Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/337 E. 2020/519 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/337 Esas
KARAR NO : 2020/519

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/04/2015
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/11/2008 tarihinde, dava dışı kimliği tespit edilemeyen sürücünün, bisiklet ile seyir halinde olan müvekkili …’a çarpması sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, meydana gelen kaza sonrasında Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi uyarınca davalı … tarafından, müvekkilinin maluliyeti söz konusu olduğundan dolayı ödeme yapıldığını, müvekkilinin trafik kazasının meydana getirdiği olumsuz etkilerden dolayı iş gücü kaybı ve ayrıca kazadan sonra çalışamamasından dolayı maddi kazanç kaybına uğradığını, davalının yapmış olduğu eksik ödemeden dolayı sorumlu olduğunu, yapılan ödemenin müvekkilinin zararının karşılamadığını beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın davalıya başvurdukları tarihin 8. iş gününden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 06/12/2013 tarihinde davacıya 60.047,00 TL ödeme yaptığını, … Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca davacıya yapılan ödeme ile borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu ve borcu ortadan kaldırdığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacının maddi zararının ancak aktüerya incelemesi sonucu tespit edilebildiğini, bu hesabın yerleşik yargıtay uygulaması mucibince müvekkili kurum tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre yapılması gerektiğini, davacı bisiklete kask ve koruyucu elbise giymeksizin bindiği ve bu hareketi zararın gerçekleşmesinde ve artmasında etkili olduğundan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili aleyhine ancak ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia edilen bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin evraklar, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, … CBS tarafından 30/11/2012 tarihinde daimi arama kararı verildiği anlaşılmış, davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş ve dosya kazanın meydana geliş şekli ile kusur durumunun tespiti yönünden rapor tanzim edilmek üzere İstanbul ATK’ya gönderilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından 08/12/2016 tarihli üst yazı ile; dosya içinde davacı sürücünün bisikletiyle seyir halindeyken arkadan kendisine bir aracın çarptığına dair beyanı dışında herhangi bir beyan veya tespit bulunmadığı, olay sonrası düzenlenmiş kaza tespit tutanağı veya olay yeri krokisinin bulunmadığı, olay yeri yol özelliklerinin dosyada belirsiz olduğu ve sağlıklı kusur oranı izafesi yapılabilmesi açısından davaya konu kazanın yaşandığı olay mahalli özelliklerine, olay mahalli krokisine, kazaya karışan araçların hareket yönlerine, çarpma noktasına ve çarpmanın ne şekilde gerçekleştiğine dair bilgilere ihtiyaç duyulduğundan, bahisle dosya Mahkememize geri gönderilmiştir. Mahkememizce soruşturma dosyası içerisinde de söz konusu evrakların bulunmaması nedeniyle … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, davacının da hazır edilmesi suretiyle kazanın meydana geldiği yerde trafik bilirkişisi ile keşif yapılması, krokili rapor alınması ve kaza yerinin fotoğraflanması talep edilmiştir. Talimat Mahkemesi’nce yapılan keşif ve alınan 27/06/2018 tarihli rapor eklenerek dosya yeniden rapor düzenlenmek üzere ATK’ya gönderilmiştir. 10/09/2019 tarihli ATK raporunda; “kimliği/plakası belirsiz sürücünün olay mahalli yolda seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği, seyrini iki yönlü yolun sağ kısmında kalacak şekilde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği, karşı yönden gelmekte olan olan bisikletin üzerine doğru gittiğinde de bisiklet sürücüsünün seyir durumunu olumsuz etkileyip akabinde bisiklete çarptığı olayda hatalı tutum ve davranışı sonuç üzerinde asli derecede ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücünün idaresindeki bisiklet ile seyir halindeyken olay yerine geldiğinde, karşı yönden yolun sağını takip etmeksizin üzerine doğru gelen taşıtın çarpmasına maruz kaldığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı” tespit edilmiştir. Davacı, maluliyet durumunun tespiti yönünden rapor düzenlenmek üzere dosya ile birlikte İstanbul ATK’ya sevk edilmiş ve rapor alınmıştır.
11/07/2018 tarihli ATK raporunda; “davacının, 26/11/2008 yılında geçirdiği trafik kazasına bağlı sol gözde total görme kaybı ve frontal lob sendromu arızaları sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 I(18A?65)A%100×2/5=%40, Gr1 II(1—–35)A %39, Balthazard formülüne göre %63,4, E cetveline göre: %64,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği” tespit ve mütalaa edilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek talep edilen tazminat yönünden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; PMF 1931 tablosu ve asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre ve davalı tarafından yapılan ödemenin güncellenerek indirilmesi suretiyle davacının sürekli iş göremezlikten doğan ve karşılanmayan zararının 266.756,88 TL olduğunu ancak davalının poliçe üst limiti olan 125.000,00 TL’den yaptığı ödemenin mahsubu ile kalan sorumluluk miktarının 31.195,07 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı vekili 05/03/2020 tarihli dilekçesi ile talebini rapor doğrultusunda artırarak eksik peşin harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 26/11/2008 tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen aracın bisikletle seyir halinde olan davacıya çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, alınan ATK raporuna göre davacının kazadaki yaralanması nedeniyle %64,0 oranında maluliyete uğradığı, ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda kazanın meydana gelmesinde dava dışı firari sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının uğradığı zararlardan davalının Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesi uyarınca sorumlu olduğu, her ne kadar davalı tarafından davacıya, 06/12/2013 tarihinde 60.047,00 TL ödeme yapılmış ise de iş bu davanın Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesi uyarınca ibraname tarihinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde açıldığı, davacının karşılanmayan sürekli iş göremezlik zararının 266.756,88 TL olduğu ancak davalının kaza tarihinde geçerli poliçe limitinin 125.000,00 TL ve davadan önce yapılan ödeme nedeniyle kalan sorumluluk miktarının 31.195,07 TL olduğu anlaşılmakla ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 31.195,07 TL tazminatın temerrüt tarihi tespit edilemediğinden ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kabulü ile 31.195,07 TL tazminatın 16/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 2.130,93 TL’den peşin alınan 131,70 TL harcın mahsubu ile kalan 1.999,23 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 576,20 TL posta ve tebligat masrafı, 314,00 TL keşif harcı, 350,00 TL keşif araç ücreti, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 1.011,50 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 3.451,70 TL yargılama gideri ile 159,40 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 4.680,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“TASHİH ŞERHİ”
Mahkememizin 2015/337 Esas, 2020/519 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde faiz başlangıç tarihinin 06/12/2013 yerine maddi hata sonucu 16/12/2013 olarak yazıldığı anlaşıldığından hükmün “1-Davanın Kabulü ile 31.195,07 TL tazminatın 16/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde olan 1 nolu bendinin “1-Davanın Kabulü ile 31.195,07 TL tazminatın 06/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde tashihine karar verildi. 20/11/2020

Katip Hakim
E-imza E-imza