Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/439 E. 2023/55 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/439 Esas
KARAR NO : 2023/55

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/04/2015
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…16.06.2013 günü saat 22:30 sıralarında … üzerinde … plaka nolu … aracın … plaka nolu kamyona çarpması ile meydana gelen ölümlü ve yaralamalı trafik kazasında … plaka nolu araç içerisinde bulunan … ölmüştür…. ,müvekkilim …’ün eşi diğer müvekkillerimin de annesidir. Sürücü …’in kullandığı … plaka nolu kamıyonun ruhsat sahibi ve işleteni …’dır.Bu araç … Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe nolu poliçe ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Bu kaza nedeniyle sürücüler … ile … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ceza davası açılmıştır.Bu dosyada 22.01.2015 tarihinde 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 22.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda … plaka nolu araç sürücüsü …’in asli kusurlu ,… plaka nolu araç sürücüsü …’ın tali kusurlu olduğu açıkça ortaya çıkmıştır.Bu raparun fotokopisini de deli! olarak yüce mahkemenize arz ediyoruz. Müvekkilim … bu kaza sonucunda eşinin ölümü nedeni ile eşinin maddi desteğin mahrum kaldığı gibi manevi yönden de büyük bir yıkıma uğramiış şannelerini kaybeden diğer müvekkillerimde manevi yönden yıkıma uğrayıp Üzüntü ve elem çekmişlerdir. İşbu maddi ve manevi zararların bir nebzede olsa giderimi için müvekkilim … için şirndilik 1.000-TL. maddi tazminatın(destekten yoksun kalma tazminatının) (belirsiz alacak) her üç davalıdan kaza tarihinden itibaren yasal falzi ile birlikte ahnarak müvekkilime yerilmesi ,yine müvekkilim … için 30.000-TL,diğer her bir müvekkilim için kişi başına 25.000-TL. Manevi tazminatın sürücü … ile …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak müyekkilime verilmesine karar verilmesi için işbu davayı yüce mahkemenizde açmak zatureti hasıl olmuştur. 1-Öncelikle bu kazaya sebebiyet veren … plaka nolu araç üzerine ihtiyati tedbir veya haciz konulmasına,yine davalılar … ile … adlarına kayıtlı malvarlıklarının uyap takbis malvarlığı sorgulama sistemin sorgulanarak bulunan araç Ve gayrimenkuller üzerine dava sonuçlanıncaya kadar devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir veya haciz konulmasına, Müvekkilim … için şimdilik 1.000-TL. maddi tazminatın(destekten yoksun kalma tazminatının) (belirsiz alacak) her üç davalıdan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak müvekkilime verilmesine, Müvekkilim … için 30.000-TL,diğer 4 müvekkil için her bir müvekkil için kişi başına 25.000-TL. manevi tazminatın yani toplam 130.000-TL. manevi tazminatın ,sürücü … ile ruhsat sahibi …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen almarak müvekkillerime verilmesine…”talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesi özetle;
“…Öncelikle belirtmek isteriz ki;Yetki itirazında bulunuyoruz.Zira dava konusu kaza … sınırları içerisinde gerçekleşmiştir bu nedenle mahkemeniz yetkisizdir öncelikle yetki hususunda karar verilmesini talep ediyoruz.Yine Görev yönünden de itiraz ediyoruz. Görevli olan mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.Davacı Davasını görevsiz ve yetkisiz mahkemede açmıştır. Bunun ile birlikte davacıların dava talep hakları zaman aşımına uğramış olup zaman aşımı itirazımızı sayın mahkemenize bildiriyoruz. Davacıların murisi …’ün hatır yolcusu olarak bulunduğu aracın sürücüsü olan … asli kusurludur kaza tutanağında ve soruşturma aşamasında ve kaldı ki davacıların dava dilekçesinde de bu husus dile getirilmîştir.Ancak her nedense davacılar davasını sadece sigorta şirketlerine,araç sürücüsü müvekkilimiz ile araç sahibi müvekkilimize yöneltmiştir.Davaya karışan ve davacıların mürisinin ölümü ile sonuçlanan kaza da hatır taşımacılığı söz konusudur ve içerisinde bulundukları araç sürücüsünün kusuru ile iş bu kaza gerçekleşm’ıştir.[)avaya diğer araç sürücüsü ve araç sahibinin de dahil edilmesi ve taraf teşkili sağlanması gcrekmekcedîr’İş bu nedenlerle mahkemenizce kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü ve ruhsatta yazılı araç sahibinin de davaya dahil edilmelerini taraf teşkilinin sağlanmasını talep ediyoruz. Öncelikle belirtmek isteriz ki dava konusu tazminatın doğumuna sebep olan trafik kazasına sebep olan davacıların desteğinden yoksun kaldıkları murisin …olar; olarak bulunduğu aracın sürücüsü olan … kazanın oluşumunda KTK.md.84 te tahdidi olarak sayılan asli kusur hallerine uyan davranışları ile asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermiştir.Şöyle kişmüvekkilimiz …’in kullanmış olduğu aracın freninin kilitlenmesi sonucu müvekkil 90 metre fren lastik izi (trafik kaza tutanağında da bu husus yer almaktadır) ile yolun sağına emniyet şeridine aracın dörtlülerini ve tüm araç ışıklarını yakmak sureti ile aracını durdurmuş ve yanında bulunan … ve … ile birlikte gerekli tüm emniyetleri sağladıktan sonra aracın sorununu gidermeye çalışmıştır.Kaldı ki;… elinde el feneri aracılığı ile olası bir kazayı engellemek adına karşıdan gelen sürücüleri uyarmıştır. … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası delilimizdir). Trafik Kanuna bağlı olan Karayolları Trafik Yönetmeliği Türkiye Cumhuriyeti Karayollarında araç cinsi ve yol yapısına göre uygulanacak hız limiti 80 Km/h olması gerektiği olması halinde iş bu araç sürücü … … Ağır Ceza Mahkemesine … esas sayılı dosyasında alının ifadesinde ve savunmasında belirttiği üzere hızının yaklaşık100-115 KM olduğu sabittir dolayısıyla hızının yönetmelikte belirtilen hız sınırı olan 80 Km/hm kat ve kat üzerinde olduğu gözetildiğinde …. asli kusurlu olarak gerek hız sınırını aşarak gerekse müvekkilimizin zaruri hal nedeniyle yolun kenarına park etmiş olduğu ve tüm önmeleri almış olması karşısında araca arkadan çarparak davacıların murislerinin ölümlerine sebebiyet verdiği aşikardır.Trafik kazası sonrası olay yeri bölümlü yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağında davacının murisinin hatır yolcusu olarak bulunduğu araç sürücüsünün 2918 sayılı kara yolları trafik kanunun 52/1-b maddesine aykırı hareket ettiği tespit edilmiştir.Ayrıca yine aynı kanunun 84.maddesine göre de asli kusurlu olarak hareket ettiğinden asli kusurlu olarak sorumluluk dava dışı olan araç sürücüsündedir. Müvekkilimin araç sürücüsü olarak trafik kazalarında kusur sorumluluğudur.Zira 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 84-85-87-89 maddeleri gereği sürücü olan müvekkil …’in sorumluluğuna gidilebilmesi ancak haksız fiile dayalı olabilmektedir.Müvekkilimiz … Sahibi olarak sorumluluğu kusursuz sorumluluk esasına dayanmakta ise de müstahtem olan araç sürücüsünün haksız fiil ile zarar verici netice arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır.Ancak kazananın neticesinde meydana gelen olayda sürücü kusurlu olmadığı gibi 3. Kişi ve olan ve asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet veren hatır taşıması yapan araç sahibinin illiyet bağını kesmektedir. Kazanın oluşumunda sürücünün kusurlu bulunmadığından uygun illiyet bağıda bulunmamaktadır. KKTC gereği zarar gören sürücünün kusurunu ispatla mükelleftir.Haksız fiil sorumluluğu içinde eylemin hukuka aykırı olması, kusurlu hareketin varlığı ve illiyet bağının varlığı unsurlarının bir arada bulunması şarttır.Kaza sonrası tanzim olunan tutanakta yapılan çizime dikkatli bakıldığında diğer araç sürücüsünün dikkatsizliği ve aşırı hızı sonucu müvekkilimin kullandığı araca arkadan çarparak davacının murisinin ölümüne sebebiyet vermiş olduğu açıkça görülmektedir.Yol bölünmüş çift şeritli 7 metre genişliğe sahip 22 metre platform genişliğine sahip bir yoldur eğer aşırı hız sahibi olmasaydı ve dikkatsiz davranmasa idi direksiyon hakimiyetini kaybetmeyecek ve o genişlikteki yolda yolun er sağında yer alan müvekkilin Duran ve ışıkları ile dörtlüleri yanan aracınlaynı zamanda elinde fener ile araç sürücülerini uyaran kişiyi ve aracın gerisinde sürücüleri uyarmak amacı ile konulan reflaktörü görecek ve yoldaki gidişini kurallara uygun olarak yerine getireçekti. Diğer yandan araçını dikkatli kullanan bir dikkatli bir sollama ile kazanın oluşumuna engel olabilirdi.Ancak diğer araç sürücüsü güzlük kullanmakta olup gözlük kullanmasının görüşe engel olup olmadığı kadir çıtak’ın ileriyi görüp göremediği ve gece yol, durumu gözetildiğinde … tamamen kendi kusuru ile kazanın oluşumuna ve davacıların murisinin ölümüne sebebiyet vermiştir. Davacı vekili tarafından … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında alınmış olan 3 kişilik bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu 22/01/2015 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak araç sürücü müvekkil …’in asli kusurlu olduğunu iddia ve beyan etmiştir. Ancak ilgili dosyada Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan 09/05/2014 tarihli raporda müvekkil araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu, diğer sürücü …’ın asli derecede tamamen kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bunun ile birlikte aynı kazada ölen …’in eşi … tarafından müvekkillerimiz. aleyhine açılan … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasından 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinden alınan 07/01/2015 tarihli raporda müvekkilimiz araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu, diğer sürücü …’ın 6100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere aynı olay hakkında 2 aynı 1 farklı rapor tanzim edilmiştir. Yargıtay uygulamasından da bilindiği üzere Adli Tıp Kurumu bu konularda en üst kuruluş olup verilen raporlar hükme esas alınabilecek nitelikteki en doğru Traporlardır. (Her üç Tapor suretleri dilekçemiz ekindedir.) Yapılacak yargılama neticesinde müvekkilim araç sahibi …’ın sorumlu olduğu yönünde bir karar verilmesi halinde aracı … Sigorta Şirketi tarafından … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik)Sigortası ile sigortalı olup diğer davalı olan … Sigorta Şirketi’nden poliçe limiti ölçüsünde maddi tazminat bakımından ödemenin gerçekleştirilmesi gerekmektediı’.(îlgili poliçe örneği dilekçemiz ekindedir) Manevi tazminat açısından ise kaza ile ilgili genel hükümlere göre müvekkilin sorumluluğu açısından zarar,illiyet bağı ve hukuka aykırılık unsurları oluşmadığından ve unsurlar bir arada bulunmadığından müvekkilimin sorumluluğu bulunmamaktadır. Tam ve ağır kusur sahibi olan kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsü …dava konusu tazminatlar açısından sorumludur. Yerleşik Yargıtay uygulaması ve hukuk düzenimize göre Maddi ve manevi tazminatlar zenginleşme aracı değildirler.Hakkaniyete göre bir ölçü belirlenmelidir Davacılardan …’ün maddi yönden nasıl bir zarara uğradığını ispat etmiş olması gerekmektedir. Bunun yanında davacıların destekten yoksun kalındığı ile manevi yönden istemlerinin ispat edilmesi gerekmektedir. Mahkemenizce davacıların ve murislerinin SGK kayıtlarırın,vergi kayıtlarının, TAKBİS ve POLNET sorgularının yapılarak bunun ile birlikte kazanç durumlarırın, ekonamik — durumlarının araştırılmasını talep ediyoruz. Davacıların maddi ve manevi tazminat yönünden istemiş olduğu faiz ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ediyoruz.re’sen nazara alınacak nedenler karşısında; Öncelikle davacının davasını yetkisiz. ve görevsiz mahkemede açmasından dolayı davanın üsülden . reddine karar verilmesini mahkemeniz aksi kanaatte ise davacıların murislerinin hatır yolcusu bulunduğu aracın sahibi ve sürücüsü Kadir Çırak ile aracın sigortasının yer aldığı sigorta şirketinin davaya gdahil edilerek taraf teşkilinin sağlanmasını, Davacıların uüsüle ve hukuka aykırı asılsız. ve soyut iddialara dayalı olarak açmış olduğu davalarının REDDİNE,Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesine…” talep etmiştir.
Davalı … Bank vekilinin cevap dilekçesi özetle;
“…Davayı kabul anlamına gelmemek üzere, Davaya konu edilen … plakalı araç, müvekkil şirket nezdinde 21.07.2012-21.07.2013 tarihlerini kapsayan … no.lu Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalıdır.16.06.2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda davacıların yakını olan … vefat etmiştir. Sayın Mahkemenizin dosyasında yaptığımız incelemede konuyla ilgili olarak … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile bir ceza davası açılmış olduğu ve derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu dosyadan kazaya karışan sürücülerin kusur oranlarının tespitine yönelik olarak bugüne kadar 3 farklı bilirkişi raporu alındığı ve üçünün de farklı tespitlerde bulunduğu görülmüştür. Bu raporlardan Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 09.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda müvekkil şirkete sigortalı aracın Sürücüsü … kusursuz bulunmuştur.
Gerçektende, kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirkete sigortalı aracın sürücüsünün hiç bir kusuru bulunmamaktadır.
Müvekkil şirkete sigortalı aracın tamamen mekanik nedenle frenleri kilitlenmiş, sürücü aracı mümkün olduğunca yolun sağına alarak durmasına gayret etmiştir. Araç durduktan sonrada insan gücüyle aracı tam olarak çekemeyeceklerini anladıklarından reflektör 4’lü flaşör ve el fenerleriyle yolda güvenlik önlemi almaya çalışmışlardır.
Ancak mütevveffanın içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü çok süratli olarak araba kullandığından tüm bu uyarıcılara rağmen müvekkil şirkete sigortalı araca çarpmıştır. Görüldüğü üzere kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu taraf adli tıp raporunda da isabetle tespit edildiği gibi diğer sanık sürücü …’tır. Bu nedenle de müvekkil şirket aleyhine huzurda açılan mesnetsiz davanın reddi gerekir. … Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyamıza celbi ve incelenmesi ile kesinleşmesinin beklenmesi gerekmektedir.
Çıkan sonuca göre dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilip gönderilmeyeceği değerlendirilmelidir.
Davayı kabul anlamına gelmemek üzere bir an için davacıların talep hakkı olabileceği ihtimalinde bile davacıların müvekkil şirketten tazminat talebinde bulunmaları mümkün değildir. Şöyle ki; Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, desteğe ihtiyacı olanların, desteğin ölümünden önceki hayat standartları neyse desteğin ölümünden sonrada aynı hayat standardını sürdürebilmelerini sağlamaktır. Bu nedenle desteğin salt ölümü nedeniyle destekten yoksun kalanların gerek Türk Medeni Kanunu’nun mirasa ilişkin hükümleri nedeniyle kendilerine intikal eden, maddi miras edinimleri ve gerekse 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun destekten yoksun kalanlara yapmış olduğu peşin tazminat ve ölüm aylığı gibi ödemelerle desteğin ölümünden önceki hayat standardı sürdürülebiliyorsa ayrıca Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden de talepte bulunmak mümkün değildir. Yani müvekkil sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesi ancak ispatlanabilen gerçek zararları teminat altına almaktadır. Bu nedenle örneğin davacılara miras yolu ile intikal eden menkul ve taşınmazlar gerek müteveffanın ve gerekse davacıların T.C vatandaşlık numaraları ile UYAP üzerinden sorgulanarak ve ayrıca tapu, trafik ve vergi dairesinden sorularak araştırılmalı davacıların bu yolla kazandıkları bedeller yapılacak tazminat hesabından düşülmelidir.
Yine davacılar adına Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından müteveffanın ölümü nedeniyle bir tazminat ödemesi yada ölüm aylığı gibi bir gelir bağlandıysa bu kazanımların dahi yapılacak tazminat hesabından düşülmesi ve gerçek zararın bu şekilde hesaplanması gerekir. Tüm bu düşümler sonunda davacının hesaplanabilen gerçek bir zararı kalmıyorsa huzurdaki davanın reddi gerekir. Aksi halde müvekkil sigorta şirketi aleyhine hükmedilecek tazminat davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olurken, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya bir ödeme yapılmış ise bu bedeli SGK da müvekkil şirkete rücu ederek talep edeceğinden müvekkil şirket aynı zarar için mükerrer ödeme yapmak gibi hukuksuz bir durumla karşı karşıya kalacaktır.Bununla birlikte kazada asli kusurlu olan …In huzurdaki davaya dahil edilmediği görülmektedir. Bu nedenle …’tan işbu ölüm olayı ile ilgili olarak davacıya herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı sorulmalıdır. Bununla birlikte davacı …’ün hali hazırdaki ekonomik durumu, işi ve kazancı ile yeniden evlenme ihtimali dikkate alındığında desteğe muhtaçlığından bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle de müvekkil şirketten talepte bulunması düşünülemez. Yukarıda sayılan nedenlerle, müvekkil şirket aleyhine açılmış usul, yasa ve içtihatlara aykırı haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesi gerekir.Bununla birlikte davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davacının dava tarihinden önce müvekkil şirkete hiçbir başvurusu olmadığından kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunması mümkün değildir. Ancak dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulabilir. Müvekkil şirket hakkında açılan haksız, usul ve yasaya aykırı davanın esas yönünden de reddine, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacıların murisinin yoksun kalması sebebiyle ölümüne bağlı olarak davacıların destekten yoksun kalması sebebiyle açılmış bulunan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davası olduğunun tespitine,
19/07/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir;
“…16.06.2013 tarihinde meydana gelen kazada destekleri …’ü kaybeden davalıların talebine ilişkin olarak; Kusur Yönüyle: Dava dışı sürücü …’ın hatalı sevk ve idaresinin olayda birinci derecede ve takdiren %75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili olduğu, Davalı sürücü …’in hatalı davranışının ikinci derecede ve takdiren %25(yüzde yirmibeş) oranında etkili bulunduğu, Tazminat Yönüyle (TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Prograsif Rant Sistemi Davacı … dışındaki diğer davalıların Yargıtay kararları gereğince adlarına destek tazminat hesabı yapılamadığı, Davacı eş … adına hesaplanan destek tazminatının toplam 80.609,32 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, söz konusu tutara davanın açıldığı 28.04.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, Manevi tazminat taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, görüş ve kanaatimizi Sayın Mahkemenin takdirlerine saygı ile arz ederim…”
04/10/2022 tarihli davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle;
“…Mahkemenizce yaptırılan 19/07/2022 tarihli bilirkişi raporu sonucunda; ” Davacı eş … adına hesaplanan destek tazminatının toplam 80.609,32 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, söz konusu tutara davanın açıldığı 28.04.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği..” tespit edilerek, bu kanaat ve sonuca varılmıştır.3-Bu doğrultuda yapılan hesaplamada herhangi bir hukuka aykırılık veya hata bulunmadığından dolayı, dava değerimizi 79.609,32-TL arttırarak, toplamda 80.609,32- TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan kaza tarihinden veya en azından dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkilime verilmesini arz ve talep ediyoruz. Sonuç olarak, 1.000,00-TL belirsiz alacak olarak destekten yoksun kalma tazminatını talep ettiğimiz davamızda, bilirkişi raporunda tespit edilen değer doğrultusunda dava talebimizi 79.609,32-TL olarak artırıyoruz. 80.609,32-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren veya en azından dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faiz ile davalılardan alınarak müvekkilime verilmesini arz ve talep ederiz…” şeklinde talepte bulunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan delillere göre, 16.06.2013 tarihinde … plakalı hafif ticari araç ile davalılardan … yönetimindeki diğer davalı …’a ait … plakalı kamyonun çarpışması sonucunda … plaka araçta yolcu olarak bulunan … hayatını kaybetmiştir. Müteveffa, davacılardan …’ün eşi diğer davacılar …, …, …, …’ın annesidir.. … plakalı kamyon, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındadır. Dosya kapsamında mevcut ve bir önceki paragrafta ilgili kısmına özet olarak yer verilen, mahkememizce de hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davalı araç kazanın oluşumunda %75 kusurludur. Anılan kusur durumuna göre, müteveffanın eşi olan davacı … yönünden hesaplanan 80.609,32-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup, davalı araç sürücüsü ve işleten yönünden haksız fiil tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Buna ek olarak, meydana gelen kazada eşini ve annelerini kaybeden davacıların yaşadıkları elem ve keder nedeniyle uğradıkları manevi zararın tazmini için eş yönünden 30.000 TL, çocuklar yönünden ise 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Maddi Tazminat Yönünden davanın Kabulü ile 80.609,32-TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, (Sigorta şirketi yönünden 28/04/2015, diğer davalılar yönünden 16/06/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine)
2-Manevi Tazminat İsteminin Kabulü ile davacı … yönünden 30.000,00-TL, diğer davacılar yönünden 25.000,00’er TL olmak üzere toplam 130.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 16/06/2013 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davacılara verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 5.506,42-TL harçtan peşin alınan 447,44-TL ve ıslah harcı 1.360,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.698,98-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 8.880,30-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği maddi tazminat davası yönünden takdir ve tayin olunan 12.897,49-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp bu davacıya verilmesine,
6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği manevi tazminat davası yönünden takdir ve tayin olunan 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davacı yargılama gideri 479,24-TL ilk harç ve masraflar ile 2.262,20 -TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 2.741,44 -TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi.24/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır