Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/221 E. 2018/1232 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/221 Esas
KARAR NO : 2018/1232

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/02/2015
KARAR TARİHİ : 06/12/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı temlik eden … T.A.Ş. vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili bankanın … şubesi ile davalı … Tic. A.Ş. arasında imzalanan 02/08/2012 tarih ve 1.500.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davalılardan …, …, …’in bahsi geçen genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun kredi hesaplarının … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Temlik alan davacı vekili 24/10/2016 tarihli dilekçesinde özetle; … 48. Noterliği’nin … yevmiye numaralı … tarihli temlik sözleşmesi ile …’ın borçlulardan olan tüm alacak hakları, alacağın tahsiline yönelik her türlü resmi merciye ve yasal yollara başvurma hakları da dahil edilmek üzere müvekkili … A.Ş. tarafından devir ve temlik alındığını belirtmiş olup, ilgili temlik sözleşmesini dilekçe ekinde dosyaya sunmuştur.
Davalılar … A.Ş. ve … vekili süresi içerisinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile yetkisiz icra dairesinde takibe geçildiğini, yetkili icra dairesinin … İcra Dairesi ve yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu, dava konusu borç için bankaya ifa amacıyla bir kısım çekler verildiğini, bu çeklerin dava konsu borçların teminatı için yeterli güvence oluşturduğunu, davanın kötü niyetle açıldığını belirterek yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizliğine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’e yargılamanın her aşamasında usulünce tebligat yapılmış olup davaya karşı beyanda bulunulmamıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … T.A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş., …, …, … aleyhine … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, kredi sözleşmesine dayanarak 467.384,00-TL asıl alacak, 454,40-TL işlemiş faiz, 22,72-TL BSMVolmak üzere toplam 467.861,12-TL’nin 27/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek %35 oranında temerrüt faizi ile tahsili talebi ile 27/01/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu … A.Ş. ve … vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, yasal süresinde borçlu …’in ve …’in icra dosyasına sunmuş oldukları itiraz dilekçelerinde icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettikleri, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesi ticari nitelikte olup, sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunmaktadır. Sözleşmenin tarafları tâcirdir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin taraflar açısından bağlayıcı olduğu, davalı …, …, …’in anılan sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, sözleşmedeki yetki şartının teselsül karinesi ve kefâletin fer’iliği ilkesi gereği kefil olan davalıları da bağlayacağından davalı tarafın icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itirazı kabul edilmemiştir.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşme, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davaya konu icra takibi nedeni ile davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa icra takip tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 27/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda “…Temlik eden davacı … T.A.Ş. … ile davalı … Tic. A.Ş. Arasında; 02/08/2012 tarih ve 1.500.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, diğer davalılardan …, …, …’in sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmenin 4. maddesinde müşterinin temerrüte düşmesi halinde temerrüt faizinin uygulanacağının belirlendiği ve sözleşme koşullarına göre akdi faiz oranının %35 olduğu, davacı bankanın takip talebinde %35 temerrüt faiz talebinin yerinde olduğunun belirtildiği, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 1.500.000,00-TL olduğu, hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 418.365,29-TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeni ile davalılar kefillerin borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı bankanın krediden dolayı takip tarihi itibari ile toplam alacak tutarının 418.365,29-TL olduğu, davacının takip tarihinden itibaren 416.663,91-TL üzerinden %35 oranında temerrüt faizi talep edebileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. 29/01/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle “…Davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 1.500.000,00-TL olduğu, hesaplanan toplam asıl alacak tutarının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 467.861,12-TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük olması nedeni ile davalı kefillerin borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının takip tarihinden itibaren 467.861,12-TL üzerinden %35 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, davalı kefiller için temerrüdün icra tarihinde başlayacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli, kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı temlik eden banka ve davalı … Tic. A.Ş. arasında 02/08/2012 tarih ve 1.500.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi aktedildiği, davalı …, …, …’in söz konusu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, TBK 584 maddesi uyarınca eş muvafakatlerinin de bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, borcun ödenmesi hususunda 3 gün süre verildiği, ihtarnamenin 20/01/2015 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, bu durumda temerrüt tarihinin 23/01/2015 olduğu, yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın 466.836,58-TL asıl alacak, 1.815,48-TL işlemiş faiz, 90,78-TL BSMV, olmak üzere toplam 468.742,84-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Somut olayda icra takibinde kısmen haklı çıkan davacı/alacaklının bakiye kısım için icra takibinde kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) davalıların … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile (kefil olan davalıların kefalet limiti kapsamında sorumlu olması kaydı ile) 466.836,58-TL asıl alacak, 1.815,48-TL işlemiş faiz, 90,78-TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %35 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın (466.836,58-TL asıl alacak+1.815,48-TL işlemiş faiz =468.652,06-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 93.730,41-TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 32.019,82-TL nispi harçtan peşin alınan 5.650,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.369,23-TL nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 500,70-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.500,70-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.496,60-TL ile 5.682,39-TL harç gideri olmak üzere toplam 9.178,99-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 28.919,71-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalılar … ile … A.Ş. vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/01/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza