Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/261 E. 2018/625 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/261 Esas
KARAR NO : 2018/625

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2015
KARAR TARİHİ : 06/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Tekstil adı altında adi şirket olarak davalı ile mal alım satımı yapmakta olduğunu, müvekkilinin davalıya 2013 yılı itibariyle üç adet faturaya konu siparişler için toplam 91.396,36 TL ödeme yaptığını, siparişlerin 01/11/2014 tarihine kadar teslim edilmesi gerekirken teslimin gerçekleşmediğini, davalının bu şekilde temerrüde düştüğünü ve müvekkilini zarara uğrattığını, davalıya … 4. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderilerek siparişlerin 10 günlük süre içerisinde teslim edilmesinin aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, verilen süre içerisinde de davalının cevabi ihtarnamesi ile malların teslim edildiğini iddia ederek teslimden kaçındığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya tekrar Noter ihtarnamesi göndererek sözleşmeyi feshettiğini beyan ettiğini ve 91.396,36 TL’nin iadesini talep ettiğini, davalının bu ihtarnameyi yine Noter ihtarnamesi ile geri çevirdiğini, bu nedenle davalı hakkında … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, taraflar arasındaki sözlü satım sözleşmesinin İstanbul’da kurulduğunu, ödemelerin İstanbul’da yapıldığını, çeklerin İstanbul’da keşide edildiğini, teslimlerin İstanbul’da yapıldığını, bu nedenle yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu, malların teslim edilmemiş olması sebebiyle borca itirazların da haksız olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki mal alım satımı nedeniyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu ve bu nedenle … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini, takip taraflar arasındaki cari hesap alacağından kaynaklanmakta olduğu ve müvekkilinin alacaklı olarak yerleşim yerinin Bursa olması sebebiyle yetkili İcra Dairelerinin … İcra Daireleri olduğunu, davalının itirazında icra takibine konu faturalardaki malların teslim edilmediğini iddia ettiğini ancak malların davalıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı tarafından müvekkili tarafından gönderilen üç adet faturayı kabul ettiğini, karine gereği mal tesliminin ifa anında gerçekleşmiş olduğunun kabul edildiğini, karinenin aksini iddia eden davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının faturaları kabul ederek kısmi ödeme yaptıktan sonra teslimin yapılmadığını iddia ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adresinin … olması sebebiyle İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, davacının icra takibine konu ettiği Noter ihtarnamesine cevap verildiğini ve faturanın sekiz günlük süre içerisinde iade edildiğini, davacı ile müvekkili arasındaki alım satıma konu tüm malların davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın bakiye borcunu ödememesi nedeniyle aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkili tarafından davacıya satışı yapılan toplam 127.600,34 TL bedelli üç adet fatura konusunda taraflar arasında mutabakat olduğunu, her ne kadar davacı teslimin 01/11/2014 tarihinde yapılacağını iddia etmiş ise de taraflar arasında teslim tarihi hususunda bir anlaşma olmadığını, karine gereği mal tesliminin ifa anında gerçekleşmiş olduğunun kabul edildiğini, karinenin aksini iddia eden davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının faturaları kabul ederek kısmi ödeme yaptıktan sonra teslimin yapılmadığını iddia ettiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacağın likit olmadığını, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine, haksız icra takibi nedeniyle davacının dava konusu üzerinden %20 oranında tazminat ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yerinin İstanbul olduğunu, cari hesap konusu satım sözleşmelerinin, teslim ve ödemelerin müvekkili şirketin adresinde yapıldığını, bu nedenle icra takibinde yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin davacının sözleşmedeki ifa borcunu yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini ve davacı hakkında … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattığını ve davacının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, müvekkili tarafından bu nedenle açılmış bir itirazın iptali davacı olması sebebiyle iş bu davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin davalıya 2013 yılı itibariyle üç adet faturaya konu siparişler için toplam 91.396,36 TL ödeme yaptığını, siparişlerin 01/11/2014 tarihine kadar teslim edilmesi gerekirken teslimin gerçekleşmediğini, davalının bu şekilde temerrüde düştüğünü ve müvekkilini zarara uğrattığını, davalıya … 4. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderilerek siparişlerin 10 günlük süre içerisinde teslim edilmesinin aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, verilen süre içerisinde de davalının cevabi ihtarnamesi ile malların teslim edildiğini iddia ederek teslimden kaçındığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya tekrar Noter ihtarnamesi göndererek sözleşmeyi feshettiğini beyan ettiğini ve 91.396,36 TL’nin iadesini talep ettiğini, davalının bu ihtarnameyi yine Noter ihtarnamesi ile geri çevirdiğini, bu nedenle davalı hakkında … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında 5 yıllık cari hesap ilişkisi içerisinde alivre usulü satım olarak bilinen şekilde mal alım satımı yapıldığını, bu satım türünde alıcının malın bedelini peşin ödediğini, mal tesliminin sonradan yapıldığını, davacının malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat edemediğini beyanla davanın reddine, lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Asıl davada celp ve tetkik edilen … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davacı … Tekstil – … tarafından davalı … Şirketi aleyhine 25/02/2015 tarihinde asıl alacak 88.596,37 TL, işlemiş faiz 1.421,23 TL olmak üzere toplam 90.017,60 TL alacağının tahsili için başlatılmış ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emrinin davalıya 27/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde ibraz ettiği itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Birleşen davada … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının tetkiki ile davacı … Şirketi tarafından davalı … Ticaret- … aleyhine 19/02/2015 tarihinde 46.412,00 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılmış ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emrinin davalıya 23/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde sunduğu dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, davacının malları teslim etmediğini beyan ettiği, takibin durduğu ve yasal süresi içerisinde birleşen davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davada davalı tarafların icra dairesinin yetkisine itirazları yönünden yapılan incelemede; taraflar arasında alım satım ilişkisi olduğu hususunda bir uyuşmazlık olmadığı, İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesi gereğince yetkili icra dairesinde ihtilaf oluşması halinde yetkili icra dairesinin belirlenmesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanması gerektiği, HMK’nın 10. maddesi ile sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili kılındığı, her iki davada da davacı tarafın iddia ettiği alacağın alım satım sözleşmesinden doğan para alacağı olduğu ve para borçları TBK madde 89 gereği alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden davacı alacaklıların yerleşim yerindeki icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından itirazların reddine karar verilerek esas yönünden incelemeye geçilmiştir.
Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı-birleşen davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerine inceleme yapılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı-birleşen davacının incelemeye konu ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davalı-birleşen davacının defterlerinde 2013 yılından davacı-birleşen davalıdan 15.238,41 TL alacak kaydının olduğu, 2014 yılında kayıtlara davacı-birleşen davalının avans olarak verdiğini iddia ettiği tutarların kaydedildiğini, davalı-birleşen davacının defterlerinde davacı-birleşen davalı taraf adına düzenlenmiş üç adet faturanın kayıtlı olduğunu, fatura toplamının 137.808,36 TL olduğunu, davacı-birleşen davalının yapmış olduğu ödemelerden sonra davalı-birleşen davacının 46.412,00 TL alacaklı olduğunu, davalı-birleşen davacının düzenlediği faturaların usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduklarını, sunulan sevk irsaliyelerinde malların kime teslim edildiğinin yazmadığını, davacı-birleşen davalı tarafın mutabık olduğunu bildirdiği 30/06/2014 tarihli yazı ile faturalardan haberdar olduğunu, davalı-birleşen davacıya faturalar ile ilgili ilk ihtarnamesini 15/12/2014 tarihli … 4. Noterliği ihtarnamesi ile gönderdiğini, bu itirazın da sekiz günlük yasal itiraz süresinden sonra yapılmış olduğunu tespit ve beyan etmiştir.
Davacı-birleşen davalının ticari defterleri ve dosya kapsamı üzerinde Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı-birleşen davalının incelemeye konu ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2010 yılı öncesine dayandığını, davacı-birleşen davalı tarafından düzenlenen iade faturası ile davalı-birleşen davalı tarafından düzenlenen ve birleşen davanın konusu olan faturaların defterlerde kayıtlı olduğunu, davacı-birleşen davalının avans ödemesi yaptığını, takip tarihi itibariyle de 88.596,37 TL alacaklı olduğunu, tarafların ticari defterleri arasındaki farklılığın davacı-birleşen davalının düzenlediği asıl davaya konu iade faturasının davalı-birleşen davacının defterlerinde kayıtlı olmaması, davacı-birleşen davalı tarafından iade edilen 2.800,00 TL tutarlı senedin iade kaydının davalı-birleşen davacı tarafından yapılmamasından kaynaklandığını, davalı-birleşen davacı tarafça yalnızca bir adet faturaya ilişkin sevk irsaliyesinin sunulduğunu, bu irsaliyenin teslim alan kısmının boş olduğunu, davalı-birleşen davacının keşide ettiği … 10. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesinin ekinde yer alan … mutabakat belgesinde tarafların 2014 yılında kdv hariç toplam 127.600,34 TL tutarındaki üç adet faturanın karşılıklı olarak kayıtlarda yer aldığı hususunda mutabık olduklarını, davacı-birleşen davalının keşide ettiği … 4. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile üç adet faturaya konu malların en geç 01/11/2014 tarihinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediğini beyanla malların en geç 10 gün içerisinde teslim edilmesinin istediğini, davalı-birleşen davacının … 10. Noterliğinin … tarihli cevabi ihtarnamesinde malların teslim edildiğini, bu hususta mutabakat olduğunu beyanla bakiye 46.412,00 TL alacağın tebliğden itibaren üç gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği, bu kez davacı-birleşen davalının … 4. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile temerrüt sebebiyle sözleşmeyi feshettiğini beyan ederek 137.808,37 TL tutarlı asıl davaya konu faturayı davalı-birleşen davacıya gönderdiğini, davalı-birleşen davacının faturayı … 10. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile iade ettiğini tespit ve beyan etmiştir. Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli oldukları değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişkinin olduğu, birleşen davada davalı-birleşen davacının toplam üç adet fatura düzenleyerek faturalara konu malları davacı-birleşen davalıya teslim ettiğini, fatura bedellerden ödenmeyen 46.412,00 TL yönünden alacaklı olduğunu iddia ettiği, asıl davada davacı-birleşen davalının ise söz konusu üç faturaya konu mallar için avans ödemesi yaptığını, malların teslim edilmemesi nedeniyle iade faturası düzenlediğini ve bu fatura tutarında alacaklı olduğunu iddia ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı-birleşen davacı tarafından düzenlenen 21/05/2014 tarihli, … nolu, 64.999,99 TL bedelli, 22/05/2014 tarihli, … nolu, 70.462,36 TL bedelli, 23/05/2014 tarihli, …6 nolu ve 2.346,01 TL bedelli faturalara konu malların davacı-birleşen davalıya teslim edilip edilmediği ve davacı-birleşen davalı tarafından yapılan ödemelerin avans ödemesi olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı-birleşen davalı davalı-birleşen davacı tarafından düzenlenen mezkur faturaları ticari defterlerine kaydetmiş, davalı-birleşen davacı tarafından Vergi Dairesine sunulacak mutabakat metninde faturalar hususunda mutabık olduğunu beyan etmiştir. Kural olarak fatura nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden tarafın alacağını ispat etmesi gerekmektedir. Bu hususta faturanın karşı tarafça kabul edilmesi ve sekiz günlük yasal süre içerisinde faturalara itiraz edilmemesi halinde alacağın var olduğu kabul edilmektedir. Her ne kadar davacı-birleşen davalı ödemeleri avans olarak yaptığını, fatura konusu malların teslim edilmediğini iddia etmiş ise de satış sözleşmesinde tarafların edimlerini aynı anda ifa etmeleri kuralının aksini iddia eden tarafın iddiasını bu yçnde bir anlaşmanın varlığı ile ispat etmesi gerekmekte olup, davacı-birleşen davalının defterlerinin tek başına böyle bir anlaşmanın varlığını ispat etmeyeceği, önceki satışların ön ödemeli olmasının davaya konu satışın da ön ödemeli satış olduğunu göstermeyeceği, davalı-birleşen davacı tarafından bu iddianın kabul edilmediği, taraflar arasında bu hususta yazılı bir anlaşma da olmadığı, davacı-birleşen davalının basiretli bir tacir olarak davalı-birleşen davacının gönderdiği … mutabakat metnini herhangi bir ihtirazi kayıt düşmeksizin imzaladığı, bu nedenlerle Mahkememizce davacı-birleşen davalının taraflar arasındaki satışların ön ödemeli olarak yapıldığı yönündeki iddiasının ispatlanmadığı kanaatine varılmış, delilleri arasında yemin deliline de dayanmamış olduğundan süresi içerisinde itiraz edilmeyen faturalara konu malların teslim edildiği ve davalı-birleşen davacının birleşen davaya konu icra takibinde talep edilen tutarda cari hesap alacağının varlığı kabul edilerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, asıl davada davacı-birleşen davalının takipte kötü niyetli olmadığı, yalnızca iddiasını ispat edemediği nazara alınarak kötü niyet tazminatı talebinin reddine, birleşen davada alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalı-birleşen davacı lehine hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Asıl davada kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Birleşen … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile; davalının … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin 46.412,00 Tl üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
4-Birleşen … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 9.282,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin peşin alınan 1.087,20 TL’den mahsubu ile kalan 1.051,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl davada davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan 9.951,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Birleşen davada karar ve ilam harcı 3.170,46 TL’den peşin alınan 560,56 TL’nin düşümü ile bakiye 2.609,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 40,00 TL tebligat ücretinden oluşan yargılama gideri ile ilk harç 588,26 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen davada davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan 4.355,41 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Asıl ve birleşen davada taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı birleşen davalı vekili ve davalı birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/06/2018 14:45:45

Katip
E-imza

Hakim
E-imza