Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/228 E. 2019/1180 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/228 Esas
KARAR NO : 2019/1180

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2015
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile davalı borçlu aleyhine “Ticari defterlere, Cari Hesap Ekstrelerine ve faturalara dayalı kalan alacak bakiyesi” açıklamasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının iş bu takibe itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının icra takibine vaki itirazlarının iptali ve takibin devamının sağlanması adına işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, müvekkili şirketin ilaç ve sağlık sarf malzemeleri tedarik işi ile iştigal ettiğini, davalıya farklı tarihlerde çeşitli ilaç ve sarf malzemeleri satmış olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında sürekli bir ticari ilişki olduğunu, davalı tarafın müvekkili ile arasında ticari bir ilişki olduğunu inkar etmediğini, müvekkili sözlü olarak defalarca alacağını talep etmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmayınca icra takibi yoluna başvurulduğunu, şimdi ise davalının, haksız ve mesnetsiz yere icra takibine itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, müvekkili şirketin ve karşı tarafın ticari defterleri incelendiğinde müvekkili ile davalı arasında devamlılık gösteren ticari bir ilişkinin var olduğunun, davalının satın almış olduğu mallara ilişkin olarak düzenlenen faturalara itiraz etmediğinin, faturaları tebliğ aldığının, faturaya konu malları teslim aldığının, farklı tarihlerde kısmi ödemeler yaptığının, bakiye 16.406,52 TL borcunu ise halen ödemediğini tespit edileceğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının müvekkiline olan borcunu ödemeyi geciktirmek için kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar müvekkili şirketin faturaya dayalı olarak cari hesaptan borçlu olduğu iddia edilmiş ise de, iddia edilen fatura ve fatura tutarını karşılar mahiyette mal teslim edilmemiş olması nedeniyle alacak iddiasının yersiz olduğunu, öte yandan fatura ve sevk irsaliyelerinin sunulmasının da yeterli olmadığını, fatura ve sevk irsaliyelerine konu malların teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, takipten önce temerrüt gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin de yersiz olduğunu beyanla davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … 9. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesiyle; davacı tarafından davalı aleyhine 16.406,92 TL asıl alacak, 31,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.438,61 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 26/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 05/03/2014 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında hesap mutabakatı sağlanmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya tarafların ticari defterleri ve sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; tarafların incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, davacının kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 16.406,92 TL alacaklı olduğunu, davalının kayıtlarına göre davacıya 18.781,92 TL borçlu olduğunu, tarafların kayıtları arasındaki farkın davalının bir kısım ödemelerini kendi defterlerine kaydetmemesinden kaynaklandığını, bu nedenle takip tarihi itibariyle davacının 16.406,92 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafın itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafın 3 ayrı şubeleri olduğunu ancak cari hesabın tek tutulduğunu, davacının sadece … Şubesi için talepte bulunduğunu, diğer şubeler için açılmış başka davalar olduğunu, şube bazında değerlendirme yapılması gerektiğini beyan ederek rapora itiraz ettiğini, bu hususta incelemeye somut bir belge sunulmadığını, bu nedenle kök rapordaki tespitlerinin geçerli olduğunu tespit ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının cari hesap alacağı yönünden takip başlattığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şartı ile ticari defter kayıtlarının ticari davalarda, sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere her iki tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ve birbirini teyit eden ticari defterlerinde alacağın kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının 16.406,92 TL tutarında alacaklı olduğu, her ne kadar davalı taraf cari hesapların farklı şubeler için tek olarak tutulduğunu, bu nedenle defterlerinde davacının alacaklı göründüğünü iddia etmiş ise de, bu hususta incelemeye ve mahkememize bir belge sunmadığı, bilirkişi raporunun denetime açık olduğu anlaşılmakla davacı tarafça itirazın yalnızca asıl alacak yönünden iptali talep edilmiş olduğundan davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE, davalının … 9. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının 16.406,92 TL yönünden İPTALİ ile takibin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 3.281,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 1.120,75 TL’den peşin alınan 280,19 TL harcın mahsubu ile kalan 840,56 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 140,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 640,00 TL yargılama gideri ile ilk harç 307,89 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.18/12/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza