Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1240 E. 2019/118 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1240 Esas
KARAR NO : 2019/118

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında … Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirket tarafından davalıya yetkili teknik servis olma ve ekipman ve yayın içerik paketlerinin bayi tarafından satın alınarak müvekkili kurum tarafından belirlenecek bölge içerisinde potansiyel nihai kullanıcılara pazarlama ve satışı imkanı sağlandığını, müvekkili şirket ile davalı arasında imza olunan sözleşme gereğince davalı tarafından talep edilen ekipman ve yayın paketlerinin davalıya teslim edildiğini ve bedellerinin fatura ile talep edildiğini, müvekkili şirketin fatura bedellerinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine … 21. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, davalının söz konusu takibe, yetkiye, borca ve tüm ferilerine itirazda bulunarak takibi durduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında imza olunan sözleşmenin ‘’Uyuşmazlıkların Halli’’ başlıklı 12. maddesinde ‘taraflar arasında anlaşma sağlanamaması halinde ihtilafların hallinde İstanbul Mahkemeleri yetkilidir.’ denilmek suretiyle açıkça yetkili mahkeme/icra dairelerinin taraflarca kararlaştırıldığını, bu nedenle davalı borçlunun yetki itirazının kabulünün mümkün olmadığını, davalı borçlunun borca ve tüm ferilerine itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, zira davalının müvekkili şirket ile sözleşme imzaladığını ve sözleşmeye istinaden talep edilen ekipman ve yayın paketleri bedellerinin ödenmediğini, borçlunun işbu itirazının süre kazanmaya yönelik ve kötü niyetli olduğunu beyanla davalı borçlunun haksız, kötü niyetli, hukuki mesnetten uzak itirazının iptali ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esas bakımından yersiz olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını ve itirazın iptali davasının da yetkili mahkemede açılmadığını, davalının ikametgahı icra dairesinde yapılması gereken takip ve davalının ikametgah mahkemesinde açılması gereken davanın bizzat davacının kendi ikametgahı mahkemesinde açıldığını, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili icra dairesi ve yetkili mahkemenin … icra dairesi ve … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret) olduğunu, davacıya cari hesaptan kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının alacağına karşılık olarak teminat mektubundan 2.169,00 TL para kestiğini ve cari hesaba göre kendisinin alacaklı durumunda olduğunu, bu nedenle borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, 25/09/2014 tarihli … nolu teminat mektubunun tazmin talebi olarak yatırılan 2.169,00 TL paraya ilişkin … dekontu ile tarafından davacı tarafa keşide edilen … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinden de görüleceği üzere davacı ile aralarındaki sözleşmenin 30/12/2013 tarihinde sona erdiğini, tarafına gönderilen … no ve 30/09/2013 tarihli fatura ile … nolu ve 14/03/2014 faturaları kabul etmediğini, itirazlarını davacı tarafa ihtarname ile bildirdiğini, 28/08/2014 tarihinde kesilen aynı tarihte kargoya verilen … nolu faturayı tarih olarak yanlış ve usule aykırı olduğundan kabul etmediğini ve davacı tarafa bildirildiğini, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını beyanla itirazlarının kabulü ile davanın reddine, davacı alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 21. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından, davalı aleyhine 1.708,80 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 22/10/2014 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça inkar edilmemesi, davacının bu sözleşmeye dayanarak, davalının üstlendiği edim olan para borcunu ifa etmediğini iddia ettiği, 6100 sayılı HMK’nın 10. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca davacın para alacağına ilişkin talebini kendi yerleşim yerindeki icra dairesinden talep edebileceğinden icra dairesinin yetkisine itirazının reddine, Mahkememizin yetkisine itirazının ise sözleşmenin 15. maddesi ile yetki anlaşması yapılarak İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından reddine karar verilmiş ve esas yönünden inceleme yapılmıştır.
Davalının adresinin bağlı olduğu Mahkeme aracılığıyla ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davalının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş olduklarını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılında başladığını, defterlere göre davalının takip tarihi itibariyle davacıya cari hesap borcunun olmadığını tespit ve beyan edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve davacı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacı taraf verilen kesin süre içerisinde incelemeye esas ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında … – … teknik servislik ve satıcılık sözleşmesinin akdedildiği, davacının bu sözleşme gereği bayisi olan davalıya talep ettiği ürünleri gönderdiğini, fatura düzenlediği ancak fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ederek cari hesaba dayalı icra takibi başlattığı, davalı tarafından borcun kabul edilmediği, davacının verilen kesin süre içerisinde mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nın 222. maddesi uyarınca defterlerindeki kayıtlar davalının ticari defterlerindeki kayıtlarla birlikte değerlendirilemediği ve alacağın ispatı yönünden başka bir delil de sunulmadığından ispat edilemeyen davanın reddine, davacının alacağını ispat edememesinin icra takibinin kötü niyetli olduğu sonucunu doğurmayacağı kanaatiyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 44,40 TL’den peşin yatırılan 29,19 TL harcın mahsubu ile kalan 15,21 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.20/02/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza