Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/484 E. 2018/107 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/484 Esas
KARAR NO : 2018/107

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2015
KARAR TARİHİ : 07/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2012 yılı Aralık ayından itibaren geçerli olmak üzere Türkiye Basın İzleme Araştırması Abone Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin Taraf gazetesine yürütmekte olduğu “Türkiye Basın Okurluk Araştırması” sonuçlarını raporlar halinde ileteceğini, davalının da abone payını müvekkiline ödeyeceğini, sözleşmenin imzalanmasını müteakip müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak tüm raporlarını sunduğunu, davalının da 2014 yılının Ekim ayına kadar faturalarını düzenli olarak ödediğini ancak müvekkilinin son olarak düzenlemiş olduğu … tarihli, … numaralı, 24.606,46 TL’lik fatura ile … tarih, .. numara, 24.606,46 TL tutarlı faturasını tebliğ almasına ve şirket kayıtlarına geçirmiş olmasına rağmen ödemesini yapmadığını, aradan bir süre geçtikten sonra Noter ihtarı göndererek sözleşmeye uygun hizmet almadığından bahisle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, müvekkilinin de cevabi ihtarname göndererek fatura alacağının üç günlük süre içerisinde ödenmesini talep ettiğini, bu ihtara rağmen alacağın ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması sebebiyle davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme uyarınca bir hizmet verilmesi ve karşılığında belli bir bedel verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafa borlçu olduğunun kesinlikle kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin gönderdiği ihtarnamede açıkça belirtildiği üzere davacı tarafından gönderilen faturaların sehven kayıt altına alındığını, davacı şirket tarafından faturaların içereğinin belirtilmediğini, bu sebeple müvekkili şirketin faturaları Noter kanalıyla iade ettiğini, müvekkili şirketin faturaya konu hizmeti eksiksiz, sözleşmeye ve hukuka uygun alamamasından dolayı sözleşmeyi feshettiğini ve faturaları iade ettiğini, alınmayan bir hizmetin bedelinin müvekkili tarafından ödenmesi durumunda davacının sebepsiz zenginleşmiş olacağını, müvekkili şirket tarafından daha önceki hizmetlerden dolayı ödenmiş bedeller bulunduğunu ve aldıkları hizmetin karşlığını davacıya ödendiğini, davacı ile bu hususların şifahen konuşulduğunu ve hizmet alınamadığından dolayı faturaların iade edileceğinin öngörüldüğünü ve bu hususun iki şirket arasında anlaşılarak kapatıldığını, buna rağmen müvekkili şirket aleyhine takibe girişilmesinin iyi niyetli olmadığını beyanla davanın reddine, davacının kötü niyetli olarak takip başlatması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
17/08/2016 tarihli Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesi ile bazı kurum, gazete, dergi vb şirketlerin kapatılarak re’sen sicilden terkin edildiği, 29/10/2016 tarihli Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 16. maddesi ile “20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” düzenlemesinin getirildiği, yargılama sırasında … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 16/10/2016 tarihli yazısı ile davalı şirketin sicil kaydının OHAL kapsamında çıkarılan 670 sayılı Kanun Hükmünden Kararname ile 24/08/2016 tarihinde re’sen terkin edildiğinin Mahkememize bildirilmiş olduğu, iş bu davanın 17/05/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalının 670 sayılı KHK ile sicilden resen terkin edildiği anlaşılmakla; 675 sayılı KHK’nın 16. Maddesi uyarınca 17/08/2016 tarihinden önce açılmış iş bu davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin olarak alınan 861,99 TL harçtan mahsubu ile kalan 826,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi. 07/02/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza