinci ameliyata rağmen hala bacağının iyileşemediğini, dirsek bastonuyla hareket etmeye çalıştığını, dışarı çıkamadığını, üçüncü kez ameliyat olması gerektiğini’ beyan etmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen müzekkere cevabında; davacının 67 yaşında, ilkokul mezunu, evli üç çocuk annesi, ev hanımı olduğu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığı, adına kayıtlı 2 taşınmazı bulunduğu, belirtilmiştir.
Davacının, yaralanması neticesinde hayati tehlike geçirip geçirmediği, iş gücünden azalma olup olmadığı, iş gücü kaybının bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranına ilişkin rapor alınması için dosya … Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilmiştir. … Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından gönderilen 13.10.2016 tarihli müzekkere cevabında; sorulan hususlarda görüş alınmak üzere tüm tıbbi evrakı içerir adli tahkikat dosyasının Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3.Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilmesinin uygun olacağını belirtmiştir. Bunu üzerine dosya Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3.Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilmiş ve Adli Tıp Kurumunca yapılan inceleme sonucunda; mahkememize sunulan 14.02.2018 havale tarihli Adli Tıp Raporunda özetle; davacının kaza nedeniyle meslekte kazanma gücünün %31,2 kaybettiği, iyileşme sürecinin kaza tarihiden itibaren 9 ayı bulabileceği, bunun dışındaki şikayetleriyle dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağının kurulmadığı belirilmiştir. Dosyaya sunulan raporlar birlikte değerlendirilmiş hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmişitir.
Her ne kadar zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de; olay nedeniyle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/6 Esas 2015/5 Karar sayılı dosyasında ceza davası açıldığı ve ceza zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerektiğinden, davalı tarafın zamanaşımı itirazı yerinde bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, celp olunan belge ve bilgiler, Adli Tıp Kurumu raporu incelenerek, davacının davalılardan meydana gelen kaza nedeniyle tazminat talebinde bulunup bulunmayacağı hususu değerlendirilmiş; davacın 04.12.2015 tarihli dilekçesindeki beyanlarına göre davacı tarafa … Sigorta A.Ş. tarafından 21.10.2015 tarihinde toplamda 52.140,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, bunun dışında maddi tazminat talebi olmadığı anlaşıldığından maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Manevi tazminatın amacı, çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak yolu ile ruhsal dengeyi sağlamaktır. Bu nedenle manevi tazminat olarak takdir edilecek paranın tutarı, bu amacın gerçekleşmesini sağlamaya yönelik olmalıdır( Yargıtay 15. H.D. 24/12/1975 Tarih, 4356 E, 5124 K.)
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi başkanlığının 20.01.2011 tarih ve 2010/19713 esas ve 2011/489 karar sayılı ilamına göre “….Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.” denilmektedir.
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde; “(1)Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkememizce manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, tarafların ekonomik koşulları, sosyal konumları, olayın oluş ve işleniş şekli, olayın oluşumunda tarafların kusur durumu dikkate alınarak; meydana gelen kazada davacının %31,2 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı ve tedavi gördüğü, olay nedeniyle duyduğu elem ve üzüntü de nazara alınarak bir tarafın zenginleşmeyecek, diğer tarafın da fakirleşmeyecek oranda takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 19/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti. ‘ den , …’den ve … Tic. A.Ş. ‘ den alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda anlatıldığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin konusuz kalması nedeniyle, maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına , konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden karar ve ilam harcı 35,90 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın … Tic. Ltd. Şti. ‘ den , …’den ve … Tic. A.Ş. ‘ den işleyecek avans faiziyle birlikte müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.024,65-TL nispi karar harcından başlangıçta peşin alınan 138,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 886,35-TL harcın davalılar .. Tic. Ltd. Şti. ‘ den , .. Tic. A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 572,50-TL adli tıp raporu gideri, 206,00-TL tebligat posta gideri, 449,00-TL talimat gideri olmak üzere toplam 1.227,50-TL üzerinden davanın kabul olunan kısmı üzerinden hesaplanan 552,38 TL yargılama giderinin davalılar …Tic. Ltd. Şti. ‘ den , … Tic. A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, davanın red olunan kısmı üzerinden hesaplanan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti. ‘ den , … ve … Tic. A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 130-TL masrafın davacıdan alınarak davalı … Tic. A.Ş’ye verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı .. Tic. A.Ş’ye verilmesine,
Dair;Davacı vekili Av. … İle davalı … Sigorta A.Ş. vekili Av. … davalı … A.Ş. vekili Av. … yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2018

Katip Hakim
E-imza E-imza