Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/277 E. 2019/90 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/277 Esas
KARAR NO : 2019/90

DAVA : Hisse Payı Tespiti-Alacak
DAVA TARİHİ : 17/03/2015
KARAR TARİHİ : 07/02/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … Tic. A.Ş.’ye sattığı malın müvekkili ve davalının bahse konu taşınmaz paylarını devraldıkları tarihte borçlu şirketin 1.962.372,00-TL’lik borcunun teminatı olmak üzere taşınmazın üzerinde … Bank A.Ş. lehine 26/08/2004 tarihinde 3.000.000,00-TL bedelli bir ipotek kurulduğunu ve müvekkili şirket ile davalı şirketin diğer bir kısım alacaklı ile taşınmazı üzerinde kurulu bulunan bu ipotekle birlikte devraldıklarını, devri takiben müvekkili ile davalı şirket ve taşınmazı devralan bir kısım diğer hissedarların ipotekle temin edilmiş yüksek faizli banka alacağından kurtulmak amacı ile aralarında para toplayarak banka alacağını devir ve temlik alma konusunda anlaştıklarını, işin organizasonunu davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olan davalı …’nun üstlendiğini, bu bağlamda müvekkili şirketin (tapu tarihindeki ünvanı … Tic. A.Ş.’dir. Alacağın temlik alınabilmesi için hissesine düşen 114.500,00-USD’yi davalı şirketin … Bank … Şubesi’ndeki hesabına “… hisse ipotek kaldırımı bedeli” 10/01/2008 tarihinde ödediğini, aradan bir zaman geçtikten sonra alacağın temlik alınması işleminin akıbetini sözlü olarak soran müvekkiline davalı şirket yetkililerinin açık ve tatmin edici cevaplar vermemesi üzerine müvekkili şirketin davalıya gönderdiği 14/09/2009 tarih ve sayılı ihtarname ile soruyu tekrarladığını ancak müvekkili şirketten 114.500,00-USD’yi tahsil etmesine karşın davalı şirket ve alacağı kendi adına temlik aldığı daha sonra ortaya çıkacak olan …’nun müvekkili şirketin ihtarına herhangi bir cevap vermediğini, taşınmazı ele geçirme konusunda bir plan ve program dahilinde hareket eden davalı şirket ve yönetim kurulu başkanı …’nun alacağı 8 yıl süresince %90 oranında gecikme faizi ile artırarak taşınmaz ile eş değer seviyelere getirdikten sonra satışa geçerek bu amaçlarını ortaya koyduklarını belirterek bu nedenlerle davalı şirket ve …’nun … 10. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlattıkları ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip konusu alacağın müvekkili şirketin taşınmazdaki … payına denk miktarda müvekkili şirkete de ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek borçlusu olan davacının huzurdaki davayı açmaktaki gerçek amacının ipotekli taşınmazın satışının durdurulması ve bu şekilde temlik alacaklısı müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engellemek, geciktirmek olduğunu, davacının taleplerinin çelişkili olduğunu, ipotekli taşınmazın hissedarı ve dolayısı ile ipotek borçlusu olan davacının …’in borcundan mahsup edilmesi talimatıyla diğer davalı … A.Ş.’ye yaptığı ödeme miktarında taşınmazın ipotek alacaklısı olduğunun tespitini talep etmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/05/2016 tarihli ıslah dilekçesinde; dava dilekçesinin “talep” başlığı altında yer alan “davalıların … 10. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlattıkları ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip konusu alacağın müvekkil şirketin taşınmazdaki … payına denk miktarda müvekkil şirkete de ait olduğunun tespitine” şeklinde olan talep bölümüne ek yaparak talebin “davalıların … 10. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlattıkları ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip konusu alacağın müvekkil şirketin taşınmazdaki … payına denk miktarda müvekkil şirkete de ait olduğunun tespitine ve bahse konu alacağın alacaklıları arasında … oranında alacaklı sıfatı ile müvekkil şirketin de kaydedilmesine, taşınmazın iş bu davanın görülmesi esnasında satılması durumunda davalıların müvekkil şirketin taşınmazdaki hisse payına isabet edecek alacak miktarı ve faiz oranına eş değerde tazminatının davacı şirkete ödemeye mahkum edilmelerine ve müvekkil şirketin alacağının fazlaya ilişkin bölümü faiz ve faizin karşılamadığı, fazlaya ilişkin zararlarının talep hakkının saklı tutulmasına,” şeklinde ıslah ettiklerini belirtmiştir.
Davalılar vekili ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde; davacının temlik anlaşmasına taraf olmadığını, davacının ıslah yolu ile ileri sürdüğü talebin hukuki niteliğinin ancak sebepsiz zenginleşme olabileceğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ileri sürülen iş bu talebin zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının hissedar olduğu taşınmazdaki hisse payının icra dosya alacağındaki karşılık değerinin tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 10. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; genel kredi sözleşmeleri, ihtarnameler, ipotek resmi senedi borcun sebebi gösterilerek alacaklı … Bank A.Ş. tarafından borçlu… Tic. Ltd. Şti. ve aralarında … hisse sahibi (davalı) … Ltd. Şti., … hisse sahibi (davacı eski ünvan) … Tic. A.Ş.’nin de bulunduğu toplam 17 ipotek kayıt mâliki aleyhine 1.962.372,19 TL asıl alacak, 533.347,27-TL işlemiş faiz, 26.667,34-TL BSMV olmak üzere toplam 2.522,386,80-TL’nin tahsili talebi ile “… ili … ilçesi 2. Bölge Yukarı … mahallesi … Sokağında kain ve tapunun 32 pafta 13485 parsel numarasında kayıtlı … kontrüksiyon fabrika binası ve kargir fabrika binası” niteliğindeki taşınmaz hakkında 05/12/2007 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, (temlik eden) … Bank A.Ş. ve (temlik alanlar) …, …arasında düzenlenmiş olan 10.11.2009 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile dosya alacağının … ve …’a toplam 2.246.000,00-TL bedel karşılığında temlik edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın taşınmaz hisse payının icra dosyası alacağındaki karşılık değerinin tespiti talebinden kaynaklanması nedeni ile dosyaya sunulan deliller incelenerek talebin haklılık koşullarının mevcut olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 27/10/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…Davacı tarafından davalı şirkete 10/01/2008 tarihinde gönderilen 114.580,00-USD’lik havalenin … 32 pafta 13485 parsel – 199731392 hisse ipotek kaldırım bedeli şartı ile davalı şirket tarafından kabul edildiği, davalının davacı tarafından 14/09/2009 tarihinde keşide edilen ipoteğin kaldırılması için şifahi olarak varılan mutabakat çerçevesinde gönderilen 114.580,00-USD ve ipotek kaldırma işlemleri ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi istemiş olup istenen bu bilgilere ve ileri sürülen şifahi anlaşmaya itiraz etmemiş olmakla davalının taraflar arasındaki şifahi anlaşmayı kabul ettiğinin kabulü gerektiği, anlaşma şartlarına uymayarak davaya konu gayrimenkul üzerindeki ipoteklerin kalıdırılması konusunda gerekli çalışmayı yapmadığı, ipotek konusu borçların bankaya ödenerek 2.246.000,00-TL’lik banka alacağının ve davaya konu ipotek teminatının davalı … ile dava dışı … tarafından 10/11/2009 tarihinde alacağın temliki sözleşmesi ile …’tan devir ve temlik alındığı, davacının havale şartlarını yerine getirmeyen davalı şirketten 114.580,00-USD alacaklı olduğu, şartlı ödemenin yapılmış olduğu 10/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte isteyebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların kök rapora itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 15/05/2017 tarihli ek raporun sonuç kısmında “…Davacı tarafından davalı şirkete 10/01/2008 tarihinde gönderilen 114.580,00-USD’lik havalenin … 32 Pafta 13485 parsel 1997/31392 hisse ipotek kaldırım bedeli şartı ile davalı şirket tarafından kabul edildiği, davacı şirket tarafından 15/02/2008 tarihinde 114.580,00-USD’nin … Şti.’ne yapılması için virman talimatının verildiği, davacı tarafça iş bu ödemenin banka ipotek borçlarının ödenmesi amacıyla yapıldığının iddia edilmesine rağmen bu hususta yazılı sözleşmenin olmadığı, davacının bu yöndeki iddilarını ispat ettiği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının iddiasına rağmen ipotek konusu borçların bankaya ödenerek 2.246.000,00-TL’lik banka alacağının ve ipotek teminatının davalı … ile … tarafından 10/11/2009 tarihinde alacağın temliki sözleşmesi ile …’tan devir ve temlik alındığının görüldüğü, davacı tarafından ödenen 114.580,00-USD’nin iadesi talep edilmesi halinde mahkemece yapılacak hukuki değerlendirmede borcun kaynağının sözleşme ilişkisi olmadığı yönünde sonuca varılması halinde davalının zamanaşımı def’inin dikkate alınabileceği, davalı şirketin 15/02/2008 tarihinde 114.580,00-USD’nin … Şti.’ne yapılması için virman talimatının verildiği ve bu talimatın gereğinin yapıldığı savunması karşısında mahkeme tarafından davacının dava dışı … Şti. İle arasındaki mali ilişkinin 2008 tari.hi itibari ile tespiti de uyuşmazlığın çözümü ve davalının itirazlarının karşılanması yönünde gerekli olduğu, davacı ile davalı … ile ilgili dava dosyasında davalı olma sıfatı yönünden somut delil olmaması nedeni ile değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların kök ve ek rapora yapmış oldukları itirazları da cevaplandırmak sureti ile davacının dava dilekeçsinde yer alan “Davalı şirket ve davalı …’nun … 10. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlattıkları ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip konusu alacağın davacı şirketin taşınmazdaki … payına denk miktarda davacı şirkete ait olduğunun tespitine” şeklindeki talebinin ve 11/05/2016 tarihli ıslah dilekçesinde yer alan taleplerin haklılık durumunun değerlendirilerek rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 29/11/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…taraflar arasında gönderilmiş swift mesajının şifahi yapılan bir sözleşmesi ispata yarayacak bir delil sayılabileceği, davacı ile davalı taraf arasında var olduğu kabul edilen şifahi sözleşmenin borç doğurucu bir işlem olup tasarrufi işlem niteliğinde olmadığı, dolayısı ile davalının bu borcuna aykırı davranarak davacıyı da kapsar şekilde ipoteğin kaldırılması işlemini başlatmayıp ipotek alacaklısından tasarrufi bir işlem yaparak alacağı temlik alarak 1. derece ipotek alacaklısı haline gelmesi karşısında davacının taşınmazdaki … payına denk miktarda takipte alacağın kendisine ait olacağına karar verilmesini isteyemeyeceği, taşınmazın satılması durumunda öncelikle ipotek alacaklıları ve haciz işlemi gerçekleştirenlerin alacağını tahsil edeceği, bu bağlamda arta kalan değerden hissesi oranında davacıya ödeme yapılabileceği, davacı şirketin ipoteğin fekki için gönderdiğini beyan ettiği para doğrudan diğer davalı şirkete gönderildiği için …’nun davada muhatap olmayacağı ,davada taraflar arasındaki hukuki ilişki sözleşmesel bir ilişki olarak kabul edildiğinden zamanaşımının 10 yıllık süreye tabi olacağı, davacının swift aracılığı ile gönderdiği tutar nedeni ile davalı şirketten alacaklı bulunduğu ve bu alacağı tahsil etmek istediğinde 10/01/2008 tarihinden itibaren dava tarihi olan 17/03/2015 tarihine kadar işleyecek USD faizi ile birlikte 174.247,54-USD olarak talep edebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; … ilçesi … mahallesi … Sokağında kain ve tapunun 32 pafta 13485 parsel numarasında kayıtlı Bahçeli 15696-M2 çelik kontrüksiyon fabrika binası ve kargir fabrika binası niteliğindeki taşınmazın öncesinde …, … Tic. Kol. Şti. adına kayıtlı olduğu, anılan taşınmazın tapu kaydına 26/08/2004 tarihinde … Tic. A.Ş.’nin kullanmış olduğu ve kullanacağı tüm kredilerin teminatını oluşturmak üzere … bank A.Ş. lehine 1. derecede 3.000.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipotek bedelinin aynı şartlarla 08/03/2007 tarihinde 6.000,00-YTL’ye yükseltildiği, taşınmazın tapu kayıt malikleri tarafından üzerindeki ipotek kaydı ile birlikte değişik hisse oranları ile 2007 yılında 3. kişilere devir edildiği, davacının (eski ünvan: … A.Ş.’nin) anılan taşınmazın 1997/31392 hissesini üzerindeki ipotek kaydı ile 30/05/2007 tarihinde edindiği, davalı… A.Ş.’nin de taşınmazın … hissesini üzerindeki ipotek kaydı ile 30/05/2007 tarihinde edindiği anlaşılmıştır. Borçlu … Tic. A.Ş.’nin borç ödemede temerrüde düşmesi üzerine … Bank A.Ş. tarafından kredi hesaplarının kat edilerek ihtarname keşide edildiği ve borcun ödenmemesi üzerine yukarıda incelenen … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Davacı tüm hissedarların ipotekle temin edilmiş yüksek faizli banka alacağından kurtulmak amacı ile aralarında para toplayarak banka alacağını devir ve temlik almak konusunda anlaştıklarını ve işin organizasyonunu davalı …’nun üstlendiğini, bu nedenle alacağın temlik alınabilmesi için ipotekli taşınmazda hissesine düşen 114.580,00-USD’yi davalı … A.Ş.’nin … Bank … şubesindeki hesabına “… 32 pafta/1385 parsel 1997/31392 hisse ipotek kaldırımı bedeli” açıklaması ile 10/01/2008 tarihinde swift yöntemi ile ödediğini ancak davalı tarafça anlaşmaya riayet edilmediğini öne sürerek iş bu davayı açmıştır. Davalı şirket davacının iddia ettiği gibi bir anlaşma yapılmadığını, 114.580,00-USD’nin hesabına bu amaçla havale edildiğini bilmediğini, kaldı ki bu tutarın davacının talimatı doğrultusunda dava dışı … Tic. A.Ş.’nin borcundan mahsup edildiğini savunmuştur. Dosyada mevcut banka cevabi yazılarından ve 114.580,00-USD’nin davalı şirket hesabına yapılan havale işlemine ilişkin belgelerin incelenmesinden; davacının davalı … A.Ş.’nin … Bank … Şubesi’ndeki hesabına “… 32 pafta/1385 parsel 1997/31392 hisse ipotek kaldırımı bedeli” açıklaması ile 114.580,00-USD transfer işleminin gerçekleştiğini gösteren swift mesajının olduğu, swift işlemi nedeni ile bu tutarın davalı … San. A.Ş.’nin hesabına ilişkin dekontta ise paranın ipoteğin kaldırılması için gönderildiğine dair herhangi bir açıklama olmadığı görülmüştür. Diğer yandan 114.580,00-USD karşılığı 132.326,78-TL’nin davalı … A.Ş. tarafından 10/01/2008 tarihinde davacının hesabına alacak olarak yazıldığı ve davalı … A.Ş’nin bu miktarla ilgili alacak kaydının yapıldığı, davacının davalı şirkete gönderdiği 15/02/2008 tarihli talimatı ile bu paranın dava dışı … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip borçlusu … Tic. A.Ş. hesabına virman yapılmasını talep ettiği ve bu talimat üzerine davalı şirketin bu parayı dava dışı … A.Ş.’nin kendisine olan borcuna mahsup edilmek üzere … A.Ş.’nin hesabına alacak olarak kaydettiği anlaşılmıştır. Açıklandığı üzere davalı şirketin hesabına yapılan havaleye ilişkin dekont üzerinde herhangi bir açıklamanın yer almaması hali ve davacının anılan tutara ilişkin virman talimatı davalının savunmasını doğrulamaktadır. Somut olayın bu özellikleri karşısında swift mesajında yazılı “… 32 pafta/1385 parsel 1997/31392 hisse ipotek kaldırımı bedeli” açıklaması tek başına davacının iddiasında geçen sözlü anlaşmanın varlığını kabul için yeterli görülmemiştir. Kaldı ki hayatın olağan akışına göre davacının ipotek borcunun ödenmesi iradesini davalı tarafa değil takip alacaklısı … Bank A.Ş.’ye yöneltmesi gerekmektedir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Davacı iddiasını ispat edememiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.145,06-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.100,66-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 24.026,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/02/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza