Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1219 E. 2019/1110 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1219 Esas
KARAR NO : 2019/1110

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından davalılar … ve… aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; dava dışı …Tic. Ltd. Şti. Firması ile müvekkili arasında 03/05/2013 tarihli faktoring sözleşmesi akdedildiğini, davalı… ve …’in bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, faktoring sözleşmesinin ilgili borçların ödenmemesinden dolayı feshedildiğini, davalı tarafa gönderilen ihtarname neticesinde borcun ödenmediğini, borcun tahsili talebi ile … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığı, davalıların takibe itiraz etmesi neticesinde takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile takibin devamına, borca takip tarihinden itibaren %54 oranında temerrüt faizi işletilmesine, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… yargılama aşamasında 18/04/2018 tarihinde vefat etmiş olup, aleyhine açılan dava yasal mirasçıları … ve …’e yöneltilmiştir. Mirasçılara yöneltilen dava iş bu davadan tefrik edilerek mahkememizin 2019/172 esas sırasına kayıt edilmiş olup, mahkememizin 2019/172-258 E.K. sayılı kararı ile mahkememizin görevsizliğine, talep halinde dava dosyasının görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalı … vekili yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikâmetgahının Tarsus ilçesinde olduğunu, takibe konu faktoring sözleşmesinin matbu olarak hazırlandığını, bu nedenle sözleşmede yer alan yetkiye ilişkin düzenlemelerin geçersiz olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu, ayrıca uyuşmazlık konusu alacağın takip tarihi itibari ile muaccel olmadığını, takip tarihi itibari ile muaccel olmayan borca ilişkin olarak müvekkili hakkında takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davayı kabul manasına gelmemek kaydı ile ilamsız takipte ödeme emrine konu ve yine itirazın iptali davasına konu edilen %54 oranında akdi temerrüt faizinin fahiş miktarda olduğunu, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu sebeple icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştşir.
Mahkememizce … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Faktoring A.Ş. tarafından borçlular …Tic. Ltd. Şti., … ve … aleyhine … 13. Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, faktoring sözleşmesine dayanarak 584.710,00-TL asıl alacak, 29.291,46-TL işlemiş faiz, 1.464,57-TL BSMV, 416,14-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 615.882,17-TL’nin 15/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek %54 oranında akdi faizi ile birlikte tahsili talebi ile 15/01/201 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
HMK 50/1 md. uyarınca 6100 sayılı HMK’daki yetki hükümleri (HMK md. 6-18) ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Dava konusu icra takip dayanağı 03/05/2013 tarihli faktoring sözleşmesinin ticari nitelikteki sözleşmelerden olduğu, anılan sözleşmede İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, HMK’nun 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağladığı, sözleşmedeki bu yetki şartının 6102 sayılı TTK’da hükme bağlanan teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği kefil olan davalıyı da bağlayacağından davalının icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava, faktoring sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın faktoring sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacının alacağının belirlenebilmesi için dayanak icra dosyası, davacı şirketin dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler, davalı kefilin kefalet limiti ve sorumluluğu da nazara alınarak davalı kefil …’in takibe dayanak sözleşme nedeni ile takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadığının, borçlu ise asıl borç ve işlemiş faiz miktarı ve uygulanacak faiz tür ve oranının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 24/09/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…1.Huzurdaki davaya konu … 28. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasından davalı…’e gönderilen örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edilemediği fakat davalılar vekilinin icra dosyasına sunduğu 06.02.2015 tarihli itiraz dilekçesi ile davalı… yönünden de borca ve ferilerine itiraz edildiği; … 28. İcra Müdürlüğü’nün 08/12/2015 tarihli kararında da davalı … yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği; davalı… yönünden verilmiş herhangi bir karar olmadığı, 2. Davalılar vekilinin icra dosyasına sunduğu 06.02.2015 tarihli itiraz dilekçesinde ve huzurdaki dava dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde “torcun sebebi olan sözleşmenin taraflarına ödeme emri ile tebliğ edilmediğini” belirttiği; davalı…’e gönderilen Örnek 7 ödeme emri tebliğ edilemediğinden ilgili merciiye dönen tebligat zarfı içerisinde de sadece ödeme emrinin yer aldığının, takip dayanağı belge suretlerinin yer almadığının görüldüğü; ayrıca ilgili icra dosyasında takip talebi ekinde de 03.05 2013 Tarihli Faktoring Sözleşmesinin ilk ve son sayfasının fotokopisi, … 13. Noterliğinin … Tarih Ve … Yev. İhtarnamesinin fotokopisi ve davalıların müteselsil kefil olduklarına ilişkin el yazılan ile yazılı-imzalı sayfanın fotokopisinin yer aldığı, 3. Davacı faktoring şirketi ile müşterisi (dava dışı borçlu şirket) arasındaki cari hesabın kat edildiğine ilişkin hesap kat ekstresinin ve imzalanan faktoring sözleşmesinin … 13. Noterliği’nin … tarih ve … Yevmiye nolu ile İhtarnamesi ekinde davalılara tebliğ edildiği hususunda herhangi bir bilgi/belgeye rastlanmadığı; işbu ihtarname içeriğinde hesabın kat edildiğinden bahsedilmediği, 4. Davacı faktoring şirketinin ticari defterlerinde 15/01/2015 takip tarihi itibariyle dava dışı/borçlu şirketten olan alacağının 584.710,00-TL olduğu (huzurdaki davaya konu icra takibinde de 584.710,00-TL Asıl Alacak talep edildiği) fakat huzurdaki davada 533.305,00-TL asıl alacak yönünden davalının itirazlarının iptalinin talep edildiği tespit edildiğinden takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği asıl alacağın da 533.305,00 TL olarak kabul edileceği; işbu tutarın da (533.305,00-TL asıl alacak) davalı kefil …’in kefalet limitinin (3.000.000,00 TL) altında kaldığı; dolayısıyla 533.305,00 TL’nin davalı müteselsil kefil …’den talep edilebileceği (davalıların huzurdaki davaya konu faktoring sözleşmesini doğmuş ve doğacak borçlar için 05/03/2013 tarihinden itibaren ve 3 000.000,00 TL’sine kadar müteselsil kefil oldukları yönünde ayrı ayrı müteselsil kefil sıfatıyla kendi el yazıları ile yazıp imzaladıkları); hususlarının tespit edildiği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı ile dava dışı …Tic. Ltd. Şti. arasında 03/05/2013 tarihli faktoring sözleşmesi imzalanmış olup, davalının söz konusu faktoring sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, sözleşmede kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, davalı kefil …’in anılan sözleşmenin akdedildiği tarihte dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu, bu durumda TBK 584 maddesi uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı anlaşılmıştır. Davacı tarafından … 13. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı, 19/12/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerin keşide edildiği, anılan ihtarnameler ile faktoring sözleşmesinin feshedildiği ve borcun ödenmesinin istenildiği, anılan ihtarnamelerin dava dışı borçlu şirkete ve davalı kefil …’e usulünce tebliğ edildiği anlaşılmış olup, hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda takip tarihi itibariyle davacı bankanın 533.305,00-TL asıl alacak yönünden talebinde haklı olduğu, diğer yandan davacı tarafça dosyaya sunulan belgelerin tetkikinden takibe dayanak faktoring sözleşmesinin VI-7 maddesi uyarınca kararlaştırılan temerrüt faiz oranının yıllık %54’e tekabül ettiği görülmekle davanın kabulüne karar verilmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak miktarının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne,
… 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında kayıtlı dosyada yapılan icra takibine davalı …’in itirazının iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 533.305,00-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %54 oranında akti temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Hüküm altına alınan alacağın (533.305,00-TL asıl alacak) %20’si üzerinden hesaplanan 106.661,00-TL icra inkar tazminatının davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 36.430,06-TL nispi harçtan peşin alınan 9.107,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 27.322,54-TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti, 254,80-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 854,80-TL ile 9.171,12-TL harç gideri olmak üzere toplam 10.025,92-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 35.282,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/12/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza