Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/241 E. 2020/485 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/241 Esas
KARAR NO : 2020/485

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/02/2015
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/11/2011 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile … Caddesi üzerinden … istikametine seyir halinde iken … yol ayrımına geldiği esnada yine aynı yön ve istikamete en sağ şeritten gitmekte olan sürücü müvekkili …’un kullandığı … plaka sayılı motosiklete sürtmesi sonucu motosiklet sürücüsü müvekkilinin sağ yan kısmına devrilmek suretiyle iki taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuruyla meydana geldiğini, kazayla ilgili olarak tutulan trafik kaza tespit tutanağına göre … plaka sayılı otobüs sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’da belirtilen asli kusurlardan doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli kusurlu olduğunu, diğer yandan aynı kaza tespit tutanağında ise müvekkili …’da herhangi bir kusur tespit edilmediğini, olay sebebiyle kusurlu araç sürücüsü … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin şikayetçi olmaması nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … karar numarası ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kaza neticesinde ağır şekilde yaralanan müvekkilinin ilk ve acil müdahalesi yapılmak üzere … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını, kaza nedeniyle müvekkilinin sol proksimal humerusunda fraktür meydana geldiğini, çok parçalı kırıklar oluştuğunu, uzunca bir süre tedavi gördükten sonra taburcu edildiğini ancak tam olarak sağlığına kavuşamadığını, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden verilen 28/01/2013 tarihli raporda kaza nedeniyle meydana gelen maluliyetinin %30 olarak belirlendiğini, müvekkilinin sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararının oluştuğunu, davalının KTK ve ZMMS Poliçesi Genel Şartları uyarınca kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı ve müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı, 08/05/2011-08/05/2012 vade tarihlerinde geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu kaza nedeniyle davacıya, alınan aktüer raporunda tespit edilen tazminat rakamı olan 27.029,00 TL’nin 25/09/2013 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin söz konusu kaza ile ilgili sorumluluklarını yerine getirdiğini ve davacının müvekkilini ibra ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun var ise sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında olması nedeniyle kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, yine davacının maluliyetinin ATK tarafından tespiti ile davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının SGK’dan sorulması gerektiğini, müvekkili hakkında uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … plaka sayılı aracın davalı nezdinde bulunan poliçesi, hasar dosyası, ibraname celp edilmiş, davacıya kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında, davacının şikayetçi olmaması nedeniyle 10/01/2012 tarihli karar ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış, dosya davacının kaza nedeniyle maluliyetinin oluşup oluşmadığının tespiti yönünden rapor alınmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiştir. 20/06/2019 tarihli ATK raporunda; davacının kaza nedeniyle yaralanmasının Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tüm vücut engellilik oranının %11, kaza tarihinden itibaren iyileşme süresinin 4 ay olduğu tespit edilmiştir. ATK raporunda poliçe tarihi itibariyle maluliyet tespitinde uygulanması gereken yönetmeliğin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği olmasına rağmen Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca belirleme yapıldığından dosya yeniden ATK’ya gönderilerek rapor alınmıştır. 22/04/2020 tarihli ATK raporunda; “davacının 06/11/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 VII (2Aa…….30)A %341/2=%17, E cetveline göre %16.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” tespit ve mütalaa edilmiştir. Dosya kazanın meydana geliş şekli ve kusur durumunun tespiti yönünden rapor düzenlenmek üzere İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir.
24/06/2020 tarihli ATK raporunda özetle; “… plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’a, olay mahallinde sağ şeridi takiben seyri sırasında kendisiyle aynı istikamette geriden gelen davacı sürücü idaresindeki motosikletin kendisinin sağından geçmeye çalıştığı esnada idaresindeki araca çarpması ile karıştığı kazada atfı kabil kusur bulunmadığı, davacı sürücünün idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında olay mahalline geldiğinde kendisiyle aynı istikametten önünde seyreden aracı geçmek üzere bu aracın solunu takiben dikkatli ve tedbirli şekilde seyrini sürdürüp geçişini yolun solundan gerçekleştirmesi gerekirken savcılık aşamasındaki beyanında da anlaşılacağı üzere nizamlara aykırı olarak; kendisi ile aynı istikamette önünde sağ şeridi takiben seyreden otobüsün sağında bulunan açıklığı kullanarak bu aracın sağından geçmeye çalıştığı esnada söz konusu araçla çarpışması ve devrilmesi neticesinde meydana gelen kazada asli ve %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu” tespit ve mütalaa edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmesi nedeniyle davacı vekilinin rapora itirazları ve yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 06/11/2011 tarihinde, davalı nezdinde 08/05/2011-08/05/2012 tarihleri arasında geçerli trafik sigortası ile sigortalı dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı tarafından kullanılan … plakalı motosiklet arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı ve alınan ATK raporu ile tespit edildiği üzere % 16,2 oranında maluliyete uğradığı, davalının kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortacısı olması sebebiyle Karayolları Trafik Kanunu’nun 89 ve 91. maddeleri uyarınca işletenin sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan, davacının uğradığı doğrudan zararlardan, dava dışı sürücünün kusuru ile kaza tarihinde geçeli teminat limiti dahilinde sorumlu olduğu, davadan önce davalının açılan hasar dosyasında davacıya, 19/09/2013 tarihli ibraname ile 27.029,00 TL ödeme yaptığı, KTK’nın 111/2. maddesinde yer alan ” tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” düzenlemesi uyarınca, davacının ibraname tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde yapılan ödemenin yetersiz olduğu iddiası ile iş bu davayı açtığı ancak kazanın davacının, dava dışı sigortalı aracın arkasından gittiği esnada sollama ile geçişi sigortalı aracın solundan yapması gerekirken sağından yapması ve KTK’nın 54/2-3. maddesinde yer alan “Geçme, geçilecek aracın solundaki şeritten yapılır. Geçilecek aracın sürücüsü ses ve ışık cihazları ile uyarılarak, geçerken kullanılan şeritte güvenli mesafe gidildikten sonra işaret verilip izlenecek şeride girmekle tamamlanır.
Araçların sağından veya banketlerden yararlanmak suretiyle geçmek yasaktır.” şeklinde düzenlenen geçiş kuralına aykırı davranarak kazanın oluşmasında %100 oranında kusurlu olması sebebiyle davalıdan tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’den peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile kalan 26,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.21/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza