Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1222 E. 2019/165 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1222 Esas
KARAR NO : 2019/165

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2015
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 06/05/2015 günü müvekkillerinden …’ın eşi ve diğer müvekkillerinin babası olan …’ın yaya geçidinden geçmekte iken kaldırıma yaklaşık 1-2 metre kala süratli bir şekilde seyreden davalı …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın çarpması sonucunda yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, ancak çarpmanın hızı ve şiddetinin meydana getirmiş olduğu öldürücü hasarın etkisi ile kurtarılamayarak vefat ettiğini, olayda davalı araç sürücüsünün meskün mahalde ve yaya geçidinin bulunduğu bir yerde göstermesi gereken özen ve ihtimam ile azami hız sınırına uymayarak kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sürücünün olayda asli kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle… plakalı aracın sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş’ye başvurulduğunu ancak sigorta şirketinin objektif olmayan ve nasıl ve hangi kriterlere göre hesaplama yapmış olduğu bilinmeyen bir hesapla müteveffanın %25 oranında kusurlu olarak kabulü ile mirasçılarına ancak 12.569,00 TL tazminat ödenebileceğini beyan ettiğini, bu teklifin müvekkillerince kabul edilmediğini, olayda …’ın hayatını kaybettiğini, bu durumun aile fertlerini deriden etkilediğini ve sarstığını, müvekkili …’ın eşinin ölümü ile yaşadığı elem ve ızdırabın yanı sıra eşinin desteğinden de yoksun kaldığını, hayatını tek başına idame etmek durumunda kaldığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili … için tüm davalılardan 25.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, müvekkillerinin her biri için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile …’dan kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili 21/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davada … Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan Mahkememizin yetkisiz olduğunu, dava dilekçesinde yer alan beyanları kabul etmediklerini ve haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bahsedilen trafik kazasına karışan… plakalı aracın ruhsat sahibi olarak görünse de bu aracın sahibinin diğer davalı … olduğunu, müvekkilinin eşi …’ın … ilinde oto alım satım işi yaptığını ve olaya karışan… plakalı aracı 28/10/2014 tarihinde davalı …’a sattığını, davalı …’ın sorumsuz davrandığını ve müvekkilinin eşinin sözlü ihtarlarına rağmen aracın resmi devrini almadığını, 3. kişilerin kusur ve hatalarının cezasını müvekkilinden tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, açılan davanın müvekkilinin açısından reddinin gerektiğini, müvekkilinin trafik kazası ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya veya diğer davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 04/02/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kazaya ilişkin olarak … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yapıldığını ve 03/11/2015 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiğini, bilirkişi raporunda müvekkiline atfedilen kusur oranını kabul etmemekle birlikte kazanın meydana geldiği mahalde otomobil sınıfı araçların azami hız sınırının 50 km/s olduğunun, müvekkilinin ise 30-32 km/s hızla seyir halinde olduğunun, müteveffa yayanın park halinde bulunan araçların arasından çıktığının, yolu hiç kontrol etmediğinin, yaya geçidini kullanmadığının ve kazanın oluşmunuda asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazanın, müteveffanın müvekkiline herhangi bir tedbir alma imkanı tanımayacak şekilde park halinde bulunan araçların arasından aniden yola çıkması neticesinde oluştuğunu, müvekkilinin olay anındaki hızının 30-32 km/s olduğunu, bu hızın şehirci trafiği için belirlenmiş olan azami 50 km/s limitinin oldukça altında olduğunu, bu bakımdan müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını, davacıların müvekkilinin kullandığı aracın trafik sigortacısı konumunda olan diğer davalı … Sigorta A.Ş’ye başvurduklarını ve başvuru neticesinde davacı eşe 12.569,00 TL maddi tazminat ödenmesinin teklif edildiğinin belirtildiğini, davacıların bu ödeme teklifini kabul etmemelerinin maddi tazminat istemi yönünden davaya kendilerinin sebep olduğunu ortaya koyduğunu, bu bakımdan davanın olası kabulü halinde ve belirlenecek tazminat miktarının diğer davalı sigorta şirketince teklif edilen bedel kadar olması halinde herhangi bir yargılama giderinden de sorumlu tutulmamaları gerektiğini, manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını da amaç edinmediğini, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 18/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 30/05/2015-17/10/2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile teminat altına alınmış olduğunu, davacılar tarafından davadan önce müvekkiline başvuru yapıldığını, müvekkili tarafından açılan hasar dosyası ile müteveffanın kusuru da nazara alınarak 12.569,00 TL tazminat hesaplandığını, ancak davacı tarafça söz konusu teklifin kabul edilmediğini, müvekkilince kusur oranlarının kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağı uyarınca belirlendiğini, müvekkilinin iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davayı kabul anlamına gelmemek koşulu ile kazadaki kusur durumunun ATK tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının da uzman aktüerya bilirkişisi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin kabul edilemeyeceğini ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasında vefat edenin desteğinden yoksun kalındığından bahisle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce, kazaya karışan… plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan poliçesi ile açılan hasar dosyası, trafik sicil kayıtları, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, davacılar ile davalı … ile …’ın sosyal ve ekonomik durumlarını gösterir araştırma tutanakları, davacı …’a rücuya tabi ödeme yapılmadığına dair SGK yazı cevabı dosya içerisine alınmış, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında trafik polisi bilirkişiden alınan raporda, kazada davalı …’ın tali derecede, müteveffanın ise asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış, dosya kazadaki kusur durumunun tespiti yönünden rapor tanzim edilmek üzere İstanbul ATK’ya gönderilmiştir.
12/05/2016 tarihli ATK raporunda özetle; kazada davalı …’ın %40, müteveffanın ise %60 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Davacılar vekili ile davalı … vekilinin ATK raporuna itirazlarının değerlendirilmesi için dosya ATK Genel Kuruluna gönderilmiş, ATK tarafından düzenlenen ek raporda da aynı görüşün bildirilmesi ve tarafların itirazları nedeniyle İTÜ’den oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetine dosya tevdii edilerek rapor alınmış, bilirkişi heyetinin 24/04/2018 tarihli raporunda da ATK raporunda olduğu gibi kazada müteveffanın % 60, davalı …’ın ise %40 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Bu aşamada dosya davacı … tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı yönünden rapor tanzim edilmek üzere aktüerya bilirkişisine tevdii edilmiştir. Bilirkişi 03/07/2018 tarihli raporunda özetle; PMF 1931 tablosunu kullanmak ve asgari ücreti esas almak suretiyle yaptığı hesaplama neticesinde, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 32.871,50 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacılar vekili davacı … yönünden maddi tazminat talebini rapor doğrultusunda ıslah ederek eksik harcını ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 06/05/2015 tarihinde davalı sürücü … yönetimde olan, davalı … adına kayıtlı ve diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 17/10/2014-2015 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı… plakalı aracın davacıların miras bırakanı …’a çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası neticesinde …’ın vefat ettiği, alınan ATK raporu ile heyet bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere kazada müteveffanın %60 oranında, davalı …’ın ise %40 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın eşini kaybetmiş olması sebebiyle desteğinden yoksun kaldığı ve alınan bilirkişi raporu ile bu nedenle uğradığı maddi zararın 32.871,50 TL olarak tespit edildiği, davalı …’ın araç sürücüsü olarak haksız fiil hükümleri çerçevesinde ve diğer davalıların işleten ve işletenin kusurunu teminat altına alan ZMMSigortacısı olarak Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde davacı …’ın zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları ve tespit edilen tazminat miktarının davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı içerisinde kaldığı anlaşılmakla ıslah dilekçesi doğrultusunda 32.871,50 TL tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile tahsili ile davacı …’a verilmesine karar verilmiştir. Tüm davacıların manevi tazminat talepleri yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacılar ve davalıların sosyal ve ekonomik durumları, kazadaki kusur durumu ve kazanın meydana geliş şekli, davacılar ile müteveffa arasındaki ilişki, manevi destek olma durumu, manevi tazminatın ölüm gibi bir acının karşılığı ve zenginleşme aracı olamayacağı hususları bir arada değerlendirilmekle müteveffanın eşi olan davacı … yönünden talebin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL, müteveffanın çocukları olan diğer davacılar yönünden ise talebin kısmen kabulü ile 3.000,00’er TL tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 32.871,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ile …’dan 06/05/2015 tarihinden ve davalı … Sigorta A.Ş.’den 21/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile …’dan 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacılar …, …, …, … ve …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile her bir davacı için 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile …’dan 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar ve ilam harcı 3.611,65 TL’den peşin alınan 561,86 TL harcın mahsubu ile kalan 3.049,79 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 1.890,86 TL ile sınırlı tutulmasına)
5-Davacılar tarafından yapılan 566,00 TL posta ve tebligat masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.166,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 979,44 TL ile ilk harç 589,56 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 972,78 TL ile sınırlı tutulmasına)
6-Davalı … tarafından karşılanan 1.800,00 TL bilirkişi ücretinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 720,00 TL’nin davacılar …, …, …, … ve …’dan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.944,58 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalılar … ile … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılar …, …, …, … ve …’dan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
E-imza

Hakim
E-imza