Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1127 E. 2018/1154 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1127 Esas
KARAR NO : 2018/1154

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 21/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/02/2015 tarihinde … 37. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile alacaklısı müvekkili, borçlusu davalı olan, 27.950,14 TL bedelli alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı borçlu tarafından 27/02/2015 tarihinde tebellüğ edildiğini, davalı borçlunun 02/03/2015 havale tarihli dilekçesiyle takibe konu olan borca aslı ve ferileriyle birlikte itiraz ettiğini, itiraz sebebi olarak ise müvekkiline böyle bir borçlarının bulunmadığını ileri sürdüğünü, böylelikle süresinde yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu, ancak davalı borçlu, anılan itirazı ile müvekkile borcu bulunmadığını iddia etmişse de, itirazına dayanak hiçbir sebep bildirmediğini ve iddiasını ispatlayacak herhangi bir belge de ibraz etmediğini, davalı borçlunun itirazının mesnetsiz ve haksız olduğunu, uzun yıllardır süregelen ticari ilişkilerinde müvekkilinin, satın alacağı hostes üniformalarını davalıya sipariş etmkete, tarafların teslimle ilgili bir tarihte mutabakata varmakta, müvekkili tarafından ödemenin ise ürünlerin ve faturanın kendisine tesliminden sonra banka havalesi yoluyla yapılmakta olduğunu, davalının bahsedilen ticari ilişki kapsamında müvekkiline satılan hostes üniformalarının üretiminde kullanılacak kumaşı müvekkilinden satın aldığını, müvekkilinin ise kumaş satımlarına dair faturaları keserek davalıya gönderdiğini, taraflar arasındaki ticaret ve cari hesap ilişkisi bu rutin içerisinde sürmekte ve davalı müvekkili tarafından kesilen toplamda 9 adet faturanın bedelini ödemiş iken 4 adet fatura tutarını ödememesi sonucu takibe konu cari hesap bakiyesi ve uyuşmazlığın doğduğunu beyanla davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazı sonucu duran … 37. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava dilekçesi ile müvekkili şirketle arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğinden bahisle … 37. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve itiraz nedeniyle de itirazın iptali davasını ikame ettiğini belirttiğini, davacının dilekçesindeki beyanlarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının başlatmış olduğu icra takibinde müvekkili şirketten talep edilen borç miktarının müvekkili şirket kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, davacı tarafından talep edilen miktarın doğru tespit edilip edilmediğinin ve alacağın miktarının belirlenebilmesi için her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini ve bu hususların yargılamayı gerektirir bir mahiyet taşıdığını, bu nedenle de müvekkili tarafından takipte talep edilen borca ve ferilerine itiraz edildiğini beyanla davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 37. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından, davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 27.220,72 TL asıl alacak, 569,58 TL işlemiş faiz, 159,84 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 27.950,14 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 02/03/2015 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, takip konusu cari hesabı oluşturan faturalar ve davalıya gönderilen Noter ihtarnamesi ile tebliğ şerhi ve dekontu dosyaya ibraz edilmiş, tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduklarını, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığını, davalının kendi kayıtlarına göre davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 27.220,72 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafından sunulan faturaların usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduklarını ve davalıya gönderilen Noter ihtarnamesinin tebliğinden itibaren verilen 3 günlük yasal süre sonu olan 21/12/2014 tarihinden takip tarihi olan 24/02/2015 tarihine kadar işlemiş temerrüt faizinin 516,06 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir.
Davalı tarafça ticari defterler incelemeye sunulmamış olduğundan faturaların bağlı oldukları vergi dairesine bildirimine dair BA-BS formları celp edilerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından BA formu ile vergi dairesine bildirildiği tespit edilmiştir. Kök ve ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişi görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı, takibe konu ettiği cari hesap alacağını ispat ile yükümlü olup takibe konu edilen cari hesabı oluşturan faturaların usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun ve kendi kayıtlarına göre takipte talep edilen asıl alacak kadar alacaklı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, her ne kadar davacının ticari defterleri alacağın varlığını ispat açısından tek başına kesin delil niteliğinde olmayıp ancak davalının ticari defterlerinde aksine bir kayıt olmaması halinde kesin delil olarak kabul edilebilecek ise ve davalı da ticari defterlerini incelemeye ibraz etmemiş ise de, celp edilen BA formları ile davalının, söz konusu faturaları vergi dairesine bildirdiği ve böylece tebliğ almış olduğu, tebliğden itibaren sekiz günlük yasal süre içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair bir delil sunmadığı, bu şekilde davacının talep ettiği alacağını ispatladığı, davalının alacağı ödediğine dair bir delil sunmadığı anlaşılmakla asıl alacak, ihtarname masrafı ve bilirkişi kök raporunda temerrüt tarihinden takip tarihine kadar usulüne uygun olarak hesaplanan işlemiş faiz üzerinden davanın kısmen kabulüne, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … 37. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 27.220,72 TL, işlemiş faiz 516,06 TL ve ihtarname masrafı 159,84 TL yönünden İPTALİ ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan 27.896,62 TL alacak üzerinden hesaplanan 5.579,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 1.905,61 TL’den peşin alınan 477,32 TL harcın mahsubu ile kalan 1.428,29 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 171,80 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 971,80 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 971,00 TL ile ilk harç 505,02 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.347,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 53,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.21/11/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza