Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/456 E. 2021/138 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/456 Esas
KARAR NO : 2021/138

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan maddi ve manevi tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/05/2015
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan maddi ve manevi tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri …, … ve …’ın içerisinde bulunduğu ve müvekkili …’ın sevk ve idaresinde ki … plakalı araç … sahil transit yolunda ilerlerken trafiğin yavaşlamasıyla yavaşlamak zorunda kaldığı o sırada davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç … karşısı … otobüs durağı karşısında seyir halinde iken trafiğin yavaşlamasıyla hızını azaltmayarak sağ şeride geçip müvekkillerinin içerisinde yer aldığı araca arkadan çarpmak suretiyle yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile dava sonuna kadar … plaka sayılı aracın trafik kaydı üzere tedbir konulmasına, her bir davacı için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 15.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’tan işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00-TL tedavi masrafları, 500,00-TL çalışma gücü kaybı ve 4.000,00-TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 5.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faili ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle dava dilekçesinde kaza tarihi belirtildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin kaza tarihini kapsayan poliçesi olup olmadığı tespit edilemediğini, bu hususa ilişkin hakları saklı tuttuklarını bildirdiklerini, kaza tarihinde kayıtlı poliçe bulunmaması halinde davanın müvekkili şirket yönünden reddini talep ettiklerini, Birinci fıkradaki beyanları saklı kalmak kaydı ile … plakalı aracın müvekkili şirkete 21.09.2014-2015 vade ve … sayılı poliçe ile … adına trafik ( mecburi mali mesuliyet ) sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçelerden kaynaklanan sorumluluğu; azami teminat limiti dahilinde gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, konu poliçeye göre maddi hasarlardan sorumluluk limitlerinin 26.800-TL, bedeni hasarlarda ise 268.000-TL olduğunu, kaza tarihinde … plakalı aracın sahibinin kaza tarihinde kim olduğunun bağlı bulunduğu Trafik Tescil Denetleme ve Şube Müdürlüğünden mahkemece sorulmasını talep ettiklerini, ilgili Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü kayıtlarında, davaya konu kaza tarihinde araç malikinin, poliçede adı geçen … ’den farklı bir kişi olması halinde veyahut … ‘in kaza tarihinde işleten sıfatının bulunmadığının tespit edilmesi halinde müvekkili Şirketin Trafik Sigorta Poliçesi geçerli olmadığını, bu durumda davanın husumetten reddi gerektiğini, öncelikle davanın görev ve/veya zamanaşımı yönünden reddine, 6111 sayılı kanun gereğince sigorta şirketinin poliçe gereği tedavi gideri ve manevi tazminat sorumluluğu bulunmadığından taleplerin müvekkili şirklet yönünden reddine, açılan haksız davanın müvekkili Sigorta Şirketi yönünden reddine, aleyhlerine yargılama giderleri, faiz ve avukatlık ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili … … plakalı aracıyla … sahil yolunda ilerlerken trafiğin yavaşlamasıyla trafiğe uygun yavaşlarken aracını soldan sıkıştıran bir ticari taksi nedeniyle sağda bulunan … plakalı araca çarptığını, bu müvekkilinin dikkatsizliğinde ve trafik kurallarına uygun hareket etmemesinden kaynaklanmamaktadır, ticari taksinin sıkıştırmasıyla sağa girmemiş olsa daha büyük bir kazaya zincirleme bir trafik kazasına sebep olacağını, kamera kayıtları incelendiğinde müvekkilinin bir kusuru olmadığını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Araç kayıtları,tarafların sosyal ekonomik durumlarına ilişkin yazılan müzekkerelere ilişkin cevabi yazılar, … tarihli ATK raporu, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası,… tarihli ATK raporu, tanık anlatımları,… tarihli bilirkişi heyeti raporu, hastane kayıtları, SGK kayıtları, ile tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava haksız fiilden kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu’nun 17/05/2018 tarihli raporunda özetle; kaza nedeniyle davacı küçük …’ın Çalışma Gücü ve meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak E cetveline göre % 3,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı,davacı …’ın ise kazadan önce 15/01/2010 tarihinde … Hastanesi’nde bünyesinden kaynaklı bir hastalık olan “psödotümör cerebri” tanısı ile sol göz optik kılıf dekompresyonu operasyonu yapıldığı; 01/11/2014 tarihinde trafik kazası geçirdiğinin bildirildiği, ancak bu kaza ile ilgili dosyada herhangi bir tıbbi belge bulunmadığı, 13/12/2014 tarihinde 2010 yılında teşhis edilen hastalığının tedavisine yönelik bir operasyon daha geçirdiği, hastalığın ve tedavisinin 01/11/2014 tarihli olay ile illiyet bağının bulunmadığı, Çalışma Gücü ve meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyetinin bulunmadığı; davacı …’ın ise01/11/2014 tarihli kazadan kaynaklı olarak Çalışma Gücü ve meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre meslek grup bilgisinin 1 olduğu ve E cetveline göre % 13 oranında meslekte kazanma gücü kaybı yaşadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/05/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; 01/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın ise kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 04/05/2020 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacı …’ın kaza nedeniyle nihai ve gerçek sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi zararının 118.786,23 TL, bakıcı giderinin ise 1.701,00 TL olduğu; davacı …’ın kaza nedeniyle nihai ve gerçek sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi zararının 51.568,90 TL, bakıcı giderinin ise 4.671,00 TL olduğu; … plakalı araca ilişkin olarak teminat limitinin şahıs başına 268.000,00 TL olduğu ve hesaplanan miktarların teminat limitleri içerisinde bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı Tanığı … duruşmada ” Ben davacıların akrabası olurum, kazada … ayağı kırılmıştı, yanlış tedavi uygulandı bu nedenle tekrar ameliyat oldu, yarı dönem kreşe gidemedi, uzun süre tedavi gördü, fizik tedavi de gördü, … beyin kaburgası kırılmıştı, oda bir süre evde yattı, Nurdan hanım kaza sırasında hamileydi hormonları ile ilgili bir durumdan dolayı kaza nedeniyle tek gözünde körlük oluştu, bu nedenle … Üniversitesi Hastanesinde ameliyat oldu, şu anda tek gözü %45 oranında görüyor, psikolojik olarak kazadan sonra çok zorlandılar, ayrıca hepimiz aynı apartmanda oturuyoruz en az 3 aylık sürede davacılara biz baktık çok zorlu bir süreç geçirdiler,davacı … ve … birlikte araç kiralama işi yaparlar ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmada ” Ben davacı … Babasıyım kazadan sonra torunumun ayağı yanlış tedavi nedeniyle ameliyat edildiği, kızım hamileydi, kazadan bir iki gün sonra gözünde rahatsızlık nüksetti, bu nedenle ameliyat oldu, şu anda görüyor bir sıkıntısı yok, damadım … uzun bir tedavi görmedi, Kızım psikolojik olarak destek almadı ancak evin içinde zor günler geçirdi, yaklaşık iki aylık bir süreçte davacılara biz baktık, davacılar araç kiralama işi yaparlar ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 16/12/2020 tarihli celsede ve 17/03/2021 tarihli celsede ; davalı … şirketi tarafından maddi tazminata ilişkin taleplerinin tamamen karşılandığını, maddi tazminat talepli davalarının konusuz kaldığını, davalı … şirketinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davalı sürücüye karşı manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini, davalı sürücüden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunduğunu beyan etmiştir.
Manevi tazminat 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 58.maddesinde; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse BK 58. maddesinde belirtildiği üzere; manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; manevi tazminatın tutarı belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatı, işgal ettikleri makam, sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmalıdır. Takdir edilecek miktar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 01/11/2014 tarihinde davacılardan …’ın sürücüsü , diğer davacıların yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç ile davalı …’ın sürücüsü ve diğer davalının sigortalısı olan …plaka sayılı araç arasında …’nda meydana gelen trafik kazası neticesinde davacılardan … ve …’ın yaralandıkları, araç içerisinde bulunan diğer davacı …’ın ise olay tarihinde hamile olduğu,Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 13/05/2019 tarihli raporuna göre 01/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın ise kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen 17/05/2018 tarihli rapora göre kaza nedeniyle davacı …’ın % 13 oranında meslekte kazanma gücü kaybı yaşadığı, diğer davacı …’ın ise %3,3 oranında meslekte kazanma gücü kaybı yaşadığı; yargılama sırasında davalılardan … tarafından davacıların maddi tazminat taleplerinin karşılandığı ve davacıların maddi tazminat talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı; bu sebeple maddi tazminat telepleri açısından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı;
-Davacıların manevi tazminat taleplerinin ise; davacılardan … ve …’ın kaz nedeniyle vücut bütünlüklerinin ihlal edilmiş olduğu, kaza nedeniyle her iki davacıda meslekte kazanma gücü kaybı niteliğinde maluliyet meydana geldiği, kaza sonrasında her ikisinin de aylarca iyileşemedikleri, bakıma ihtiyaç duydukları, bu sebeple bu davacılar lehine manevi tazminat koşullarının oluştuğu, her ne kadar kaza esnasında araçta bulunan diğer davacı …’da her hangi bir yaralanma meydana gelmemişse de, olay sırasında hamile olması; kaza nedeniyle eşinin ve yaşı küçük oğlunun yaralanmış olması , uzun süre evde bakıma ihtiyaç duymaları ve malul kalmaları nedeniyle, tanık anlatımlarında da belirtildiği üzere yaşadığı sıkıntı ve üzüntüden kaynaklı olarak davacı Nurhan Yılmaz lehinede manevi tazminat koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacılar … ve …’ın maluliyet oranları, tarafların sosyal ekonomik durumları, günümüzün ekonomik koşulları, hakkaniyet ve manevi olarak doyum duygusunun etkisine ulaşılacak miktar gözetilerek davacıların manevi tazminat taleplerinin ise kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Maddi tazminat talebi açısından konusuz kalan dava hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin davalı … açısından kabulü ile her bir davacı için 5.000-‘er TL olmak üzere 15.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminat açısından,
-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 340,5 -TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 27,70 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 312,8-TL harcın davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına ,
-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 -TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine,
-Davacı tarafça talep edilmemesi nedeniyle davalı … aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Manevi tazminat açısından
-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.024,65-TL karar ve ilam harcının davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına ,
-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL peşin harç, 693,50 – TL posta ve tebligat masrafı, 2.700,00 – TL bilirkişi ücreti, 1.984,8 TL adli tıp kurumu fatura gideri olmak üzere toplam 5.406,00 TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine,
-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.17/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza