Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/100 E. 2019/819 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/100 Esas
KARAR NO : 2019/819

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/01/2015
KARAR TARİHİ : 26/09/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili bankanın … şubesi ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 21/10/2013 tarihli 2.000.000,00-TL bedelli kredi sözleşmesine istineden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, diğer davalıların bahsi geçen genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan 1.216.538,96-TL borcun ödenmesi amacı ile hesabın … 1. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, davalılar hakkında … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını,davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalının inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyaya sunulan 29/09/2016 tarihli “Delil ve temlik olunan, tahsili gecikmiş alacaklar için temlik beyanı” ile davaya konu alacağın davacı … Bank A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye temlik edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan … 15. Noterliği’nce düzenlenmiş … tarihli … yevmiye numaralı mirasçılık belgesinin incelenmesinde davalı …’nun 14/03/2015 tarihinde vefatı ile geriye mirasçı olarak eşi …, oğlu …, kızı …, kızı …’un kaldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça adı geçen mirasçılar davaya dahil edilmiş olup, adlarına usulünce tebligat yapılmıştır. Dahili davalı mirasçı …, …, … tarafından dosyaya sunulan 20/04/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; murisleri …’nun mirasını … 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …-… E.K. sayılı ilâmı ile reddettiklerini, bu nedenle taraflarına husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmişlerdir. … 18. Sulh Hukuk ilâmının incelenmesinde; “… T.C Kimlik numaralı …, … T.C. Kimlik numaralı … ve … T.C. Kimlik Numaralı …’un … ili … ilçesi … Mah. …’da nüfusa kayıtlı … ve …’den olma … 01/12/1950 doğumlu … T.C. Kimlik numaralı olup 14/03/2015 tarihinde vefat eden …’nun mirasını kayıtsız ve şartsız tüm aktif ve pasifi ile reddettiklerinin tespitine…” karar verildiği anlaşılmış olmakla … mirasçısı dahili davalı … yönünden davaya devam olunmuştur.
… mirasçısı dahili davalı … ve … Tic. Ltd Şti. vekili aşamalardaki beyanında; takibe dayanak 21/10/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde müvekkili şirketin ve müvekkili …’nun murisi …’nun kefil olarak imzalarının bulunduğu bölümde yer alan “kefil olunan tutar ve para birimi” ibaresinin karşısında yazılı “2.000.000,00-TL” rakamlarının ve “kefil olunan tarih” ibaresinin karşısında yazılı “21/10/2013” rakamlarının müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, bu nedenle müvekkilleri yönünden kefâlet koşullarının gerçekleşmediğini savunarak müvekkilleri yönünden davanın reddine ve müvekkilleri lehine dava değerinin %20’si oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. ve davalı …’e yargılamanın her aşamasında usulünce tebligat yapılmış olup davaya karşı beyanda bulunulmamıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … T.A.Ş. tarafından … Ltd. Şti. aleyhine … 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, kredi sözleşmesine dayanarak 1.226.618,96-TL asıl alacak, 77.685,87-TL işlemiş faiz, 3.884,29-TL BSMV olmak üzere toplam 1.308.189,12-TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek %40 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 05/12/2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
HMK 50/1 md. uyarınca 6100 sayılı HMK’daki yetki hükümleri (HMK md. 6-18) ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Davacı banka ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğu, diğer davalıların kefil olarak imzaladığı anılan sözleşmede İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, HMK’nun 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağladığı, sözleşmedeki bu yetki şartının 6102 sayılı TTK’da hükme bağlanan teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği kefil olan davalıları da bağlayacağından davalıların icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları kabul edilmemiştir.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşme, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davaya konu icra takibi nedeni ile davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa icra takip tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 03/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı bankanın 05/12/2014 takip tarihi itibari ile davalılardan 1.317.598,80-TL alacaklı olduğu hesaplanmış olup, banka takipte toplam 1.328.349,12-TL alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerimizi aşan kısmının uygun olmadığı ancak davacı bankanın çek raporunu ve 20.160,00-TL olarak deposunu talep ettiği çeklerin iade edilmemiş oldukları ile dökümünü mahkemeye ibraz etmek durumunda olduğu, alacaklı bankanın 1.216.538,96-TL olarak tespit edilen asıl alacak miktarları üzerinden takip tarihinden itibaren davalılardan %40 nispetinde temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini isteyebileceği, davalılar tarafından takipte talep edilen tüm faiz ve fer’ilerine de itiraz edilmiş olmakla birlikte taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7. Maddesinde krediye tahakkuk edecek faizin faiz üzerinden hesaplanacak gider vergisi-BSMV’nin kaynak kullanım destekleme fonu’nun diğer yasal kesinti ve masraflar ile temerrüt faizi ve ferilerinin de davalı borçlular tarafından ödeneceği hüküm altına alınmış olup davalıların bu konudaki itirazlarının da yerinde olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiş olup, taraf itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden alınan 04/11/2016 tarihli ek raporda aynı içerikte görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı bankanın … Şubesi ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında 21/10/2013 tarihli 2.000.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi …., … ve … Ltd. Şti.’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı sabittir. 6098 sayılı TBK’nun kefâlet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583. maddesi “Kefâlet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefâlet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azâmi miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini, kefâlet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır.” hükmünü içermekte olup buna göre kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz ve kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfat ile veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır. Somut olayda anılan sözleşmede kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Davalı … Ltd. Şti. vekili müvekkili şirketi münferiden temsile yetkili olan ve aynı zamanda diğer müvekkili …’nun murisi olan …’nun kefil olarak imzalarının bulunduğu bölümde yer alan “kefil olunan tutar ve para birimi” ibaresinin karşısında yazılı “2.000.000,00-TL” rakamlarının ve “kefil olunan tarih” ibaresinin karşısında yazılı “21/10/2013” rakamlarının …’nun eli ürünü olmadığını öne sürerek yazı itirazında bulunmuştur. Takibe dayanak 21/10/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde … Ltd. Şti’nin ve …’nun kefil olarak imzalarının bulunduğu bölümde yer alan “2.000.000,00-TL” ve “21/10/2013” rakamlarının aynı zamanda … Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi de olan …’nun eli ürünü olup olmadığının tespiti için GKS aslı ve sözleşme tarihinden önce resmi kurumlar önünde düzenlenmiş olup, …’nun yazısını içeren mukayese belgeler üzerinde grafolojik inceleme yapılmasına karar verilmiştir. 04/07/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Sözleşme sayfalarındaki tanzimle ilgili el yazıları ve imzaların mürekkep renk tonu bakımından benzer özellikteki aynı mavi mürekkepli kalem ile husule getirilmiş oldukları, 18. Sayfası 2. Maddesinde müteselsil kefilin beyanları hanesinde “… birlikte müteselsil kefil ibareli el yazıları ile kefilin imzası hanesinde atılı bulunan iki adet imzanın sözleşme tanzimindeki el yazımında kullanılan aynı mürekkep renk tonunda kalem ile husule getirilmiş olmalarına rağmen tanzimle ilgili diğer el yazılarını yazan şahıstan farklı presyona ve fulaj izine sahip yazı ve imzalar oldukları, raporda bahsi geçen bölümlerdeki el yazıları ve iki adet imza hariç 17 ve 18. Sayfalardaki el yazı ve imzaların ise yine raporda bahsi geçen el yazı ve imzalardan fulaj izi ve presyon özellikleri hariç aynı mürekkep renk tonundaki bir kalemle farklı bir diğer şahıs tarafından yazılmış oldukları, incelemeye konu “2.000.000,00-TL ve 21/10/2013 rakamlarının …’nun eli mahsulü olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiş olup, raporda yer alan hususların çıplak gözle dahi tespit edilebilmesi karşısında bilirkişi raporu kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir. Bu durumda davalı … Ltd. Şti. ve müteveffa … yönünden kefâlet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsamadığı anlaşılmakla davalı … Ltd. Şti. ve dahili davalı … yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Diğer yandan davalı … yönünden kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, anılan sözleşmenin akdedildiği tarihte davalı …’in asıl borçlu davalı … Ltd. Şti.’nin temsile yetkili müdürü olduğu, bu durumda TBK 584 maddesi uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı anlaşılmıştır. Anılan sözleşmeye istinaden davalı asıl borçlu şirkete kredili mevduat hesabı şeklinde nakit ticari ve çek yasası kapsamında çek kredisi kullandırıldığı, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek davacı banka tarafından … 1. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu davalı şirket ve kefil davalı …’e 10/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 3 günlük sürenin bitimini takip eden 14/10/2014 tarihi itibari ile davalıların temerrüde düştüğü anlaşılmış olup, yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davalı … Ltd. Şti. ve … yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Davacı bankanın icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davalı … Ltd. Şti. ve dahili davalı …’nun kötüniyet tazminatı talebi kabul edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı … Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne;
Nakit alacak yönünden; kefil olan davalının kefalet limiti kapsamında sorumlu olması ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıların … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 1.216.538,96-TL asıl alacak, 77.047,47-TL işlemiş faiz, 3.852,37-TL BSMV işlemiş faizin %5 gider vergisi üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Gayrinakit alacak (çek yasal garanti bedelinin deposu) yönünden; çek tutarı olan 20.160,00-TL’nin davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmek sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın (1.216.538,96-TL asıl alacak + 77.047,47-TL işlemiş faiz=1.293.586,43-TL) %20’si üzerinden hesaplanan 258.717,29-TL icra inkar tazminatının davalı … Tic. Ltd. Şti. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B)Davalı … Ltd. Şti. ve davalı müteveffa … mirasçısı … aleyhine açılan davanın reddine,
Yasal koşulları oluşmadığından davalı … Tic. Ltd. Şti. ve davalı müteveffa … mirasçısı …’nun kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 88.628,04-TL nispi harçtan peşin alınan 15.799,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 72.828,34-TL nispi karar harcının davalılar … Ltd. Şti. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 3.200,00-TL bilirkişi ücreti, 690,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.890,00-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.858,03-TL ile 15.831,50-TL harç gideri olmak üzere toplam 19.689,53-TL yargılama giderinin davalılar … Tic. Ltd. Şti. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalılar … Tic. Ltd. Şti. ve … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı müteveffa … mirasçısı … tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 62.873,16 -TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Tic. Ltd. Şti. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı müteveffa … mirasçısı … ve … Ltd. Şti. vekili lehine hesaplanan 63.195,58-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara mütesaviyen ödenmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; Davacı vekili Av…. İle davalı … ve … vekili Av. …’nın yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza