Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/475 E. 2018/1105 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/475 Esas
KARAR NO : 2018/1105

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/05/2015
KARAR TARİHİ : 08/11/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 09/05/2013 tarihinde taraflar arasında yapılacak olan krom cevheri ticareti için karşılıklı olarka sipariş teyidi düzenlendiğini, taraflar arasında yapılan bu sipariş teyidi ile 1000 ton parça krom cevherinin satış bedeli olan 210.000,00-USD’nin 180.810,00-USD’sinin kontratın imzasını müteakip müvekkili tarafında davalı yana provizyonel ödeme olarak yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkilinin sipariş teyidinden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve davalı tarafa sipariş teyidinin imzalanmasıyla teyitte belirtilen 180.810,00-USD miktarın ödendiğini, bu ödemeye karşılık olarak müvekkili adına 31/07/2013 vade tarihli senedin düzenlendiğini ancak 2013 yılının Haziran ayında müvekkiline mal teslimatı yapılmadığını, ilgili tarihlerde mal teslimatının yapılmaması üzerine 15/11/2013 tarihinde davalı şirket ve yetkilisine yazışma gönderildiğini, karşılıklı yazışmalar neticesinde tek taraflı olarak siparişteyidindeki vade tarihini değiştirdiklerini ve sipariş teyidinin karşı tarafı olan müvekkilinin iradesini almadıklarını, müvekkilinin kolaylıklar sağlamasına rağmen davalılar tarafından velirlenen tarihlerde mal teslimi yapılamadığını belirterek davalıdan 180.810,00-USD bedeli olan 489.072,96-TL alacağın tahsili ile 01/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili aşamalarda tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu belgenin teminat senedi olduğunun mahkeme kararı ile sabit olduğunu, Karşı yan tarafından dava konusu senede istinaden müvekkili aleyhine … 24. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyadan başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinin … 24. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/1074 esas – 2015/61 K. sayılı dosyadan takip dayanağı belgenin teminat senedi olduğu bu senedin likit bir alacağı içermediği ve kambiyo vasfında olmayıp adi havale niteliğinde olduğu buna dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna başvurulamayacağından bahisle iptaline karar verildiğini, Davaya konu senedin adi nitelikte bir belge olup kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini, alacağın likit olmadığını, . Davaya konu yapılan 31.07.2013 tarihli belgenin teminat senedi olması dolasıyla kambiyo vasfını yitirdiğini, adi bir belge niteliği taşımakta ve kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini içermediğini, davacı yanın alacaklı olduğunu ispat ile mükellef olduğunu, Kaldı ki teslimat yapılmadığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Müvekkili tarafından davacı firmaya mal teslimi yapıldığını, buna ilişkin müvekkili tarafından davacı yan adına düzenlenmiş 27/05/2013 tarih … seri nolu ve 26/06/2013 tarih … seri nolu faturaların mevcut olduğunu, Yine müvekkili firmanın mal alış verişinde bulunduğu dava dışı …Tic. A,.Ş. ile yapılan sözleşme gereği bu firmaya satılan mallar karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin davacı … şirketine ödenmesi hususunda anlaşıldığını ve dava dışı firmaya teslim olunan mal karşılığı bu firmaya kesilen 05/05/2014 tarih ve … nolu faturaya istinaden müvekkili nam ve hesabına … Şti’ne ödeme yapılması hususunda dava dışı firmaya yazılı talimat verildiğini ve bu talimat akabinde 10.000-USD ödeme, müvekkili adına davacı … Şti.’ne yapıldığını, Buna dair delillerin ekte sunulduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, karşı yanın 01.07.2013 tarihinden itibaren gecikme faizinin talebinin kabülü mümkün olmadığını, zira dava konusu yapılan belge teminat senedi olup kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini, Ayrıca bu belge teminat senedi olması nedeni ile kambiyo özelliğine haiz bir belge olmayıp BK 101 doğrultusunda temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden vade tarihinden itibaren dahi faiz işletilmesi mümkün olmadığını, iken karşı yanın vade tarihinden önceki bir dönemden itibaren faiz talebi yersizdir. Müvekkil iş bu dava öncesinde temerrüde düşürülmediğini, belirterek tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; satım akdi nedeniyle verilen avansın iadesini sağlamak için düzenlenen teminat senedi bedelinin talebine ilişkindir. Uyuşmazlık davacı ile davalı şirket arasında akdedilen satış akdi nedeniyle davacı tarafça avans ödemesi yapılıp yapılmadığı, dava konusu senedin avans iadesini sağlamak için düzenlenip düzenlenmediği, satım akdine konu malın davacıya teslim edilip edilmediği, davacının bedel iadesi talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce taraflarca delil olarak sunulan davacı … davalı şirket arasında akdedilen 09/05/2013 tarihli ” 1000 mt parça krom cehveri – sipariş teyidi” konulu satış protokolü, davacı lehine düzenlenmiş, davalı şirketin keşideci davalı …’in avalist olarak imzasının yer aldığı, 31/07/2013 vade tarihli 180.810,00-USD bedelli bono, faturalar, banka dekontları, taraflar arasındaki yazışma kayıtları vs. Tüm deliller incelenmiş ve tüm dosya kapsamı ile tarafların dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle uyuşmazlık konuları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi talimat yoluyla yaptırılmış olup 02/05/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Davalı taraf sadece 2014 yılına ait yevmiye defterlerini ibraz etmiş, diğer defterleri ibraz etmemiş olduğundan mevcut duruma göre rapor düzenlenmesi için dosya tarafıma tevdi edildiğinden dava dosyası ve davalı şirket tarafından ibraz edilen 0214 yılı yevmiye defteri üzerinde yaptığın incelemelerim neticesinde davalının 2014 yılı defterlerinin usulüne göre tutulup tutulmadığının tespit edilemediği, davalı şirketin 2014 yılı yevmiye defterine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin söz konusu olduğu ancak bu defterin açılış ve kapanış fişlerinin incelenmesinden taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı hesap bakiyelerine rastlanmadığı, yani tarafların birbirlerine alacak ve borçlarının gözükmediği, taraflarca dava dosyasına sunulan fatura, ödeme ve virman dekontundan oluşan cari hesap ekstresine göre davacının davalıdan 473.377,83-TL alacağının gözüktüğü” yönünde görüş bildirilmiştir.Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde incelenmiştir. 16/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda “…Taraftar arasında 09/05/2013 tarihinde 1000 MT parça Krom Cevheri – sipanş teyidinin imzalanmış olduğu, Provizyonel ödeme başlığı altında Kontratın imzasının müteakip, alıcı satıcıya 180.810,00 USD provizyonel Ödeme yapacağı, bu avans teminat olarak, satıcı aynı değerde ve son teslimat tarihinden 15 gün sonra vadeli senet vermeyi kabul eder. Bu senet şirket imzalı, kaşeli olup … tarafından şahsi aval olarak imzalanacaktır. Teslimatın tamamlanması ve …’e İhracat faturasının kesilmesinden sonra, senet iade edileceketir. Mal teslimi başlığı altında; Malın tamamını, haziran 2013 içinde yurt dışına İhraç edilmeye müsaade edecek şekilde damperli kamyonlarla, alıcının göstereceği depoya teslim edilecektir, hükümlerinin yer aldığı görülmüştür, dava dosyasında 10.05.2013 tarihinde davalı yan tarafından davacı yan unvanına düzenlenmiş 31.07.2013 vadeli 180.810,00 USD lik senedin sunulu olduğu senedin ödeyecek kısmında … ve …A.Ş kaşe ve imzasının yer aldığı görülmüştür, dava dosyasında, davacı yana ait antetli kağıt ile davalı yana 09/05/2013 tarihli sipariş gereğince 1000 mt parça Krom Cevlırini Haziran ayı içerisinde teslim almayı beklediğini, üretimdeki sıkıntılardan haberdar olduğunu, %90 ödemesini peşin yapmış olduğu malı sattığını bu yüzden mağdur olduğunu, kolaylık sağlanması açısından farklı tipte veya kalitede mal verilmesini kabul ettiğini 15.12.2013 tarihine kadar avansı karşdacak parça krom cevheri veya krom konsantresi teslim almayı bekledikledillerini teslim edilememesi durumunda, ödenen avansı nakten geri almayı talep ettiğini, davalı yana iletmiş, davalı yan 19.11,2013 tarihli cevabında ödenen avansı karşılamak üzere kontrat şartlarından farklı tipte veya kalitede krom cevherinin Ocak – Şubat aylan İçerisinde teslim edileceği, belirtilen tarhilerde krom cevherinin teslim edilmemesi durumunda ödenen avansın iadesi yapılacağım beyan ettiği kaşe- imzalı yazışmaların sunulu olduğu görülmüştür. Davalı yan tarafından davacı yan unvanına düzenlenmiş 27.05.2013 tarih 6836 no.Iu 336.437,17 TL ve 60,558,69 TL Kdv toplam 396.995,86 TL, 26.06.2013 tarih 6856 no.lu 364.958,96 TL, 65.692,61 TL, KDV toplam 430.651.57-TL, “Konsatre krom cevheri’’ depo teslim açıklamalı, 3065 sayılı KDV kanununun 1l/c maddesi hükmüne göre ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğİndden kdv tahsil edilmemiş faturaların sunulu olduğu, anılan faturaların davaya konu siparişe ilişkin olmadığı, daha önceki 2 adet sipariş için düzenlenmiş oldukları görülmüştür. Zira davacı yan ticari defter kayıtlarında faturaların ve ödemelerin sipariş bazında açıklamalı olarak kaydedildiklerinin müşahede edilmiştir. Dava dosyasında davalı yan ile dava dışı … A.Ş arasında 02.05.2014 tarihinde Alış-Satış Protokolü yapıldığı, anılan protokolde davalı … dava dışı … 10.000 USD alacağının kendi adlanna davacı …’e ödenmesi konusunda anlaştıkları ve davalı yan tarafından 05.05.2014 tarihli dilekçe ekinde 10,000 USD ödeme talimatı düzenlendiği görülmüştür. Dava dosyasında yukarıdaki sözleşmeye istinaden davalı yan tarafından dava dışı … AŞ. unvanına 05.05.2014 tarih 814556 no.lu depo teslimi Kdv dahil 231.393,13-TL Consatre krom cevheri” açıklamalı 3065 sayılı KDV kanununun) l/c maddesi hükmüne göre ihaç edilmek şartıyla teslim edildiğİndden kdv tahsil edilmemiş faturanın sunulu olduğu görülmüştür. Dava dosyasında ekinde … 24, İcra Müdürlüğü’nün … tarih … sayılı icra dosyasında davacı yan tarafından davalı yanlar adına 180.810,00 USD senet alacağı, 10.588,88 Usd işlenmiş faiz olamka üzere toplam 191.398,88 Usd karşılığı 437.614,39 TL lik takip başlattığı görülmüştür. Davacı yanın takipteki işlemiş faiz, talep etmesine dayanak olarak, son teslim tarihinin gösterilmiş olması karşısında, bu tarihin temerrüt tarihi olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda takdirin Sayın Mahkmeye ait olduğu değerlendirilmiştir. Sonuç incelenen davacı şirkete ait 2013-2014-2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklmeri ile yevmiye defterlerinin yıl sonu kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda defterlerin usulüne uygun tutuldukları, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarında davaya konu teslim için gerçekleştirdiği 180.810,00-USD tutarındaki avans ödemesi ile davalı yan ile dava dışı … A.Ş. Arasında yapılan alış-satış protokolüne istinaden yapılan 10.000,00-USD’nin kayıtlarda yer aldığı, buna göre 30/09/2014 takip tarihi itibari ile davacı yanın davalı yandan 176.488,52-USD karşılığı, 403.915,69-TL alacaklı göründüğü, davacı yanın 180.810,00-USD üzerinden takip başlattığı görülmekle takip tarihi itibari ile alacak bakiyesi 176.488,52-USD olduğundan takip tutarının bu bedel ile sınırlı olması gerektiği” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı … davalı şirket arasında 09/05/2013 tarihinde “1000 mt parça krom cehveri – sipariş teyidi” konulu satış protokolü akdedildiği, anılan protokolün “provizyonel ödeme” başlıklı bölümünde “…Kontratın imzasını müteakip alıcı satıcıya iş bu kontrat imzalandığında USD 180.810,00 Provizyonel ödeme yapacaktır. Bu avansa teminat olarak, satıcı aynı değerde ve son teslimat tarihinden 15 gün sonra vadeli senet vermeyi kabul eder. Bu senet şirket imzalı, kaşeli olup … tarafından şahsi aval olarak imzalanacaktır. Teslimatın tamamlanması ve Astro Metal’e İhracat faturasının kesilmesinden sonra, senet iade edilecektir. ” şeklinde düzenleme yer aldığı, anılan anlaşmaya göre davalı şirketin davacıya 210.000,00-USD bedel karşılığında 1000 ton parça krom cehveri satıp teslim etmeyi üstlendiği, anlaşma gereğince davacı tarafından ilk ödemenin davalı şirkete yapıldığı ve bu ödemenin teminatı olarak davacı lehine düzenlenmiş, davalı şirketin keşideci davalı …’in avalist olarak imzasının yer aldığı, 31/07/2013 vade tarihli 180.810,00-USD bedelli bononun davacıya verildiği, satış protokolüne konu malların davacıya teslim edilmediği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf davacıya anılan satış protokolü gereğince mal tesliminin yapıldığını, buna ilişkin olarak müvekkili tarafından davacı adına 27/05/2013 tarih 006836 seri nolu ve 26/06/2013 tarih … seri nolu faturaların düzenlendiğini savunmuş ise de savunmada geçen faturaların anılan satış protokolüne konu siparişe ilişkin olmadığı daha önceki 2 sipariş için düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu sebeplerden dolayı yukarıda yazılı olan mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda yapılan tespite göre davacının davaya konu senede dayalı olarak 176.488,52-USD’lik talebinde haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 176.488,52-USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 32.610,09-TL nispi karar harcından peşin alınan 8.352,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 24.257,94-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 533,00-TL talimat gideri, 260,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.593,50-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.531,51-TL gider ile 8.383,95-TL harç gideri olmak üzere toplam 10.915,46-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 33.045,35-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesinin 3/2 maddesi uyarınca ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücreti takdir olunabileceğinden davalı vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen ödenmesine,
7-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi gereğince ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı taraf vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/12/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza