Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1100 E. 2018/172 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1100 Esas
KARAR NO : 2018/172

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 19/11/2015
KARAR TARİHİ : 21/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketle davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesi oluşan fatura alacağının ve cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında 30/06/2015 tarihinde … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafından takibe konu borcun tamamına, faiz ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı şirketin itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, borcu bulunmadığını iddia ederek alacağa itiraz ettiğini, müvekkili şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde borcun varlığının ve miktarının açıkça tespit edileceğini, takibe konu borcun taraflar arasında gerçekleştirilen turizm danışmanlığı hizmetine ilişkin olduğunu, verilen hizmet karşığı müvekkili tarafından danışmanlık hizmeti bedeli olarak davalı şirkete faturalar düzenlendiğini, davalı borcun ferilerine itiraz etmişse de icra takibinde ticari işlerdeki avans faizi istenmiş olup tacir olan davalının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığını beyaanla davalının takibe itirazlarının iptaline, takibin devamına, haksız olarak itiraz etmiş olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirketten hiçbir hizmet almadığını, müvekkili şirketin davacı şirketten hizmet almak bir yana davacı şirketi tanımadığını, tarafların hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği danışmanlık hizmetinin davacı şirket yetkilisi …’ın eşi … tarafından verildiğini, müvekkili şirketin dava konusu tutarları …’a ödediğini, davacı şirket yetkilisi …’ın eşi …’ın dava konusu faturaları müvekkili şirkete … adı altında gönderdiğini, ….’ınn başka kişi ve firmalardan da aynı şekilde tahsilatlar yaptığını, davacı tarafın kötü niyetli olması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın kötü niyetli olması nedeni ile tazminata mahkum edilmesi gerektiğini, icra takibine konu faturaların davacı şirket ve davacı şirket yetkilisinin eşi Mete Işım tarafından müvekkili şirkete karşı tehdit aracı olarak kullanıldığını, keza müvekkili şirket yetkilisi ile Mete Işım arasında geçen yazışmalarda …’ın kötü niyetinin açıkça görüleceğini, ayrıca davacı şirketin müvekkili şirkete hiçbir hizmet vermediği halde söz konusu faturalara dayanarak fatura tutarlarını tekrar tahsil etmeye çalışmasının kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine, davacının %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesi ile davacı tarafından davalı aleyhine 30/06/2015 tarihinde asıl alacak 115.640,00 TL, işlemiş faiz 6.229,90 TL olmak üzere toplam 121.869,90 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 02/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 06/07/2015 tarihli dilekçesi ile davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle takipte talep edilen tüm kalemlere itiraz ettiği, Dairenin 01/12/2015 tarihli kararı ile takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan deliller ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde takibe konu faturaların defterlerde kayıtlı olup olmadığı, taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, ödeme olup olmadığı hususunda Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi 26/12/2016 tarihli raporunda özetle; davacının incelemeye konu ticari defter ve belgelerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapılmış olduğunu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, işleyen hesap şeklinde bir ticari ilişki olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2014 yılında başladığını ve aynı yıl bittiğini, davacının ticari defterlerine göre davalıya dört adet toplam 115.640,00 TL fatura kestiğini, davalının toplam 28.000,00 TL ödeme yaptığını, sonuç olarak davacının davalıdan 87.640,00 TL alacaklı olduğunu, davalının incelemeye konu ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış olduğunu, davalının davacıyı defterlerinde satıcı olarak takip ettiğini, davalının dava ve takip konusu 4 adet faturayı ticari defterlerine işlemiş olduğunu, davalının … ile ilgili hesabı 2 ayrı hesapta takip ettiğini, … nolu hesapta dava dışı …’dan 95.436,85 TL alacaklı olduğunu, bu alacağı davacıya borçlu olduğu hesaba virman ettiğini, … nolu hesapta davalının …’dan 47.643,85 TL alacaklı olduğunu, bu alacaktan da 20.203,15 TL’yi davacıya borçlu olduğu hesaba virman ederek hesap bakiyesini sıfırladığını, davalının dava dışı …’dan olan davacıya olan borcu kadar alacağını ispata yarar delil sunmadığını, temerrüt faizi konusunda takdirin Mahkememize ait olduğunu, faize hükmedilmesi halinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının 3.851,13 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce rapor denetime açık, hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacının … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı takibini davalı adına düzenlediği 4 adet faturaya dayandırdığı, tek başına fatura düzenlenmiş olmasının alacağın varlığını ispat etmeyeceği ancak faturaların tebliğ edilmiş ve itiraza uğramamış olması halinde alacağın kabul edileceği ya da fatura konusu işin yapıldığının irsaliye veya başkaca delillerle ispatlanması gerektiği, tarafların usulüne uygun olarak tutulmuş ve birbirini teyit eden bu şekilde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/2. maddesi uyarınca delil olarak kabul edibiecek ticari defterlerine göre davalının takibe konu faturaları davacıyı satıcı olarak takip ettiği hesaba kaydettiği, faturalara itiraz ettiğine dair bir delil veya iade fatura sunmadığı, bu şekilde davacının faturaya dayalı alacağını ispat etmiş olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinde de davalının yapmış olduğu doğrudan ödemelein 28.000,00 TL olduğu, davalının dava dışı … ile ayrı iki ticari hesabının olduğu, bu hesaplarda bulunan alacağını davacıya olan borcuna mahsup etmek suretiyle alacağı sıfırladığı, dava dışı …’ın davacının temsilcisi olmadığı, davalı tarafça …’a ödeme yapılması yönünde bir talimat ya da yetki verilmesinin söz konusu olmadığı, dolayısı ile davalının bu kişiden olan alacağını davacıya olan borcuhndan mahsup edemeyeceği, borcun ödendiğinin başka bir şekilde de ispat edilemediği, bu nedenle takibin asıl alacak yönünden haklı olduğu, takipten önce davalıya ihtar gönderilerek temerrüde düşürülmediği, bu nedenle takipten öncesi için temerrüt faizi talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, takibin bilirkişi raporunda tespit edildiği şekilde asıl alacak 87.640,00 TL yönünden tarafların tacir olmaları sebebiyle takipten itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, alacağın likit ve itirazı haksız olması nedeniyle davalının hüküm altına alına alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalının … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın asıl alacak 87.640,00 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizili ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-17.528,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 5.986,69 TL’den peşin alınan 2.081,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.905,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 130,00 TL tebligat ve posta masrafı üzere toplam 630,00 TL’den davanın kabul edilen ksımı üzerinden hesaplanan 453,60 TL ile peşin olarak ödenen harç 2.113,04 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 9.761,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesaplanan 4.107,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza