Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/397 E. 2021/705 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/397 Esas
KARAR NO : 2021/705

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili banka ile … A.Ş. arasında akdedilen 31.01.2011 tarihli “Ekspertiz Hizmet Sözleşmesi” gereğince davalı şirketin banka müşterileri tarafından kullanılan kredilerin teminatını oluşturan taşınır ve taşınmaz malların bağımsız ve tarafsız olarak rayiç değerlerinin belirlenmesi görevini üstlendiğini, sözleşme kapsamında davacı bankanın … Şubesi müşterileri …Tic, Ltd. Şti. ile …Tic. Ltd, Şti. nin kullanacağı kredilerin teminatlarını teşgil edecek olan taşınmazların ekspertiz işlemlerinin davalı … şirketine tevdi edildiğini, … şirketinin çözüm ortağı davalı … tarafından hazırlanan raporda belirlenen ekspertiz değerleri göz önünde bulundurularak krediler kullandırıldığını, borçlu firmaların sözleşme yükümlülüklerine uymaması sebebiyle haklarında icrai işlem başlatıldığını, davalılar tarafından ekspertiz incelemesi yapılan taşınmazların … 7. İcra Müd. … E. Sayılı dosya ile takibe konu edildiği, taşınmazların icraen satışı amacı ile … İcra Müd. …T. Sayılı dosyası ile kıymet takdiri yapıldığı, taşınmazların ekspertiz değeri ile kıymet takdiri bedelleri arasında fahiş farkın bulunduğu ve bu fark sebebiyle davacı bankanın zarara uğradığı, davalı … tarafından 26.03.2012 tarihinde hazırlanan ekspertiz raporunda teminat altına alınacak dört adet taşınmazın toplam değerinin 18.000.000,00.- TL. olarak belirlendiği ve rapora istinaden taşınmazlar üzerine 19.000.000-USD bedel ile davacı banka lehine ipotek tesis edilerek kredi kullandırıldığını, … İcra Müd. … T. Dosyasından alınan 11.12.2013 tarihli kıymet takdir raporuna göre taşınmazlara toplam 2.904.753,50.- TL. değer biçildiğini, değerler arasında fark olması sebebiyle 2 farklı değerleme şirketi tarafından ekspertiz raporu hazırlanması talep edilmiş ve …A.Ş. tarafından düzenlenen 17.12.2013 tarihli raporda toplam değerin 2.759.000,00-TL, …A.Ş. tarafından düzenlenen 20.12.2013 tarihli raporda toplamı 2.305.000,00-TL değer tespit edildiğini, davacı banka tarafından … İcra Müdürlüğü dosyasından belirlenen kıymet takdirine itiraz ettiğini ve … İcra Hukuk Mah. … E. Sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz dayası açıldığını, keşif ve bilirkişi incelemesi neticesi toplam 3.571.808,31-TL. değer tespit edildiğini, taşınmazlara ilişkin beş farklı kurum tarafından hazırlanan raporlar incelendiğinde davalılar tarafından hazırlanan rapor arasında fahiş fark bulunduğu ve farkın davalı şirketin kusurundan kaynaklandığını, davalı şirketin hazırlamış olduğu ekspertiz raporu ile bankayı yanıltarak zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalı firma tarafından reel değerin dokuz katı oranında fazla değerleme yapıldığını, davalı tarafından yapılan ekspertiz neticesinde banka borçluları …Şti. ile …Ltd. Şti. ne toplam 7.643.126.- USD tutarında kredi kullandırıldığını, kredi ödemelerinin yapılmaması sebebiyle girişilen icra takibi neticesinde 170 ada 83 parselde kayıtlı taşınmazın 959.000,00-TL, 2599 parselde kayıtlı taşınmazın 384.000,00-TL, 162 ada 45 parselde kayıtlı taşınmazın 273.000,00-TL, 164 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın 189.000,00.- TL, bedelle ihaleye katılan olmaması sebebiyle alacağa mahsuben banka tarafından satın alındığını, firmanın gerçeğe aykırı değerleme yaptığının ortaya çıktığını, davacı bankanın kullandırdığı kredinin belli oranında karşılık ayırmak zorunda kaldığını ve kredilendirme işlemi yapamadığını, bu tutarın getireceği kardan mahrum kaldığını, davalının sözleşmede belirtilen koşullara uymadığı ve mesleki özen göstermediğini, davalı … Sigorta Şirketi tarafından davalı şirketin Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesini tanzim ettiğini, iş bu poliçede gerçeğe aykırı değer takdiri yapılmasından dolayı doğacak zararlar nedeniyle sorumluluğu kabul ettiğini, davalı … Sigorta nın teminat limitinin 500.000,00-₺ olduğu, 4 adet taşınmaz için değerleme yapılmış olması sebebiyle 2.000.000,00-₺ zarardan sorumluluğu bulunacağını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000.000,00-₺ bedelin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davacı banka arasında 31.01.2011 tarihli ekspertiz (değerleme) hizmet sözleşmesi akdedildiğini ve hizmet sözleşmesi hükümleri çerçevesinde davacıya gayrimenkul değerleme hizmeti verildiğini, sözleşme kapsamında ekspertiz değerinin taşınmazın ulaşım, çevre ile bağlantısı, konumu, manzarası, imar durumu, tapu kayıtları, çap ve proje ile yerine uygunluğu, kısıtlılık, yakın çevresindeki yapılaşma durumu, civardaki emsal taşınmazların satış değeri, hali hazırdaki kullanım şekli, yaşı, yapı malzemesi, işçiliği, gelir getirme özelliği, teknolojisi, maliyeti, ülkemizin konjonktürel durumu değerlendirilerek o gün alınıp satılabileceği eksperlerce tespit edilen rayiç değeri, ekspertiz şirketi tarafından tam zamanlı istihdam edilen veya tam zamanlı istihdam edilmeksizin sözleşme imzalamak sureti ile değerleme hizmeti veren, aspari 4 yıllık üniversite mezunu, tercihan aynı alanda yüksek İisans yapmış, en az 3 yıl tecrübesi olan mimar gibi mühendis ünvanlı kişileri ifade ettiği, sözleşmenin hak ve yükümlülükler başlıklı 9.8. maddesinde ekspertiz şirketi gerçeğe aykırı değer takdirinin yapıldığı yada değeri etkileyecek bir bilginin kasıtlı olarak alınmadığının tespiti durumunda zararla illiyet bağının kurulmuş olması ve zararın ortaya çıkmış olması şartıyla ortaya çıkan zarardan sorumlu” olacağının düzenlendiğini, davacı banka ile yapılan sözleşme kapsamına uygun olarak diğer davalı … ile 07.02.2011 yürürlük tarihli ekspertiz. hizmet sözleşmesi akdedildiğini, … ile … ili sınırları içerisindeki gayrimenkul değerleme çalışmalarında 300 adet gayrimenkul değerleme raporunu birlikte hazırladıklarını, …’n bölgede itibarlı bir kişi olduğunu ve pek çok değerleme şirketi ile çalıştığını ve değerleme raporlarının hazırlanmasında kendisinden beklenen özen, dikkat ve basireti eksiksiz yerine getirdiğini, davacı banka ile şirketleri arasında 2011-2012 yılları içerisinde 8.600 değerleme raporu hazırlandığını, davacı bankaya … ilindeki gayrimenkullere ilişkin 340 adet değerleme raporu hazırlandığını, bu raporların 283 adedinin davalı …tarafından hazırlandığını, tüm bu raporlara ilişkin davacı tarafından eleştiri ve şikayet yöneltilmediğini, … tarafından hazırlanan değerleme raporları, şirketleri personeli Jeoloji Mühendisi … tarafından kontrol edildiğini, şirketlerinin ortağı SPK lisanslı değerleme uzmanı … tarafından onaylanarak davacıya sunulduğunu, raporların SP Uluslararası değerleme Standartları hakkında tebliğ vs. düzenlemelerin dikkate alınarak raporların düzenlendiğini, hazırlanan değerleme raporlarının davacı tarafından sorunsuz bir şekilde onaylandığını, davacı şirketin 29.01.2014 tarihli yazısı ile ilgili davacıya bilgi verildiği, farklılıkların sebeplerinin açıklandığını, değerleme raporları arasındaki farkın değerleme işleminin o günkü piyasa şartları ve koşullarına göre yapılmasından kaynaklandığını, … tarafından hazırlanan değerleme raporunun 2012 yılı … ili sınırlarındaki gayrimenkullere ilişkin olduğunu, bu tarihten sonra … de yaşanan iç savaş ve kargaşanın sınırımızdan içeri sirayeti ve … ilinde insanların ticaret ve yatırım yapma isteklerinin, güvensizlik ortamının dikkate alınması gerektiği, … ile ülkemiz arasındaki dış ticaret hacminin dramatik şekilde düştüğü, raporların hazırlanmasından sonraki dönemin, siyasi ve bölgesel olaylarla bunların ekonomik yansımalarının banka tarafından dikkate alınması gerektiğinin belirtildiğini, bankanın faaliyetlerini sürdürmesinde kendi bünyesinde doğmuş hata, eksik ve kusurların davalılara yüklenmeye çalışılmasının hukuken olanaklı olmadığını, davacının dava ikame edebilmesi için gerçek zararın oluşmuş olması gerektiğini, icra dosyasının semeresiz kalıp kalmadığı, aciz vesikası ve rehin açığı belgesinin alınıp alınmadığının belirlenmesi gerektiğini, … Sigorta tarafından tanzim olunan mesleki sorumluluk sigortasının olay başı teminatının 500.000,00-TL. olduğu ve gayrimenkul adedi ile olay başı teminatının arttırılmasının kabul edilemez olduğunu, dava dosyasında gayrimenkul satışlarının dahi gerçekleşmediğini, bu nedenle dava şartının bulunmadığını, davacı tarafından afaki fiyatlarla değerleme raporlarından çok sonra bölgenin ve malın nominal değerlerinin değiştiğini, cebri icra ile satış bedelleri ile normal piyasa koşullarında satış değerlerinin farklılık arzedeceği, davacının değerleme raporlarına istinaden kredi verdiği iddiasının afaki olduğu, kredi verilecek kişilerin faaliyetleri, kredi ödeme güçleri ve sair hususların mevzuat çerçevesinde değerlendirilerek kredi verilmesi gerektiği, BDDK nın bu hususta düzenleme yaptığını, BDDK nın 31.12.2010 tarih ve 2010/45 sayılı açıklamasında ticari amaçlı kredilerde ise kredi tutarının teminata konu olacak gayrimenkulün değerinin %50’si ile sınırlandırılmasına karar vermiş olduğu, değerleme raporlarında toplam gayrimenkul değerinin 18.000.000,00-TL. olduğu, banka lehine konulan ipotek bedelinin ise 19.000.000-USD olduğu ve verilen kredinin 7.643.126.- USD olduğu, değerleme raporunun düzenlendiği 26.03.2012 tarihte TCMB USD kurunun 1.7972.- TL. olduğu, bu durumda davacı tarafından 14.000.000-TL Kredi verildiğini ve 34.000.000.> TL. tutarında ipotek alındığını ve yasal düzenlemelere aykırı davranıldığını, davacı bankanın zararının doğması halinde zarar ile hazırlanan değerleme raporları arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, davacı bankanın kusur ve ihmalinin zararın doğmasında etken olduğunu ve sonuçlarına katlanması gerektiğini, değerleme raporuna konu gayrimenkul değerleri bugün dahi davacının iddia ettiği seviyelerden yüksek olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin sigortalısı …’in kusurunun olmadığının tespiti halinde şirketleri yönünden de sorumluluk atfedilemeyeceğinden davanın reddi gerekeceğini, …’in kusurlu olduğu düşünülecek olsa dahi uyuşmazlık konusu zararın teminat kapsamı dışında olduğunu, iş bu davanın ikame edilmesi akabinde şirketleri tarafından … şirketine dava konusu gayrimenkullerin 2012 tarihindeki rayiç bedellerinin tespit ettirildiğini, … in tespitinin toplam 18.000.000,00-TL, …’ın tespitinin 5.390.000.- TL. olduğu, ek olarak … ilinde son 3 yıl içerisinde ciddi bir fiyat artışı ve düşüşünün bulunmadığının belirlendiğini, bütün bulguların birlikte değerlendirilmesi sonucu bu hatanın kasten yapılabileceği sonucunun ortaya çıktığım, raporu hazırlayan uzmanın işinde ehil olduğu … tarafından belirtildiği üzere bu kadar fahiş bir hatanın bilmeden, yanılarak değil ancak kasten yapılabileceğini, kasten işlenen fiillerde şirketlerinin sorumluluğunun bulunmayacağını, davanın şirketleri yönünden veddi gerekeceğini, poliçe üst limitinin olay başı azami 500.000,00.TL. olduğunu, her bir hasarda uygulanmak üzere 10.000,00-TL muafiyet bulunduğunu, dava konusu olayın poliçe şartları 3. Madde uyarınca tek bir olay olarak kabul edileceğini, gayrimenkullerin …ilçesinde bulunduğu, araştırmaların aynı ilçe sınırları içinde yapıldığı, aynı tarihte incelendiği ve aynı değerleme uzmanı tarafından değerlemenin yapıldığı, davacı tarafından 4 arsa üzerine ipotek tesis ettiği belirlenmiş olduğunun dava konusu uyuşmazlığın tek bir olay olduğunu, fahiş talebin reddi gerekeceği, davacının zararı ispatlayamadığını, hangi tarihli kredi sözleşmesi uyarınca ne kadar kredi kullandırdığını, kredi için alınan tüm teminatların nevi ve değerleri, alınan teminatların hangilerinin paraya çevrilip satışının yapıldığı ve ne kadar tahsilat yapıldığı, kredi borçlusu aleyhine kaç adet icra dosyası ile icra takibine girişildiği ve bunlardan tahsilat yapılıp yapılmadığı, icra dosyasından açiz vesikası veya rehin açığı belgesi alınıp alınmadığı, kredi borçlusu aleyhine açılan dava bulunup bulunmadığı, kredi sözleşmesinde kefil olup olmadığı, kefil var ise icrai işlem başlatılıp başlatılmadığı, tahsilat bulunup bulunmadığı, kredi sözleşmesine konu tüm hesap ekstreleri de sunularak zararın kanıtlanmış olması gerektiği, raporların değerlendirilmesinde davacının gözetim ve denetim yükümlülüğünün bulunduğunu, bir an için değerleme raporunun gerçeğe aykırı düzenlendiği düşünse bile davacının kendi kusurlu eylemi ile uğradığını iddia ettiği zararı arttırmış olacağını, davacıya sunulan değerleme raporu görüş niteliğinde olduğu, bankayı bağlayıcı özelliği bulunmadığı, takdir hakkının davacıya ait olduğu, davacı tarafından kredi verilecek şirkete ilişkin kredibilite ve risk analizi yaptırması gerektiği, davacı tarafından değerleme raporunda belirtilen bedellerin çok üstünde kredi kullandırdığı, BDDK sınırlandırmasına aykırı davranarak 18.000.000-TL değer biçilen gayrimenkule ilişkin 19.000.000-USD ipotek tesis edildiği ve 7.000.000-TL kredi kutlandırıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; diğer davalı … ile 07.02.2011 yürürlük tarihli ekspertiz hizmet sözleşmesi akdedildiğini, … ili sınırları içerisindeki gayrimenkul değerleme çalışmalarında 283 adet gayrimenkul değerleme raporunu hazırladığını, değerleme raporlarının hazırlanmasında kendisinden beklenen özen, dikkat ve basireti eksiksiz yerine getirdiğini, tüm bu raporlara ilişkin davacı tarafından eleştiri ve şikayet yöneltilmediğini, hazırlanan değerleme raporunun 2012 yılı … ili sınırlarındaki gayrimenkullere ilişkin olduğunu, bu tarihten sonra … de yaşanan iç savaş ve kargaşanın sınırımızdan içeri sirayeti ve … ilinde insanların ticaret ve yatırım yapma isteklerinin, güvensizlik ortamının dikkate alınması gerektiği, … ile ülkemiz arasındaki dış ticaret hacminin dramatik şekilde düştüğü, raporların hazırlanmasından sonraki dönemin, siyasi ve bölgesel olaylarla bunların ekonomik yansımalarının banka tarafından dikkate alınması gerektiğinin belirtildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacı ile davalı …A.Ş. arasında düzenlenen değerleme hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı banka ile davalı …A.Ş. arasında 31/01/2011 tarihinde ekspertiz hizmet sözleşmesi imzalandığı, davalı … A.Ş. ile davalı … arasında 07/02/2011 yürürlük tarihli ekspertiz hizmet sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davacı ile davalı … A.Ş. arasında düzenlenen 31/01/2011 tarihli sözleşme gereğince davacı şirket tarafından gösterilen taşınmazların değerlerinin belirlenmesinde gerekli özenin gösterilip gösterilmediği, sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce, delil olarak dosyaya sunulan sözleşmeler, gayrimenkul değerleme raporları vs. tüm belgeler incelenmiş, delil olarak gösterilen icra dosyaları ve … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …-… E.K. sayılı dosyası getirtilip incelenmiştir. Talebe konu gayrimenkullerin değer tespiti talimat yolu ile yaptırılmıştır. Uyuşmazlığın çözümü için; talimat yolu ile alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak sureti ile uyuşmazlığa konu 4 parça taşınmazın ekspertiz tarihindeki yapılan değerlerinin o tarihteki günün şartlarına ve değerleme şartlarına uygun olup olmadığı, değerleme konusunda eksperin herhangi bir kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının bu nedenle herhangi bir zararının oluşup oluşmadığı, var ise eksper tarihi ve dava tarihi itibari ile zarar miktarlarının tespiti, davaya konu tazminat talebinin sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı, eksperin kasti eyleminin olup olmadığı, buna göre tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamına girip girmediği, tazminat talebinin tek bir olay mı yoksa 4 farklı olay olarak mı değerlendirilmesi gerektiğinin ve buna göre uygulanacak poliçe üst limitinin davacının zararının oluşumunda müterafik kusurunun olup olmadığı, var ise kusur oranının ve davacının gerçek zarar miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 03/05/2018 tarihinde dosyaya sunulan ön rapor niteliğinde olan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporunda belirtilen eksik hususların ikmalinden sonra İnşaat Mühendisi ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …, İnşaat Mühendisi ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …, İnşaat Mühendisi …, Finans Uzmanı … ve Sigorta bilirkişisi …, bankacılık konusunda uzman … ile …’un tarafından tanzim edilen 11/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle “…Somut olayda davalı … A.Ş ile …’ın gerek Sözleşmeye ve gerekse Tanzim ettikleri 26.03.2012 tarihli Değerleme Raporu’unda raporun hazırlanmasında dikkat ve özen göstermedikleri, kasıt ve kusurlu hareketleri ile bankayı bilerek ve isteyerek zarar uğratmış oldukları yönünde delilin davacı banka tarafından ortaya konulamadığı, -Davacı Bankanın bankacılık usul ve teamülleri ile kendi iç düzenlemeleri doğrultusunda kendi takdir yetkisi tahtında krediyi tahsis edip kutlandırmış olduğu, -Davatı Şirketin gayrimenkullerin değerlerini TL olarak belirlemiş olduğu halde bankanın kendi tercihi ile USD üzerinden ve kredinin %250 fazlası üzerinden ipotek alma yoluna gitmiş olduğu, bu işlemde davalı Şirketin herhangi bir görüş ve önerisinin mevcut olmadığı, -Davalı Şirketin düzentediği Gayrimenkul Değerleme Raporuman tek haşına zararın doğmasında etkili olamayacağı, -Kredinin hukuki takip sürecinin devam etmekte olduğu, rehin açığı belgesi ve borç ödemeden aciz vesikasının alınmamış olduğu, bu nedenle halihazırda tazminatın koşullarından olan hukuka aykırı bir davranış, kusur, zarar ve illiyet bağı şeklindeki şartiaren oluşumundan söz edilemeyeceği, Tazminata ilişkin koşulların oluşmaması karşısında … A.Ş’nin kusurundan doğacak zararlara karşı mesleki sorumluluk teminatı vermiş olan Sigorta Şirketinin tazmin koşulunun da oluşmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; somut olayda davacı banka ile davalı … A.Ş. arasında 31/01/2011 tarihinde ekspertiz hizmet sözleşmesi, davalı …A.Ş. ile davalı… arasında 07/02/2011 yürürlük tarihli ekspertiz hizmet sözleşmesi, davalı … A.Ş. ile diğer davalı … Sigorta Şirketi arasında … nolu ve 12.06.2013/08.05.2014 vade tarihli mesleki sorumluluk sigorta poliçesi imzalanmıştır. Davacı banka, davalı … A.Ş. ile imzalanan 31/01/2011 tarihli sözleşme uyarınca bankanın … Şubesi Müşterileri … Ltd. Şti. ile …Ltd. Şti.’nin kullanacağı kredilerin teminatlarını oluşturan gayrimenkullerin ekspertiz işlemlerinin davalı … A.Ş.’ye verildiğini, davalı şirketin çözüm ortağı … tarafından hazırlanan 26/03/2012 tarihli raporda belirlenen ekspertiz değerleri göz önünde bulundurularak krediler kullandırılmış olduğunu, borçlu firmaların sözleşme hükümlerine uymaması üzerine haklarında icra takibi başlatılmış olduğunu, söz konusu ekspertiz incelemesi yaptırılan taşınmazların … 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilmiş olduğunu, takibe konu edilen taşınmazların icraen satışı amacı ile … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından kıymet takdiri yaptırılmış olduğunu, taşınmazların ekspertiz değeri ile İcra Müdürlüğü’nce yaptırılan kıymet takdirleri arasında fahiş derecede fark olduğunu, ortaya çıkan bu farktan kaynaklanan zararının olduğunu öne sürerek iş bu davayı açmıştır. Yüksek Yargıtay’ın konuya ilişkin olan yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 114. maddesi yollaması ile sözleşme hükümlerine dayalı tazminat istemlerinde uygulanması gereken aynı kanunun 49. madde hükmünde yer alan haksız eylem sorumluluğunda zararın ve zarar ile sorumlu arasındaki nedensellik bağının kanıtlanması gerekmektedir. Somut olayda mahkememizce benimsenen ve hükme esas alınan 11/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ayrıntılı şekilde yazılı olduğu üzere davacı bankanın … Şubesi müşterileri … Ltd. Şti. ile …Şti.’ne adı geçen firmaların bankaya karşı imzalamış oldukları 24/02/2012 tarihli ve 13.000.000,00-USD tutarındaki genel kredi sözleşmesine istinaden 7.634.126,00-USD tutarında döviz kredisi kullandırıldığı sabittir. Davacı bankanın kullandıracağı krediler için şirket ortakları … ile …’in maliki oldukları … ili … ilçesinde bulunan 4 parça taşınmazın kredinin teminatını teşkil etmek üzere bankaya ipotek edilmesinin kredinin koşulu olarak belirlendiği ve davalı …A.Ş. ile çözüm ortağı …tarafından 4 parça taşınmaza ilişkin olarak 26/03/2012 tarihli ekspertiz raporu hazırlandığı, kullandırılan kredilerin geri ödenmesinde borçluların sözleşme yükümlülüklerine uymaması nedeni ile … 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden söz konusu taşınmazların paraya çevrilmesi yolu ile 25/09/2013 tarihinde icra takibi başlattığı ve taşınmazların icraen satışı amacı ile … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasında kıymet takdirinin yaptırıldığı, bankanın borca mahsuben gayrimenkulleri satın aldığı, mahsuptan sonra tahsil edilemeyen bir kısım alacak tutarının kaldığı sabit olup, davacı banka gayrimenkul ipoteklerinin borca mahsuben satın alınmasından sonra taşınmazların paraya çevrilmesi sonucunda alacağının 14.428.191,69-₺ tutarında tahsil edilemeyen kısmının bulunduğunu öne sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000.000,00-₺ tutarında zararının tahsili talebi ile iş bu davayı açmıştır. Kredi tahsis ve kullandırımında teamül olarak çok sayıda kriter esas alınmaktadır. Müşterinin tecrübesi, bilançosu, öz kaynakları, borçları, ödeme gücü, kredi değerliliği vs. gibi çok sayıda kriterin olumlu çıkması halinde kredi tahsis ve kullandırımı yapılmaktadır. Somut olayda davacı banka dava dışı borçlu şirkete 7.634.126,00-USD tutarında döviz kredisi açmış ve kullandırmıştır. Kredinin tek dayanağı gayrimenkul ekspertiz raporu olmadığından ve davalı şirketin ve onun çözüm ortağı olan gerçek kişinin dikkat ve özensizliğinin, kusurlu davranışının ispatlanamaması karşısında sorumluluklarından bahsedilemeyeceği, kaldı ki asıl borçlu şirket ve kefilleri hakkındaki ilamsız icra takiplerinin devam ettiği, diğer bir deyişle iş bu dava tarihi itibari ile değerlemeye dayanılarak konulan ipotek haricinde asıl borçlu ve kefillerden ve varsa diğer teminatlardan tahsil kabiliyetinin olmadığının da henüz ispatlanamadığı anlaşılmakla tüm bu sebeplerden dolayı davalılar aleyhine açılan davanın ispatlanamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-₺ maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 34.155,00-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 34.095,70-₺ harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalıların vekilleri lehine hesaplanan 99.825,00-₺ vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/11/2021

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza