Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/173 Esas
KARAR NO : 2019/1244
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 31/10/2010 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandıklarını ve malul olduklarını, kazada …’ın tam kusurlu olduğunu, davalının aracın trafik sigortacısı olmakla müvekkillerinin uğradıkları zarardan sorumlu olduğunu, davadan önce müvekkilleri tarafından davalıya başvurulduğunu ancak davalının aracın çalıntı olduğunu ve herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek taleplerini reddettiğini, ceza yargılaması neticesinde …’ın hırsızlık suçunu işlemediği, güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin sabit olduğunu, buna rağmen davalının red cevabının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin kaza nedeniyle hem cismani hem de manevi olarak zarara uğradıklarını, ömür boyu başkalarının bakımına muhtaç kaldıklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle tedavi giderleri ile çalışma gücü kaybından doğan şimdilik 5.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların iddialarının sigorta poliçesine ve sigortacılık mevzuatına aykırı olduğunu, müvekkili nezdinde sigortalı … plakalı aracın çalıntı olarak kazaya sebebiyet verdiğini, bu nedenle davacıların tazminat talebinin ZMMS Genel Şartları uyarınca teminat kapsamı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek şartıyla davacıların maluliyetinin ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle zarardan indirim yapılması ve davacıların müterafik kusurlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, tedavi masrafları bakımından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, müvekkili için ancak dava tarihinden yasal faize hükmedilebileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia olunan bedensel zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, davacıların kaza nedeniyle gördükleri tedaviye ilişkin evraklar, … plakalı aracın davalı nezdinde bulunan poliçe ve hasar dosyası, aracın trafik sicil kaydı celp edilmiş, davacılara kaza nedeniyle rucuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, dosya İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesine gönderilerek davacıların maluliyeti yönünden rapor alınmıştır. 06/03/2017 tarihli ATK raporunda; davacı …’in 30/10/2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca %13 oranında maluliyetine neden olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden 4 aya kadar uzayabileceği, 20/10/2017 tarihli raporda davacı … aynı yönetmelik uyarınca maluliyet oranının %27 ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğu tespit ve mütaala edilmiştir. Dosya talep edilen tedavi giderleri ve tazminatlar yönünden hesaplama yapılması ile kazanın meydana geliş şekli ile kusur durumun değerlendirilmesi yönünden aktüerya ve trafik bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; dava konusu kazada davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’ın yasal sınırın yaklaşık 3 katı seviyesinde alkollü olması sebebiyle araç kullanarak trafiğe çıkması, herhangi bir neden yokken viraja aşırı bir hızla girerek aracın hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, davacıların araçta yolcu olduklarını, birlikte alkol aldıklarını ve aşırı alkollü olduğunu bildikleri sürücünün aracı ile yolculuk yapmaları ve can güvenliklerini tehlikeye atmaları nedeniyle kendi yaralanmalarında %25 oranında kusurlu olduklarını, PMF 1931 tablosuna göre ve asgari ücret üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde davacıların kendi yaralanmalarındaki %25 oranındaki kusurun indirilmesi sonucu davacı …’ın geçici iş göremezlik zararının 4.227,71 TL, sürekli iş göremezlik zararının 124.749,78 TL, davacı …’in geçici iş göremezlik zararının 1.843,62 TL, sürekli iş göremezlik zararının 56.623,34 TL olduğunu, davacıların SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir belge olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacılar vekili 01/10/2018 tarihli dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak eksik harcını ikmal etmiştir. Davacılar vekili yazılı beyanı ile tedavi giderleri ile ilgili taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirilmesi neticesinde; davacıların içerisinde yolcu olarak bulundukları … plakalı aracın 31/10/2010 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandıkları, aracın davalı nezdinde 21/10/2010-21/10/2011 tarihleri arasında geçerli trafik poliçesi ile sigortalı olduğu, davalının sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminatı dahilinde davacıların uğradığı doğrudan zararlardan KTK’nın 91. maddesi uyarınca sorumlu olduğu, her ne kadar davalı tarafından kazanın aracın hırsızlandığı sırada meydana gelmesi nedeniyle talep edilen zararların poliçe teminatı dışında olduğu iddia edilmiş ise de, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/25 Esas ve 2014/92 Karar sayılı kararında, sürücü sanık …’ın eyleminin hırsızlık suçunu değil, güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun tespit edildiği ve sürücünün bu suçtan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, bu nedenle kazanın ZMMS Genel Şartlarının A/6-h maddesi uyarınca poliçe teminatı kapsamında olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün alkollü iken araç kullanmak suretiyle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların kaza nedeniyle alınan ATK raporları ile tespit edildiği üzere sürekli ve geçici olarak maluliyete uğradıkları, bu kapsamda aktüerya bilirkişisi tarafından davacı …’ın geçici iş göremezlik zararının 4.227,71 TL, sürekli iş göremezlik zararının 124.749,78 TL, davacı …’in geçici iş göremezlik zararının 1.843,62 TL, sürekli iş göremezlik zararının 56.623,34 TL olarak tespit edildiği, tespit edilen miktarın davacıların müterafik kusurların indirilmesi suretiyle belirlendiği ve mahkememizce de davacıların alkollü araç sürücüsünün kullandığı araçta yolculuk etmek suretiyle müterafik kusurlu oldukları kabul edilmekle belirlenen tazminatların yargıtay içtihatlarına ve mevzuatına uygun bulunduğu ancak davalının cevap dilekçesinde hatır taşıması itirazında bulunduğu, incelenen ceza dava dosyası ve dosya kapsamına göre, davacılar ile sürücünün arkadaş oldukları, gezmek amacıyla seyahat ettikleri, araçta ücretsiz olarak taşındıkları, bu nedenle belirlenen tazminat miktarlarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği kanaatine varıldığından, ıslah dilekçesi ile talep edilen miktarlardan öncelikle davacılar vekilinin vazgeçme beyanı doğrultusunda ve ispat edilemediğinden 500,00’er TL tedavi gideri indirilerek belirlenen miktarlardan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmış ve davanın kısmen kabulü ile davacı … için 44.373,57 TL , davacı … için 102,782.00 TL tazminatın davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı lehine yalnızca reddedilen 1.000,00 TL tedavi gideri yönünden vekalet ücreti takdir edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı … yönünden 44.373,57-TL, davacı … yönünden 102.782,00-TL tazminatın 15/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 10.188,81 TL’den peşin alınan 651,70 TL harcın mahsubu ile kalan 9.537,11 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 311,40 TL posta ve tebligat masrafı, 691,30 TL ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 2.202,70 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.740,13 TL ile ilk harç 679,40 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.451,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.972,56 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/12/2019
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza
“TASHİH ŞERHİ”
Mahkememizce verilen iş bu 2015/173 Esas ve 2019/1244 sayılı kararın 1 nolu hüküm fıkrasında davalı … yönünden kabul edilen tazminat 46.373,57 TL olmasına rağmen maddi hata nedeniyle sehven 44.373,57 TL yazıldığı anlaşıldığıdnan hükmün “1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı … yönünden 44.373,57-TL, davacı … yönünden 102.782,00-TL tazminatın 15/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde olan 1 nolu fıkrasının “1-Davanın Kısmen Kabulü ile davacı … yönünden 46.373,57-TL, davacı … Cambaz yönünden 102.782,00-TL tazminatın 15/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde tashihine karar verildi. 23/01/2020
Katip Hakim
E-imza E-imza