Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/902 E. 2018/1063 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/902 Esas
KARAR NO : 2018/1063

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/11/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalının … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicilinde kayıtlı ve müvekkili şirketin münfesih acentesi… Ltd. Şti.’nin yetkili ve hissedarı olduğunu, bahsi geçen şirket aleyhine prim alacakları sebebi ile dava açıldığını ve davanın … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile lehlerine sonuçlandığını ve kesinleştiğini, ilamın … 5. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile icraya vaz edildiğini ancak şirketin mal varlığı tespit edilemediğinden 326.476,35-TL aciz vesikası alındığını, acente sıfatı ile tahsil edilen primlerin müvekkili şirkete intikal ettirilmediğinden ve bu husus emniyeti suistimal suçunu oluşturduğundan davalı hakkında … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını ve davalının mahkum olduğunu, davalının şirket yetkilisi ve ortağı olması hasebi ile suç teşkil eden haksız fiil faili olduğundan müvekkili şirketin zararından sorumlu olduğunu belirterek 326.476,35-TL’nin 13/10/2008 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava dilekçesinde belirtilen borca itiraz ettiğini, … Sigorta A.Ş. Tarafından ipotek olarak gösterilen evinin 500.000,00-TL değerinde iken 180.000,00-TL’ye satıldığını, bu durumda söz konusu şirketin değil kendisinin mağdur olduğunu ve alacaklı olduğunu, istendiği takdirde ipotek edilen ve satılan evin tapu fotokopisini mahkemeye ibraz edebileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce, delil olarak bildirilen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/339-2008/43 E.K. sayılı dosyası, … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/398-2011/518 E.K. sayılı dosyası, … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2008/8558-8559 esas sayılı dosyaları getirtilip incelenmiştir.
Dava; dava dışı … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olan davalının davacı şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanununun 2. maddesi ile düzenlenen “Bu Kanunda aksi öngörülmemiş ve/veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse; a)TTK.nun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki sonuçlarına bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse o kanun hükümleri uygulanır. b)TTK.nun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukuki fiiller, bağlayıcılıkları ve hukuki sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna tabidir. c)TTK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana gelen olaylara TTK hükümleri uygulanır.” şeklindeki yasa maddesi kapsamında davaya konu olan davacı ve dava dışı … Ltd. Şti. arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin 05/09/1997 tarihinde imzalandığı ve 07/04/2006 tarihinde feshedildiği anlaşılmış olmakla davaya konu uyuşmazlığa 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Mülga 6762 sayılı TTK’nun 336. maddesi ile “İdare meclisi azaları, şirket namına yapmış oldukları mukavale ve muamelelerden dolayı şahsen mesul olmazlar. Ancak aşağıda yazılı hallerde gerek şirkete, gerek münferit pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilen mesuldürler:.. şeklinde, ve yine aynı Yasanın 309. maddesi ile de “Şirketin 305, 306, 307 ve 308.maddelerinde yazılı fiillerle ızrar edilmesi halinde bundan dolayısıyla zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak, hükmolunacak tazminat şirkete verilir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu ve yine 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nun “Şirket Zararı” başlıklı 555. maddesinde ise “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlemenin getirildiği görülmüştür.
Açıklandığı üzere 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğü ve uygulama şeklinde kanunun 2. maddesi gereğince somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK’nun 556. maddesi göndermesi nedeni ile aynı kanunun anonim şirketlerin yönetici ve denetçilerinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri uyarınca yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen limited şirket müdürleri bu yüzden oluşan zararlar nedeni ile ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklarına karşı sorumludur. Müdür aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa aittir ancak zarar gören alacaklıların da müdür aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Müdürün ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi alacaklıların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Alacaklı dolaylı zarar nedeni ile açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir. Somut olayda davalı müdürün davacı şirketi tahsil ettiği primleri intikal ettirmeyerek zarara uğrattığı ileri sürülmüş olup, iddianın ileri sürülüş biçimi itibari ile dava konusu edilen zararın davacı yönünden dolaylı zarar niteliğinde olduğu anlaşıldığından TTK’nun 309.maddesi kapsamında davacının hükmolunacak zararın doğrudan kendisine ödenmesi yönünde talepte bulunamayacağı, bu yönde açılmış davanın bu nedenle dinlenemeyeceği sonucuna varılmış olmakla davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.575,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.539,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 10,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza