Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/434 E. 2019/418 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/434 Esas
KARAR NO: 2019/418

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2015
KARAR TARİHİ: 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkili ile davalı arasında 14.04.2014 tarihinde Satış Yetki Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede müvekkili tarafından yapılacak çalışmalar ile bulunacak müşterilere, … Parselde inşa edilen …işyerinde davalıya ait olan taşınmazların sözleşme ekinde ayrı ayrı belirlenen fiyatlar üzerinden tek tek ya da gelecek talepler doğrultusunda çoklu satışının yapılmasının kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından sözleşme gereği edimlerinin yerine getirilmesine rağmen davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini ve davalının sözleşmeye aykırı hareket ederek feshedilmesine sebep olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği …isimli işyerindeki davalıya ait taşınmazlara alıcı bulma görevinin müvekkiline yüklenilmesi hakkında olduğunu, karşılığında müvekkilinin her bir satış neticesinde sözleşmede belirtilen oranlarda ücrete hak kazanacağını, bu amaçla müvekkili tarafından bahsi geçen işyerinde satış ofisi kurulduğunu, reklam çalışmalarına girişildiğini, ofis ve ekipman için gerekli oluşumun meydana getirildiğini ve sıkı bir çalışma başlatıldığını, davalı ile sürekli görüşmeler yapan müvekkilinin, her türlü ısrarlı sunumlarına rağmen bir türlü işyerinden herhangi bir taşınmazın satışına davalıyı ikna etmeyi başaramadığını her türlü yaklaşıma bir kusur bulan davalının, aradan geçen bunca zamana rağmen bir tane dahi satış gerçekleştiremediğini, müvekkilinin tüm gayreti, çabası ve çalışmaları boşa gittiğini, müvekkilinin bir yıl boyunca davalının satışa ikna olmasını beklemesi ve arada yaptığı masraflara katlanmasına rağmen işbu davaya konu sözleşme sebebiyle herhangi bir kazanç sağlayamadığını ve büyük zararlara uğradığını, müvekkilinin sözleşme sebebiyle üzerine düşen tüm asli ve yan edimleri yerine getirmesine rağmen davalının kendi üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin son dönemde davalıya satış için sunduğu tekliflere karşılık olarak komple satış için müşteri bulması yönünde cevaplara maruz kaldığını, müvekkilinin davalı ile aralarındaki sözleşmenin bu yönde olmadığını anlattığını ve sözleşmeye uymaya davet etmesine rağmen davalıyı sözleşmeye uymaya ikna etmesinin mümkün olmadığını son olarak davalıya kendisine başvuran bir kısım müşterilerin satışa hazır olduğunu …Noterliğinin 26.02.2015 tarih ve… Yevmiye nolu ihtarı ile satışa davet ve aksi halde sözleşmenin feshedileceği ihtarını içerir yazı gönderilmesine rağmen, davalının bu daveti de kabul etmeyip cevaben … Noterliğinin 05.03.2015 tarih ve… Yevmiye nolu yazısı ile bir kısım haksız ve mesnetsiz bahaneler göstererek satıştan kaçınıldığını, davalının sözleşmeye uymasına yönelik tüm davetlerinin karşılıksız bırakması sebebiyle artık sözleşmeye uymayacağı açıkça belli olduğundan 16.03.2015 tarihinde davaya konu Gayrimenkuldeki Satış Ofisi tahliye ve teslim edildiğini, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameye de dercedilmiş olmakla, ayrıca bir fesih yazışması yapılmadığını, ihtara uyulmaması halinde fesih yerine geçeceği açıkça belirtildiğinden ikinci bir fesih yazısına gerek duyulmadığını, müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşmeye göre her bir bağımsız bölüm tek tek fiyatlandırıldığını, müvekkilinin satacağı her bir bağımsız bölüm için, satış fiyatı üzerinden hangi ücreti alacağı da detaylı bir şekilde belirlenmediğini, müvekkilinden sözleşme ile istenen, bağımsız bölümleri ayrı ayrı satmasının olduğunu, bütün binaya tek bir alıcı bulması yönünde bir sözleşme yapılmadığını, davanın görülmesi esnasında müvekkilinin alacakları hesaplanıp belirlenecek olmakla, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere şimdilik davalıdan işbu sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmemesi ve sözleşmenin feshine sebep olması nedeniyle müvekkilin müspet zararı için şimdilik 100.000,00-TL talep ettiğini, masraflar ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin adresinin … ilçesinde olduğunu, Bağcılar ilçesinin Bakırköy Adliyesi yargı çevresine girdiğinden yetkili mahkeme Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlik nedeniyle reddi ile yetkili ve görevli Bakırköy Ticaret Mahkemelerine gönderilmesinin gerektiğini, dava Borçlar Kanunu 520-525 maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesine dayandığını, bu sebeple davanın görevsizlik nedeniyle görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesinin gerektiğini, Sultanbeyli 7465 Ada 2 Parsel de inşa edilecek Harmonyparktaki ofis dairelerinin satışına davacının aracılık etmesi hususunda tarafların anlaştıklarını, bu uğurda kurulan satış ofisinin dekorasyon işlerinin tümünün müvekkili firma tarafından yerine getirildiğini, satış ofisine döşenen mobilyalar için davacıya 5.000,00-TL ödendiğini, ayrıca kurulan bu satış ofisi için davacıdan herhangi bir kira bedeli de alınmadığını, bu hususların davacının delil olarak gösterdiği Beyoğlu 57. Noterliğince gönderilen 05.03.2015 tarih 05440 yevmiye nolu ihtarname ile davacıya bildirildiğini ve davacı tarafından buna itiraz edilmediğini, davacının müvekkili şirkete vadettiği satış performansını yerine getirmediğini, sözleşme kurulduğunda davacı tarafından müvekkiline vaatlerde bulunulduğunu, bir seneye kalmaz tüm dairelerin satılacağı gibi vaatlerde bulunulduğunu, bir yıllık periyotta sadece 3-4 kişiyi ofislere bakmak üzere getirdiğini, fakat tek bir taşınmaz dahi satılmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde büyük bir reklam ve tanıtım işi yapmadığını, satış ofisinde Sena Hanım diye bir çalışanını bulundurduğunu, bu kişinin de haftanın 5 bazen 6 günü öğle saatlerinde ofisi açtığını, akşam 5 saatlerinde de kapatmak suretiyle çalıştığını, dışarıdan müşteri getirmek şeklinde değil, sadece inşaatın yapıldığını görüp soranlara ofisler için bilgi verdiğini, davacının ilk sözleşme kurulurken vadettiği çalışmayı yapmadığından herhangi bir satış yapılamadığını, davacı ve davalının dava konusu ofislerin tek tek satımı veya komple satımı üzerine anlaştıklarını, 14.04.2014 tarihli sözleşmenin 4. maddesi bunu açıkça düzenlendiğini, fakat müvekkilinin, davacının iddia ettiği gibi sadece binanın komple satılması konusunda davacının getirdiği müşterileri toplu satım yapılacak bahanesi ile reddetmediğini,…Noterliğince gönderilen 05.03.2015 tarih… yevmiye nolu ihtarnamede bu hususun açıkça belirtildiğini, 26.02.2015 tarihli ihtarnamede belirtilen müşterilere 14.04.2014 tarihli fiyatlar ile değil, emlak piyasasındaki yükselişe aynı oranda bir artış ile satım yapılması konusunda davacı ve alıcı ile görüşmek üzere davet gönderildiğini, fakat davacı tarafından bu davete herhangi bir cevap verilmediğini, davacının ofislerin tek tek satımı hususunda birçok müşteri ve yüzlerce talep olduğunu bunların çoğu ile anlaşma noktasına geldiklerini fakat davalının komple veya tek parça satma isteği nedeniyle herhangi bir satım gerçekleştiremediklerini beyan etmesine rağmen bu iddianın gerçek olmadığını, fakat gerçek olsa bile; taraflar arasında kurulan sözleşme BK 520-525 arasında düzenlenen simsarlık sözleşmesi olduğunu, davacının müşteri bulduğuna ilişkin belgelere bakıldığında bunların imzasız olduğunu, herhangi bir zamanda herhangi bir şekilde düzenlenebileceğinin olduğunun görüldüğünü, bu belgeler ayrıca teklif edilen fiyatların 160.000,00-TL-210.000,00-TL arasında taşınmaz aralığında olduğunun göründüğünü, davacı tarafından davalı ile fiyatlar konusunda sözleşmeden sonra yeniden yapılandırma yapıldığının belirtildiğini, fakat alıcı olduğunu iddia ettiği kişilere 14.04.2014 tarihli sözleşmeye ek daire fiyat listesinden daha düşük fiyatlar da teklif yapıldığı görüldüğünü, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile mahkemede açılan iş bu davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini, taraflarına vekâlet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
1-03/01/2015 tarihli müşteri bilgi formu, 06/02/2014 satın alma/kiralama niyet teklifi, 03/01/2015 tarihli satın alma/kiralama niyet teklifi, …Noterliğinin 26/02/2015 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi, el yazısı ile yazılan elden anahtarı teslim aldım ibareli tutanak sureti, … Fiyat Listesini gösteren liste dökümü, 14/04/2014 tarihli satış yetki sözleşmesi, müşteri takip raporları, e-mail. Çıktıları, fotoğraflar,
2-… Tapu Müdürlüğü’nden getirtilen dava konusu …Parsel’de kayıtlu taşınmazın tapu kayıtları
3-Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayısı ile alınan Tanık …’nın isticvap beyanı,
4-Mahkememizin 31/01/2017 tarihli celsesinde tanıklar …, …, … ve …’in ayrı ayrı alınan beyanları,
5-Mahkememizce atanan İnşaat Mühendisi … ve Mali Müşavir … tarafından sunulan 17/10/2017 ve 24/11/2018 tarihli bilirkişi raporları.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Türk Borçlar Kanunu’nun 520. maddesinde düzenlenen ve taraflar arasında akdedilen simsarlık sözleşmesinde verilen hizmet karşılığında simsarlık ücreti talebine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce öncelikle dava konusu olaya ilişkin tanık beyanları alınmıştır.
Tanık … beyanında; 2014 Kasım-2015 Mart tarihleri arasında davacının yanında personel olarak çalıştığını, bu nedenle dava konusu ihtilafı bildiğini, davacı ile davalı …’deki…Park isimli iş merkezinde bulunan ofislerden sözleşme ekinde fiyatları ve özellikleri belirtilenleri satması için anlaşıldığını fakat davacının yanında çalışanlar olarak kendilerinin birden fazla defa alıcı bulmuş olmasına rağmen davalı taraftan satış yönünde dönüş gelmediğini, kendisinin sadece tanıtım personeli olarak çalıştığı için davalı firmanın neden kendilerince bulunan müşterilere satış yapmaya yanaşmadığını bilemediğini ama sonradan öğrendiğine göre satışa konu taşınmaz üzerinde kat irtifakının bir türlü kurulmadığı için alıcıların kredi çekemediğini, taşınmazın krediye uygun olmadığını, taşınmazların bu nedenle alınamadığını, satışların bu yüzden gerçekleşmediğini, ayrıca nakit almak isteyen bulmuş olmalarına rağmen davalının satmaya yanaşmadığını, kendisinin davacı yanda çalıştığı sözleşme döneminde taşınmazlar üzerinde kat irtifakı kurulu olmadığını, satış konusunu hem ofisler hem de dükkanların oluşturduğunu ayrıca bahsettiği … Merkezi’nin tamamının davalıya ait olmadığını, kendilerinin davacı tarafın personeli olarak mütahite ait olan daireleri öncelikli olarak satmaya çalıştıklarını, müteahhite ait olmayan daireleri satmaya çalışmadıklarını, zaten onların listede fiyat kısmının boş olduğunu, davalı müteahhite ait olan ofisler dışında müşteri bulmadıklarını bulmaya da çalışmadıklarını beyan etmiştir.
Tanık … beyanında; kendisinin bağımsız çalışan bir emlak firmasının sahibi olduğunu, aynı zamanda aynı işi yaptığı için davacı …’i de tanıdığını, hatta bir defasında davaya konu … Merkezi’nin işi için beraber …’a gittiklerini, …’nın yetkilileriyle beraber gidip görüştüklerini, yerle alakâlı fikirlerini beyan ettiklerini, kendisinin de …’in de dava konusu … Merkezi’nin ofisleri ve dükkanları için müşteriler bulduklarını, …’in … Merkezi’ndeki daha önceden listelenen ofis ve dükkanları satmak üzere yetkilendirildiğini, listenin dışında dairenin olup olmadığını bilmediğini, davacı …’in satın alacak müşteriyi bir kaç sefer bulmuş olmasına rağmen davalı tarafın inşaatta kat irtifakı kurup krediye uygun hale getirmediğinden bu satışların gerçekleştirilemediğini, ayrıca doğrudan kat irtifakı kurulmadan satın almak isteyenlerin de çıktığını ama bunlar için de davalı tarafından dönüş yapılmadığını, davalının neden satışa yanaşmadığını bilmediğini, davalı firmanın satılacak dükkan ve ofislerin listesini verdiğini, kendisinin davacının davaya konu … Merkezi’ne birden fazla müşteri getirip satmaya çalıştığını bildiğini ama hangi tarihte hangi müşteriyi getirdiğini hatırlayamadığını, getirdiği müşterilerden ismini hatırladığı yatırımcı …’un olduğunu, başka isim hatırlayamadığını, davacının 2014 yılının Ağustos ayında müşteri getirmeye başladığını bildiğini, gelen müşterilere 200.000,00-TL ile 1.000.000,00-USD arasında değişen taşınmazların satılmaya çalışıldığını, şu anda davacı vekilinin dilekçesinin ekinde okunulan müşterilerin isimlerini hatırlamadığını beyan etmiştir.
Tanık … beyanında; kendisinin 2013 ile 2015 yılları arasında davacı yanında hem özel asistan hem de satış ofislerinin koordinatörü olarak çalıştığı için aralarındaki anlaşmayı bildiğini anlaşmaya göre davacının müteahhite ait olan yerleri tek tek satacağını, davacının çok fazla müşteri bulduğunu, satış aşamasına gelindiğinde mülk sahibinin satışı noktalandırmadığını, satışa gelmediğini, davalı tarafın komple binayı satmak istediğini belirttiğini, bu sebeple satışa yanaşmadığını, satma işi ile …, kendisi ve … olarak üçünün uğraştılarını, kat irtifakının kurulmamış olduğunu daha sonra anladıklarını, bunun satışa engel olduğunu beyan etmiştir.
Tanık … beyanında; kendisinin davalı firmada iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığını davacı ile davalı arasındaki anlaşmanın içeriğini bilmediğini ama kaba taslak …’in …Merkezi’nde yer satmaya çalıştığını bildiğini, davacının yer satıp satmadığını, yer satmayı başarıp başarmadığını bilmediğini, kendisinin satış ofisinde satış için bir bayan gördüğünü, ismini bilmediğini, daha sonraları daha yaşlı bir bayan da gördüğünü, onun da adını bilmediğini, kendisinin davacıyı hatırlamadığını, iş güvenliği uzmanı olarak o boyutta bir ilişkisinin olmadığı için davacı tarafın müşteri getirip götürdüğünü görmediğini, satış ofisinin çalışma saatlerine ilişkin bilgisinin olmadığını, fakat sabah 10:00’da kendisinin gittiğinde kapalı olduğunu, akşam 16:00-17:00 gibi çıkarken satış ofisinin açık olduğunu gördüğünü, yukarıda ismini bilmediği bayanlar ile konuştuğunu beyan etmiştir.
Tanık … beyanında; Davacı … ile ortak iş yaptıklarını kendisinin Ankara ofisinde çalıştığını davacının ise İstanbul’daki ofiste çalıştığını, davacının Mayra inşaatın yaptığı inşaatın satış ofisliği işini üstendiğini, üçüncü kişilere kiralama ve satış işini üstlendiğini, davacının aralarında yazılı sözleşme yapıldığınının söylediğini ancak kendisinin görmediğini, bir ara davacının trafik kazası geçirdiğini, rahatsız olduğunu, kendisinin davacıyı ziyarete gittiğimde …’ta bulunan satış ofisine de gittiğini, davacının satış ofisi için demirbaş masrafları yaptığını, ayrıca ofiste bir eleman çalıştırdığını bildiğini ayrıca kiralama ve satış için reklam, promosyon gibi emek ve çaba sarf ettiğini bildiğini, kendisine gösterilen talimat yazısı ekindeki tutanakların düzenlenmesine ilişkin herhangi bir görgüye dayalı bilgisinin olmadığını, davacı taraf ile konuşmaları esnasında davacının …’ta bulunan bağımsız bölümleri kiralama ve satış işlemini sözleşme ile aldığını, eleman çalıştırdığını, ofis düzenlemesi için bir takım masraflar yaptığını, ayrıca işin gereği olarak reklam ve promosyon gibi basım işleri için masraf yaptığını söylediğini, bildiği kadarıyla sadece ofisin bulunduğu binanın dış cephesine 15.000 TL civarında masraf harcayarak ışıklı pano yaptırdığını beyan etmiştir.
Mahkememizin 31/01/2017 tarihli celsesinin 2 nolu ara karar gereğince dosyanın bir inşaat ve bir mali müşavir bilirkişiye tevdii ile davacı iddiaları ve davalı savunmaları doğrultusunda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda rapor tanziminin istenilmesine karar verilerek dosya İnşaat Mühendisi …ve Mali Müşavir …’ye tevdi edilmiş ve bilirkişilerce sunulan 17/10/2017 tarihli raporda özetle”…dosyaya mübrez belge, bilgi ile sınırlı uygunluk denetimi boyutunda yapılan tespit inceleme ve değerlendirme neticesinde Sultanbeyli/İstanbul adresinde bulunan tapuda 7465 ada 2 parselde kayıtlı olan …isimli taşınmazda yer alan ofislerin satışına davacının aracılık etmesine ilişkin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davacının edimlerini yerine getirmediğinin sonuç ve kanaatine varıldığına…” dair müşterek bilirkişi raporunu mahkemeye sunmuşlardır.
Mahkememizin yargılamasının devam eden celsesi olan 23/01/2018 tarihli celsede verilen ara kararlar gereğince … Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak üzerine … AVM bulunan 7465 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki AVM nin bağımsız bölümleri için tapuda kat irtifakı veya kat mülkiyetinin kurulup kurulmadığının, kurulmuş ise hangi tarihte kurulduğunun ve buna ilişkin işlemlerin birer suretinin mahkememize gönderilmesi, ve müzekkere cevabı geldiğinde dosyanın bir önceki bilirkişi heyetine tevdii ile dosyaya yeni gelen kat irtifakı / kat mülkiyeti belgeleriyle davacı tarafın itirazları tek tek irdelenerek raporda satışın meydana gelememesinde tarafların kusur durumunun belirtilmesi ve kusur durumuna göre aradaki sözleşmede nazara alınarak davacının mahrum kaldığı kar miktarının tespitinin istenilmesine karar verilerek dosya önceki bilirkişiler İnşaat Mühendisi … ve Mali Müşavir…’ tevdi edilmiş ve bilirkişilerce sunulan 24/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… kök raporda belirtildiği gibi konunun taraflar arasında simsarlık sözleşmesine dayalı munzam zarar talebine yönelik olduğunu, … adresinde bulunan, tapuda 7465 ada,2 parselde kayıtlı olan …isimli taşınmazda yer alan ofislerin satışına davacının aracılık etmesine ilişkin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davacının edimlerini yerine getirmediği sonuç ve kanaatine varıldığı şeklinde rapor tanzim edildiğini, bu kere yapılan itirazlar boyutunda teknik görüşlerde bir değişiklik olmadığını, binaleyh, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin konusunun inşaatı … ve …Şti. tarafından tamamlanan 7465 ada 2 parsel üzerinde bulunan binadaki liste ve fiyatı sözleşme ekinde belirtilen ofislerin satış işlemine davacının aracılık etmesine ilişkin olduğunu, sözleşme eki listede ofislerin bulunduğu katların, ofislerin net ve brüt alanları belirtilmek suretiyle satışa esas 60 adet bağımsız bölümün ayrı ayrı fiyatlandırıldığını, bir bölüm bağımsız bölüm için arsa nitelikli olduğunun yazıldığını, taşınmazların tek tek ve komple satışı hususunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmede başlangıç tarihinin 14.04.2014 olduğunu, bitiş tarihinin 31.12.2014 olduğunun belirlendiğini, firmanın bu süre boyunca sözleşmenin herhangi birini değiştirmesi halinde, değiştirilmeye tüm hususların aynen bağlayıcılığının devam edeceği ve sürenin yeniden başlayacağı, sözleşme süresinin bitiminden 10 gün öncesine kadar sözleşmenin fesih edilmediğinin bildirilmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla kendisini yenilemiş sayılacağının belirtildiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi boyutundaysa, davacının davalıya gönderdiği 26 Şubat 2015 tarihli ihtarnamesinin ekinde 3 adet satın alma/kiralama niyet teklifi yer aldığını, …Gayrimenkul antetli 06.02.2014 tarihli satın alma niyet teklif formu alıcı …’e 4.kat 44/48 nolu taşınmazların satışına ilişkin olup, belge davaya konu 14.04.2014 tarihli sözleşmeden önce düzenlendiğinden değerlendirmeye alınmadığını, …gayrimenkul antetli 03.01.2015 tarihli satın alma niyet teklif formu alıcı Miraç Keleş’e 4.kat 50 nolu bağımsız bölümün satışına ilişkin olduğunu, ancak belgede tarafların imzasının yer almadığının görüldüğünü, …gayrimenkul firması antetli 03.01.2015 tarihli … isimli müşteriye ait bilgi formunda,satışa konu daire belirtilmediğini, belgenin satışa yönelik olmayıp,müşterinin elindeki paranın getirişinin araştırılmasına ilişkin bilgi mahiyetinde olarak düzenlendiğini, davalı tarafından davacıya gönderilen cevabi ihtarnamede söz konusu satışa konu bağımsız bölümlerin 14.04.2014 tarihli sözleşme üzerinden 1 yıl geçmesi sebebiyle sözleşme fiyatları ile ofislerin satışının mümkün olmadığını,aksi takdirde firmanın zarar etmesinin sözkonusu olduğunun belirtildiğini, davacı 05.06.2015 havale tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelerin incelenerek değerlendirilmesi, belgeler kapsamında satış ofisinin iç ve dış görünüşüne ait fotoğraflar, satışa konu taşınmaz ile ilgili tanıtım broşürü, davalı tarafa gönderilen 19.02.2015 tarihli Whatsapp yazışması, müşteri takip raporları sunulduğunu, dilekçe ekinde sunulan üzerinde tarih, saat bilgileri yer alan 19.02.2015 tarihli yazışmada iki müşterinin cevap beklediği belirtilmiş ise de, müşterinin kaç numaralı bağımsız bölüm için ve ne kadar bedel ile anlaşmak istediğinin belirtilmediğini, davalıya gönderildiği belirtilen diğer mail ve Whatsapp yazışmalarının düz yazıya döküldüğü belgede yazışmaların hangi tarihte yapıldığının açıklanmadığını, dilekçe ekinde sunulan belgelerde satış elemanı istihdam edildiğini, sosyal medya firması ile anlaşma yapıldığı, pazarlama çalışmaları,yurt dışı yatırımcıya yönelik mail, sms ve kargo çalışmalarının yapıldığı, kurye şirketi ile anlaşma yapıldığı belirtilmiş ise de sözleşmenin 5.maddesinde “… liste ve fiyatı ekte sunulan dairelerin pazarlama reklam, baskı, basın, sair medya ilan vermek, pankart asmak, internet kanalı ve diğer tanıtım faaliyetlerinde bulunacağı, masrafların … Danışmanlığa ait olacağının” belirtildiğini, davacı tarafça davalıya ait binada satış ofisi açıldığını, ofislerin satışına ilişkin müşteriler ile görüşüldüğünün davacı tarafça sunulan müşteri takip formlarında görüldüğünü, ancak yapılan görüşmelerin bilgi alış verişi çerçevesinde ve müşterilerin indirim talepleri doğrultusunda olduğunun formların içeriğinden anlaşıldığını, davacı tarafça hazır müşteri olarak nitelendirilen ve davalıya gönderilen ihtarname ekinde yer alan teklif formlarda müşteri imzalarının yer almadığı ve formların kapsamının yer gösterme belgesi niteliğinde olmadığından, formlarda belirtilen tarih itibariyle sözleşmeden bir sene sonra yapılmak istenilen satışların davalının itirazı doğrultusunda piyasa rayiç değerlerine uygun olup olmadığının ispat edilmediğini, ofisler ile ilgili olarak herhangi bir satış işlemi gerçekleşmediği tarafların beyanlarından anlaşıldığından davacı yanın sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediği kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı…” sonuç ve kanaatine varılmıştır. Mahkememizce bilirkişi raporu denetime elverişli, hadiseye ve hukuka uygun, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmuştur.
Davacı, dava dilekçesinde davasını “sözleşmeden doğan alacakların tahsili davası” şeklinde nitelendirmiş ve müvekkilinin sözleşmeyi feshetme hakkı ve sözleşmeden beklenen faydanın tamamını talep etme hakkının doğduğunu, davaları ile aslen müvekkilinin sözleşme ile taraflarca yüklenilen edimlerin tamamı gerçekleştirilmiş olsaydı sağlayacağı kazancın tamamını talep edeceklerini, davanın görülmesi sırasında müvekkilinin alacaklarının hesaplanıp belirleneceğini, şimdilik davalıdan 100.000,00-TL talep ettiklerini belirtmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 520. maddesinde simsarlık sözleşmesi, “simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 521. maddesi “Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.” hükmünü amirdir. Taraflar arasında simsarlık sözleşmesi akdedildiği ihtilafsız olup tüm dosya kapsamı ve deliller değerlendirildiğinde; davacının simsarlık sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirdiğini somut delillerle ispatlayamadığı, tanık beyanlarının başkaca delillerle desteklenmediği, davacının, davalı tarafın edimlerin ifasına engel olduğuna ilişkin iddialarının da soyut olduğu, davacının davalı tarafla üçüncü kişiler arasında herhangi bir satış sözleşmesinin kurulmasını sağlayamadığı, dolayısıyla ücrete hak kazanamadığı kanaatine varılarak ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 27,70-TL harçtan düşümü ile bakiye 16,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 33,60-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. –

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza