Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1024 E. 2018/62 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1024 Esas
KARAR NO : 2018/62

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 24/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılama sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … A.Ş.’den aldığı siparişlerin bir kısmının fason dikim işleminin yaptırılması konusunda davalıyla 14.08.2015 tarihinde sözleşme imzaladığını, bu sözleşme gereğince davalıya fason olarak bazı ürünlerin dikim işinin verildiğini, dikilecek bu ürünler … A.Ş.’ye teslim edileceği için bu ürünlerin müvekkiline zamanında teslim edilmesinin büyük önem taşıdığını, tarafların yaptığı anlaşma gereğince davalı tarafın müvekkiline 13.08.2015 tarihli 24.070,80 TL ve 14.08.2015 tarihli 27.570 TL bedelli toplamda 51.640,80 TL bedelli iki fatura kestiğini, ( faturalarda bilgileri yer almakla birlikte 18115 model kodlu, 4940 adet, 9.880 TL tutarlı ürünler henüz davacıya davalı tarafından teslim edilmemiştir), bu faturalar karşılığında müvekkili tarafından davalı tarafa 27.10.2015 keşide tarihli, … çek nolu, 24.500 TL bedelli, keşidecisi: … Şti olan … BANK, … Şubesine ait, 23.11.2015 keşide tarihli, … çek nolu, 12.253,68 TL bedelli, keşidecisi: … Şti. olan … BANK … Şubesine ait toplam 36.753,68 TL bedelli 2 ayrı çek verildiğini, davalı tarafın verilen bu çekleri factoring firmalarından paraya çeviremediklerini, paraya ihtiyaçları olduğunu, aralarındaki ticaretin devam edeceğini beyan etmesi üzerine müvekkili tarafından çeklerin tesliminden sonra peyder pey bugüne kadar davalının .. Bankası A.Ş. deki hesabına toplamda 61.600 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın yaptığı işlerin karşılığı olarak kestiği fatura tutarının 51.640,80 TL olmasına karşın banka kayıtlarına göre bugüne kadar davalıya 61.600 TL ödeme yapıldığını, aralarındaki ticaretin devam edeceği inancıyla ve yapmayı planladıkları işler için davalının avans talep etmesi üzerine müvekkili tarafından fazladan ödeme yapıldığını, davalı tarafından toplamda 51.640,80 TL fatura kesildiği halde davalıya toplamda 61.600 TL banka yoluyla ödeme yapıldığını ancak davalı tarafın bu ödemeler sonrasında, kendisine daha önceden verilen huzurdaki davaya konu 2 çeki davacı müvekkiline iade etmediğini, gelinen durum itibariyle davalının kötüniyetli olarak çekleri tahsil etmek istediği ihtimalinin belirdiğini beyanla söz konusu çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çek bedellerinin tahsil edilmesi halinde çek bedellerinin istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çeklerden 27/10/2015 vadeli, 24.500,00 TL bedelli çekin bankaya ibraz edildiğini ve karşılığının bulunmaması sebebiyle … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile işleme alındığını, çeki elinde bulunduran meşru hamilin … olduğunu ve işleme de … tarafından alındığını, bu nedenle öncelikle davanın …’a ihbar edilmesi gerektiğini, dava konusu olan kambiyo senedi vasfında bulunan çekin sebepten soyut bir ödeme aracı olduğunu, davacı yan salt ticari ilişki ve her zaman düzenlenebilecek sahte imzalı sözleşmeyi delil olarak göstermişse de anılan delillerin her daim elde edilebilecek, düzenlenebilecek evraklar olduğunu, davacı yanın iddia ettiği ve dava dilekçesinin dayanağı 14/08/2015 tarihli sözleşmede yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca imzalanan ve müvekkiline bırakılan nüshayı 11/08/2015 tarihli dilekçelerinin ekinde ibraz ettiklerini ve konu ile alakalı olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, zira davacı yanın sözleşmeyi müvekkili adına imzaladığını ve dikilmek üzere gelen ürünlerin arasında hileli olarak müvekkiline teslim ettiğini, davacının anılan sahte sözleşme ile müvekkiline şahsi borcuna karşılık verdiği çekleri ticari ilişkisine bağlamaya ve bu yolla haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, müvekkili ile davacı yan arasında iş ilişkisinden önceki bir tarihte kurulan dostluk ve arkadaşlık ilişkisi mevcut olduğunu, durumun dilekçelerinin ekinde sunulu Whatsapp konuşma kayıtları ve tanık ifadeleri ile ispatlanacağını, davacı yanın defalarca müvekkilinden borç para aldığını, anılan paraların ticari ilişkinin dışında ve dostluk ilişkisi kapsamında elden verilen ve karşılığı da elden ödenen paralar olduğunu, henüz taraflar arasındaki ticari ilişki hiç başlamadan önce ekte sunulu araç kiralama sözleşmesinden de görüleceği üzere 05/08/2015 tarihinde davacı yanın müdürü ve fason ilişkileri ile ilgilenen ayrıca çekleri de müvekkiline tevdi eden …’ın bir araç kiraladığını ve müvekkilinin araç kiralama sözleşmesine kefil olduğunu, şirket müdürü … ve şirket yetkilileri ile müvekkilin samimi bir arkadaşlık ilişkisinin mevcut olduğunu, tarafların 2015 yılı Temmuz ayının ilk haftasında birbirlerine güven duydukları için herhangi bir yazılı sözleşme olmaksızın ticari ilişkiye başladıklarını, taraflar arasında yapılacak ticari ilişkide davacı yanın, müvekkilinin başka bir firma ile anlaşma yapmamasını şart koştuğunu, davacı yanın müvekkiline aylık 90.000,00 TL bedelli fason üretim yaptıracağını taahhüt ettiğini, davacı yanın müvekkiline sözleşme kapsamında çocuk montu ve çocuk pantolonunu fason üretim yapmak üzere vermeyi taahhüt ettiklerini ancak anılan ürünlerin müvekkiline fason üretim maksadı ile gönderilmediğini, müvekkilinin bu yolla oyalandığını, zamanın geçmesi ve müvekkilinin üretim tesisinin boş kalarak zarar etmesi üzerine müvekkilinin, davacı yana başka bir firmadan iş alması gerektiğini ve zarara uğradığını belirttiğini, bunun üzerine davacı yan tarafından müvekkilinin başka bir firmaya iş yapmaması ve boş geçen süre karşılığı zararının karşılığı olarak dava konusu çeklerin kendisine vadeli olarak verileceğinin söylendiğini ve anılan çeklerin müvekkiline 10 Ağustos 2015 tarihinde teslim edildiğini, müvekkilinin aralarındaki arkadaşlık ilişkisi ve fason üretim konusunda anlaşma yaptıkları malların kendisine teslim edileceği ve yine zararının da davacı yan tarafından karşılanacağına duyduğu güvenle başka firmalardan iş almadığını ve davacı yanın kendisine fason üretim yapmak üzere iş vermesini beklediğini, müvekkilinin davacı yana 51.640,00 TL’lik üretim yaptığını ve ücrete hak kazandığını, bunun karşılığında da davacı yanın müvekkiline banka kanalı ile ve nakit olarak 21/08/2015 tarihinde 20.000,00 TL, 21/08/2015 tarihinde 10.000,00 TL, 11/09/2015 tarihinde 10.000,00 TL olarak toplam 40.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin davacıdan bakiye fatura alacağını ve sebebiyet verdiği zararın karşılanmasını ve zarar karşılığında verilen çeklerin tüm zararını karşılamamasından bahisle bakiye miktarın ödenmesini talep ettiğini, bunun üzerine davacı yanın fatura alacağı karşılığında 11.640,00 TL ve müvekkilinin zararı karşılığında da düz bir hesap oluşturacak şekilde 9.960,00 TL ödediğini ve bu miktarı da 10.000,00 TL olarak müvekkilinin zararından düşülmesini istediğini, ayrıca sevk irsaliyeleri incelendiğinde davacı yanın haksız ve kötüniyetli olarak teslim edilmediğini iddia ettiği … kodlu .. adet, 9880 TL tutarlı ürünlerin imzalı sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini, çeklerin teslim tarihinin belirlenmesi gerektiğini, zira basiretli davranma yükümlülüğü altındaki davacı yanın müvekkiline fatura karşılığı bedelleri çek ile yapmış olması iddiası karşısında 27/10/2015 vadeli çek müvekkilinde iken anılan çek vadesinden 6 gün önce yani 21/10/2015 tarihinde hangi maksatla müvekkiline resmi cari hesap alacağının da üstünde bir bedel olan 21.600,00 TL’yi ödediğinin izahtan vareste olmakla fiili bir borç ikrarı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibinden önce açılmış menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı taraf, müvekkilinin davalı ile fason dikim işi yapılması için anlaştığını, davalının müvekkiline iş karşılığında iki adet fatura kestiğini, müvekkilinin ise davalıya faturalar karşılığı olmak üzere iki adet çek verdiğini ve davalının çekleri paraya çeviremediklerini ve paraya ihtiyaçlarının olduğunu beyan etmesi nedeniyle fatura bedellerini aşacak şekilde nakit ödemeler yaptığını, davalının buna rağmen söz konusu çekleri iade etmediğini beyanla müvekkilinin davalıya çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise davacı tarafça sunulan sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeklerin müvekkiline davacı tarafça şahsi borç için verildiğini, taraflar arasında eskiye dayalı bir arkadaşlık ilişkisi olduğunu ve müvekkilinin davacıya defalarca borç para verdiğini ve tarafların birlikte iş yapmaya karar verdiklerini, bu yazılı olmayan anlaşma ile davacının müvekkilinden başka firmalar ile iş yapmamasını şart koştuğunu ve 90.000 TL bedelli iş yaptırmayı taahhüt ettiğini ancak söz konusu işin yaptırılmadığını ve müvekkilinin oyalanarak başka firmalardan da iş alamaması sebebiyle zarara uğratıldığını, daha sonra ise davacının talebi ile müvekkilinin davacıya toplamda 51.640 TL tutarında üretim yaptığını, davacının ise 40.000 TL ödeme yaptığını ve müvekkilinin zararının karşılanması isteği üzerine çeklerin zarar karşılığı verildiğinin kabul edildiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri celp edildikten sonra taraf ticari defter ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi 09/03/2017 tarihli raporunda özetle; davalı tarafça davalıya 14/08/2015 tarihli 27.570,00 TL bedelli (41101 andresit pantolon 4625 adet için 18.500,00 TL ve 48413 çocuk pantolon 2670 adet için 8.010,00 TL açıklamalı), 13/08/2015 tarihli, 24.070,80 TL bedelli, (48413 çocuk pantolon 1920 adet için 5.760,00 TL, 18115 çocuk tişört 4940 adet için 9.880,00 TL, 56501 bayan mont 1010 adet için 4.545,00 TL ve 19504 derili model için 1480 adet 2.960,00 TL bedelli açıklamalı) faturaların düzenlendiğini, her iki tarafın dava konusu dönem ile ilgili ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapılmış olduğunu, davacının ticari defterlerinde dava konusu çekler ile toplam dört adet ödeme tutarı 61.600,00 TL’nin ayrıca davalı tarafından düzenlenen toplam 51.640,80 TL bedelli iki adet faturanın kayıtlı olduğunu, bu hesap hareketleri dışında davalı adına başka bir kayıt olmadığını, davacının ticari defterlerine göre 21/10/2015 tarihi itibariyle davalının davacıya 46.712,88 TL borçlu olduğunu, davalının ticari defterlerine göre 14/08/2015 tarihi itibariyle davacıya 46.712,88 TL borç bakiyesi kaldığını, davalı tarafından düzenlenen fatura bedelllerinin davacı tarafından nakit olarak fazlası ile ödendiğini, çeklerin iadesinin gerektiğini tespit ve beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi ile; her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesi ile davacı tarafça dava konusu çeklerin verilme sebebi olarak gösterilen 14/08/2015 tarihli fason üretim sözleşmesindeki imzanın taraflarına ait olmadığını iddia edilmiş ise de davacının da dayandığı faturalara konu üretimlerin yapıldığını, ürünlerin davacıya teslim edildiğini ve davacının taraflarına fatura bedellerini nakit olarak ödediğini ikrar ettiği ancak çeklerin davacı ile yapılan başka bir anlaşma nedeniyle uğranılan zararın tazmini için verildiğini iddia ettiği, iş bu davada ispat yükü çekler nedeniyle borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafta ise de; davacı taraf çeklerin davalıya aralarındaki fason üretim sözleşmesi uyarınca düzenlenmiş iki adet toplam 51.640,80 TL bedelli fatura karşılığında verildiğini ve davalının nakit sıkışıklığından bahisle nakit ödemesi istemesi üzerine fatura bedellerinin ayrıca nakit olarak ödendiğini, buna rağmen çeklerin iade edilmediğini iddia etmiş olup bu iddiasının usulüne uygun olarak tutulan ticari defterleri ile uyuştuğu, faturalar ve ödemelerin defterlerde kayıtlı olduğu, davalı tarafın ise ispat yükünü tersine çevirerek çeklerin davacı ile yapılan başka bir sözlü anlaşma gereği başka firmalarla bir süre iş yapamaması ve zarara uğraması nedeniyle zararının karşılanması için verildiğini iddia ettiği, bu iddiasını ispata yarar bir delil sunmadığı, taraflar arasında üretimler nedeniyle düzenlenen her iki fatura ve davacının yapmış olduğu nakit ödemeler konusunda uyuşmazlık bulunmadığı gibi ticari defterlerinin de bu noktada uyumlu olduğu, taraflar arasında söz konusu faturalar dışında ticari ilişkinin olmadığı ve davalı tarafça da bu iddianın ve çeklerin zarar nedeniyle verildiğinin ispat edilmediği kanaatine varılmakla davanın kabulüne, davacının çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacının kötü niyet tazminatı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olması olup davacı hakkında davalı tarafça açılmış bir takip bulunmadığından şartları oluşmayan talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE; … … Şubesine ait keşidecisi … şirketi olan 27/10/2015 keşide tarihli, … çek nolu, 24.500,00 TL bedelli çek ile … … Şubesine ait keşidecisi … Ltd. Şti olan 23/11/2015 keşide tarihli, … çek nolu 12.253,68 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatının şartlar oluşmadığından REDDİNE,
3- Karar ve ilam harcı 2.510,64 TL’den peşin alınan 627,67 TL’nin mahsubu ile kalan 1.882,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı yargılama gideri olan 655,37 TL ilk harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 123,10 TL gider avansı olmak üzere toplam 1.378,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.447,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza