Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1232 E. 2019/895 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1232 Esas
KARAR NO : 2019/895

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 25/12/2015
KARAR TARİHİ : 10/10/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilleri şirketin …. Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, 30/11/2015 itibari ile yapılan mali inceleme ile borçlarının aktifinden fazla olduğunun tespit edildiğini ve şirketçe bu durumu teşvik eden bu karar ve iflas durumunun ortaya çıkmasının söz konusu olduğunu ancak müvekkilleri şirket ile ilgili detaylı açıklamalar ve ekte sunulan iyileştirme projesinin tatbikine imkan verilmesi halinde borçlu şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olabilme ihtimali çok yüksek olduğunu, bu sebeple iş bu projenin uygulanmasına ve iflas ertelenmesine karar verilmesi için iş bu davanın açıldığını, neticeten … A.Ş.’nin borca batık durumu nedeni ile ve ekte sunulan iyileştirme projesi dikkate alınarak iflas durumunun 1 yıl süre ile ertelenmesine ve muhtemel icra ve yargılama işlemlerinin ilgili kanunların istisna kıldığı işlemler hariç tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 179 ve TTK’nun 376 maddesinde düzenlenen iflas erteleme davasıdır.
7101 sayılı kanun ile İİK’ya eklenen geçici madde 14- (Ek: 28/02/2018-7101/46 md.)’de “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü yer almakta olup, mahkememizce bu hüküm çerçevesinde yargılama yapılmıştır.
TTK 376 ve İİK 179 vd. maddeleri uyarınca şirketlerin aktifleri borçlarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Bu durumda şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilir. Ancak idare ve temsil ile yetkili kimseler ya da alacaklılardan biri şirket veya kooperatiflerin mali durumunun iyileştirmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa iflasın ertelenmesine karar verir. Somut olayda davacı şirketin muamele merkezinin mahkememiz yargı sınırı içerisinde olup, kesin yetki kuralı çerçevesinde mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, şirketin yönetim kurulu toplantısında erteleme davası açılması için karar alındığı, dava açmak üzere avukata özel yetki ve vekaletname verildiği, dava ön koşullarının gerçekleşmiş olduğu görülmüştür.
Sermaye şirketlerinin iflasının ertelenmesine karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması (TTK 324/2, İİK179), fevkalade mühletten yararlanmamış olması (İİK 329/a), iyileştirme projesinin mahkemeye sunulmuş olması, projenin ciddi ve inandırıcı olması, şirketin ıslahının bu proje ile mümkün olması (İİK 179/1-son cümle) gerekir. Borca batıklık şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olmasıdır. TTK 376 maddesi uyarınca düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin değerinin, işletmenin devamlılığı esası da gözetilerek, gerçek piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Borca batıklık TTK’nun 324 maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nun 178/1 md.’de belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Mahkememizce bu kapsamda değerlendirme yapılarak şirketin borca batık olup olmadığı, sunduğu iyleştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konularında inceleme yapılması için bilirkişi heyeti görevlendirilmiştir. Bilirkişiler tarafından rayiç bedellerin tespiti ve şirketin defter ve kayıtları üzerinde incelemeler yapılmıştır. 21/01/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “…Davacı … A.Ş.’nin 30/11/2015 tarihli ticari kaydi bilançosuna göre şirketin öz varlığı -5.901.287,36-TL durumda olduğu, bu da şirketin İİK 179’a göre borca batık olduğu anlamına geldiği, aynı zamanda şirket TTK 376 yönünden de sermayesinin 2/3’ünü kaybetmiş bulunmakta olduğu, davacı … A.Ş.’nin aktiflerinin satış değerleri (piyasa rayiç değerleri) esas alınmak sureti ile düzenlenen bilançoya göre şirketin 30/11/2015 tarihi itibari ile toplam borçlarının borçlarının toplam aktiflerini -4.525.537,55-TL tutarında aştığı, dolayısıyla aktif toplamının şirket borçlarını karşılayamaz, diğer bir ifadeyle de şirketin “borca batık” durumda bulunduğu sonucuna ulaşıldığı, bu da şirketin İİK 179’a göre borca batık olduğu anlamına geldiği, aynı zamanda şirket TTK 376 yönünden de sermayesinin 2/3’ünü kaybetmiş bulunmakta olduğu, iyileştirme projesinde belirtilen gelirlerin elde edilmesi durumunda şirketin proforma gelir tablosunda belirtilen satış ve karlılık rakamlarına ulaşabileceği kanaatine varıldığı, iflasın ertelenmesinin temel hedefinin şirketlere bir nefes aldırmak amacı taşıdığı, davacı şirketin iyileştirme projesinde belirlemiş olduğu verilerin uygulanması halinde şirketin darboğazdan çıkabileceği, bu durumun mahkeme tarafından verilecek 6 veya 9 aylık ihtiyati tedbir ve akabinde iflas erteleme kararına ve yine mahkeme tarafından seçilen kayyım aracılığı ile şirketin iyileştirme projesine uygun finansman ihtiyacını alarak ve bunu nsonucunda karlılığını arttırıp arttırmadığının denetlenmesi halinde ortaya çıkacak verilere göre şirketin piyasadaki yerini aktif olarak yeniden alabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkememizce İİK 179 maddesindeki tedbirlere hükmedilerek davacı şirkete kayyım atanmıştır. İflas erteleme talebi ve iflas erteleme tedbirlerine ve kayyım atanmasına ilişkin karar İİK 179/a-2 maddesi uyarınca aynı yasanın 166. maddesindeki usul ile ilan edilmiştir. İlanlar üzerine davaya müdahale talebi ile başvuranların müdahale talepleri kabul edilerek davaya katılmaları sağlanmıştır.
Kayyım tarafından dosyaya faaliyet raporları düzenli olarak sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 11/09/2019 tarihli nihai raporda özetle “…Şirket öz kaynaklarının 31/12/2018 tarihi itibari ile kaydi değerler üzerinden -8.016.632,12-TL olduğu, bu anlamda kaydi değerlere göre borca batıklık durumunun devam ettiği, bu da şirketin İİK 179’a göre borca batık olduğu anlamına gelmektedir. Aynı zamanda şirket TTK 376 yönünden de sermayesinin 2/3’ünü kaybetmiş bulunmaktadır…Şirketin 2018 yıl sonu itibari ile herhangi bir faaliyeti bulunmamaktadır. Bu anlamda finansal analiz verisi de elde etmek mümkün olamamıştır. Davacı yan tarafından sunulan 31/12/2018 tarihli bilanço ve gelir tablosu incelendiğinde şirkeitn gelir tablosunda 31/12/2018 tarihi itibari ile -1.722.500,62-TL zarar ettiği ancak yukarıdaki 31/12/2018 tarihli bilançoda ise şirketin net zararının -1.717.500,62-TL olduğu görülmüş olup bu bağlamda şirketin bilanço ve gelir tablosu ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır…Davacı … A.Ş.’nin öz kaynaklarının 31/12/2018 tarihi itibari ile kaydi değerler üzerinden -8.016.632,12-TL olduğu, bu anlamda kaydi değerlere göre borca batıklık durumunun devam ettiği, iyileştirme projesinde şirketin mesken satışından sonra 7.450.000,00-TL tutarlı sermaye artırımı yapılacağından bahsedildiği ancak kayyım raporunda açıklandığı üzere sermaye artışının gerçekleştirilmediği anlaşıldığı, iyileştirme projesinde yer alan en önemli hususlardan sermaye artırımına ilişkin olarak başlatılan girişimin sonuçsuz kaldığı, şirket yönetimi tarafından artırılan sermayenin %25’i olan 1.250.000,00-TL’nin yılsonuna kadar bloke edilerek sermaye artırım kararının tescil edileceği beyan edilmiş olmasına rağmen bu yönde bir bloke ve tescil işleminin gerçekleştirilmediğinin müşahede edildiği, iyileştirme projesinde satış ve karlılık öngörülerinin 2016 yılından başlamak üzere yapıldığı ancak 2018 yıl sonu itibari ile herhangi bir satış ve buna bağlı karlılığın bulunmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı şirketin İİK 179 maddesi kapsamında hükmedilen tedbirlerden yaklaşık 4 yıldır faydalandığı halde borca batıklık durumunun artarak devam ettiği, iyileştirme projesinde gerçekleştirmeyi hedeflediği tutarları yakalayamadığı, zarar tutarının artarak devam ettiği, ön görülen sermaye artışının gerçekleştirilemediği, yapılan sermaye artışının taahhüt edilen miktarın altında kaldığı, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, iyileştirme projesinin uygulanabilirliği ve alacaklıların menfaatlerini korumaya ilişkin şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından iflas erteleme talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının iflas erteleme talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün… sicil numarasında kayıtlı … A.Ş.’nin iflasına,
İflasın 10/10/2019 günü saat 15:47 itibarı ile açılmasına,
İflasın açıldığının … İflas Müdürlüğü’ne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere ile bildirilmesine,
İflas kararının İflas Müdürlüğü tarafından ilanına,
İflas avansının İflas Müdürlüğüne aktarılmasına,
Davacı şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir kararlarının hüküm ile birlikte kaldırılmasına,
İhtiyati tedbir kararlarının kaldırıldığının ilgili mercilere bildirilmesine,
İflas ile birlikte kayyumun görevine son verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL’den peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile 16,70-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Davacı vekili Av. … ile fer’i müdahil … Ltd. Şti. vekili Av. …, fer’i müdahil …, … vekili Av. …, asli müdahil … vekili Av. …, fer’i müdahil …, … vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/10/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza