Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1196 E. 2020/650 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1196 Esas
KARAR NO : 2020/650

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2015
KARAR TARİHİ : 02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : olay günü olan 06.05.2015 tarihinde sürücü …’ nin sevk ve idaresindeki motosiklet, … istikametine seyir halindeyken 36+754 km … kavşağına geldiği esnada … şehir merkezi istikametinden bölünmüş yola çıkan sürücüsü tespit edilemeyen ‘pat pat’ diye tabir edilen aracın sol yan kısmından çarpmasıyla çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, motosiklet sürücü olan müvekkili Davacı …’ nin ise kazada bir kural ihlalinin olmadığını, işbu kazada müvekkilli Davacı … yaralanarak … Devlet Hastanesine kaldırıldığını, müvekkili …’ de kaza nedeniyle parçalı femur şaft kırığı ve asetabulum kırığı meydana geldiğini, ayrıca davacının sağ ayağına platin ve vida takıldığını, kafatasından da ameliyet olduğunu, müvekkili meydana gelen işbu kırıklar nedeniyle hareket kısıtlılığına ve işgücü kaybına uğradığını, müvekkili davacı … kazaya sebebiyet veren ve sakatlanmasına neden olan ‘pat pat’ olarak tabir edilen ve kim olduğu tespit edilemeyen şahıstan şikayetçi olduğunu, müvekkili Davacı …, 10.07.1982 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle otuz üç(33) yaşında olduğunu ve … Ltd. ŞTİ’ de çalıştığını, müvekkilinin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını alabilmesi için iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 1.000,00 TL daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketinden alınmasına, dosyanın müvekkilinin ikametgahına en yakın Adli Tıp Kurumuna sevki ile maluliyet raporu aldırılmasına, maluliyet raporu gelince dosyanın aktüer hesap bilirkişisine gönderilmesine maluliyet raporu alınmasına ve raporların taraflara tebliğine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: kazaya sebebiyet veren aracın (pat pat) zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırması mümkün olmadığından müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın tescili ve trafiğe çıkması mümkün olmadığından aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma imkanı da olmadığını, kazanın davacının iddia ettiği şekilde meydana geldiği somut delillerle ispat edilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle kaza teminat dışında olduğundan davanın reddine, kazanın gerçekliği somut delillerle ispat edilmemesi halinde davanın reddine, kusurun adli tıp trafik ihtisas dairesi tarafından yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespitine, maluliyet oranının adli tıp 3. ihtisas kurulu tarafından tespitine, itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… SGK kayıtları, … Eğitim Araştırma Hastanesi kayıtları, kaza tespit tutanağı,
2-Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun … sayılı maluliyet raporu.
3-Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun … sayılı maluliyet raporu.
4-Mahkememizce atanan bilirkişiler kusur uzmanı … ve aktüerya uzmanı … tarafından sunulan 22/06/2020 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile, … istikametine seyir halindeyken 36+754 km … kavşağına geldiği esnada … şehir merkezi istikametinden bölünmüş yola çıkan sürücüsü tespit edilemeyen ‘pat pat’ diye tabir edilen aracın davacıya çarpması neticesinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini beyan etmiş ve kazaya sebep araç olarak açıkca pat-pat belirtilmiştir.
Davanın; trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli maluliyete ilişkin tazminat talebidir.
Dosyanın esası için çözülmesi gereken, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumları, bu kaza sonucunda kaza ile illiyet bağı olan maluliyet oluşup oluşmadığı, maluliyet derecesine göre gerçek zarar miktarını tespit etmek, tespit edilen zararın davalının sorumluluğu kapsamında ve limit dahilinde olup olmadığına karar vermek varsa ödemelerin güncellenmiş halinin tenzili ve/veya ödemenin yeterli olup olmadığını tespitten ibarettir.
Bu doğrultuda tarafların kusur durumları, kaza sonucunda maluliyet oluşup oluşmadığı, gerçek zarar miktarı tespit edilmiştir ancak,
Dosyanın esası için değerlendirilmesi gereken yasal dayanaklar;
6098 sayılı Borçlar Kanunu haksız muameleden doğan borçların düzenlendiği ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan 46. Maddesinde;Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
55. Maddesinde ise; Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır. Hükümleri gereğince tazminat verilmesine karar verebileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
KTK’nın 90. maddesi, maddi tazminatın biçim ve kapsamı konularında BK’nın haksız fiiline ilişkin hükümler uygulanır. Mülga 6098 sayılı yasanın 72. Maddesinde zamanaşımı süreleri 2 ve 10 yıllık süreler olarak öngörülmüştür. Bu sürelerin başlangıcı zararın ve zarar verenin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. KTK’da ise zaman aşımı süresi 2 ve 10 yıl olarak öngörülmüştür.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi, “(1) Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … Birliği nezdinde … oluşturulur. Bu koşullardan biri de, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlardır.
2918 sayılı KTK’nun 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
5684 sayılı yasada ve yönetmelikte ayrıksı bir düzenleme olmadığı için zaman aşımı hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109. maddesindeki 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanmaktadır.
Yetkili Mahkeme, Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre, Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
Fakat … meydana gelen her türlü trafik kazasından sorumlu değildir,
Şöyle ki, … 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre 5684 sayılı Kanun’un 13. maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.07.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak yasa ile belirlenen koşulların oluşması hâlinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulmuştur.
Zorunlu sorumluluk sigortalarının kapsamındaki olaylarda zarar gören üçüncü kişilerin hangi durumlarda …’na başvurabilecekleri ve Hesabın hangi zararlardan sorumlu olacağı 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2. maddesi ile … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2. maddesinde;
Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c)Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için,
ç)Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
d)Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için, başvurulabilir. Bakanlar Kurulu, gerekli görülen hallerde, eşyaya gelecek zararların kısmen veya tamamen Hesaptan karşılanmasına karar vermeye yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yine … Yönetmeliği’nin 9/1. maddesinde;
“(1) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
ç) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
d) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b ve … Yönetmeliği’nin 9/1. maddelerinde …’nın sadece sorumlu olduğu zarar ve masraflar saptanmış olup, …’nın sorumlu olmayacağı zarar ve giderler konusunda ayrıca hüküm bulunmamaktadır. Yukarıda değinilen Kanun ve Yönetmelik ile …’na başvurulması mümkün olan bedensel ve açıkça hükme bağlanmak koşuluyla Hesabın sorumluluk kapsamındaki maddi zararlar dışında kalan zararlar bakımından Hesaba başvurulması mümkün olmayacaktır. Diğer bir deyişle, …’nın sorumluluğu bu maddeler de sayılan durumlar ile sınırlı bir biçimde düzenlenmiş bulunmaktadır (Ulaş, I.; Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, 8. Bası, Ankara 2012, s.1132).
Davacı vekilinin talebi yukarıda açıklanan bilgilerle değerlendirildiğinde,
… sorumluluğunun sınırlı bir biçimde düzenlendiği, kazaya karışan pat pat açısından ise somut olay değerlendirildiğinde, …na başvurulabilmesi için 5684 sayılı yasanın 14. Maddesi gereğince, bedensel zararların tazmini için, kazaya karışan aracın kaza tarihinde zorunlu sorumluluk sigortanın yapılmamış olması gerektiği ancak Zorunlu mali sorumluluk sigortası ancak tescile tabi araçlar için söz konusu olduğu, Kazaya karışan pat pat diye tabir edilen aracın ise tescile tabi olmayan bir araç olduğu anlaşılmaktadır. Bu araçların tescile tabi olmaması nedeniyle zorunlu mali sorumluluk sigortası da mümkün değildir.
Tescile tabi olmayan ve zorunlu sorumluluk sigortası kapsamında bulunmayan bu tür araçlar ile ilgili …na başvurulma imkanı da bulunmamaktadır.
Yargıtay 17. H.D. 22/12/2014 tarih ve 2013/13575-2014/19109 E/K sayılı ilamında da, “… Aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olup olmadığı belirlenmeli, trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olmadığının anlaşılması halinde davacı tarafın davalı … Hesabın’dan talep hakkı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken…” şeklinde karar verdiği anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, tescile tabi olmayan pat pat nedeniyle meydana gelen kazada davacının …na başvuru hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vererek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 27,70-TL+990,00-ıslah ıslah harcı toplamı 1.017,70-TL harçtan düşümü ile bakiye 963,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400.00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. – 02/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza