Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1118 E. 2019/249 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1118 Esas
KARAR NO : 2019/249

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04/08/2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesi istikametinden … caddesini takiben … Caddesi istikametine seyri esnasında olay yeri kavşağa geldiği esnada seyir istikametine göre yolun sağında bulunan … caddesini takiben Otogar istikametine seyreden … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı, yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili … ve …’ün babaları, …’ün eşi …’ün vefat ettiğini, Ankara Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda kazada, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduklarının tespit edildiğini, müteveffanın desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin uğramış olduğu destekten yoksun kalma zararından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın davalı … Bürosuna, … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş. tarafından … numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalı sigorta şirketlerinin kaza tarihi itibari ile vefat halinde kişi başına 290.000,00 TL teminat sağlamakta olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları ve ek dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili … için 500,00 TL, …için 500,00 TL ve … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04/08/2015 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı kamyon ile … Caddesi istikametinden … caddesini takiben … Caddesi istikametine seyrederken olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiğinde aracının ön tampon ve far kısımları ile otogar istikametine doğru seyir halinde bulunan sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacıların müşterek oğlu …’ün hayatını kaybettiğini, 04/08/2015 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ile kusur tespiti yapılamamış olup devam eden ceza yargılaması sırasında Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının 14/09/2015 tarihli 55753286-101.02-15/14094-5492 sayılı kusur raporu ile kazanın meydana geldiği kavşakta ışık tespiti yapılamadığından; 1. Halde ”sürücü …’nun yönetimindeki otomobil ile kavşağa yeşil ışıkta girmiş ise sürücü … tali kusurlu sürücü … asli kusurlu, 2. Halde ”sürücü … yönetimindeki kamyon ile kavşağa yeşil ışıkta girmiş ise sürücü … asli kusurlu sürücü … kusursuz” olarak tespit edildiğini, meydana gelen trafik kazasında davacılar … ve …’ün müşterek oğulları …’ün vefat etmesi nedeniyle bakiye ömürleri boyunca oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını, kusurlu olan araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile davalı … Anonim Şirketi tarafından sigortalandığını, iş bu kaza nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak taraflarına ödeme yapılması talebi ile 29/08/2017 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş’ye başvurunun gönderildiğini, 06/09/2015 tarihinde başvurunun şirket çalışanı tarafından teslim alındığını, başvurunun üzerinden 15 gün geçmesine rağmen davalı … Sigorta A.Ş. tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, kusurlu olan araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç kaza tarihi itibari ile yabancı plakalı bir araç olup iş bu araç nedeni ile meydana gelen zararlardan dolayı davalı … Bürosunun sorumluluğunun mevcut olduğunu, iş bu kaza nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak ödeme yapılması talebi ile 29/08/2017 tarihinde davalı … Bürosuna başvurunun gönderildiğini, 06/09/2017 tarihinde başvurunun şirket çalışanı tarafından teslim alındığını, başvurunun üzerinden 15 gün geçmesine rağmen davalı … Bürosu tarafından başvuruya herhangi bir cevap verilmediğini, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas 2016/179 nolu kararında sanıklar … ve …’ın kusur derecelerinin tespit edilemediğini ve sanıkların her ikisinin de cezalandırılmasına karar verildiğini, dava konusu kaza sonucu 01/06/1986 doğumlu ve kaza tarihinde 29 yaşında olan …’ün hayatını kaybetmesi nedeniyle 01/01/1945 doğumlu babası … ve 10/03/1952 doğumlu annesi …’ün bakiye ömürleri boyunca çocuklarının desteğinden mahrum kaldıklarını, kaza sonucu hayatını kaybeden …’ün kaza tarihinde asgari ücret düzeyinde gelir elde etmekte olup hesaplamasında bu hususun dikkate alınması gerektiğini beyanla düzenlenecek bilirkişi raporuna göre 6100 Sayılı HMK’nın 107. maddesi uyarınca talep değerini arttırmak üzere; müvekkili … için şimdilik 2.000,00 TL, müvekkili … için şimdilik 1.500,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 3.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı … Bürosu vekili cevap dilekçesinde özetle; …’nun yabancı plakalı araçlar için yeşil kart poliçesi düzenlemediğini, yeşil kartı düzenleyen şirketin yabancı plakalı aracın tescil ülkesindeki sigorta şirketi olduğunu, müvekkili … Bürosu’nun görevi ve sorumluluğunun geçerli yeşil karta sahip yabancı plakalı araçların kusuruyla karıştığı kazalarda zarar gören üçüncü şahısların hasarlarını incelemek ve ödemesini yapmak olduğunu, davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde Türkiye’de geçerli yeşil kartı olup olmadığının belli olmadığını, tescilde kayıtlı olduğu yabancı ülkede faaliyet gösteren yabancı sigorta şirketinin tanzim ettiği kaza tarihini kapsayan Türkiye’de geçerli yeşil kart sigorta sertifikasını dosyaya sunması ve sunulan poliçenin geçerliliği ve onayı bilgisini poliçeyi tanzim eden yabancı sigorta şirketinden alana kadar husumet itirazlarının olduğunu, geçerli bir yeşil kart sertifikasının bulunması halinde ise davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerektiğini beyanla bu aşamada davanın reddine ve tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 22/07/2015-22/07/2016 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, dava tarihinden önce davacıların müvekkili şirkete bir başvurusu olmayıp dava konusu kazaya dair hiçbir bilgi ve belge taraflarına sunulmadığından bir hasar dosyası oluşturulmadığını, bu nedenle dava dosyasında yapılan inceleme ile kazanın oluş şekline göre kazanın meydana geldiği … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma dosyası açıldığının anlaşıldığını, soruşturma dosyasında bulunan kaza tespit tutanağında kazaya karışan araçların trafik ışıkları ile kontrol edilen kavşakta çarpıştıkları, her iki sürücünün de de yeşil ışıkta geçtiğini beyan etmesi nedeniyle kusur tespiti yapılamadığının beyan edildiğini, yine dosyada bulunan ATK raporunda da kusur belirlemesinin yapılamadığını, sigortalı araç sürücüsü … ve kaza anında araçta bulunan temizlik işçilerinden …’un kendilerinin yeşil ışıkta geçtiklerini diğer yabancı plakalı aracın kırmızı da geçerek süratle kendilerine çarptıklarını beyan ettiklerini, dosyada yabancı plakalı aracın yeşil ışıkta geçtiğine dair hiçbir tanık ifadesi ve delil bulunmadığına göre müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil bir kusur bulunmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile SGK’dan ödeme alıp almadıklarının tespit edilmesi gerektiğini, davadan önce müvekkiline yapılmış herhangi bir başvuru olmadığından müvekkilinin temerrüdün de bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … Bürosu vekili cevap dilekçesinde özetle; 04/08/2015 tarihinde … plakalı aracın karıştığı kazada vefat eden …’ün anne ve babası tarafından destekten yoksun kaldığı iddiası ile huzurdaki iş bu davanın açıldığını, özellikle kusur oranlarının tespitinin dosyada önem kazandığını, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının da getirtilerek kazaya etken olan sebepler ve kusur oranlarının araştırılması gerektiğini, kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, yabancı plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması halinde davanın reddi gerektiğini, ayrıca … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında da kendi adına asaleten … ve …’e velayeten … destekten yoksun kalma tazminatı davası açmış olup davanın derdest olduğunu, kaldı ki müteveffa …’ün evli ve 2 çocuklu olarak vefat ettiğini, müteveffa …’ün davacı anne ve babasının devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde olduğunun, yaşamlarına devam için gerekli olanaklardan yoksun kaldıklarının, evli ve 2 çocuklu desteğin ayrıca annesine ve babasına sağlığında destek olduğu hususunun davacılar tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacıların anne ve baba olmasından ziyade düzenli ve eylemli yardımdan yoksun kaldıklarının, destekten yoksun kalma tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, trafik kazasında vefat edenin desteğinden yoksun kalındığı iddiası ile tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … plakalı aracın davalı Halk Sigorta nezdinde bulunan poliçesi ile davalı …. Bürosu nezdinde açılan hasar dosyası celp edilmiş, davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, davacı tanıkları talimat ile dinlenmiş, dosya kazanın meydana geliş şekli ile kusur durumunun tespiti yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir. 11/04/2016 tarihli ATK raporunda özetle; dosya kapsamının tümü ile tetkik edildiği, mevcut verilerle hangi sürücünün yeşil, hangi sürücünün ise kırmızı ışıkta kavşağa girdiği konusunda kesin bir kanaate varılamadığı, bu nedenle kararı Mahkemeye ait olmak üzere olayın alternatifli olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı, ayrıca mevcut verilerle dava konusu kazaya karışan sürücülerin mahaldeki hız limitini aştığının söylenemeyeceği, buna göre; kırmızı ışıkta kavşağa giren sürücünün, ışık ihlali ile olaya sebebiyet vermiş olmakla asli ve tam kusurlu, yeşil ışıkta kavşağa giren sürücünün ise, olayda etkenlik arzedecek başka herhangi bir trafik kuralı ihlali de görülmediğinden kusursuz olduğu, 1.durumda; kamyon sürücüsünün yeşil ışıkta kavşağa girdiğinin kabulü halinde; kamyon sürücüsü …’ın kusursuz, otomobil sürücüsü …’ nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 2.durumda; otomobil sürücüsünün yeşil ışıkta kavşağa girdiğinin kabulü halinde; kamyon sürücüsü …’ ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, otomobil sürücüsü …’nun kusursuz olduğu” tespit ve mütalaa edilmiştir. Bu aşamada dosya, yeniden kusur tespiti yönünden rapor tanzim edilmek üzere trafik bilirkişisine tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; dava konusu kazada, hangi aracın kırmızı ışık ihlali yaptığını belirleyecek kesin ve net bilgi bulunmadığını, takdiri Mahkememize ait olmak üzere kırmızı ışık ihlali yaparak olaya neden olan sürücünün kazada tam kusurlu olduğunu, somut verilere göre sürücü …’nun hiç hızını kesmeden kavşağa girdiği sırada ışıkların kırmızı periyodunda olma olasılığının yüksek olduğunu beyan etmiştir. Asıl davada davacıların talepleri yönünden aktüerya bilirkişisinden rapor alınmış, davacılar vekili bu rapor doğrultusunda 17/04/2017 tarihli değer artırım dilekçesi ile her bir davacı yönünden talebini açıklamış ve eksik harcını ikmal etmiştir. Mahkememizce raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanaati ile dosya başka bir aktüerya bilirkişisine tevdii edilerek talep edilen tazminat hesabı yönünden rapor alınmıştır. Bilirkişi 20/06/2018 tarihli raporunda özetle; hak sahipleri ve destek sürelerini belirleyerek müteveffanın asgari ücret aldığı ve davalı … Sigorta A.Ş.’ye ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu ve tüm kusurun yabancı plakalı araç sürücüsüne ait olduğu kabul edilerek davalı … Bürosunun poliçe limiti dahilinde asıl davada davacı … yönünden 178.453,39 TL, davacı … yönünden 45.410,13 TL, davacı … yönünden 37.537,90 TL, birleşen davada davacı … yönünden 18.335,49 TL, davacı … yönünden 10.263,08 TL için sorumlu olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili 16/11/2018 tarihli dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. ile sulh olunduğunu beyan ederek sulh protokolü ibraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; asıl davada davacı …’ün eşi ve davacılar … ve…’ün babası, birleşen davada davacıların oğlu olan …’ün 04/08/2015 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiği, müteveffanın her iki dosya davacılarının desteği olduğu ve vefatı nedeniyle davacıların desteğinden yoksun kaldıkları, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 22/07/2015-2016 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, bu nedenle davalı sigorta şirketinin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, üçüncü kişi konumunda olan davacıların uğradığı zarardan poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, davalı … Bürosunun da yabancı plakalı olan aracın geçerli yeşil kart sertifikası olması nedeniyle araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile sorumlu olduğu, Mahkememizce alınan ATK raporu ile trafik bilirkişi raporunda, kazanın araçlardan birinin kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen geçmesi nedeniyle oluştuğunun ancak hangi araca kırmızı ışık yandığının tespit edilemediğinin beyan edildiği, … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/19 Esas, 2016/179 Karar sayılı kararında her iki araç sürücüsünün de tali kusurlu oldukları kanaatiyle cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmakla Mahkememizce tam bir kusur tespiti yapılması mümkün olmadığından her iki araç sürücüsünün de %50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek son alınan aktüerya bilirkişi raporunun kaza ve poliçe tarihi itibariyle hesaplamanın TRH 2010 tablosu esas alınarak yapılmış olması ve poliçe limitine göre davacıların talep edebilecekleri tazminatların belirlenmiş olması sebebiyle hükme esas alınması ile asıl davada değer artırım dilekçesinde talep edilen miktarlara göre davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda tespit edilen ve talep edilen tutarların her bir davalının kusuru %50 kabul edilmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kabul edilen tazminatlara talep gibi dava tarihinden yasal faiz işletilmesine, birleşen dava yönünden ise davacıların davalı … Sigorta Şirketi ile sulh oldukları, sunulan sulh protokolüne göre davacılara ödenen tazminat miktarının talep edilen miktardan fazla olduğu ve değer artırım dilekçesi de sunulmadığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Asıl davada davanın KISMEN KABULÜ ile davacı … yönünden 178.453,39 TL, davacı … yönünden 26.212,07 TL, davacı … yönünden 20.980,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıların her birinin sorumluluğu %50 olmak üzere davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 25/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere; davalı …lar Bürosu yönünden dava tarihi olan 25/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve … yönünden velayeten kendisi yönünden aseleten davacı …’e verilmesine,
2-Birleşen davada dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Asıl davada karar ve ilam harcı 15.413,88 TL’den peşin alınan 1.242,81 TL harcın mahsubu ile kalan 14.171,07 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Asıl davada davacılar tarafından yapılan 421,00 TL posta ve tebligat masrafı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 200,00 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 2.321,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.856,80 TL ile ilk harç 1.270,51 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Asıl davada davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 19.488,76 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Asıl davada davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.484,22 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
7-Birleşen davada karar ve ilam harcı 44,40 TL’den peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile kalan 13,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Birleşen davada davacılar tarafından yapılan 133,00 TL posta ve tebligat masrafı ile ilk harç 62,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller incelendi.03/04/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza