Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1070 E. 2019/618 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1070 Esas
KARAR NO : 2019/618

DAVA : Şirketin Feshi ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 11/11/2015
KARAR TARİHİ : 04/07/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
davalı şirketin 1996 yılında kurulduğunu, davacı ile davalılardan …’ un kardeş ve şirkette %50 hissedar olduklarını, 10 yıl müddet ile şirketin müdürü olarak atandıklarını, müvekkili davacının şirket kaşesi altında münferiden kardeşi ile müştereken atacakları imza ile şirketi temsil ve ilzâma yetkili olduklarını, hâl böyle iken davalı ortak …’un işe gelmemesi sorumsuz davranışları, keyfince mal satıp hesap vermemesi, şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile bilgisayar kayıtlarını alıp şirketi işlevsiz hale getirmesi ve karşılıklı itimatsızlık nedeni ile ihtilaf çıktığını, 12/11/2011 tarihinde yetkilerinin bitmesinin bilmesine rağmen ortaklar kurulu kararı ile şirketin temsil ve ilzamı hususunda şirkete müdür tayini hususunda karar alınmasına riayet etmediği ve davacı …’un şirketin temsil yetkisi de sona erdiğinden şirketin müdürsüz ve işlevsiz kalmasına sebebiyet verdiğini ve kasıtlı olarak şirketin zarara uğramasına sebep olduğunu, şirketin yeniden müdür tayini için davalı …’a ihtarname gönderdiklerini ancak davalının bu davete icabet etmediğini, müvekkilinin şirkette bulunmadığı zamanlarda şirkete gelerek şirkete ait araç ve demirbaşları da kendi muhafazası altında tutacağı mahallere kaçırarak hem davacı müvekkiline hemde şirkete zarar verdiğini, davalının bu eylemlerinden dolayı … Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğu ve davalı aleyhine birden fazla dava açıldığını ve neticelenen davalarda davalı …’un mahkum olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının eylemlerinin yanında şirkete ait malları şahsi malları imiş gibi keyfince satıp hesap dahi vermemesi, ticari defter ve kayıtları da alıp geri iade etmemesi, kasıtlı ve kötü niyetli davranışları ile şirketin gelir kaybına sebebiyet verdiği gibi şirketin bankalar vs. Kurumlara olan borcununda ödenmeyecek duruma gelmesi, şirketin öz sermayesinin de azalmasına, her geçen günün şirketin borca batık hale dönüşmesine sebebiyet verdiğinden T.T.K 636/3-4 vesair ilgili maddeler gereğince şirkete tedbîren kayyım atanması, şirketin amacını gerçekleştirme olanacağı kalmamış ve şirket çalışamaz ve acze düşmüş olması sebebi ile şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini, bu hususta karar verilinceye kadar tedbîren şirketin işlerini yürütecek kayyım tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı …’un davalı şirketin %50’şer hissedarı olduklarını, 10 yıl müddet ile şirketin müdürü olarak atandıklarını, davacının 2010 yılında … bankası … şubesinden çektiği yüklü miktardaki krediyi kayıtlara geçirmediğini, bu durumun ekli delillerde görüldüğünü, şirket kayıtlarında 2010 yılında ortaklara borçlar hesabından diğer ticari alacaklar hesabına 500.400,62 TL çıkış yaptığını ancak paranın kullanıldığı yerin belli olmadığını, bu sebeple … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu paranın şirket kasasına iade edilmeden şirketin bilançosunun belirlenmesinin ve dolayısıyla tasfiyesinin mümkün olmadığını, davacı ile aralarında 2011 yılında ihtilaf çıktığı zaman muhasebeciye şirket mizanını çıkarttığım, 2011 yılı 12 ay sonu itibariyle şirket stoklarında görünen 288.834,24 TL’lik ilk madde ve malzemenin 107.718,15 TL’lik mamul maddenin, 410.774,01 TL’lik ticari malın nerede olduğunun hesabını vermesi gerektiğini, aksi halde şirket tasfiye bilançosunun çıkarılamayacağını, dolayısıyla tasfiyesinin mümkün olmadığını, ayrıca 2011 yılı itibariyle kasada görünen 256.369,39 TL’lik naktin akıbeti ile ilgili bilgi verilmesi gerektiğini, yine çek hesabında görünen 302.527,79 TL’lik çekin akıbeti ile ilgili bilgi verilmesi gerektiğini, davacının 2010 yılında şirket sermayesini, imzasını taklit ederek 100.000-TL’den 1.000.000 TL’ye çıkardığını, bununla ilgili açıklık getirmesi gerektiğini, davacıyla beraber ortak oldukları … mevkiindeki 286 ada 18 parselde bulunan 5153 m²’lik arsanın satışından hissesine düşen 110.000,00-TL’lik nakdinin şirkete darboğazda diye davacının talebi üzerine borç verdiğini, bu alacağının şimdiki değerinin tespitinin gerektiğini, şirkete ait aracın ve bir forkliftin şarj cihazının nerede olduğunun belirlenerek bilançoya bağlanması gerektiğini, şirkete ilişkin büro malzemelerinin ne olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, şirkete ait makine ve teçhizatların ne olduğunun tespitinin gerektiğini, şirketin demirbaşlarının tespitinin gerektiğini, davacının şirket ödemeleriyle kişisel harcamalarını şahsi kredi kartıyla yaptığını, dolayısıyla şirket hesaplarıyla kişisel hesaplarını karıştırdığını, bunları ayrımının gerektiğini, davacının yaptığı gayrıresmi satışların tespitinin ve bilançoya bağlanmasının gerektiğini, kendisine ve eşine sigorta yaptırarak primlerin ise şirkete ödettiğini, şirket merkezinde ve Arnavutköy birimindeki makine vc teçhizatlarının fotoğraflarının bulunduğu CD’nin ekte sunulduğunu, bunların bilançoya bağlanması gerektiğini, makinelere ilişkin besleme ve motorlara ilişkin hız kontrol panolarının tespitinin ve bilançoya bağlanmasının gerektiğini, haksız ortağın fesih ve tasfiye isteyemeyeceğini, davacının bu taleplerinin reddini gerektiğini, açılan davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, ceza davalarının şirketle ilgisinin olmadığını, davacının hileli işlemlerle şirkete zarar verdiğini, ihanet ettiğini, oğlu … ile birlikte yaptıklarım, maksatlarının karlı ve verimli çalışan şirketi kendi üzerlerine geçirmek olduğunu, … unvanlı Ltd. Şti. kurduklarını, bu şirketin tamamen … şirketinden zimmetlerine geçirdikleri paralarla yaptıklarını, …’un şirkette çalıştığı sırada bankalardaki mevduat ve yatırım hesapları incelendiğinde, açıklayamayacağı meblağların olduğunun görüleceğini, davacının daha önceki dilekçelerinde belirttiği … ve … şirketlerini kurduğunu, bu şirketlerin de faaliyet konusunun … ile aynı olduğunu, kendisiyle ihtilafı çözmeden aynı alanda faaliyet göstermesinin haksız rekabet olduğunu, davacının hak ve kanun ihlallerinde sınır tanımadığını, anılan şirketlerde keşif yapılmasını istediğini, davacının 10 banka ve muhtelif kredi kuruluşlarından şirket adına çektiği ancak şirket kayıtlarına geçirmediği ve şirket muhasebecisinin mahkeme huzurunda beyanıyla da sabit olan kredileri faizleriyle birlikte şirkete iade etmesi, yine ortaklara borçlar hesabından bilinmeyen bir kişi veya kuruma ödeme olarak gösterdiği 500.400,62-TL’yi şirkete faiziyle iade edilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete yargılamanın her aşamasında usulünce tebligat yapılmış olup davaya karşı beyanda bulunulmamıştır.
Dava, limited şirket ortağı olan davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3 maddesine dayalı olarak davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile tedbîren davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talebine ilişkindir. Davanın hukukî dayanağı olan TTK 636/3 maddesinde “Haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Davanın niteliği gereği davanın şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterlidir. Şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu nedenle davalı … Boduraleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, davacı tarafça delil olarak gösterilen … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası, … 86. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, … 15. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası , … 30. Asliye Ceza mahkemesi’nin … E.K. Sayılı dosyası, … 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.K. Sayılı dosyası, … 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.K. Sayılı dosyası getirtilip incelenmiş, dava sebebi olarak öne sürülen maddi vakıalara ilişkin olarak davacı tarafça bildirilen tanıkların ve davalı … tarafından bildirilen tanıkların beyanları alınmıştır. Tüm delillerin değerlendirilmesi, davalı şirkette keşfen inceleme yapılmak sureti ile makine ve ekipmanların değerinin tespiti ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sureti ile TTK 636/3’de ön görülen haklı sebeplerin somut olayda mevcut olup olmadığının ve davacı ortağın ortaklıktan çıkma payının belirlenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 15/06/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle “…Dava konusu … Tic. Ltd. Şti.’nde keşfen yapılan incelemede görülen makine ve ekipmanların toplam değerinin kıymetli hurda olarak 50.000,00-TL olduğu, su yalıtımında kullanılan kimyasal malzemelerin ekonomik değerinin olmadığı, mahkemenin görevlendirmesi çerçevesinde mali yönden tespit ve değerlendirme yapılabilmesi için rapor içerisinde belirtilen belgelerin davalı şirket ya da bağlı bulunduğu vergi dairesinden istenmesi gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için ek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 11/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle “…Haklı fesih şartlarının oluştuğu, şirketin fesih ve tasfiyesinin gerektiği, çıkma ya da çıkarılma sureti ile fesih ve tasfiyeye gidilmeden şirketin devamı olasılığının bulunmadığı değerlendirildiği, zira 2011 yılından dava tarihine, hatta iş bu raporun düzenlenme tarihine kadar şirketin faaliyetinin bulunmaması karşısında ekonomik olarak aktifinde bir değer barındırmasının olası olmadığı da dikkate alınarak şirketin devam ettirilmesinde fayda olmayacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime uygun, kanaat oluşturmaya ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı davalı şirketin 19/11/1996 tarihinde tescil edildiği, şirketin ortaklarının ve aynı zamanda şirketi müştereken temsile yetkililerinin davacı … ile davalı … olduğu, yukarıda yazılı dava dosyalarından ortaklar arasında ceza soruşturmasına kadar varan ciddi ihtilafların bulunduğu, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitinin bu aşamada artık mümkün olmadığı, ortaklar arasında güven unsurunun tamamen ortadan kalktığı, davalı şirketin son olarak 2011 yılında vergi dairesine beyanname verdiği, 2011 yılından sonra faaliyetine devam etmediği, ekonomik olarak aktifinde bir değer barındırmasının olası olmadığı, mevcut durumun şirketin feshi için haklı neden olduğu, açıklandığı üzere şirketin gayri faal olması, aktifinde bir değer barındırmasının olası olmadığı da dikkate alınarak şirketin devam ettirilmesinde fayda olmayacağı, mevcut duruma göre fesih dışında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir çıkma yahut çıkarılma gibi başka bir çözümle dahi şirketin devamının sağlanmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmakla davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A)Davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … ticaret sicil sırasında kayıtlı davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin haklı nedenlerle feshine,
Tasfiye memuru olarak (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir) …’nun atanmasına,
Tasfiye memuruna aylık 2.000,00-TL ücret takdirine,
Tasfiye işlemleri için 5.000,00-TL ve 3 aylık tasfiye memuru ücreti 6.000,00-TL olmak üzere toplam 11.000,00-TL tasfiye giderinin davacı tarafından depo edilmesine,
Karar kesinleştiğinde tasfiye memurunun göreve başlamasına,
B)Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70-TL karar harcının davalı şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 368,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.168,50-TL ile 265,80-TL harç gideri olmak üzere toplam 2.434,30-TL yargılama giderinin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan 77,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza